Abdulbaki Gölpınarlı
|
Öyle kişilerdir onlar ki verecekleri neyse verirler ve yürekleri, şüphesiz olarak dönüp Rablerinin tapısına varacaklarını bildikleri için korkuyla dolar.
|
Abdullah Aydın
|
Rabblerine döneceklerinden yürekleri korku ile ürpererek zekâtlarını verenler,
|
Abdullah Parlıyan
|
Sonunda, Rablerine dönecekleri düşüncesi içinde kalpleri titreyerek, vermeleri gerekeni verenler.
|
Adem Uğur
|
Ve Rablerine dönecekleri için yapmakta oldukları işleri kalpleri çarparak yapanlar;
|
Ahmed Hulusi
|
Onlar ki verdiklerini, Rablerine rücu edecekleri düşüncesiyle verirler.
|
Ahmet Davudoğlu
|
Ve Rabblerinin huzuruna döneceklerinden yürekleri çarparak zekâtlarını verenler!..
|
Ahmet Tekin
|
Müslüman nesillerin tevdi ettikleri emanetleri, sorumlulukları, lâyıkı veçhile yerine getirememe endişesiyle kalpleri ürpererek gelecek nesillere aktarmaya, verdikleri zekâtı, sadakayı, vergiyi kabul edilmeme endişesiyle kalpleri ürpererek vermeye devam edenlerdir. Onlar da kesinlikle rablerinin huzuruna vararak hesap verecekler.
|
Ahmet Varol
|
Ve verdiklerini Rabblerine döndürülecekleri için kalpleri ürpererek verenler.
|
Ali Arslan
|
(zekât ve sadakadan) verdiklerini, Rabblerin huzuruna dönecekler diye kalpleri korku ile ürpererek verenler (var ya)!
|
Ali Bulaç
|
Ve gerçekten Rablerine dönecekler diye, vermekte olduklarını kalpleri ürpererek verenler;
|
Ali Fikri Yavuz
|
Rablerinin huzuruna varacaklarından kalbleri korkarak verdiklerini (zekâtlarını) verenler,
|
Ali Ünal
|
(İşledikleri her işte, ortaya koydukları her davranışta, söyledikleri her sözde ve Allah yolunda) yaptıkları her harcamada, Rabbilerine dönüş yolunda olduklarının şuuru (ve O’nu razı edip edemedikleri endişesi) içinde kalbleri tir tir titreyenler;
|
Arif Pamuk
|
Verdiklerini, Rablerine dönecekleri için, kalpleri ürpererek verenler,
|
Bahaeddin Sağlam
|
Ve onlar ki Rabblerinin huzuruna döneceklerine inandıklarından, verdikleri hayır ve sadakaları kalpleri korku ile ürpererek verirler.
|
Bayraktar Bayraklı
|
Onlar ki Rablerinin huzuruna çıkacakları korkusuyla kalpleri titreyerek verirler.
|
Bekir Sadak
|
(57-61) Rablerinden korkarak titreyenler, Rablerinin ayetlerine inananlar, Rablerine es kosmayanlar, Rablerine donecekleri icin kalbleri urpererek vermeleri gerekeni verenler, iste onlar iyi islerde yaris ederler, o ugurda ileri gecerler.
|
Celal Yıldırım
|
Onlar ki kendilerine verilen (nîmetler)den (Allah yolunda muhtaçlara) verirler ve Rablarına mutlaka döneceklerini (bildikleri) için kalbleri ürperir;
|
Cemal Külünkoğlu
|
(60-61) Rablerine döneceklerini bildikleri için, verdiklerini kalpleri ürpererek verenler, işte onlardır iyilikte yarışanlar ve bu yarışı önde götürenler.
|
Diyanet İşleri (eski)
|
(57-61) Rablerinden korkarak titreyenler, Rablerinin ayetlerine inananlar, Rablerine eş koşmayanlar, Rablerine dönecekleri için kalbleri ürpererek vermeleri gerekeni verenler, işte onlar iyi işlerde yarış ederler, o uğurda ileri geçerler.
|
Diyanet Vakfi
|
Ve Rablerine dönecekleri için yapmakta oldukları işleri kalpleri çarparak yapanlar;
|
Edip Yüksel
|
Rab’lerine döneceklerinin bilincinde olarak verenler,
|
Elmalılı Hamdi Yazır
|
Ve rablarının huzuruna varacaklarından yürekleri çarparak vergilerini verenler
|
Erhan Aktaş
|
Rabb’lerine döneceklerinin bilinciyle, derin bir saygı içinde vermeleri gerekenleri1 verirler.
1- Mallarından, imkânından ihtiyaç sahiplerine yardım ederlerken en iyisini yapmaya özen gösterirler.
|
Gültekin Onan
|
Ve gerçekten rablerine dönecekler diye vermekte olduklarını kalpleri ürpererek verenler;
|
Hakkı Yılmaz
|
(57-61) Şüphesiz Rablerine duydukları derin hayranlık ve saygı sonucu O'ndan uzaklaşma korkusundan tir tir titreyen şu kimseler, Rablerinin âyetlerine inanan kimseler, Rablerine ortak tanımayan kimseler, şüphesiz kendileri, Rablerine dönecekler diye verdiklerini kalpleri ürpererek veren kimseler; işte onlar, iyiliklerde yarışanlardır ve iyilikler için önde gidenlerdir.
|
Harun Yıldırım
|
Ve Rablerine dönecekleri için yapmakta oldukları işleri kalpleri çarparak yapanlar;
|
Hasan Basri Çantay
|
(57-58-59-60-61) Hakıykaten Rablerini büyük tanıyıb (Onun korkusuyle) rikkate gelenler, Rablerinin âyetlerine îman etmekde sebat gösterenler, Rablerine eş tutmaz olanlar, Rablerinin huzuruna döneceklerinden yürekleri kork (u ile çarp) arak vergilerini verenler (yok mu?) İşte bunlardır ki hayırlarda sür'at yarışı yaparlar ve bunlar onun için tâ önde gidenlerdir.
