Abdulbaki Gölpınarlı
|
Bir şey yapacaksanız dediler, yakın onu da mâbutlarınıza yardım edin.
|
Abdullah Parlıyan
|
Onlar: “Eğer İbrahim'e ceza olarak birşey yapacaksanız, O'nu yakın ki, tanrılarınıza arka çıkın ve yardımcı olun” dediler.
|
Adem Uğur
|
(Bir kısmı:) Eğer iş yapacaksanız, yakın onu da tanrılarınıza yardım edin! dediler.
|
Ahmed Hulusi
|
Dediler ki: "Onu (İbrahim'i) yakarak tanrılarınıza destek verin. . . Eğer elinizden bir şey gelirse (bunu yapın). "
|
Ahmet Tekin
|
Bir kısmı, saray ileri gelenleri:'Eğer bir şey yapmakta kararlı iseniz, şunu yakın da, tanrılarınıza yardım edin, öclerini alın' dediler.
|
Ahmet Varol
|
Dediler ki: 'Eğer bir şey yapacaksanız, onu yakın da ilahlarınıza yardım edin!'
|
Ali Bulaç
|
Dediler ki: "Eğer (bir şey) yapacaksanız, onu yakın ve ilahlarınıza yardımda bulunun."
|
Ali Fikri Yavuz
|
(Nemrud ve kavmi şöyle) dediler: “- Bunu (İbrâhîm’i) yakın da İlâhlarınızın öcünü alın; eğer bir iş yapacaksanız...”
|
Ali Ünal
|
“Yapmanız gereken bir şey varsa, yakın O’nu ve ilâhlarınıza sahip çıkın!” dediler.
|
Bayraktar Bayraklı
|
Putperestler, “Eğer bir şey yapacaksanız, onu yakın da, tanrılarınıza yardım edin” dediler.
|
Bekir Sadak
|
Onlar: «Bir sey yapacaksaniz, sunu yakin da tanrilariniza yardim edin» dediler.
|
Celal Yıldırım
|
Onlar, «eğer (İbrahim'e ceza olarak bir şey) yapacaksanız onu ateşte yakın da tanrılarınıza yardımcı olun» dediler.
|
Cemal Külünkoğlu
|
(Onlardan bazıları:) “Eğer yapacağınız bir şey varsa, o da bunu (İbrahim'i) yakmaktır. Böyle yapın da tanrılarınıza sahip çıkın!” dediler.
|
Diyanet İşleri (eski)
|
Onlar: 'Bir şey yapacaksanız, şunu yakın da tanrılarınıza yardım edin' dediler.
|
Diyanet Vakfi
|
(Bir kısmı:) Eğer iş yapacaksanız, yakın onu da tanrılarınıza yardım edin! dediler.
|
Edip Yüksel
|
“Bir şey yapacaksanız onu yakın da tanrılarınızı destekleyin“ dediler.
|
Elmalılı Hamdi Yazır
|
Siz bunu, dediler: yakın da ilâhlarınızın öcünü alın, bir iş yapacaksınız
|
Erhan Aktaş
|
Halk: “Eğer yapabilirseniz, onu yakın! İlahlarınızın intikamını alın!” dediler.
|
Gültekin Onan
|
Dediler ki: "Eğer (bir şey) yapacaksanız, onu yakın ve tanrılarınıza yardımda bulunun."
|
Hakkı Yılmaz
|
Toplumu: “Eğer yapanlarsanız, şunu yandırın [ateşe verin, sıkıntıya sokun] ve tanrılarınıza yardım edin” dediler.
|
Harun Yıldırım
|
Dediler ki: “Eğer yapacaksanız, onu yakın ve ilahlarınıza yardımda bulunun.”
|
Hasan Basri Çantay
|
Dediler: «Ona yakın! (bu suretle) Tanrılarınıza yardım edin, eğer (bir iş) yapanlarsanız».
|
Hayrat Neşriyat
|
(Bazıları:) 'Eğer (bir iş) yapacak kimseler iseniz, onu yakın da ilâhlarınıza yardım edin!' dediler.
|
İbni Kesir
|
Onlar: Bir şey yapacaksanız şunu yakın da tanrılarınıza yardım edin, dedi
|
İskender Evrenosoğlu
|
“Eğer yapabilirseniz, onu (İbrâhîm A.S'ı) yakın! Ve ilâhlarınıza yardım edin.” dediler.
