ve lâ tukellimû-ni - ve benimle konuşmayın, bana söylemeyin

  
Abdulbaki Gölpınarlı Hoşt, defolun oraya ve bana da söz söylemeyin der.
Abdullah Parlıyan Fakat Allah onlara: Alçaldıkça alçalın, yıkılıp kalın orada, susun, konuşmayın benimle diyecek.
Adem Uğur Buyurur ki: Alçaldıkça alçalın orada! Bana karşı konuşmayın artık!
Ahmed Hulusi Dedi ki: "Sinin orada. . . Bana da yönelmeyin!"
Ahmet Tekin Allah:'Alçaldıkça alçalın orada. Benimle konuşacak bir şeyiniz yok artık.' buyurur.
Ahmet Varol Der ki: 'Sinin orada ve benimle konuşmayın.
Ali Bulaç Der ki: "Onun içine sinin ve benimle söyleşmeyin."
Ali Fikri Yavuz (Allah onlara şöyle) buyurur: “- Ses çıkarmayın, sinin orada! Bana bir şey söylemeyin (ateşden çıkmayı benden istemeyin).”
Ali Ünal Allah buyurur: “Şimdi susun ve çekin o azabı! Bana tek bir kelime olsun söylemeye kalkmayın!
Bayraktar Bayraklı Allah, “Sinin orada! Benimle konuşmayın!” diyecek.
Bekir Sadak (108-11) 1 Allah: «inin oradan! Benimle konusmayin. Kullarimdan bir topluluk: «Rabbimiz! inandik, artik bizi bagisla, bize aci. Sen aciyanlarin en iyisisin» diyordu. Siz ise, onlari alaya aliyordunuz. Bu yaptiklariniz size Beni anmayi unutturuyordu. Onlara hep guluyordunuz. Sabretmelerine karsilik bugun onlari mukafatlandirdim. Dogrusu onlar kurtulanlardir» der.
Celal Yıldırım (Allah onlara): Aşağılıkla sinin orada, konuşmayın benimle, der.
Cemal Külünkoğlu (Allah buyurur:) “Kalın kaldığınız yerde! Ve benimle bir daha asla konuşmayın!”
Diyanet İşleri (eski) (108-111) Allah: 'Sinin orada! Benimle konuşmayın. Kullarımdan bir topluluk: 'Rabbimiz! inandık, artık bizi bağışla, bize acı. Sen acıyanların en iyisisin' diyordu. Siz ise, onları alaya alıyordunuz. Bu yaptıklarınız size Beni anmayı unutturuyordu. Onlara hep gülüyordunuz. Sabretmelerine karşılık bugün onları mükafatlandırdım. Doğrusu onlar kurtulanlardır' der.
Diyanet Vakfi Buyurur ki: Alçaldıkça alçalın orada! Bana karşı konuşmayın artık!
Edip Yüksel Diyecek ki, “Sinin orada, benimle konuşmayın.”
Elmalılı Hamdi Yazır Buyurur ki sinin orada, söylemeyin bana
Erhan Aktaş Dedi ki: “Sinin orada. Ben’den boşuna bir şey istemeyin.”
Gültekin Onan Der ki: "Onun içine sinin ve benimle söyleşmeyin."
Hakkı Yılmaz Allah dedi ki: “Sinin oraya! Bana konuşmayın da.
Harun Yıldırım Buyurur ki: Alçaldıkça alçalın orada! Bana karşı konuşmayın artık!
Hasan Basri Çantay (Şöyle) buyurdu (buyuracak): «Yıkılıb gidin içerisine! Bana (bir şey) söylemeyin».
Hayrat Neşriyat (Allah onlara) buyurur ki: '(Yıkılıp gidin!) Kesin orada sesinizi! Bana konuşmayın!'
İbni Kesir Buyurdu ki: Yıkılıp gidin içerisine. Benimle konuşmayın.
İskender Evrenosoğlu Dedi ki: “Orada (cehennemde) kalın ve bana (bir şey) söylemeyin!”
Kadri Çelik Der ki: “Uzak durun ve benimle söyleşmeyin.”
Mehmet Ali Eroğlu Ulu Allah onlara der ki: "Sinin, alçalın oraya, Benimle konuşmayın sizler!"
Mehmet Okuyan (Allah) şöyle buyurmuş (olacak)tır: “Alçaldıkça alçalın orada! Bana karşı konuşmayın artık!
