Abdulbaki Gölpınarlı
|
Söyledikleri sözlere sabret ve Rabbini, hamd ederek gün doğmadan ve batmadan önce ve gecenin bir kısmıyle gün ortasında noksan sıfatlardan tenzîh et de rızâsına mazhar ol.
|
Abdullah Parlıyan
|
Bunun içindir ki, Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenler ne derlerse desinler göğüs ger ve dayanıklı davran, gevşeklik gösterme. Güneşin doğmasından ve batmasından önce, Rabbinin sınırsız kudret ve yüceliğini, tüm eksiksiz övgüleriyle an ve gecenin bazı saatlerinde ve gündüzün belli vakitlerinde yine, Rabbinin kudret ve yüceliğini an yani ibadet et ki hoşnutluğa, esenliğe erişesin.
|
Adem Uğur
|
(Resûlüm!) Sen, onların söylediklerine sabret. Güneşin doğmasından önce de batmasından önce de Rabbini övgü ile tesbih et; gecenin bir kısım saatleri ile gündüzün etrafında (iki ucunda) da tesbih et ki, sen, Allah'tan hoşnut olasın, (Allah da senden!).
|
Ahmed Hulusi
|
Onların dediklerine sabret. . . Güneş'in doğuşundan önce de, batışından önce de Rabbinin Hamdi olarak (sende Hamd'i açığa çıkaranı hissederek) tespih et! Gecenin bir kısmında (yatsı) ve gündüzün ortasında (öğle) da tespih et (hakikatinin yaşanması işlevini açığa çıkararak) ki; rıza (seyir) hâlini yaşayasın.
|
Ahmet Tekin
|
O halde, onların söyledikleri mantıksız, çirkin, incitici sözlere sabrederek mücadeleye devam et. Güneşin doğmasından önce ve batmasından önce Rabbini hamd ile tesbih et. Gecenin bir kısım vakitlerinde, ilerleyen saatlerinde ve gündüzün etrafında, iki ucunda da tesbih et ki, Allah katında hoşuna giden şeylere kavuşmana vesile olsun.
|
Ahmet Varol
|
Sen onların dediklerine sabret ve güneşin doğmasından önce ve batmasından önce Rabbini hamd ile tesbih et. Gecenin bazı saatlerinde ve gündüzün taraflarında da tesbih et. Umulur ki hoşnut olursun.
|
Ali Bulaç
|
Şu halde onların söylediklerine karşı sabırlı ol, güneşin doğuşundan ve batışından önce Rabbini hamd ile tesbih et (yücelt). Gecenin bir bölümünde ve gündüzün uçlarında da tesbihte bulun ki hoşnut olabilesin.
|
Ali Fikri Yavuz
|
O halde, dediklerine (küfür ve tekziblerine) sabret. (Bu hüküm, Kıtal = Seyf ayeti ile nesh edilmiştir.) Hem güneşin doğmasından evvel, hem batmasından evvel Rabbini hamd ile tesbih et (sabah ve ikindi namazını kıl). Gecenin bir kısım vakitlerinde (akşam ve yatsı saatlerinde) ve gündüzün etrafında (öğle vaktinde) de tesbih et (namaz kıl) ki, Allah’ın rızasına eresin.
|
Ali Ünal
|
(Rasûlüm), şu halde onların söylediklerine sabret ve güneşin doğmasından ve batmasından önce Rabbini hamd ile tesbih et (namaz kıl). Gecenin bazı vakitlerinde ve yine gündüzün de bazı saatlerinde tesbihte bulun. Umulur ki Allah’ın rızasına erer, O’ nun senin hakkındaki her türlü tasarrufunu gönül rahatlığıyla karşılarsın.
|
Bayraktar Bayraklı
|
Onların söylediklerine sabret! Güneşin doğmasından ve batmasından önce Rabbini övgü ile tesbih et/namaz kıl! Gece saatlerinde de O'nu övgü ile tesbih et/namaz kıl! Gündüzün belli vakitlerinde buna devam et ki mutlu olasın!
|
Bekir Sadak
|
Onlarin dediklerine sabret; gunesin dogmasindan ve batmasindan once Rabbini hamd ile tesbih et; gece saatlerinde ve gunduzleri de tesbih et ki Rabbinin rizasina eresin.
|
Celal Yıldırım
|
Onların dediklerine karşı sabret. Güneşin doğmasından ve batmasından önce Rabbını hamd ile tesbîh et; gece saatlerinde ve gündüzün etrafında da O'nu tesbîh et ki ilâhî hoşnutluğa eresin.
