lâ yedurru-hû - ona zarar vermez

  
Abdulbaki Gölpınarlı Allah'ı bırakır da kendisine ne bir zarar verebilen, ne bir fayda verebilen şeyi çağırır. Budur işte doğruluktan tamâmıyla uzak bir sapıklık.
Abdullah Parlıyan Böyle yaparken Allah yerine, kendisine ne zarar, ne de yarar sağlayabilen şeylere yalvarıp yakarır. İşte budur, doğruluktan tamamıyla uzak bir sapıklık.
Adem Uğur O, Allah'ı bırakıp, kendisine ne faydası, ne de zararı dokunacak olan şeylere yalvarır. Bu, (haktan) büsbütün uzak olan sapıklığın ta kendisidir.
Ahmed Hulusi Allâh dûnundaki ne yararı ne de zararı olmayan şeylere yönelir. . . İşte bu tam bir (hakikatten) sapmadır!
Ahmet Tekin Allah’ı bırakıp, kulları durumundaki, kendilerine zarar veremeyecek, fayda sağlamayacak şeylere taparlar ve yalvarırlar. İşte bu, hak yoldan büsbütün uzak, başına buyruk bir hayatın, dalâletin, bozuk düzenin, ahmaklığın, cehaletin ta kendisidir.
Ahmet Varol Allah'ı bırakıp kendisine ne zarar ne de yarar veremeyen şeylere yalvarır. İşte bu uzak bir sapıklıktır.
Ali Bulaç Allah'tan başka, kendisine ne zararı dokunan, ne yararı olan şeylere yakarır. İşte bu, en uzak bir sapıklıktır.
Ali Fikri Yavuz Allah’ı bırakır da kendine ne zarar, ne fayda vermiyecek olan şeylere ibadet eder, yalvarır. İşte, hidayetten uzak olan sapıklık budur.
Ali Ünal Öylesi, Allah’ı bırakır da, (zarar ve fayda vermeye gücü yetmeyen, dolayısıyla) kendisine zararı da faydası da olmayacak şeylere yalvarır. Budur, doğru yolun en uzağına düşme.
Bayraktar Bayraklı O, Allah'ı bırakıp, kendisine faydası da zararı da dokunamayacak olan şeylere yalvarır. Bu, büsbütün uzak olan sapıklığın ta kendisidir.
Bekir Sadak Allah'i birakip, kendisine fayda da zarar da veremeyen seylere yalvarir. iste derin sapiklik budur.
Celal Yıldırım Allah'tan başka kendisine ne zarar verecek, ne de yarar sağlayacak şeylere (taparcasına) yalvarıp yakarır ki bu da uzak bir sapıklığın kendisidir.
Cemal Külünkoğlu O, Allah'ı bırakır da kendine ne zarar, ne de fayda veren şeylere tapar. İşte derin sapıklık budur.
Diyanet İşleri (eski) Allah'ı bırakıp, kendisine fayda da zarar da veremeyen şeylere yalvarır. İşte derin sapıklık budur.
Diyanet Vakfi O, Allah'ı bırakıp, kendisine ne faydası, ne de zararı dokunacak olan şeylere yalvarır. Bu, (haktan) büsbütün uzak olan sapıklığın ta kendisidir.
Edip Yüksel ALLAH’ın yakınından, kendisine yarar ve zarar veremeyenlere yalvarır. Sapıklığın en aşırı noktası budur.
Elmalılı Hamdi Yazır Allahı bırakır da kendine ne zarar ne menfeat vermiyecek şeylere yalvarır, işte dalâli baîd odur
Erhan Aktaş Allah’ı bırakıp, kendilerine zarar da fayda da veremeyecek olan şeylere dua ediyorlar. İşte bu derin bir sapkınlıktır.
Gültekin Onan Tanrı'dan başka, kendisine ne zararı dokunan, ne yararı olan şeylere yakarır. İşte bu, en uzak bir sapıklıktır.
Hakkı Yılmaz (11-13) İnsanlardan kimi de Allah'a belirsiz bir taraf üzerinde/ kararsız, net çizgisiz bir şekilde kulluk eder. O nedenle eğer kendisine bir iyilik gelirse, onunla zihnindeki tüm soru işaretlerini gidererek rahata kavuşmuş olur. Ve eğer kendisine bir sosyal yangın/ sıkıntı gelirse yüzü üstü dönüverir. O, dünyayı da âhireti de kaybetti. İşte bu, apaçık kaybın ta kendisidir. O, Allah'ın astlarından kendine zarar ve menfaat veremeyecek şeylere yalvarır. İşte bu, çok uzak sapıklığın ta kendisidir. O, zararı yararından daha yakın olana yalvarıyor. Yalvardığı o şey ne kötü yardımcı, koruyucu ve ne kötü yoldaştır.
Harun Yıldırım O, Allah'ı bırakıp, kendisine ne faydası, ne de zararı dokunacak olan şeylere yalvarır. Bu, (haktan) büsbütün uzak olan sapıklığın ta kendisidir.
