min el kiberi (el kebîru) - ihtiyarlıktan, ihtiyarlığa (büyük, yaşlı, ihtiyar)

  
Abdulbaki Gölpınarlı Rabbim dedi, benim nasıl oğlum olabilir ki karım kısır ve ben de ömrümün sonlarına vardım, tamâmıyla ihtiyarladım.
Abdullah Parlıyan Zekeriyya: “Ey Rabbim!” dedi. “Karım kısır olduğu halde ve ben de, yaşlanarak bütünüyle güçsüz bir duruma düşmüşken, benim nasıl oğlum olabilir ki?”
Adem Uğur Zekeriyya: Rabbim! dedi, karım kısır olduğu, ben de ihtiyarlığın son sınırına vardığım halde, benim nasıl oğlum olabilir?
Ahmed Hulusi (Zekeriyya) dedi ki: "Rabbim, karım kısır ve ben de ihtiyarlıkta sınıra ulaşmış olduğum hâlde, benim nasıl bir oğlum olur?"
Ahmet Tekin Zekeriyyâ:'Rabbim, karım kısır, ben de son derece kocamışken nasıl oğlum olabilir?' dedi.
Ahmet Varol Dedi ki: 'Ey Rabbim! Benim nasıl oğlum olur ki? Karım kısırdır, bense yaşlılığın son sınırına vardım.'
Ali Bulaç Dedi ki: "Rabbim, karım kısır (bir kadın) iken, benim nasıl oğlum olabilir? Ben de yaşlılığın son basamağındayım."
Ali Fikri Yavuz Zekeriyya dedi ki: “- Rabbim, benim nereden bir oğlum olacak? Hanımım kısır bulunuyor, ben de ihtiyarlığın son haddine vardım.”
Ali Ünal Zekeriya, (hayret içinde) “Rabbim, karım kısır, ben ise iyice ihtiyarlamışken benim nasıl, hangi yolla çocuğum olacak?! diye sordu.
Bayraktar Bayraklı Zekeriyyâ, “Ey Rabbim! Benim nasıl bir çocuğum olur? Oysa benim hanımım kısır, ben de son derece yaşlandım” dedi.
Bekir Sadak Zekeriya: «Rabbim! Karim kisir, ben de son derece kocamisken nasil oglum olabilir?» dedi.
Celal Yıldırım Zekeriyyâ dedi ki: «Rabbim ! Benim nasıl oğlum olabilir ki karım kısırdır, ben de yaşlılığın son kertesine gelmiş bulunuyorum ?!»
Cemal Külünkoğlu (Zekeriya:) “Rabbim! Hanımım kısır ve ben de ihtiyarlığın son noktasına ulaşmış iken, benim nasıl çocuğum olacak?” dedi.
Diyanet İşleri (eski) Zekeriya: 'Rabbim! Karım kısır, ben de son derece kocamışken nasıl oğlum olabilir?' dedi.
Diyanet Vakfi Zekeriyya: Rabbim! dedi, karım kısır olduğu, ben de ihtiyarlığın son sınırına vardığım halde, benim nasıl oğlum olabilir?
Edip Yüksel “Efendim, benim nasıl bir oğlum olabilir? Karım kısır, bense alabildiğine yaşlıyım“ dedi.
Elmalılı Hamdi Yazır Dedi: Yarab! benim için bir oğul nereden olacak: hatunum akîm bulunuyor ben de ihtiyarlıktan kağşamak derecesine geldim
Erhan Aktaş “Rabbim! Hanımım kısır, ben de ayakta duramayacak kadar yaşlanmışken, benim nasıl bir delikanlı çocuğum olabilir?” dedi.
Gültekin Onan Dedi ki: "Rabbim, karım kısır (bir kadın) iken, benim nasıl oğlum olabilir? Ben de yaşlılığın son basamağındayım."
Hakkı Yılmaz Zekeriyyâ: “Rabbim! Karım kısır, ben de son derece kocamışken benim nasıl bir delikanlım olabilir?” dedi.
Harun Yıldırım Dedi ki: “Rabbim, hanımım kısır olduğu, ben de ihtiyarlığın son sınırına vardığım halde, benim nasıl oğlum olabilir?”
Hasan Basri Çantay Dedi: «Rabbim, benim nasıl oğlum olur ki? Karım bir kısırdır. Ben ise ihtiyarlığın son haddine vermişimdir».
Hayrat Neşriyat (Zekeriyyâ) dedi ki: 'Rabbim! Hanımım kısır olduğu ve (ben de) gerçekten ihtiyarlığın son demine vardığım hâlde, benim için bir oğul, nasıl olur?'