|
Cemal Külünkoğlu
|
(Ey Resulüm!) O hâlde, onların söylediklerine sabret ve güneşin doğuşundan ve batışından önce Rabbini övgüyle tespih et. Gece vakitlerinde ve gündüzün uçlarında da tespih et ki ilahi hoşnutluğa, esenliğe eresin.
|
Diyanet İşleri (eski)
|
Onların dediklerine sabret; güneşin doğmasından ve batmasından önce Rabbini hamd ile tesbih et; gece saatlerinde ve gündüzleri de tesbih et ki Rabbinin rızasına eresin.
|
Diyanet Vakfi
|
(Resûlüm!) Sen, onların söylediklerine sabret. Güneşin doğmasından önce de batmasından önce de Rabbini övgü ile tesbih et; gecenin bir kısım saatleri ile gündüzün etrafında (iki ucunda) da tesbih et ki, hoşnutluğa eresin.
|
Edip Yüksel
|
Sözlerine karşı dayanıklı ol, güneşin doğumundan ve batımından önce Efendini yücelterek an. Geceleyin ve günün her iki ucunda da an ki mutlu olabilesin.
|
Elmalılı Hamdi Yazır
|
O halde dediklerine sabret de rabbına hamdile tesbih eyle; güneş doğmadan evvel, gece saatlerinde de tesbih et gündüzün etrafında da, ki rızaya irebilesin
|
Erhan Aktaş
|
O halde söylenen şeylere sabret! Ve Rabb’ini, Güneş’in doğmasından önce ve batmasından önce ve gecenin bir kısmında ve gündüzün iki tarafında hamd ile tesbih1 et. Umulur ki böylece O’nun hoşnutluğunu kazanırsın.
1- Tesbih; Allah’ın, her türlü noksanlıktan arınık, tüm mükemmel niteliklere sahip olduğunu bilmek; Allah’ı kendisine özgü nitelikleri ile tanımak ve tanıtmak demektir. Tesbihi, namazda “tesbih çekmeye” indirgemek doğru değildir. Tesbih, tevhid inancının ve anlayışının kavranması ve Yaratıcının tüm nitelikleri ile tanınması ve tanıtılması etkinliğidir. Allah’ı tesbih etmek; O’nu şirk içeren her türlü düşünce ve inançtan arındırarak, Kendisine özgü nitelikleri ile yüceltmek demektir.
|
Gültekin Onan
|
Şu halde onların söylediklerine karşı sabırlı ol, güneşin doğuşundan ve batışından önce rabbini hamd ile tesbih et (yücelt). Gecenin bir bölümünde ve gündüzün uçlarında da tesbihte bulun ki hoşnut olabilesin.
|
Hakkı Yılmaz
|
Artık onların söylediklerine sabret, hoşnutluğa erebilmen için güneşin doğuşundan önce de batışından önce de Rabbinin övgüsü ile birlikte Allah'ı tanıt/noksanlıklardan uzak olduğunu öğret! Gecenin bazı saatleriyle gündüzün iki ucunda da Allah'ı tanıt/noksanlıklardan uzak olduğunu öğret!
|
Harun Yıldırım
|
(Resûlüm!) Sen, onların söylediklerine sabret. Güneşin doğmasından önce de batmasından önce de Rabbini övgü ile tesbih et; gecenin bir kısım saatleri ile gündüzün etrafında (iki ucunda) da tesbih et ki, sen, Allah'tan hoşnut olasın, (Allah da senden!).
|
Hasan Basri Çantay
|
O halde sen, onlar ne derlerse, sabret. Güneşin doğmasından evvel de, batmasından evvel de Rabbini hamd ile tesbîh et. Gecenin bir kısım saatlerinde ve gündüzün etrafında dahi tesbîh et ki rızâ (yi ilâhiye eresin.
|
Hayrat Neşriyat
|
(Habîbim, yâ Muhammed!) Artık (onların) söylediklerine sabret; güneşin doğmasından önce (sabah namazını) ve batmasından önce (ikindi namazını kılarak)Rabbini hamd ile tesbîh et! Gecenin bir kısım saatlerinde ise (akşam ve yatsı namazını) ve gündüzün etrâfında (öğle namazını kılarak) tesbîh et ki (sana verilecek sevâb ile) hoşnûd olasın!
|
İbni Kesir
|
Onların söylediklerine sabret ve güneşin doğmasından önce de, batmasından önce de Rabbını hamd ile tesbih et. Gece saatlarında ve gündüzleri de tesbih et ki, Rabbının rızasına eresin.