Muhammed Celal Şems (Allah) diyecek ki: “Yıkılıp (girin içeri!) Bana (da bir şey) söylemeyin.”
Muhammed Esed (Fakat Allah onlara:) "Kalın kaldığınız yerde (bu bayağılığınızla)! Ve Benimle bir daha asla konuşmayın!" diyecek.
Mustafa Çevik 101-111 Kıyamet Günü gelip de Sûr’a üflenildiğinde, artık ne soyun sopun ne de başka bir yakınlığın ve dostluğun kimseye faydası dokunmayacaktır. O Gün kimsenin, kimseyi soracak, ya da görecek hali olmayacak, herkes hak ettiğinin karşılığını görmek üzere bir araya toplanacak, Allah’ı layıkıyla kavrayıp, davetine icabet edip, O’na karşı sorumluluklarını yerine getirenlerin salih amelleri terazilerinde ağır basacak. Böyleleri umduklarına kavuşup, mutlu olacaklar. Allah’ın kitapları ve peygamberleri ile yaptığı davetten yüz çevirenler, amellerinin tartıda hafif gelmesi ile hüsrana uğrayıp cehenneme sürüklenecekler. Cehennem ateşi de onların yüzlerini kavuracak, dudakları yanıp dökülecek, dişleri dışarıda acılar içinde kıvranıp duracaklar. O Gün Allah onlara şöyle diyecek “Âyetlerim sizlere okunup, tebliğ edilirken, onları yalan sayıp reddedenler sizler değil miydiniz?” Onlar da şöyle cevap verecekler: “Ey Rabbimiz! Kibrimizin, nankörlük ve azgınlığımızın kurbanı olduk. Bu yüzden daveti umursamadık. Ey Rabbimiz! Bizi bu ateşten çıkarıp bize bir fırsat daha ver. Eğer tekrar şirke ve küfre dönersek o zaman bizi kendine zulmeden zalimlerden, ebedî cehennemliklerden kıl.” Allah bu defa da onlara: “Siz hak ettiğiniz o azabın içinde devamlı kalacaksınız boşuna feryat edip durmayın, siz verilen nimetleri ve zamanı, yapılan uyarılara rağmen gerektiği gibi kullanmayıp, heder ettiniz. Hâlbuki sizin aranızda yaratılış sebebine uygun yaşamak uğrunda ellerinden gelen gayreti gösterenler de vardı. Fakat siz onlarla alay edip dururken, onlar “Ey Rabbimiz! Biz Senin merhametine, şefkatine ve affına sığınıyoruz.” diye dua ediyorlardı. Ey müşrikler! Mü’minlerin imanları ile alay etmenin yanında, âyetlerimiz üzerinde düşünmeyi aklınıza bile getirmediniz. İşte Ben de bugün, mü’minleri sizin zulmünüze, alaycı tavırlarınıza karşı imanlarından taviz vermeden direnmeleri ve Rablerine güvenmelerinden dolayı cennet ile ödüllendiriyorum. Gerçek başarı, kazanç ve mutluluk budur.”
Mustafa İslamoğlu (Allah) diyecek ki: "Kalın tıkıldığınız yerde ve bana cevap yetiştirmeyin!
Ömer Nasuhi Bilmen Buyuracaktır ki: «Zelilâne sükut edip durun orada, Bana bir şey söylemeyin.»
Ömer Öngüt Allah: “Yıkılıp gidin içerisine! Benimle konuşmayın!” buyurur.
Şaban Piriş -Kesin sesinizi, orada, benimle konuşmayın.
Sadık Türkmen Allah buyurur: “Orada sinin! Bana karşı bir şey söylemeyin!
Seyyid Kutub Allah, der ki; «Kesin sesinizi ve sürünün orada; bana bir şey söylemeyin.»
Suat Yıldırım Allah Teâlâ: "Kesin sesinizi, sakın bir daha Bana bir şey söylemeye kalkışmayın!" buyurur.
Süleyman Ateş Buyurdu ki: "Sinin orada, bana bir şey söylemeyin!"
Süleymaniye Vakfı Allah diyecek ki, “Yığılın olduğunuz yere; benimle konuşmayın.”
Tefhim-ul Kuran Der ki: «Onun içine siniverin ve benimle söyleşmeyin.»
Ümit Şimşek Allah 'Kesin sesinizi!' buyurur. 'Bir daha da Bana birşey söylemeyin.
Yaşar Nuri Öztürk Buyurur: "Yıkılıp gidin oraya, konuşmayın benimle!"