mâ hâzihi - bu nedir

  
Abdulbaki Gölpınarlı Hani atasına ve kavmine, nedir bu tapıp durduğunuz heykeller demişti.
Abdullah Parlıyan Hani O bir vakit, babasına ve toplumuna: “Şu karşısına geçip tapınmakta olduğunuz bunca heykeller nedir?” demişti.
Adem Uğur O, babasına ve kavmine: Şu karşısına geçip tapmakta olduğunuz heykeller de ne oluyor? demişti.
Ahmed Hulusi Hani (İbrahim) babasına ve halkına demişti ki: "Kendilerine tapındığınız bu heykeller de nedir?"
Ahmet Tekin Hani İbrâhim babasına ve kavmine:'Şu tapınıp durduğunuz heykeller nedir?' demişti.
Ahmet Varol O babasına ve kavmine: 'Sizin kendilerine tapınmakta olduğunuz şu heykeller de nedir?' demişti.
Ali Bulaç Hani babasına ve kavmine demişti ki: "Sizin, karşılarında bel büküp eğilmekte olduğunuz bu temsili heykeller nedir?
Ali Fikri Yavuz O zaman, babasına ve kavmine şöyle demişti: “- Sizin tapmakta olduğunuz heykeller nedir?”
Ali Ünal Atasına ve kavmine, “Nedir bu heykeller ki, böyle ibadet kastıyla karşılarında boyun eğip duruyorsunuz?” demişti.
Bayraktar Bayraklı İbrâhim, babasına ve toplumuna, “Şu karşısına geçip tapmakta olduğumuz heykeller de ne oluyor?” demişti.
Bekir Sadak Ibrahim, babasina ve milletine: «Bu tapinip durdugunuz heykeller nedir?» demisti.
Celal Yıldırım Hani o bir vakit babasına ve kavmine, «nedir bu üzerine kapanıp durduğunuz heykeller?» demişti.
Cemal Külünkoğlu Hani o, babasına ve kavmine: “Ne bu tapınıp durduğunuz heykeller?” demişti.
Diyanet İşleri (eski) İbrahim, babasına ve milletine: 'Bu tapınıp durduğunuz heykeller nedir?' demişti.
Diyanet Vakfi O, babasına ve kavmine: Şu karşısına geçip tapmakta olduğunuz heykeller de ne oluyor? demişti.
Edip Yüksel Babasına ve halkına, “Kendinizi adadığınız bu heykeller de neyin nesidir?“ dedi.
Elmalılı Hamdi Yazır O vakıt ki babasına ve kavmine ne bu başına toplanıb durduğunuz temasîl dedi
Erhan Aktaş Hani o, babasına ve halkına: “Kendinizi ibadetlerine adadığınız bu heykeller nedir? dedi.
Gültekin Onan Hani babasına ve kavmine demişti ki: "Sizin, karşılarında bel büküp eğilmekte olduğunuz bu temsili heykeller nedir?"
Hakkı Yılmaz Hani İbrâhîm, babasına ve toplumuna: “Israrla kendisine tapınıp durduğunuz heykeller nedir?” demişti.
Harun Yıldırım Hani babasına ve kavmine demişti ki: “İbadet edip durduğunuz bu heykeller de ne oluyor?”
Hasan Basri Çantay O zaman o, babasına ve kavmine: «Sizin tapmakda olduğunuz bu heykeller nedir?» demişdi.
Hayrat Neşriyat Hani babasına ve kavmine: 'Sizin şu kendilerine tapınıcı olduğunuz heykeller de nedir?' demişti.
İbni Kesir Hani o, babasına ve kavmine demişti ki: Şu tapınıp durduğunuz heykeller de nedir?
İskender Evrenosoğlu (İbrâhîm A.S), babasına ve kavmine şöyle demişti: “Sizin ibadet ettiğiniz bu heykeller nedir?”
Kadri Çelik Hani babasına ve kavmine demişti ki: “Şu başına toplanıp durduğunuz heykeller de nedir?”
Mehmet Ali Eroğlu Babasına ve kavmine dedi ki: "Sizin önlerinde bel büküp eğildiğiniz heykeller de nedir?
Mehmet Okuyan Hani o, babasına ve kavmine “Şu tapmakta olduğunuz heykeller de ne oluyor?” diye sormuştu.