İbni Kesir Rabbım; karım kısır ve ben de son derece kocamışken nasıl oğlum olur ki? dedi.
İskender Evrenosoğlu (Zekeriya (A.S) şöyle) dedi: “Rabbim, benim nasıl bir oğlum olabilir? Ve benim kadınım (artık) akir (kısır) oldu. Ben (de) yaşlanarak ihtiyarlığa ulaştım.”
Kadri Çelik Dedi ki: “Rabbim, karım kısır ve ben de son derece kocamışken nasıl oğlum olur ki?”
Mehmet Ali Eroğlu "Ey Rabbim, karım kısır iken, benim nasıl bir oğlum olabilir? Malum ben de yaşlılığımın artık, son demlerimdeyim" demiştir.
Mehmet Okuyan (Zekeriya), “Rabbim! Hanımım kısır, ben de yaşlılığımın sonuna ulaşmışken nasıl benim bir oğlum olacak?” diye sormuştu.
Muhammed Celal Şems O dedi ki: “Yarabbi! Karım kısırken, ben (de) yaşlılığın ileri safhasına erişmişken, nasıl bir oğlum olacak?”
Muhammed Esed (Zekeriya:) "Ey Rabbim!" dedi, "Karım kısır olduğu halde ve ben de yaşlanarak bütünüyle güçsüz bir duruma düşmüşken, benim nasıl oğlum olabilir ki?"
Mustafa Çevik 7-10 Bunun üzerine Allah gönderdiği melek ile şöyle buyurdu: “Ey Zekeriyya! Biz sana Yahya adında bir oğlun olacağını müjdeliyoruz. Bu adı daha önce hiç kimseye vermedik.” Zekeriyya “Rabbim! Karım kısır ve ben de çok yaşlıyım. Nasıl olur da çocuğum olabilir?” (Melek) “Orası öyle ama Rabbin diyor ki: Bu Benim için çok kolaydır, tıpkı seni daha önce yoktan var ettiğimiz gibi.” Zekeriyya bu defa: “Rabbim öyleyse bana bu konuda bir işaret, bir delil göster de kalbim mutmain olsun.” dedi. Allah da “Senin işaretin, sapasağlam olduğun halde üç gün insanlarla konuşamamandır.” buyurdu.
Mustafa İslamoğlu (Zekeriyya) "Rabbim" dedi, "Nasıl olur da benim bir oğlum olabilir; çünkü eşim kısır, ben ise yaşlılıktan dolayı gücü tükenmiş biriyim!"
Ömer Nasuhi Bilmen Dedi ki: «Yarabbi! Bana nereden bir oğul olabilir? Zevcem ise kısır olmuştur. Ben de ihtiyarlıktan son yaşa yetişmiş oldum.»
Ömer Öngüt Zekeriyâ: “Ey Rabbim! Benim nasıl oğlum olabilir? Karım kısırdır. Ben ise ihtiyarlığın son sınırına vardım. ” dedi.
Şaban Piriş -Rabbim, dedi, nasıl benim bir çocuğum olabilir ki karım kısır ben ise son derece yaşlıyım?
Sadık Türkmen “Rabbim!” dedi. “Benim nasıl oğlum olabilir? Üstelik, eşim kısır ve ben de yaşlanmış iken”.
Seyyid Kutub Zekeriyya dedi ki; «Benim nasıl oğlum olabilir. Eşim çocuktan kesildi, ben ise ileri derecede yaşlandım.»
Suat Yıldırım "Ya Rabbî, dedi, nasıl benim çocuğum olabilir ki eşim kısır, ben ise bir pîr-i faniyim!"
Süleyman Ateş (Zekeriyyâ): "Rabbim, dedi benim nasıl oğlum olur? Karım da kısırdır. Ben ise ihtiyarlığın son sınırına vardım."
Süleymaniye Vakfı Zekeriya dedi ki “Rabbim! Bana oğlan çocuğu nereden? Eşim kısır, ben de ileri derecede yaşlıyım.”
Tefhim-ul Kuran Dedi ki: «Rabbim, karım kısır (bir kadın) iken, benim nasıl oğlum olabilir? Ben de yaşlılığın son basamağındayım.»
Ümit Şimşek Zekeriya 'Nasıl oğlum olabilir ki?' dedi. 'Eşim kısır, ben de ihtiyarlığın son haddine varmış haldeyim.'
Yaşar Nuri Öztürk Dedi: "Rabbim, benim için oğul nasıl söz konusu olur? Karım, doğurganlığını yitirmiştir, bense yaşlılığın gerçekten en ileri basamağına ulaştım."