iz câe - geldiği zaman

  
Abdulbaki Gölpınarlı Fakat kendilerine doğru yolu gösteren bir peygamber geldi mi insanları inanmaktan meneden şey de Allah, hiçbir insanı peygamber olarak gönderir mi demeleridir zâten.
Abdullah Parlıyan İşte bunun gibi insanlara bir peygamber eliyle, doğru yol bilgisi geldiği zaman onları, O'na inanmaktan alıkoyan, onların “Allah, ölümlü bir insanı mı elçi olarak gönderdi?” diye itiraz etmelerinden başka birşey değildir.
Adem Uğur Zaten, kendilerine hidayet rehberi geldiğinde, insanların (buna) inanmalarını sırf, "Allah, peygamber olarak bir beşeri mi gönderdi?" demeleri engellemiştir.
Ahmed Hulusi Kendilerine hakikat geldiğinde, insanların iman etmelerine mâni olan: "Allâh, rasûl bir beşer bâ's etti!" demeleridir.
Ahmet Tekin Kendilerine hidayet rehberi geldiğinde, insanların buna inanmalarını sırf:'Allah görevli Rasul olarak bir insanı mı gönderdi?' demeleri engellemiştir.
Ahmet Varol İnsanları, kendilerine hidayet geldiğinde iman etmekten alıkoyan: 'Allah peygamber olarak bir insanı mı gönderdi?' demelerinden başka bir şey değildir.
Ali Bulaç Kendilerine hidayet geldiği zaman, insanları inanmaktan alıkoyan şey, onların: "Allah, elçi olarak bir beşeri mi gönderdi?" demelerinden başkası değildir.
Ali Fikri Yavuz Mekke’lilere doğru yolu gösteren peygamber, onlara Kur’an ile geldiği zaman, insanların iman etmelerine ancak şöyle demeleri engel oldu: “Allah bir insanı mı Peygamber gönderdi, (Peygamber olarak bir Melek göndermeliydi?)
Ali Ünal Zaten, kendilerine dupduru hidayet kaynağı (bir rasûl, bir kitap) geldiğinde insanları iman etmekten alıkoyan (başlıca sebeplerden biri), “Allah, elçi olarak göndere göndere bir insanı mı gönderdi?” diye itiraz etmeleridir.
Bayraktar Bayraklı Zaten, kendilerine hidayet rehberi geldiğinde, insanların buna inanmalarını sırf, “Allah, peygamber olarak bir beşer mi gönderdi?” demeleri engellemiştir.
Bekir Sadak Insanlara dogruluk rehberi geldigi zaman, inanmalarina engel olan, sadece: «Allah peygamber olarak bir insan mi gonderdi?» demis olmalaridir.
Celal Yıldırım Doğru yolu gösteren (Kur'ân) geldiğinde insanları inanmaktan alı1 koyan şey, sadece «Allah bir insanı mı peygamber olarak göndermiş ?!» demeleridir.
Cemal Külünkoğlu İnsanlara doğru yol rehberi (olan Kur'an) geldikten sonra ona inanmamalarının tek gerekçesi, onların: “Allah bir insanı mı peygamber olarak gönderdi?” şeklindeki anlayışları olmuştur.
Diyanet İşleri (eski) İnsanlara doğruluk rehberi geldiği zaman, inanmalarına engel olan, sadece: 'Allah peygamber olarak bir insan mı gönderdi?' demiş olmalarıdır.
Diyanet Vakfi Zaten, kendilerine hidayet rehberi geldiğinde, insanların (buna) inanmalarını sırf, «Allah, peygamber olarak bir beşeri mi gönderdi?» demeleri engellemiştir.
Edip Yüksel Kendilerine hidayet geldiğinde, halk: “ALLAH bir insanı mı elçi olarak gönderdi“ diyerek onaylamadı.
Elmalılı Hamdi Yazır Kendilerine doğru yolu gösteren hidayetci geldiğinde nâsın iyman etmelerine ancak şöyle demeleri mani' oldu: Allah bir beşeri mi Resul gönderdi?
Erhan Aktaş İnsanlara, doğru yola ileten rehber gelince, onları iman etmekten alıkoyan şey, “Allah, ölümlü bir beşeri mi rasul gönderdi?” diye düşünmeleridir.
Gültekin Onan Kendilerine hidayet geldiği zaman insanları inanmaktan alıkoyan şey, onların: "Tanrı, elçi olarak bir beşeri mi gönderdi?" demelerinden başkası değildir.
Hakkı Yılmaz Ve insanlara yol gösterimi/Kur’ân gelince, kendilerinin iman etmelerine, sadece “Allah bir beşeri mi elçi gönderdi?” demeleri engel olur.
