Abdulbaki Gölpınarlı
|
Biz, gerçekten de onu yeryüzünde yerleştirip yüceltmiştik, her şeyin yoluna, yoradamına âit ne bilgi varsa vermiştik ona.
|
Abdullah Parlıyan
|
Biz gerçektende O'nu yeryüzünde yerleştirip, yüceltmiştik ve herşeyin yoluna, yordamına ait ne bilgi varsa, vermiştik O'na.
|
Adem Uğur
|
Gerçekten biz onu yeryüzünde iktidar ve kudret sahibi kıldık, ona (muhtaç olduğu) her şey için bir sebep (bir vasıta ve yol) verdik.
|
Ahmed Hulusi
|
Onu arzda yerleştirdik ve Ona her yolu (dilediğine ulaşmasını) kolaylaştırdık.
|
Ahmet Tekin
|
Gerçekten biz Zülkarneyn’i iktidar, kudret, itibar ve imkân sahibi yaptık. Onu, her konuda maksadına doğru araçlarla ulaşma bilgisi, kudreti, imkânlarıve maharetiyle donattık.
|
Ahmet Varol
|
Gerçekten biz onu yeryüzünde güçlü bir iktidar sahibi kılmış ve ona her şeyden bir yol vermiştik.
|
Ali Bulaç
|
Gerçekten, biz ona yeryüzünde sapasağlam bir iktidar verdik ve ona her şeyden bir yol (sebep) verdik.
|
Ali Fikri Yavuz
|
Gerçekten biz, Zül’-Karneyn’i (Rûm hükümdarı İskender’i) yeryüzünde iktidar sahibi yaptık ve ona (gayesine ulaşmak için) istediği her şeyden bir vasıta (sebep) verdik.
|
Ali Ünal
|
Biz, O’na yeryüzünde sağlam bir iktidar verdik ve O’nu hedeflerine ulaşmada (akıl, ilim, kuvvet, servet ve idarecilik gibi) her türlü imkânla donattık.
|
Bayraktar Bayraklı
|
Şüphesiz, biz, ona yeryüzünde imkan sağladık ve kendisine her şeye ulaşacağı bilgiyi verdik.
|
Bekir Sadak
|
Dediler ki: Zulkarneyn! Dogrusu Yecuc ve Mecuc bu ulke de bozgunculuk yapiyorlar. Bizimle onlarin arasina bir sed yapman icin sana bir vergi verelim mi?
|
Celal Yıldırım
|
Şüphesiz ki biz onu yeryüzünde kudretli biçimde yerleştirip imkân verdik ve ona (gereken) her şeyden (kolaylaştırıcı bir) sebep verdik.
|
Cemal Külünkoğlu
|
(84-85) Doğrusu biz, onu yeryüzünde büyük bir kudret sahibi kıldık ve ona her şeyin yolunu öğrettik. O da (Batı'ya gitmek için) bir yol tuttu.
|
Diyanet İşleri (eski)
|
Doğrusu biz onu yeryüzüne yerleştirmiş ve her şeyin yolunu ona öğretmiştik.
|
Diyanet Vakfi
|
Gerçekten biz onu yeryüzünde iktidar ve kudret sahibi kıldık, ona (muhtaç olduğu) her şey için bir sebep (bir vasıta ve yol) verdik.
|
Edip Yüksel
|
Biz ona yeryüzünde yönetim gücünü ve her türlü imkanı verdik.
|
Elmalılı Hamdi Yazır
|
Biz onun için Arzda bir müknet hazırladık ve ona her şeyden bir sebeb verdik
|
Erhan Aktaş
|
Doğrusu Biz, onu yeryüzünde güçlendirdik ve ona her şeyden bir sebep1 verdik.
1- Sonuca ulaşmayı sağlayacak şey.
|
Gültekin Onan
|
Gerçekten, biz ona yeryüzünde sapasağlam bir iktidar verdik ve ona her şeyden bir yol (sebep) verdik.
|
Hakkı Yılmaz
|
Şüphesiz Biz iki çağ sahibi için yeryüzünde iktidar sağladık ve ona her şeyden bir sebep verdik.
|
Harun Yıldırım
|
Gerçekten biz onu yeryüzünde iktidar ve kudret sahibi kıldık, ona) her şey için bir sebep verdik.
|
Hasan Basri Çantay
|
Hakıykat, biz onu yer (yüzün) de büyük bir kudret saahibi kıldık ve ona (muhtâc olduğu) her şeyden bir sebeb (bir yol) verdik.
|
Hayrat Neşriyat
|
Şübhesiz ki biz, ona (Zülkarneyn’e) yeryüzünde imkân verdik ve kendisine(istediği) herşeyden bir sebeb (ulaşması için bir yol) verdik.
|
İbni Kesir
|
Doğrusu Biz; onu, yeryüzünde büyük bir kudret sahibi kılmıştık ve ona her şeyin yolunu öğretmiştik.
