nesyen - unutularak

  
Abdulbaki Gölpınarlı Derken doğum sancısı, onu bir hurma ağacının dibine sevketti de keşke dedi, bundan önce ölseydim de unutulup gitseydim.
Abdullah Parlıyan Derken doğum sancısı, O'nu bir hurma ağacına dayanmaya sürükledi de o zaman: “Keşke bu durum başıma gelmeden önce ölseydim de, unutulup gitseydim!” dedi.
Adem Uğur Doğum sancısı onu bir hurma ağacına (dayanmaya) sevketti. "Keşke, dedi, bundan önce ölseydim de unutulup gitseydim!"
Ahmed Hulusi Doğum sancısı ile bir hurma dalına yapışırken; "Keşke bundan önce ölseydim ve büsbütün unutulup gitseydim" dedi.
Ahmet Tekin Doğum sancısı, onu bir hurma ağacına dayanıp tutunmaya zorladı.'Keşke bundan önce ölseydim de hatırda kalmayan değersiz şeyler gibi unutulup gitseydim.' dedi.
Ahmet Varol Derken doğum sancısı onu hurma dalı(nın altı)na getirdi. Dedi ki: 'Keşke bundan önce ölmüş ve unutulup gitmiş olsaydım.'
Ali Bulaç Derken doğum sancısı onu bir hurma dalına sürükledi. Dedi ki: "Keşke bundan önce ölseydim de, hafızalardan silinip unutuluverseydim."
Ali Fikri Yavuz Sonra doğum sancısı onu bir hurma ağacına dayanmaya götürdü: “- Ah nolaydım! Bundan önce öleydim de unutulmuş gitmiş olaydım.” dedi.
Ali Ünal Derken, doğum sancısı O’nu bir hurma ağacına dayanmaya zorladı. (Evlenmeden çocuk sahibi olmayı insanlara nasıl anlatacağının endişeleri içinde) “Keşke” dedi, “bu iş başıma gelmeden önce öleydim de, adı sanı unutulup gitmiş biri olaydım!”
Bayraktar Bayraklı Doğum sancısı onu bir hurma ağacına dayanmaya sevketti. “Âh, keşke” dedi; “Bundan önce ölseydim de unutulup gitseydim.”
Bekir Sadak Dogum sancisi onu bir hurma agacinin dibine gitmege mecbur etti. «Keske ben bundan once olmus olsaydim da unutulup gitseydim» dedi.
Celal Yıldırım Derken doğum sancısı onu bir hurma dalına çekip götürdü. «Ah keşke bundan önce ölseydim de unutulup gitseydim, (bu iş başıma gelmeseydi) !» dedi.
Cemal Külünkoğlu Bir süre sonra doğum sancıları tutunca bir hurma ağacının altına sığınmak zorunda kaldı ve “Keşke, daha önce ölmüş ve hafızalardan silinmiş olsaydım” dedi.
Diyanet İşleri (eski) Doğum sancısı onu bir hurma ağacının dibine gitmeğe mecbur etti. 'Keşke ben bundan önce ölmüş olsaydım da unutulup gitseydim' dedi.
Diyanet Vakfi Doğum sancısı onu bir hurma ağacına (dayanmaya) sevketti. «Keşke, dedi, bundan önce ölseydim de unutulup gitseydim!»
Edip Yüksel Doğum sancısı onu bir hurma dalına kadar sürükledi. “Keşke bundan önce ölseydim, unutulsaydım“ dedi.
Elmalılı Hamdi Yazır Derken ağrı onu bir hurma dalına götürdü, ay dedi: nolaydım bundan evvel öleydim ve unutulmuş gitmiş olaydım
Erhan Aktaş Sonra doğum sancısı onu bir hurma ağacının gövdesine sığınmaya mecbur etti. “Keşke bundan önce ölseydim de unutulup gitseydim.” dedi.1

1- Bu sözler, doğum sancısı nedeniyle söylenmiş sözler değil, hamileliğinin izahını nasıl yapacağını bilememenin verdiği sıkıntıyı ve üzüntüyü ifade eden sözlerdir.
Gültekin Onan Derken doğum sancısı onu bir hurma dalına sürükledi. Dedi ki: "Keşke bundan önce ölseydim de, hafızalardan silinip unutuluverseydim."
Hakkı Yılmaz Sonra doğum sancısı onu bir hurma dalına tutunup dayanmaya zorladı. “Keşke bundan önce ölseydim ve büsbütün unutulan biri olsaydım!” dedi.
Harun Yıldırım Derken doğum sancısı onu kuru bir hurma ağacına sürükledi. Dedi ki: "Keşke, bundan önce ölseydim de unutulup gitseydim!"
Hasan Basri Çantay Derken doğum sancısı onu bir hurma ağacına (dayanmıya) sevk etdi. «Keşki, dedi, bundan evvel öleydim, unutulub gideydim».
Hayrat Neşriyat Nihâyet doğum sancısı onu (kuru) bir hurma ağacının dibine gitmeye mecbûr etti.(Utancından:) 'Keşke ben bundan önce ölseydim de unutulup gitmiş olsaydım!' dedi.
İbni Kesir Doğum sancısı onu bir hurma dalına sürükledi. Keşki, dedi; bundan evvel öleydim de unutulup gideydim.
