Abdulbaki Gölpınarlı
|
Şu bize gösterilen apaçık mûcizelere karşı artık yaradanımıza tercîh edemeyiz seni dediler, elinden geleni yap, zâten ancak şu dünyâ yaşayışında hükmünü yürütebilirsin.
|
Abdullah Parlıyan
|
İman eden sihirbazlar Firavun'a dediler ki: “Şu bize gösterilen apaçık mucizelere karşı, artık yaratanımıza tercih edemeyiz seni, elinden geleni yap, zaten senin hükmün sadece şu dünya hayatında geçer.
|
Adem Uğur
|
Dediler ki: "Seni, bize gelen açık açık mucizelere ve bizi yaratana tercih edemeyiz. Öyle ise yapacağını yap! Sen, ancak bu dünya hayatında hükmünü geçirebilirsin."
|
Ahmed Hulusi
|
Dediler ki: "Bize gelen apaçık mucizelerden sonra, bizi yaratan üstüne seni asla tercih etmeyeceğiz. . . Ne hükmedeceksen hükmet! Sen sadece şu dünya hayatına hükmedersin. "
|
Ahmet Tekin
|
Sihirbazlar:'Bize gelen bu açık mûcizelere ve bizi yoktan var edene, yaratana seni asla tercih etmeyiz. Ne ceza vereceksen ver. Sen ancak bu dünya hayatında ceza verebilirsin.' dediler.
|
Ahmet Varol
|
(Büyücüler) dediler ki: 'Bize gelen açık delillere ve bizi yaratana seni tercih etmeyeceğiz. Sen ne hüküm veriyorsan ver. Sen ancak bu dünya hayatında hükmünü yürütebilirsin.
|
Ali Bulaç
|
Dediler ki: "Bize gelen apaçık delillere ve bizi yaratana seni asla 'tercih edip seçmeyiz." Neyde hükmünü yürütebileceksen, durmaksızın hükmünü yürüt; sen, yalnızca bu dünya hayatında hükmünü yürütebilirsin."
|
Ali Fikri Yavuz
|
Sihirbazlar dediler ki: “- Bize gelen bu açık mucizelere ve bizi yaratana karşı, asla seni tercih edemeyiz. Artık neye hükmün geçiyorsa, hükmünü ver. Sen ancak bu dünya hayatında hüküm geçirirsin.
|
Ali Ünal
|
“Mümkün değil;” dedi sihirbazlar, “önümüzde cereyan eden bunca açık delile ve bizi belli hususiyetlerle Yaratan’a seni asla tercih edemeyiz. Hakkımızda hangi hükmü verirsen ver. Senin hükmün ancak bu dünyada geçer.
|
Bayraktar Bayraklı
|
(72-73) Büyücüler, “Seni, bize gelen delillere ve bizi yaratana asla tercih etmeyeceğiz. Yapacağını yap! Senin hükmün ancak bu dünya hayatında geçerlidir. Biz şüphesiz, kendi hatalarımızı ve bize zorla yaptırdığın büyüyü bağışlaması için Rabbimize iman ettik. En üstün ve kalıcı olan Allah'tır” dediler.
|
Bekir Sadak
|
(72-73) iman eden sihirbazlar: «Seni, gelen apacik mucizelere ve bizi yaratana ustun tutmayacagiz. Ne hukum vereceksen ver. Sen, ancak bu dunya hayatina hukmedebilirsin. Dogrusu biz, yanilmalarimizi ve bize zorla yaptirdigin sihri bagislamasi icin Rabbimize iman ettik. Allah'in verecegi mukafat daha iyi ve daha devamlidir» dediler.
|
Celal Yıldırım
|
İmân eden sihirbazlar ona dediler ki: «Seni, bize gelen bunca acık belge ve mu'cizelere ve bizi yoktan var kılıp meydana getirene elbette tercîh etmeyeceğiz. Artık neye hükmedeceksen hükmet. Senin ancak Dünya hayatına hükmün geçer.
|
Cemal Külünkoğlu
|
(Sihirbazlar:) “Biz seni, bize gelen apaçık delillere ve bizi yaratana asla tercih etmeyeceğiz. Artık sen vereceğin hükmü ver. Sen ancak bu dünya hayatında hüküm verirsin.”
|
Diyanet İşleri (eski)
|
(72-73) İman eden sihirbazlar: 'Seni, gelen apaçık mucizelere ve bizi yaratana üstün tutmayacağız. Ne hüküm vereceksen ver. Sen, ancak bu dünya hayatına hükmedebilirsin. Doğrusu biz, yanılmalarımızı ve bize zorla yaptırdığın sihri bağışlaması için Rabbimize iman ettik. Allah'ın vereceği mükafat daha iyi ve daha devamlıdır' dediler.