Metin Durali O vakit babasına ve kavmine dedi ki: «Başına toplanıp durduğunuz şu putlar nedir?» (Allah Kur’an’da İbrahim’in doğduğu yerdeki olayların anlatıldığı ayetlerin diğer kavimlerde geçen olaylarla karışmasını önlemek amaçlı ayetlerin başına ya babasına ya da “babasına ve kavmine” diyerek başlamıştır. Bkz. 19:42, 6:74, 26:70, 43:26 Detaylı açıklama için: https://kurankissalarininsistematigi.wordpress.com/2013/12/03/12-bolum-hz-ibrahim-kissalari/)
Muhammed Celal Şems (52-53) O babasına ve kavmine, “Önlerinde mütemadiyen oturduğunuz bu heykeller nedir?” dediğinde, onlar dediler ki: “Biz, atalarımızı bunlara tapar bulduk.”
Muhammed Esed babasına ve halkına (şöyle): "Kendinizi bu kadar yürekten adadığınız bu biçimsel nesneler nedir?" dediği zaman,
Mustafa Çevik 51-57 Biz Musa’dan önce İbrahim’e de izlemesi gereken doğru yolu bildirmiştik. Çünkü Biz onun da buna istekli ve layık olduğunu biliyorduk. İbrahim babasına ve kavmine şöyle demişti: “Heykellerini yapıp, önünde saygı ile eğilip, yardımlarını talep edip, izlerini takip ettiğiniz, dünyadan da göçüp gitmiş kimseleri ve gökteki nesneleri ilah edinmeniz size hiç yakışıyor mu?” Onlar da İbrahim’e şöyle cevap verdiler: “Biz atalarımızdan böyle gördük, atalarımızın hayat tarzı olan bu inancı devam ettirmeye de kararlıyız.” Bunun üzerine İbrahim onlara: “Gerçek şu ki geçmişte atalarınızın yaptıkları, bugünde sizin yapmakta olduklarınız, apaçık birer hurafe, değersiz, anlamsız, sapıklık ve Allah’a şirk koşmaktır.” dedi. Müşrik kavim bunu duyar duymaz İbrahim’e, “Sen bizimle alay mı ediyorsun, yoksa bu söylediklerinde ciddi misin?” deyince İbrahim dönüp onlara şöyle dedi: “Hayır, asla alay etmiyorum. Ben gökleri, yeri ve arasında olanları yaratan Allah’ın, sizin gerçek Rabbiniz ve ilahınız olduğunu biliyor, buna iman ediyor, sizleri de bu gerçeğe iman etmeye çağırıyorum.” Sonra da içinden kendi kendine: “Yemin olsun ki siz dönüp gittikten sonra ben sizin bu ilah edindiğiniz putlarınızın aslında birer hiç olduklarını, hiçbir işe yaramadıklarını ispat edeceğim.” dedi.
Mustafa İslamoğlu Hani o babasına ve kendi toplumuna "Sizin kendilerine tapınıp durduğunuz bu heykeller de neyin nesi?" dediği zaman,
Ömer Nasuhi Bilmen O vakit ki, babasına ve kavmine dedi ki: «Nedir bu timsaller ki, siz onlara (tapınmaya) devam edip duruyorsunuz?»
Ömer Öngüt Babasına ve kavmine: “Sizin şu karşısında durup da tapmakta olduğunuz heykeller nedir?” dedi.
Şaban Piriş Babasına ve kavmine: -Kendilerine bağlandığınız bu heykeller nedir? demişti.
Sadık Türkmen Hani, babasına ve halkına dedi ki: “Karşısında durup, önlerinde eğildiğiniz şu temsilî heykeller nedir?”
Seyyid Kutub Hani O babasına ve soydaşlarına «Şu karşılarında saygı duruşu yaptığınız heykeller nedir?» dedi.
Suat Yıldırım O vakit babasına ve halkına: "Nedir bu karşısında durup taptığınız heykeller?" dedi.
Süleyman Ateş Babasına ve kavmine demişti ki: "Sizin şu karşısında durup taptığınız heykeller nedir?"
Süleymaniye Vakfı Bir gün babasına ve halkına şöyle demişti: “Sizin şu karşılarında saygıyla durduğunuz heykeller nedir?”
Tefhim-ul Kuran Hani babasına ve kavmine demişti ki: «Sizin, karşılarında bel büküp eğilmekte olduğunuz bu temsili heykeller nedir?»
Ümit Şimşek O vakit İbrahim babası ile kavmine, 'Nedir bu tapıp durduğunuz suretler?' diye sormuştu.
Yaşar Nuri Öztürk Babasına ve toplumuna şöyle demişti: "Şu başına toplanıp durduğunuz heykeller de ne?"