İskender Evrenosoğlu Doğum sancısı onu, bir hurma ağacının gövdesine (sığınmaya) mecbur etti. “Keşke ben bundan önce ölseydim, unutularak unutulmuşların (arasına karışsaydım).” dedi.
Kadri Çelik Derken doğum sancısı onu bir hurma dalına sürükledi. Dedi ki: “Keşke bundan önce ölseydim de unutulup hafızalardan silinmiş olsaydım.”
Mehmet Ali Eroğlu En nihayetinde doğum sancısı onu bir hurma ağacına doğru sürüklemiştir. Rahatsızlığından: Ah keşke" dedi. "Bu halden önce bir takdir, bir şeyler Yerine gelseydi de ölüp gitseydim. Hafızalardan silinseydim" demiştir.
Mehmet Okuyan (Zamanı geldiğinde) doğum sancısı onu bir hurma ağacının gövdesine yaslanmaya zorlamıştı da “Ah, keşke bundan önce ölseydim ve unutulup gitseydim!” demişti.
Metin Durali Derken sancı onu bir hurma dalına götürdü ve: “Keşke bundan önce ölmüş olsaydım da unutulmuş gitmiş olsaydım.” dedi. Detaylı açıklama için: https://kurankissalarininsistematigi.wordpress.com/2013/12/03/10-bolum-meryem-ve-oglu-hz-isa/
Muhammed Celal Şems Doğum sancısı, onu bir hurma ağacının gövdesine götürdü. O dedi ki: “Keşke bundan önce ölseydim ve unutulmuş olsaydım.”
Muhammed Esed Ve doğum sancısı onu bir hurma ağacının gövdesine sürükledi(ği zaman): "Keşke bu durum başıma gelmeden önce ölseydim de unutulup giden biri olsaydım!" diye yakındı.
Mustafa Çevik 22-26 İşte böylece ilahi takdir gereği hamile kalmış olan Meryem, insanlardan uzak bir yere çekildi. Nihayet doğum sancıları onu bir hurma ağacının dibine sürükledi, bir yandan da şöyle söyleniyordu: “Keşke bundan önce ölseydim de büsbütün unutulmuş biri olsaydım.” Bu arada o hurma ağacının alt tarafından bir ses Meryem’e, “Sakın üzülme! Rabbin dünyaya getirmekte olduğun çocuğu şerefli, değerli kıldı. Sen şimdi hurma dalına tutunup, onu kendine doğru çekerek silkele, taze ve olgun hurmalar dökülsün, onlardan ye. Rabbin, alt tarafından bir su akıttı, ondan da iç, artık gözün aydın olsun, şayet herhangi birine de rastlarsan o zaman da işaret yoluyla onlara, ben sınırsız merhamet ve şefkat sahibi Rabbime susma orucu adadım, onun için konuşmayacağım de.”
Mustafa İslamoğlu Ve doğum sancısı (tutunacak bir dal arayan Meryem'i) hurma ağacının gövdesine doğru sürüklerken diyordu ki: "N'olaydım, keşke bundan önce öleydim de unutulup gidenlerden olaydım!"
Ömer Nasuhi Bilmen Derken ona doğum hareketi gelerek kendisini bir hurma ağacının altına gitmeğe muztar kıldı, dedi ki: «Ne olurdu bana, bundan evvel ölmüş olsaydım ve unutulup terkedilmiş bulunsa idim.»
Ömer Öngüt Doğum sancısı onu bir hurma ağacına (dayanmaya) sevketti. “Keşke bundan önce ölmüş olsaydım da unutulup gitseydim!” dedi.
Şaban Piriş Doğum sancısı onu bir hurma dalına getirdi. -Keşke, dedi Bundan önce ölseydim de unutulup gitseydim.
Sadık Türkmen Derken doğum sancısı onu hurma dalının altına sürükledi. Dedi ki: “Ne olurdu ben bundan önce ölseydim de, unutulup gitmiş olsaydım!”
Seyyid Kutub Bir süre sonra doğum sancıları tutunca bir hurma ağacının altına sığınmak zorunda kaldı ve «Keşke, daha önce ölmüş ve hafızalardan silinmiş olsaydım» dedi.
Suat Yıldırım Derken doğum sancısı onu bir hurma ağacına dayanmaya zorladı. "Ay!" dedi, "n’olaydım, keşke bu iş başıma gelmeden öleydim, adı sanı unutulup gitmiş biri olaydım!"
Süleyman Ateş Doğum sancısı onu, bir hurma dalı(nın altı)na getirdi. "Keşke dedi, bundan önce ölseydim, unutulup gitseydim!"
Süleymaniye Vakfı Sonra doğum sancıları onu, hurma ağacına doğru sürükledi. “Keşke daha önce ölseydim de unutulup gitseydim!” dedi.
Tefhim-ul Kuran Derken doğum sancısı onu bir hurma dalına sürükledi. Dedi ki: «Keşke bundan önce ölseydim de, hafızalardan silinip unutuluverseydim.»
Ümit Şimşek Derken doğum sancısı geldi, onu bir hurma dalına tutunmaya zorladı.'Ne olurdu, bundan önce ölüp de unutulup gitseydim' diyordu.
Yaşar Nuri Öztürk Nihayet doğum sancısı onu, bir hurma ağacının kütüğüne götürdü. "Ah dedi, keşke daha önce ölseydim, keşke unutulup gitseydim."