Abdulbaki Gölpınarlı
|
Onlardır sapıklığı doğru yola, azâbı yarlıganmaya karşılık olarak satın alanlar; ateşe ne de sabırlı kimselerdir ya.
|
Abdullah Parlıyan
|
İşte onlar, doğru yol karşılığında sapıklığı, bağışlanma karşılığında, azabı satın almışlardır. Onlar cehennem ateşine karşı ne kadar da dayanıklıdırlar veya bunlar kendilerini ateşe götürecek işler yapmakta ne derece sabırlı ve dirençlidirler.
|
Adem Uğur
|
Onlar doğru yol karşılığında sapıklığı, mağfirete bedel olarak da azabı satın almış kimselerdir. Onlar ateşe karşı ne kadar dayanıklıdırlar!
|
Ahmed Hulusi
|
İşte bunlar BilHÜDA (nefslerinin hakikati olan Allâh Esmâ'sına iman) karşılığında dalâleti (dışa yönelik tanrı inancına sapmak); mağfiret (hakikatindeki Esmâ inancı getirisi olan bağışlanma) yerine azabı satın almışlardır. Bunlar ateşe karşı ne kadar dayanıklı imişler!
|
Ahmet Tekin
|
Onlar, doğru yol, Allah’ın kitap ve peygamberle gösterdiği yol karşılığında, hak yoldan uzaklaşıp, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercih ederek başlarına buyruk yaşamayı, bağışlanma karşılığında azâbı kendilerine belâ olarak satın alanlardır. Bunlar ateş ile cezalandırılma azâbına rağmen ne kadar da cüretli davranıyorlar!
|
Ahmet Varol
|
İşte onlar hidayete karşılık sapıklığı, bağışlanmaya karşılık da azabı satın alanlardır. Onlar ateşe karşı ne kadar da dayanıklıdırlar!
|
Ali Bulaç
|
Onlar, hidayete karşılık sapıklığı, bağışlanmaya karşılık azabı satın almışlardır. Ateşe karşı ne kadar dayanıklıdırlar!
|
Ali Fikri Yavuz
|
Onlar, hak yolu bırakıp sapıklığı, mağfiret yerine azâbı satın almış kimselerdir. Onlar ateşe ne de sabırlıdırlar!...
|
Ali Ünal
|
Öyleleri, hidayete bedel dalâleti, bağışlanmaya bedel azabı satın alanlardır. Ateşe karşı ne de sabırlılar!
|
Bayraktar Bayraklı
|
Onlar doğru yol karşılığında sapıklığı, bağışlanmaya bedel olarak da azabı satın almışlardır. Onlar ateşe ne kadar dayanıklıdırlar!
|
Bekir Sadak
|
Onlar dogruluk yerine sapikligi, magfiret yerine azabi alanlardir.
|
Celal Yıldırım
|
İşte onlardır ki doğru yolun karşılığında sapıklığı, günahlardan arınıp temizlenme yerine azabı satın almışlardır. Bunlar ateşe karşı ne de sabırlıdırlar!
|
Cemal Külünkoğlu
|
İşte onlardır ki doğru yolun karşılığında sapıklığı, günahlardan arınıp temizlenme yerine azabı satın almışlardır. Onlar Cehennem ateşine karşı ne kadar da dayanıklıdırlar!
|
Diyanet İşleri (eski)
|
Onlar doğruluk yerine sapıklığı, mağfiret yerine azabı alanlardır.
|
Diyanet Vakfi
|
Onlar doğru yol karşılığında sapıklığı, mağfirete bedel olarak da azabı satın almış kimselerdir. Onlar ateşe karşı ne kadar dayanıklıdırlar!
|
Edip Yüksel
|
Onlar, hidayet karşılığında sapıklığı ve affedilme karşılığında azabı satın almışlardır. Ateşe ne kadar da dayanıklıdırlar!
|
Elmalılı Hamdi Yazır
|
Onlar işte hidayeti verib dalâleti, mağfireti bırakıb azabı satın alan kimseler, bunlar ateşe ne sabırlı şeyler!...
|
Erhan Aktaş
|
İşte onlar, hidayete1 karşılık sapkınlığı, bağışlanmaya karşılık azabı satın alanlardır. Ateşe karşı ne kadar dayanıklıdırlar!
1- Doğru yola iletilmeye
|
Gültekin Onan
|
Onlar, hidayet karşılığında sapıklığı ve bağışlanma karşılığında azabı satın almışlardır. Ateşe karşı ne kadar da dayanıklıdırlar.
|
Hakkı Yılmaz
|
İşte onlar, doğru yol karşılığı sapıklığı, bağışlanma karşılığı azap satın alan kimselerdir. Bunlar, ateşe karşı ne kadar da dayanıklıdırlar!
|
Harun Yıldırım
|
İşte onlar; hidayete karşı sapıklığı, bağışlanmaya karşı azabı satın alanlardır. Onlar ateşe karşı bu kadar sabrettiren nedir?
|
Hasan Basri Çantay
|
Onlar doğru yolu bırakıb sapıklığı, mağfirete bedel azaâbı satın almış kimselerdir. Onlar ateşe karşı ne de sabırlıdırlar!.