|
İskender Evrenosoğlu
|
O halde söylenen şeylere sabret! Ve Rabbini, güneşin tulûundan (doğuşundan) önce, güneşin gurubundan (batışından) önce ve gecenin bir kısmında hamd ile tesbih et. Ve gündüz boyunca da tesbih et. Umulur ki böylece rızaya ulaşırsın.
|
Kadri Çelik
|
O halde onların söylediklerine karşı sabırlı ol, güneşin doğuşundan önce ve batışından önce Rabbini hamd ile tesbih et. Gecenin bir bölümünde ve gündüzün etrafında (iki ucunda) da tesbihte bulun ki (sana iki âlemde verilenlerden) hoşnut olabilesin.
|
Mehmet Ali Eroğlu
|
Artık onların söylediklerine karşı sabırlı ol. Rabbini güneş doğmadan önce tesbih ediver. Tesbih ile yücelt. Güneş batışından önce ve gecenin bir bölümünde. Gündüz belli saatler Arasında tespihte bulunarak ona ibadet et ki, O'nun rızasına mazhar olasın, hoşnut olasın
|
Mehmet Okuyan
|
Onların söylediklerine sabret! Güneşin doğuşundan önce ve batışından önce Rabbini hamd (övgü) ile tesbih et (yücelt)! Gecenin bir kısım saatlerinde ve gündüzün uçlarında da tesbih et (yücelt) ki huzur bulasın.
|
Muhammed Celal Şems
|
Onların söyledikleri (karşısında) sabret. Güneşin doğuşundan önce ve onun batışından önce Rabbinin hamdı ile (O’nu) tesbih et. Gecenin değişik saatlerinde (de) günün kenarlarında (da, O’nu) tespih et ki, (böylece) esen kalasın.
|
Muhammed Esed
|
Bunun içindir ki, (hakkı inkar eden)ler ne derlerse desinler, sabret; ve güneşin doğmasından ve batmasından önce Rabbinin sınırsız kudret ve yüceliğini övgüyle an; ve gecenin bazı saatlerinde ve gündüzün belli vakitlerinde yine Rabbinin kudret ve yüceliğini an ki hoşnutluğa, esenliğe erişesin.
|
Mustafa Çevik
|
Ey Peygamber! Onların sana ve davet ettiğin nizam ile ahlaka saldırmalarına karşı şimdilik sabret, güneşin doğuşundan ve batışından önce, gecenin bir kısmında ve gündüzün iki yakasında da namaz kılarak Rabbinin yüceliğini övgü ile tekrarla ki O’nun rızasını kazanabilesin.
|
Mustafa İslamoğlu
|
Öyleyse, artık onların söyleyeceklerine karşı sabırlı ol! Bir de güneşin doğumu ve batımından önce Rabbinin aşkın olan yüce zatını (namaz kılarak) hamd ile an! Yine gecenin bazı saatlerinde ve gündüzün belli zamanlarında (namaz kılarak) O'nun yüce zatını an (ki, O'ndan) razı olduğun belli olsun!
|
Ömer Nasuhi Bilmen
|
Artık onların dediklerine sabret ve güneşin doğmasından evvel ve batmasından evvel Rabbine hamd ile tesbihte bulun. Ve gece saatlerinde de tesbih et ve gündüzün etrafında da. Tâ ki sen hoşnut olasın.
|
Ömer Öngüt
|
Onların söylediklerine sabret! Güneşin doğmasından önce de batmasından önce de Rabbini hamd ile tesbih et. Gece saatleri ve gündüzleri de tesbih et ki Rabbinin rızâsına eresin.
|
Şaban Piriş
|
Söylediklerine sabret, güneş doğmadan önce ve batmadan önce ve gece saatlerinde de Rabbini hamd ederek tesbit et. Gün boyunca da tesbih et ki hoşnutluğa eresin.
|
Sadık Türkmen
|
Onlar ne derse desin sen katlan/yoluna devam et/sabırlı ol. Rabbin herşeyi güzel yaptı, sen de ona karşılık (bireysel olarak), (Farz Namazlar öncesi, Nafile [Sünnet] Namaz kılarak) ibadet et; Güneş doğmadan önce (Sabahın Nafilesini/Sünnetini) ve batmadan önce (İkindi Namazı Sünnetini kılarak tesbih et). Gecenin anlarında (Akşam, Yatsı, Teheccüd Sünnet[Nafile]lerini) ve günün bölümlerinde de (Öğle öncesi, sonrası ve Kuşluk vaktinde). Belki (böylece) hoşnut kalırsın/mutlu olursun!