|
İskender Evrenosoğlu
|
Muhakkak ki Biz, onu yeryüzünde kuvvetlendirdik (destekledik). Ve ona sebep olan herşeyden verdik.
|
Kadri Çelik
|
Gerçekten biz ona yeryüzünde sapasağlam bir iktidar verdik ve ona her şeyden (hedefe ulaştıran) bir sebep verdik.
|
Mehmet Ali Eroğlu
|
Hakikaten ona yeryüzünde güçlü ve sağlam bir iktidar verdik Fiilen her türlü imkanla donattık. Her şeyden bir sebep verdik
|
Mehmet Okuyan
|
Şüphesiz ki biz onu yeryüzünde iktidar sahibi kılmıştık; ona her şey için bir sebep (bir vasıta) vermiştik.
|
Muhammed Celal Şems
|
Şüphesiz Biz, ona yeryüzünde hükümranlık ihsan ettik. Kendisine, her şeyi (elde etmenin) yolunu (da) bağışladık.
|
Muhammed Esed
|
Ona yeryüzünde güvenli bir yer sağladık ve onu, (ulaşacağı) her şeye doğru araçlarla ulaşma (bilgisiyle) donattık;
|
Mustafa Çevik
|
83-88 Ey Peygamber! Sana Zülkarneyn hakkında soruyorlar. De ki: “Onun hakkında bana bildirilenleri ben de size bildireyim. Allah buyuruyor ki, Biz Zülkarneyn’e yeryüzünde geniş imkânlar, güç ve iktidar bahşettik, gideceği yerlerin bilgisini verip yollarını gösterdik. O da bu bilgi ve güç ile görevlerini yerine getirmek üzere yola koyuldu. Batıya doğru gidebildiği en uzak yere kadar giderek, güneşin koyu, bulanık bir suda batıyormuş gibi olduğu yere ulaştı, orada müşrik, ahlaksız bir halk ile karşılaştı.” Bunun üzerine Biz de ona şöyle buyurduk: “Ey Zülkarneyn! İstersen onları cezalandırırsın, istersen de iyi davranırsın.” Zülkarneyn de onlara şöyle seslendi: “İçinizden kim, Allah’la birlikte başka Rab ve ilahlar edinmekte ısrar edip müşrik kalmakla direnir, Allah’ın daveti olan doğru yolda yaşamayı reddedip zulme devam ederse, Biz de onu cezalandıracağız. Hesap Günü geldiğinde de o kimseler Rablerinin huzuruna çıkarılacak ve çok daha şiddetli bir azap ile cezalandırılacaklar. Yalnızca Allah’a yönelip yaratılış sebebine uygun yaşamak gayreti içinde olanlar ise, dünyada ve âhirette en güzel ikramlarla mükâfatlandırılacaklar ve bu gayretleri sırasında Rableri onlara yardım edip, işlerini de kolaylaştıracak.”
|
Mustafa İslamoğlu
|
Evet, onun (iktidarı) için yeryüzünde uygun bir zemin hazırladık ve ona eşyanın yasalarıyla uyumlu araçların (bilgisini) bahşettik;
|
Ömer Nasuhi Bilmen
|
Biz O'nu yeryüzünde bir kudrete erdirdik ve ona her şeyden bir sebep verdik.
|
Ömer Öngüt
|
Gerçekten biz onu yeryüzünde iktidar ve kudret sahibi kıldık ve her şeyden ona bir sebep verdik, ona her şeyin yolunu öğrettik.
|
Şaban Piriş
|
Biz, onu yeryüzünde güçlendirmiş ve ona her şeyin yolunu öğretmiştik.
|
Sadık Türkmen
|
Doğrusu Biz onu yeryüzünde sağlam yerleştirmiş ve ona herşeyden bir sebep vermiştik.
|
Seyyid Kutub
|
Biz onu yeryüzünde egemen kıldık ve her amaca ulaştıracak sebebi buyruğuna sunduk.
|
Suat Yıldırım
|
(84-85) Biz ona dünyada geniş imkânlar verdik ve onun ihtiyaç duyduğu her konuda sebep ve vasıtalar ihsan ettik. O da batıya doğru bir yol tuttu.
|
Süleyman Ateş
|
Biz onu yeryüzünde güçlü kıldık ve ona herşeyden bir sebep (istediği herşeye ulaşmanın yolunu, aracını) verdik.
|
Süleymaniye Vakfı
|
(Allah buyuruyor ki) Onu ülkesinde iyi bir makama getirmiş, her şeye bir yol bulma imkânı vermiştik.
|
Tefhim-ul Kuran
|
Gerçekten, biz ona yeryüzünde sapasağlam bir iktidar verdik ve ona her şeyden bir yol (sebep) verdik.
|
Ümit Şimşek
|
Biz onu yeryüzünde geniş imkânlarla yerleştirdik ve ona herşey için bir sebep verdik.
|
Yaşar Nuri Öztürk
|
Biz onun için yeryüzünde güç ve saltanat hazırladık ve ona herşeyden bir sebep verdik.
|