|
Hayrat Neşriyat
|
İşte onlar, hidâyete mukabil dalâleti, bağışlanmaya karşılık azâbı satın alanlardır. Onlar ateşe karşı ne kadar da sabırlıdırlar!
|
İbni Kesir
|
Onlar, hidayet karşılığında dalaleti, mağfiret karşılığında azabı satın almışlardır. Onlar, ateşe karşı ne de sabırlıdırlar.
|
İskender Evrenosoğlu
|
İşte onlar ki hidayet karşılığında dalâleti, mağfiret karşılığında da azabı satın alanlardır. Öyleyse onları ateşe karşı bu kadar sabırlı kılan nedir?
|
Kadri Çelik
|
Onlar hidayet karşılığında dalaleti, mağfiret karşılığında azabı satın alanlardır. Onlar, ateşe karşı ne de sabırlıdırlar!
|
Mehmet Ali Eroğlu
|
Bağışlanmaya karşılık azabı, hidayete karşılık da sapıklığı satın aldı onlar. Ateşe ne kadar dayanıklıdırlar onlar! Ne derece sabırlı ve dirençlidirler!
|
Mehmet Okuyan
|
Onlar hidayet karşılığında sapkınlığı, bağışlanma karşılığında da azabı satın alanlardır. Ateşe karşı ne kadar dayanıklıdırlar!
|
Muhammed Celal Şems
|
İşte bunlar, hidayeti sapıklıkla, mağfireti azapla değiştiler. Onların ateş (azabına) dayanmaları, ne kadar (da) şaşırtıcıdır.
|
Muhammed Esed
|
İşte onlar hidayet karşılığında sapıklığı ve mağfiret karşılığında azabı satın almışlardır. Oysa ateşten ne kadar az korkar görünüyorlar!
|
Mustafa Çevik
|
174-176 Allah’ın indirdiği Kitaptan bir kısmının üstünü örtüp gizleyen ve bunun karşılığında geçici dünya hayatında bir miktar kazanç elde edenler, karınlarına ateş doldurmaktalar. Kıyamet ve Hesap Günü’nde Allah onların yüzlerine bakmayacak, onlara rahmet ve merhamet etmeyecek, hak ettikleri acıklı azaba sokacak. İşte bunlar hidayete (doğru olana) karşılık delaleti (yanlış olanı) satın almışlardır. Onlar ateşin azabına dayanacaklarını mı sanıyorlar? Bunlar, Allah’ın insanları yaratma sebebini açıklayıp, gönderdiği kitabın içindeki gerçekleri insanlardan saklayıp, kendi uydurduklarını kitaptan gibi gösteren hak ve hakikati inkâr eden zalimlerdir.
|
Mustafa İslamoğlu
|
İşte onlar hidayet karşılığında sapıklığı, mağfiret karşılığında azabı satın aldılar. Meğerse ateşe ne kadar da dayanıklıymışlar!?
|
Ömer Nasuhi Bilmen
|
Onlar o kimselerdir ki, hidâyet mukabilinde dalâleti, mağfiret mukabilinde azabı satın almışlardır. Onları ateşe karşı bu kadar sabırlı kılan nedir?
|
Ömer Öngüt
|
Onlar hidayeti verip sapıklığı, mağfireti bırakıp azabı satın almış kimselerdir. Ateşe ne kadar da dayanıklıdırlar!
|
Şaban Piriş
|
Onlar doğru yolu bırakıp sapıklığı; mağfireti bırakıp azabı satın alan kimselerdir. Ateşe karşı ne de sabırlıdırlar.(!)
|
Sadık Türkmen
|
İşte bunlar hidayeti verip sapıklığı, bağışlanmayı verip azabı satın alanlardır. Onlar ateşe karşı ne kadar da dayanıklıdırlar(!)
|
Seyyid Kutub
|
Onlar hidayet karşılığında sapıklığı, mağfiret karşılığında azabı satın alanlardır. Onlar Cehennem ateşine karşı ne kadar da dayanıklıdırlar!
|
Suat Yıldırım
|
İşte onlar hidâyeti bırakıp dalaleti, mağfireti verip azabı satın almışlardır. Bunlar ateşe karşı ne kadar da dayanıklı imişler!
|
Süleyman Ateş
|
Onlar hidâyet karşılığında sapıklık, mağfiret karşılığında azâb satın almışlardır. Onlar ateşe, karşı ne kadar da dayanıklıdırlar(!)
|
Süleymaniye Vakfı
|
Onlar yoldan çıkmayı, rehbere uymaya; azabı, bağışlanmaya tercih edenlerdir. Ateşe ne kadar da dayanıklılarmış.
|
Tefhim-ul Kuran
|
Onlar, hidayete karşılık sapıklığı, bağışlanmaya karşılık azabı satın almışlardır. Ateşe karşı ne kadar dayanıklıdırlar.
|
Ümit Şimşek
|
Onlar doğru yolu sapıklıkla, bağışlanmayı azapla değiştirmiş olan kimselerdir. Ateşe ne kadar da dayanıklı şey bunlar!
|
Yaşar Nuri Öztürk
|
İşte bunlar hidayeti satıp şaşkınlığı, affedilmeyi satıp azabı almışlardır. Ne kadar da dayanıklıdırlar ateşe!...
|