min zikrin - zikirden, zikir, uyarı, ihtar

  
Abdulbaki Gölpınarlı Rablerinden, Kur'ân'a âit yeni bir âyet geldi mi onu alaya alarak dinlerler, oyun sanırlar.
Abdullah Parlıyan Ne zaman kendilerine bir uyarıcı, hatırlatıcı mesaj gelse, onu ancak alaya alarak, aldırmayarak, oyun yerine koyarak dinliyorlar.
Adem Uğur Rablerinden kendilerine ne zaman yeni bir ihtar gelse, onlar bunu, hep alaya alarak dinlerler.
Ahmed Hulusi Rablerinden gelen her yeni uyarıyı, alaya alarak dinliyorlar!
Ahmet Tekin Rablerinden gelen, okunması ibadet olan övünç kaynağı Kur’ân âyetlerinden her yeni ikazı alaya alırlarken kesinlikle ona kulak da kabartıyorlar.
Ahmet Varol Ne zaman kendilerine Rablerinden yeni bir uyarı gelse onu ancak alaya alarak dinlerler.
Ali Bulaç Rablerinden kendilerine yeni bir hatırlatma gelmeyiversin, bunu mutlaka oyun konusu yaparak dinliyorlar.
Ali Fikri Yavuz Rablerinden kendilerine gelen her yeni ihtarı, hep eğlenerek dinliyorlar.
Ali Ünal Ne zaman onlara kendilerini uyarmak ve aydınlatmak için yeni bir vahiy gelse, onu sadece bir oyun ve eğlenme tavrı içinde dinlemektedirler.
Bayraktar Bayraklı Rabblerinden kendilerine gelen her yeni öğüdü alaya alarak dinlerler.
Bekir Sadak (2-3) Rablerinden kendilerine gelen her yeni ihtari mutlaka, gonulleri gaflet icinde eglenerek dinlerler. Zulmedenler, gizli toplantilarinda: «Bu zat, sizin gibi bir insandan baska bir sey midir? Siz, goz gore gore sihre mi uyarsiniz?» diye konusurlar.
Celal Yıldırım Rablarından kendilerine gelen her yeni uyarıyı mutlaka eğlenerek dinlerler.
Cemal Külünkoğlu (2-3) Rablerinden kendilerine ne zaman yeni bir öğüt (ve ihtar) gelse, onlar bunu, hep alaya alırlar. (Hem de) kalpleri eğlenceye dalarak (dinlerler). Zulme sapanlar, (aralarında) gizlice şöyle fısıldaşırlar: “Bu Muhammed, sadece sizin gibi bir insan değil mi? Öyleyse, göz göre göre büyüye mi kapılacaksınız?”
Diyanet İşleri (eski) (2-3) Rablerinden kendilerine gelen her yeni ihtarı mutlaka, gönülleri gaflet içinde eğlenerek dinlerler. Zulmedenler, gizli toplantılarında: 'Bu zat, sizin gibi bir insandan başka bir şey midir? Siz, göz göre göre sihre mi uyarsınız?' diye konuşurlar.
Diyanet Vakfi (2-3) Rablerinden kendilerine ne zaman yeni bir ihtar gelse, onlar bunu, hep alaya alarak, kalpleri oyuna, eğlenceye dalarak dinlemişlerdir. O zalimler şöyle fısıldaştılar: Bu (Muhammed), sizin gibi bir beşer olmaktan başka nedir ki! Siz şimdi gözünüz göre göre büyüye mi kapılıyorsunuz?
Edip Yüksel Her ne zaman Rab’lerinden kendilerine yeni bir mesaj (zikr) gelse, onu ciddiye almadan dinlerler.
Elmalılı Hamdi Yazır Rablarından kendilerine gelen her yeni ıhtarı mutlak eğlenerek dinliyorlar
Erhan Aktaş Rabb’lerinden, kendilerine gelen her yeni öğüdü, sadece alay ederek dinlerler.
Gültekin Onan Rablerinden kendilerine yeni bir hatırlatma gelmeyiversin, bunu mutlaka oyun konusu yaparak dinliyorlar.
Hakkı Yılmaz (2,3) Rablerinden kendilerine gelen her yeni öğüdü/hatırlatmayı ancak oyun yaparak ve kalpleri eğlenerek dinlerler. Ve şirk koşarak yanlış; kendi zararlarına iş yapan o kimseler, aralarında şu fısıltıyı gizlediler: “Bu, sizin gibi bir insandan başka bir şey midir? Artık görüp dururken büyüye mi gidiyorsunuz?”
Harun Yıldırım Rablerinden kendilerine ne zaman yeni bir ihtar gelse, onlar bunu, hep alaya alarak dinlerler.
Hasan Basri Çantay (2-3) Rablerinden kendilerine yeni bir ihtaar gelmeye dursun, onlar bunu ille istihza ederek ve kalbleri oyuna dalarak dinlemişlerdir. Zaalimler gizli fısıltı ile (şöyle) konuşdular: «Bu sizin gibi bir insandan başka mıdır? Kendiniz görüb (ve bilib) dururken şimdi sihre mi geleceksiniz»?