|
Kadri Çelik
|
Dediler ki: “Eğer (bir şey) yapacaksanız, onu yakın ve ilahlarınıza yardımda bulunun.”
|
Mehmet Ali Eroğlu
|
"Nasıl yani, eğer yapacaksanız bir şey, O'nu yakın! İlahlarınıza yardım edin" dediler.
|
Mehmet Okuyan
|
(Bir kısmı) “(Bir iş) yapacaksanız, onu (İbrahim’i) yakın da ilahlarınıza yardım edin!” demişti.
|
Muhammed Celal Şems
|
Onlar dediler ki: “Eğer bir şey yapacaksanız, onu yakın ve tanrılarınıza yardım edin.”
|
Muhammed Esed
|
"Eğer (bir şey) yapacaksanız" dediler, "bari o'nu yakın da, böylece tanrılarınıza arka çıkmış olun!"
|
Mustafa Çevik
|
64-70 Bunu dinleyenler biraz düşünüp sonra kendi kendilerine, “Bu cansız ve aciz, kendilerine bile faydası olmayan yaratıkları ilah edinip de yardımlarını ummak, her şeyi yaratıp yaşatan Allah’a nankörlük etmektir. Doğrusu biz böyle inanıp yaşamakla kendimize yazık etmişiz, İbrahim’in söyledikleri doğru.” dediler. Bu gerçeği görüp, anlamalarına rağmen çok geçmeden tekrar o eski çarpık, sahte, sapık inançlarına döndüler ve İbrahim’e: “Ey İbrahim! Sen de biliyorsun ki onlar konuşmazlar ama yine de bizim ilahlarımızdır.” deyince İbrahim onlara: “Yazıklar olsun size ve Allah’la birlikte ilah edindiklerinize, neden gerçek apaçık ortada dururken size hiçbir faydası olmayan bu şeylere ilahlık yakıştırıyorsunuz, siz hiç aklınızı kullanmaz mısınız?” dedi. İbrahim’den bunu duyanlar: “Şunu ateşe atalım da bir daha ilahlarımız hakkında ileri geri konuşmasın, böylece inancımıza ve nizamımıza sahip çıktığımızı herkese gösterelim.” dediler. Bunun üzerine Biz de: “Ey ateş İbrahim’e karşı serin ol, onu yakma.” diye emrettik. Böylece müşriklerin İbrahim’i ortadan kaldırma planlarını boşa çıkarıp, onları hüsrana uğrattık.
|
Mustafa İslamoğlu
|
"Onu yakın!" diye bağrıştılar; "İlle de bir şey yapacaksanız (böyle yapın) ki, ilahlarınızı desteklemiş olasınız!"
|
Ömer Nasuhi Bilmen
|
Dediler ki: «O'nu yakınız ve ilâhlarınıza yardım ediniz. Eğer yapacak kimseler iseniz.»
|
Ömer Öngüt
|
Dediler ki: “Eğer bir iş yapacaksanız, şunu yakın da ilâhlarınıza yardım edin!”
|
Şaban Piriş
|
-Eğer bir şey yapacaksanız, şunu yakın da, ilahlarınıza yardım edin, dediler.
|
Sadık Türkmen
|
DEDİLER Kİ: “Onu yakın ve böylece ilâhlarınıza arka çıkın/yardım edin! Eğer bir iş yapacaksanız.”
|
Seyyid Kutub
|
O zaman soydaşları «Eğer ilahlarınızın tarafını tutacaksanız İbrahim'i ateşe atınız da böylece onları destekleyiniz» dediler.
|
Suat Yıldırım
|
"Eğer yapacağınız bir şey varsa, dediler, o da bunu yakmaktır. Böyle yapın da tanrılarınıza sahip çıkın!"
|
Süleyman Ateş
|
Dediler: "Onu yakın, tanrılarınıza yardım edin, eğer bir iş yapacaksanız."
|
Süleymaniye Vakfı
|
Dediler ki “Bir şey yapacaksanız, yakın şunu! Yakın da ilahlarınıza destek verin.”
|
Tefhim-ul Kuran
|
Dediler ki: «Eğer (bir şey) yapacaksanız, onu yakın ve ilahlarınıza yardımda bulunun.»
|
Ümit Şimşek
|
'Eğer bir iş yapacaksanız,' dediler, 'onu yakarak tanrılarınıza yardımcı olun.'
|
Yaşar Nuri Öztürk
|
Dediler: "Yakın bunu! Eğer birşey yapacak kişilerseniz, ilahlarınıza yardım edin."
|