|
Seyyid Kutub
|
Ey Muhammed, öyleyse onların söylediklerine sabret. Güneşin doğuşundan ve batışından önce Rabb'ini övgü ile noksanlıklardan tenzih et; gecenin bir bölümü ile gündüzün başlangıcı ile sonunda da O'nu noksanlıklardan tenzih et ki, karşılığında hoşnut olasın.
|
Suat Yıldırım
|
O halde onların söylediklerine sabret! Güneşin doğmasından ve batmasından önce Rabbinin yüceliğini ilan et, O’na hamdet! Gecenin bazı vakitlerinde, gündüzün bazı taraflarında da O’na ibadet et ki memnun ve mutlu olasın.
|
Süleyman Ateş
|
Onların dediklerine sabret, güneşin doğmasından ve batmasından önce Rabbini överek tesbih et; gece sâ'atlerinden bir kısmında ve gündüzün taraflarında da tesbih et ki memnun olasın!
|
Süleymaniye Vakfı
|
Onlar ne derlerse desinler, sen sabret. Güneşin doğuşundan önce, batmasında önce ve gecenin bölümlerinde[*1] her şeyi güzel yaptığından dolayı Rabbine ibadet et. Gündüzün bölümlerinde [*2] de ibadet et; belki memnun kalırsın.
[*] Gecenin bölümleri وَمِنْ آنَاء اللَّيْلِ ifadesinde "bölümler" diye anlam verdiğimiz ânâ = kelimesi çoğuldur. Arapçada çoğul en az üçtür. Kur’an’a göre güneşin batımından doğumuna kadar olan süre gece olduğu için gecenin en az üç bölümünün olduğu anlaşılır. Güneşin batımından gök kubbenin tamamen kararması(yıldız gölmelerinin başlangıcı olan güneşin -18 dereceye ulaşması) arasında geçen birinci dilim içinde akşam ve yatsı namazları ve bunlara bağlı nafileler kılınır. Gök kubbenin aydınlanmaya başladığı sırada seher vakti girer. Sabah ışıklarının ufukta kümeleşip kümeleri birbirinden ayıran siyah ve bayaz ışıkların bir iplik gibi üst üste gelmesi sırasında imsak ve sabah namazı vakti girer. Güneş doğunca gece biter. Bu iki bölüm simetrik ve hemen hemen eşit uzunluktadır. birinci bölümde akşam ve yatsı namazları, üçüncü bölümün ikinci kısmında sabah namazı kılınır.
Bu ikisinin arası da gecenin en uzun bölümü olan gece yarısıdır. Bu vakitte güneş ışınlarının etkisi tamamen kaybolduğu için beyaz gecelerin yaşandığı yerlerde havanın iyice soğuduğu, diğer yerlerde de karanlığın en yoğun olduğu bölümdür..Bu bölüm ile seher vaktinde gece namazı kılınır.
[*2]“Bölümler” diye tercüme ettiğimiz “etraf = اَطْرَافَ” kelimesi “taraf = طرف”ın çoğuludur. Arapçada çoğul, en az üçü ve daha fazlasını gösterdiğinden gündüzün ilk bölümü, güneşin doğmasından zeval vaktine kadar olur. İkinci bölümü öğle namazının, üçüncü bölümü de ikindi namazının vakti olur. Âyet, “ سَبِّحْ = kuluk et” emriyle başladığı, “namaz kıl” diye açık bir emir içermediği için bu ayette yapılması istenen ibadet nafile namazlar olur. Ebu Hureyre’nin şöyle dediği bildirilmiştir:
“Dostum Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem bana üç şey vasiyet etti: Her ay üç gün oruç tutmak, iki rekat kuşluk (duhâ) namazı ve uyumadan vitir kılmam [ Buhârî, Teheccüd 35; Muslim, Müsâfirîn 85 – (721)]”
|
Tefhim-ul Kuran
|
Şu halde onların söylediklerine karşı sabırlı ol, güneşin doğuşundan önce ve batışından önce Rabbini hamd ile tesbih et. Gecenin bir bölümünde ve gündüzün uçlarında da tesbihte bulun ki hoşnut olabilesin.
|
Ümit Şimşek
|
Onların söylediklerine sabret; güneş doğmadan önce ve batmadan önce Rabbini hamd ile tesbih et. Gecenin bazı saatlerinde ve gündüzün etrafında da tesbih et ki Allah'ın hoşnutluğuna erişesin.
|
Yaşar Nuri Öztürk
|
Artık, onların söylediklerine sabret; Güneş'in doğuşundan önce de batışından önce de Rabbini överek tespih et! Gecenin bazı saatleriyle gündüzün iki ucunda da tespih et ki, hoşnutluğa erebilesin.
|