|
Hasan Tahsin Feyizli
|
Rabblerinin huzuruna döneceklerinden, yürekleri titreyerek verecekleri (zekât, sadaka gibi vergileri)'ni verenler (var ya)...
|
Hayrat Neşriyat
|
Ve o kimseler ki, şübhesiz onlar Rablerine dönecek kimseler oldukları(nı bildikleri)için, verdikleri şeyleri kalbleri ürpererek verirler.
|
Hüseyin Atay, Yaşar Kutluay
|
Kalpleri ürpererek vermeleri gerekeni verenler...
|
Hüseyin Kaleli
|
“Ve şüphesiz Rablerine dönücüler olduklarından verdiklerini kalpleri titreyerek verenlerdir.”
|
İbni Kesir
|
Ve Rabblarına döneceklerinden kalbleri ürpererek vermeleri gerekenleri verenler,
|
İskender Evrenosoğlu
|
Ve onlar vereceklerini verirler. Onlar, Rab'lerine geri dönenler (ulaşanlar) olduğundan onların kalpleri titrer.
|
İsmail Mutlu, Şaban Döğen
|
Onlar verdiklerini Rablerinin huzuruna dönecekleri korkusuyla kalbleri ürpererek verirler.
|
Kadri Çelik
|
Ve gerçekten Rablerine dönecekler diye vermekte olduklarını kalpleri ürpererek verenler.
|
Mehmet Ali Eroğlu
|
Nasılsa Rablerine dönecekler diye, verdiklerini kalpleri ürpererek verir.
|
Mehmet Okuyan
|
Rablerine dönecekleri için verdiklerini kalpleri korkudan ürpererek verenler;
|
Muhammed Celal Şems
|
(57-61) Şüphesiz, Rablerinin korkusundan titreyenler, Rablerinin ayetlerine inananlar, Rablerine ortak koşmayanlar, verdiklerini, Rablerine dönecekleri için kalpleri korku dolu olarak verenler, hayırlı işlerde acele edenler ve (de iyiliklerde) öne geçenler, ancak bunlardır.
|
Muhammed Esed
|
sonunda Rablerine dönecekleri düşüncesi içinde kalpleri titreyerek vermeleri gerekeni verenler:
|
Mustafa Çevik
|
57-61 Öte yandan Rablerinin âyetlerine yürekten iman eden ve O’nun verdiklerini yine O’nun rızasını kazanmak yolunda harcayan, Hesap Günü’nü aklından çıkarmayan ve Rablerine olan saygıdan yürekleri titreyenler var ya işte bunlar hayırda birbirleriyle yarışıp öne geçmeye çalışırlar. Sonunda kazanacak ve mutlu olacak olanlar bunlardır.
|
Mustafa İslamoğlu
|
en sonunda yine Rablerine döneceklerine inandıklarından, yüreklerinde tarifsiz bir ürperti duyarak vermeleri gerekeni verenler:
|
Nedim Yılmaz
|
(60-61) Yaptıklarını Rabblerine döneceklerinden korktukları için kalpleri titreyerek yapanlar… İşte bunlar hayır işlerinde koşuşurlar ve hayır işlerine en önde giderler.
|
Ömer Nasuhi Bilmen
|
Ve o kimseler ki, onlar Rablerinin huzuruna muhakkak varacaklarından dolayı kalpleri şiddetli korkarak verdiklerini (sadakaları vesâireyi) verirler.
|
Ömer Öngüt
|
Verdiklerini, Rablerinin huzuruna dönecekleri düşüncesi ile kalpleri ürpererek verirler.
|
Ömer Rıza Doğrul
|
(59-60-61)Rablerine asla eş-ortak katmayanlar, Rablerine döneceklerine (inandıklarından) yürekleri titreyerek vereceklerini verenler, onlar hayır işlerine koşarak yarışırlar ve hayır işlerine varmakta ileri geçerler.
|
Şaban Piriş
|
Rab’lerine dönecek oldukları için kalpleri çarparak vereceklerini verenler..
|
Sadık Türkmen
|
gerçekten verdiklerini, Rablerinin huzuruna dönecekleri düşüncesi ile, kalpleri ürpererek verenler,
|
Seyyid Kutub
|
Ve onlar ki, Rabb'lerine dönecekler diye kalpleri ürpererek verdikleri şeyi verirler.
|
Suat Yıldırım
|
Rab’lerine dönüp hesaba çekileceklerinden, yaptıkları hayırları kalpleri titreyerek yapanlar.
|
Süleyman Ateş
|
Verdiklerini, Rablerinin huzûruna dönecekleri düşüncesiyle kalbleri korkudan ürpererek verirler.
|
Süleymaniye Vakfı
|
Rablerinin huzuruna dönecekleri için, verdiklerini kalpleri ürpererek verenler var ya.
|
Talat Koçyiğit
|
Rablerine döneceklerinden, verdiklerini kalpleri korkarak verirler.
|
Tefhim-ul Kuran
|
Ve onlar gerçekten Rablerine dönecekler diye, vermekte olduklarını kalpleri ürpererek verenler;
|
Ümit Şimşek
|
Verdiklerini de, Rablerinin huzuruna varacaklarının bilinci içinde, kalpleri ürpererek verirler.
|
Yaşar Nuri Öztürk
|
Onlar ki, verdiklerini, Rablerine dönecekleri için kalpleri ürpererek verirler;
|