Hasan Basri Çantay O, Allahı bırakır da kendisine ne zarar, ne fâide vermeyecek olan şeylere tapar. Bu ise (Hakdan) en uzak sapıklığın ta kendisidir.
Hayrat Neşriyat Allah’ı bırakıp, kendisine ne bir zararı dokunan, ne de kendisine bir fayda veren şeylere yalvarır. İşte o (haktan) uzak olan dalâlet, budur!
İbni Kesir O, Allah'ı bırakıp da kendisine fayda ve zarar veremeyecek şeylere tapınır. İşte en derin sapıklık budur.
İskender Evrenosoğlu Kendilerine zarar ve fayda vermeyen, Allah'tan başka şeylere dua ederler. İşte bu, uzak bir dalâlettir.
Kadri Çelik Allah'tan başka, kendisine ne zararı dokunan, ne yararı olan şeylere yakarır. İşte bu, en derin bir sapıklıktır.
Mehmet Ali Eroğlu Cenab-ı Allah'tan başka, kendisine ne yarar, ne zararı olan şeylere yalvarır. Bu düz sapıklıktır.
Mehmet Okuyan O, Allah’ın peşi sıra kendisine yararı da zararı da dokunamayacak şeylere yalvarır. Asıl uzak sapkınlık işte budur.
Muhammed Celal Şems Allah dışında kendisine ne zarar, ne (de) yarar vereni çağırır. En büyük sapıklık, işte budur.
Muhammed Esed (Böyle yaparken,) Allah yerine, kendisine ne zarar ne de yarar sağlayabilen şeylere yalvarıp yakarır; düşülebilecek en vahim sapıklık da zaten budur.
Mustafa Çevik 11-13 İnsanlar içinde öyleleri de var ki Allah’ın davetine iman ettik demelerine rağmen iman, şirk ve küfür arasında kararsız bir biçimde Allah’a ibadet ve itaat ederler. Mü’min gözükmekte dünyevi bir fayda elde edeceklerse mü’min gözükürler fakat bir zorlukla, sıkıntıyla sınandıklarında ise, hemen inanıp iman ettik dediklerinden vazgeçerler. Böyleleri hem dünya hem de âhiret hayatlarında kaybedenlerdir, işte gerçek hüsran da budur. Bunlar sıkıntılarından kurtulmak için, Allah’ın davetine sarılıp, çareyi O’nun yardımında aramak yerine kendilerine hiçbir yararı dokunmayan, başlarına gelen sıkıntıdan onları kurtarmaya güçleri yetmeyen kimselerden yardım beklerler. Oysa yardımına başvurduklarından fayda yerine zarar görür sapıklıkları da büsbütün artar.
Mustafa İslamoğlu O kimse, Allah dışında, kendisine ne zarar veren ne de yarar sağlayan nesnelere yalvarıp durur: kişiyi (haktan) uzaklaştıran en vahim sapıklık da zaten budur.
Ömer Nasuhi Bilmen Allâh'tan başka kendisine ne zarar ve ne de menfaat veremiyecek olan şeye ibadet eder. İşte bu, en uzak sapıklıktır.
Ömer Öngüt O, Allah'ı bırakıp da kendisine fayda ve zarar vermeyecek şeylere tapar. İşte en uzak sapıklık budur.
Şaban Piriş O, Allah’ın dışında kendisine zararı da faydası da dokunmayacak şeylere yalvarır. İşte en uzak sapıklık budur.
Sadık Türkmen O, Allah’ı bırakır da kendine ne zarar, ne de fayda veren şeylere tapar. Bu da derin sapıklığın ta kendisidir.
Seyyid Kutub Allah'ı bir yana bırakarak kendisine ne zarar ve ne de fayda dokunduramayan sözde ilahlara yalvarır. İşte koyu sapıklık budur.
Suat Yıldırım Allah’tan başka, kendisine ne zarar ne de yarar sağlamayacak şeylere yalvarır. İşte besbelli sapıklık budur.
Süleyman Ateş Allah'tan ayrı olarak kendisine ne zarar, ne de yarar veremeyen şeylere yalvarır. İşte (doğru yoldan) uzak(lara) sapma budur!
Süleymaniye Vakfı Allah ile araya, kendisine zarar vermeyecek ve bir yararı da olmayacak şeyi koyarak yardıma çağırır. İşte bu, pek derin bir sapıklıktır.
Tefhim-ul Kuran Allah'tan başka, kendisine ne zararı dokunan, ne yararı olan şeylere yakarır. İşte bu, en uzak bir sapıklıktır.
Ümit Şimşek Allah'ı bırakıp da kendisine ne bir yarar, ne de bir zarar veremeyen şeylere dua eder. Şaşkınlığın en koyusu da işte budur.
Yaşar Nuri Öztürk Allah'ın berisinden, kendisine zarar veremeyecek, yarar sağlamayacak şeylere dua/davet eder. Dönüşü olmayan sapıklığın ta kendisidir bu.