Hayrat Neşriyat (2-3) Rablerinden kendilerine gelen her yeni nasîhati, ancak alaya alarak, onu kalbleri gaflet içinde dinlerler. Ve o zulmedenler, (aralarında) şu fısıldamaları gizli tuttular: 'Bu(Muhammed), sâdece sizin gibi bir insan değil midir? Şimdi siz, görüp dururken sihre mi geliyorsunuz?'
İbni Kesir Rabblarından kendilerine yeni bir uyarı gelmeye dursun; onlar, bunu mutlaka eğlenerek dinlemişlerdir.
İskender Evrenosoğlu Rabbinden, yeni bir zikir (uyarı) gelmeye görsün. Onu, ancak oynayarak (alay ederek) dinlerler.
Kadri Çelik Rablerinden kendilerine yeni bir hatırlatma gelmeyiversin, onlar bunu mutlaka eğlence konusu yaparak dinlemektedirler.
Mehmet Ali Eroğlu Ne zaman kendilerine Rablerinden bir uyarıcı gelse, onu alaya alarak dinlerler
Mehmet Okuyan 2-3 Kendilerine, Rablerinden her yeni mesaj geldiğinde, onlar kalpleri eğlencede olduğu hâlde elbette bununla hep alay ederek dinlemişlerdi. O zalimler şu gizli fısıltıyı yapmışlardı: “Bu (Muhammed) sizin gibi bir insandan başka nedir ki! Siz şimdi göz göre göre büyüye mi geliyorsunuz?”
Muhammed Celal Şems Onlara, Rableri tarafından ne zaman yeni bir hatırlatma gelirse, onu eğlenerek dinlerler.
Muhammed Esed Ne zaman Rablerinden kendilerine yeni bir uyarıcı, hatırlatıcı (mesaj) gelse, onu ancak alaya alarak dinliyorlar,
Mustafa Çevik 1-4 Hesap Günü her gün biraz daha yaklaşmasına rağmen insanların çoğu bunu umursamıyor. Böyleleri ne zaman Rablerinden gelen âyetlerle uyarılıp yaratılışlarının sebebi olan hayat nizamı ile yaşamaya davet edilseler, alay edip yüz çeviriyorlar. Akılları hep geçici hazlar, eğlenceler, boş ve anlamsız işlerle meşgul. Bununla beraber bu nankörler, bir de kalkmış kendi aralarında şöyle fısıldaşıyorlar. “Bu peygamber olduğunu söyleyen adam da, bizim gibi ölümlü bir insan, şimdi göz göre göre bizden farkı olmayan bu adamın söylediklerinin büyüsüne kapılıp da, bunca yıllık hayat tarzımızı terk mi edeceğiz?” Ey Peygamber! Sen onlara de ki: “Benim Rabbim gökte ve yerde, gizliden ve açıktan söylediklerinizi işitir, ne amaçla söylediğinizi de bilir.
Mustafa İslamoğlu Rablerinden kendilerine ne zaman yeni bir uyarı gelse, onu da sadece alaya alarak dinliyorlar.
Ömer Nasuhi Bilmen Onlara Rablerinden yeni bir ihtar gelmez ki, illâ onu müstehziyâne bir halde dinlerler.
Ömer Öngüt Rablerinden kendilerine gelen her yeni zikri (öğüt ve uyarıyı) mutlaka alaya alarak dinlerler.
Şaban Piriş Rab’lerinden gelen her yeni uyarıyı ancak alay ederek dinlerler.
Sadık Türkmen Rablerinden kendilerine gelen her yeni uyarıyı/öğüdü, ancak alay konusu ederler!
Seyyid Kutub Onlar Rabb'lerinden gelen her yeni uyarıyı kesinlikle alaya alarak dinliyorlar.
Suat Yıldırım (2-3) Rab’leri tarafından kendilerine gelen her yeni uyarıyı, alaya alıp kalpleri eğlenceye dalarak dinlerler. Hem o zalimler aralarında kulis yapıp, şu fısıltıyı, gizlice yayarlar: "O da sizin gibi bir insandan başka bir şey değil. Şimdi siz göz göre göre sihire mi kapılacaksınız yani?"
Süleyman Ateş Kendilerine Rablerinden gelen her yeni ikazı mutlaka eğlenerek dinlerler.
Süleymaniye Vakfı Onlara Rablerinden[1] yeni bir bilgi gelmeye görsün, hemen onu eğlenerek dinlerler.

[*] Sahiplerinden

Tefhim-ul Kuran Rablerinden kendilerine yeni bir hatırlatma gelmeyiversin, onlar bunu mutlaka oyun konusu yaparak dinlemektedirler.
Ümit Şimşek Onlara ne zaman Rablerinden yeni bir öğüt gelse, eğlenerek dinlerler.
Yaşar Nuri Öztürk Rablerinden kendilerine ulaşan, söze bürünmüş her yeni öğüt ve hatırlatmayı ancak eğlenerek dinliyorlar.