|
Diyanet Vakfi
|
Dediler ki: «Seni, bize gelen açık açık mucizelere ve bizi yaratana tercih edemeyiz. Öyle ise yapacağını yap! Sen, ancak bu dünya hayatında hükmünü geçirebilirsin.»
|
Edip Yüksel
|
Dediler ki: “Bize gelen apaçık kanıtları ve bizi Yaratan’ı bırakıp seni seçmeyiz. Nasıl yargı vereceksen ver. Yargın bu dünya hayatıyla sınırlıdır!“
|
Elmalılı Hamdi Yazır
|
İhtimali yok dediler: bize gelen bu açık mu'cizelere ve bizi yaratana karşı seni tercih edemeyiz, artık neye hukmün geçer, ne yapabilirsen yap, senin olsa olsa bu Dünya hayata hukmün geçer
|
Erhan Aktaş
|
“Bizim açımızdan, ortaya konan bu kanıtlayıcı bilgiden sonra, yaradılışımızın esaslarını belirleyen yaratıcıya karşı seni asla tercih etmeyiz. İstediğin şeyi yap. Senin hükmün ancak bu dünya hayatında geçer.” dediler.
|
Gültekin Onan
|
Dediler ki: "Bize gelen apaçık delillere ve bizi yaratana (fetarena) seni asla 'tercih edip seçmeyiz'." Neyde hükmünü yürütebileceksen, durmaksızın hükmünü yürüt; sen, yalnızca bu dünya hayatında hükmünü yürütebilirsin.
|
Hakkı Yılmaz
|
(72-73) Etkili bilginler: “Bize gelen bu açık kanıtlar ve bizi yoktan yaratana karşı asla seni üstün tutmayız. Ne hüküm vereceksen hadi ver! Sen, ancak bu iğreti dünya hayatına hükmedersin. Şüphesiz biz, hatalarımıza ve bizi etkili bilgiden zorladığın şeye karşı, bizi bağışlasın diye Rabbimize iman ettik. Ve Allah daha hayırlı ve daha kalıcıdır” dediler.
|
Harun Yıldırım
|
Dediler ki: "Seni, bize gelen açık açık mucizelere ve bizi yaratana tercih edemeyiz. Öyle ise yapacağını yap! Sen, ancak bu dünya hayatında hükmünü geçirebilirsin."
|
Hasan Basri Çantay
|
(Sihirbazlar) dediler: «Seni bize gelen (şu) apaçık mucizelere, (hakıykatde ise) bizi yaratana kat'iyyen tercîh edemeyiz. Artık neye haakim isen hükmünü ver. Sen hükmünü ancak bu dünyâ hayaatında geçirebilirsin».
|
Hayrat Neşriyat
|
(O sihirbazlar ise) dediler ki: 'Seni, bize gelen apaçık mu'cizelere ve bizi yaratana aslâ tercîh etmeyiz; artık ne hüküm vereceksen ver! (Sen) ancak bu dünya hayâtında hükmedersin!'
|
İbni Kesir
|
Dediler ki: Seni, bize gelen apaçık mucizelere ve bizi yaratana üstün tutmayacağız. Ne hüküm vereceksen ver. Sen ancak bu dünya hayatına hükmedebilirsin.
|
İskender Evrenosoğlu
|
“Bize gelen mucizeler karşısında asla seni tercih etmeyiz (üstün tutmayız). Çünkü bizi, O yarattı. Bu durumda sen, yapacağını yap. Fakat sen, ancak bu dünya hayatında yaparsın.” dediler.
|
Kadri Çelik
|
Dediler ki: “Bize gelen apaçık delillere ve bizi yaratana seni asla tercih edip seçmeyiz. Ne hüküm vereceksen ver. Sen ancak bu dünya hayatına hükmedebilirsin.”
|
Mehmet Ali Eroğlu
|
"Apaçık mucizelerle bize gelen ve bizi yaratana asla seni tercih etmeyiz" dediler. Hükmünü yürüteceksen yürüt. Zaten senin hükmün, bu dünya hayatı ile sınırlıdır.
|
Mehmet Okuyan
|
(Büyücüler) şöyle demişlerdi: “Bize gelen apaçık bilgilere ve bizi yoktan yaratana karşı asla seni tercih etmeyeceğiz. Yapacağını yap! Sen ancak bu dünya hayatında hükmünü geçirebilirsin.
|
Muhammed Celal Şems
|
Onlar dediler ki: “(Allah tarafından) bize gelen apaçık mucizelere ve bizi yaratan (Allah’a,) seni asla tercih etmeyiz. Onun için, ne yaparsan yap! Sen, ancak bu dünya hayatı hakkında hüküm verebilirsin.”
|
Muhammed Esed
|
Berikiler: "Bize gelen hakkın apaçık belirtilerini ve bizi yaratan varlığı bırakıp asla seni tercih edecek değiliz! Artık (hakkımızda) nasıl bir yargıda bulunacaksan bulun: sen ancak bu dünya hayatında (geçerli) yargılarda bulunabilirsin!
|
Mustafa Çevik
|
72-73 Sihirbazlar da dönüp Firavun’a şöyle dediler: “Musa’dan duyup gördüğümüz apaçık gerçekler ortada dururken, senin Rabliğini kabul edecek değiliz. Elinden geleni ardına koyma, ama bizi asla Rabbimizin davetine iman etmekten vazgeçiremezsin, senin hükmün ancak kısacık olan şu dünya hayatında, senin peşinden gidenlere geçebilir. Biz yaratılış sebebimiz olan, bizi şerefli, onurlu ve özgür kılacak Rabbimizin davet ettiği hayat nizamına yöneldik, umut ediyoruz ki Rabbimiz, sihirbazlık yaparak göz boyama işlerimizden dolayı bizi bağışlar. Hayırlı ve devamlı olan Rabbimizin katında olandır.” dediler.
|
Mustafa İslamoğlu
|
Onlar şöyle cevap verdiler: "Senin tehditlerine kapılıp da asla bize gelen hakikatın apaçık delillerine ve bizi yaratana sırt dönmeyeceğiz; ne karar verirsen ver, umurumuzda değil; nasıl olsa senin kararın sadece bu (fani) dünya hayatında geçerlidir!
|
Ömer Nasuhi Bilmen
|
Dediler ki: «Elbette seni bize gelen âyetlere ve bizi yoktan var etmiş olana tercih edemeyiz. Artık sen, ne ile hükmedeceksen hükmet. Sen ancak bu dünya hayatında hükmedersin.»
|
Ömer Öngüt
|
Dediler ki: “Biz seni, bize gelen apaçık delillere (mucizelere) ve bizi yaratana tercih edip üstün tutmayacağız. Yapacağını yap, ne hüküm vereceksen ver. Sen ancak bu dünya hayatına hükmedebilirsin. ”
|
Şaban Piriş
|
-Seni, bize gelen apaçık mucizelere ve bizi yaratana üstün tutmayacağız. Ne hüküm verirsen ver, sen ancak bu dünya hayatında hüküm verebilirsin, dediler.
|
Sadık Türkmen
|
Dediler ki: “Seni asla bize gelen apaçık delillere ve bizi yaratana tercih etmeyeceğiz. Yapacağını yap/elinden geleni ardına koyma! Sen yalnızca bu dünya hayatında istediğini yapabilirsin!
|
Seyyid Kutub
|
Büyücüler dediler ki; «Biz seni, bize gelen açık delillere ve yaratıcımıza tercih edemeyiz. Vereceğin hükmü ver. Senin hükmün ancak dünya hayatında geçerli olabilir.
|
Suat Yıldırım
|
"Mümkün değil" dediler, "bize gelen bunca delillere ve bizi Yaratana karşı seni tercih edemeyiz. İstediğin hükmü ver. Senin hükmün nihayet, bu dünyada geçer."
|
Süleyman Ateş
|
Dediler ki: "Biz, seni, bize gelen açık delillere ve bizi yaratana tercih edemeyiz. Yapacağını yap, sen ancak bu dünyâ hayâtında istediğini yapabilirsin."
|
Süleymaniye Vakfı
|
Dediler ki “Biz seni, ne bize gelen bu apaçık belgelere (mucizelere) ne de bizi yaratana tercih ederiz. Ne yapacaksan yap. Sen yapacağını sadece bu dünya hayatında yaparsın.
|
Tefhim-ul Kuran
|
Dediler ki: «Bize gelen apaçık delillere ve bizi yaratana seni asla 'tercih edip seçmeyiz'. Neyde hükmünü yürütebileceksen, durmaksızın hükmünü yürüt; sen, yalnızca bu dünya hayatında hükmünü yürütebilirsin.»
|
Ümit Şimşek
|
Onlar 'Bize gelen delillere ve bizi yoktan Yaratana seni üstün tutacak değiliz,' dediler. 'Yapacağını yap. Senin sözün ancak bu dünya hayatında geçer.
|
Yaşar Nuri Öztürk
|
Dediler: "Biz seni, bize gelen açık seçik kanıtlara ve bizi yaratmış olana asla tercih etmeyeceğiz. Verdiğin hükmü uygula. Senin hükmün olsa olsa bu dünya hayatında geçer."
|