Harun Yıldırım Zaten, kendilerine hidayet rehberi geldiğinde, insanların (buna) inanmalarını sırf, "Allah, peygamber olarak bir beşeri mi gönderdi?" demeleri engellemiştir.
Hasan Basri Çantay İnsanların — kendilerine hidâyet (rehberi) geldiği zaman îman etmelerini «Allah bir beşeri mi peygamber gönderdi?» demelerinden başka bir şey men' etmedi.
Hayrat Neşriyat Kendilerine hidâyet rehberi geldiği zaman insanları îmân etmekten alıkoyan şey, ancak şöyle demeleri olmuştur: 'Allah bir insanı mı peygamber gönderdi?'
İbni Kesir Onlara hidayet geldiği zaman; insanları inanmaktan alıkoyan, sadece: Allah peygamber olarak bir beşeri mi göndermiştir? demeleridir.
İskender Evrenosoğlu Onlara hidayet geldiği zaman insanların inanmalarına, “Allah, insan resûl mü gönderdi?” demelerinden başka bir şey mani olmadı.
Kadri Çelik Kendilerine hidayet geldiği zaman, insanları inanmaktan alıkoyan şey onların, “Allah, elçi olarak bir beşer mi gönderdi?” demelerinden başkası değildir.
Mehmet Ali Eroğlu "Allah elçi olarak bize bir beşer mi gönderdi?" demeleridir. İşte onları kendilerine hidayet geldiğine, imandan alıkoyan
Mehmet Okuyan Kendilerine rehber geldiğinde insanları iman etmekten alıkoyan şey, “Allah elçi olarak bir insanı mı gönderdi” demelerinden başka bir şey değildir.
Muhammed Celal Şems Kendilerine hidayet gelince, insanları (ona) inanmaktan alıkoyan, “Allah bir insanı mı peygamber olarak gönderdi,” demeleri dışında, nedir ki?
Muhammed Esed (İşte bunun gibi,) insanlara (bir peygamber eliyle) doğru yol bilgisi geldiği zaman onları (ona) inanmaktan alıkoyan, onların: "Allah ölümlü bir insanı mı elçi olarak gönderdi?" diye itiraz etmelerinden başka bir şey değildir.
Mustafa Çevik 94-95 Kendilerine Allah’ın âyetleri ulaştırıldığında, müşrik ve kâfirleri buna uymaktan alıkoyan bir başka bahaneleri de, “Ne yani, Allah bizim gibi ölümlü bir insanı mı peygamber olarak gönderdi! Bu olacak şey değil.” demeleridir. Ey Peygamber! Sen de onlara de ki: “Şayet yeryüzünde yaşayanlar melekler olsaydı, elbette Biz onlara peygamber olarak gökten bir melek indirip gönderirdik.”
Mustafa İslamoğlu İşte, kendilerine doğru yol bilgisi geldiği zaman insanları ona inanmaktan alıkoyan şey, sadece şöyle akıl yürütmeleriydi: "Ne yani, şimdi Allah fani bir insanı mı elçi olarak gönderdi?"
Ömer Nasuhi Bilmen Nâsı, kendilerine hidâyet geldiği vakit imân etmelerinden men eden şey, başka değil onların, «Allah bir beşeri mi resûl olarak gönderdi?» demeleri olmuştur.
Ömer Öngüt Kendilerine hidayet rehberi geldiği zaman, insanları iman etmekten alıkoyan şey, sadece: “Allah peygamber olarak bir insanı mı gönderdi?” demeleri oldu.
Şaban Piriş İnsanlara kılavuz geldiği halde, onların inanmasına “Allah elçi olarak bir insan mı gönderdi?” demeleri engel olmaktadır.
Sadık Türkmen KENDİLERİNE hidayet geldiğinde, insanları inanmaktan alıkoyan şey onların (kibir ile) ancak: “Elçi olarak Allah bir insan mı gönderdi?” demeleridir.
Seyyid Kutub İnsanlara doğru yol kılavuzu geldiğinde ona inanmamalarının tek gerekçesi, onların: «Allah bir insanı mı peygamber olarak gönderdi?» şeklindeki anlayışlarıdır.
Suat Yıldırım Zaten, insanların ekserisinin, kendilerine hidâyet geldiği halde iman etmemelerinin başlıca sebebi: "Allah bula bula bir insan mı seçip halka elçi gönderdi?" demeleridir.
Süleyman Ateş Zâten kendilerine hidâyet geldiği zaman insanları doğru yola gelmekten alıkoyan şey, hep: "Allâh, bir insanı elçi mi gönderdi?" demeleridir.
Süleymaniye Vakfı Kendilerine doğru yolu gösteren kişi gelince bu insanları inanmaktan alıkoyan şu sözleridir: “Allah elçi olarak bir adamı (beşer) mı gönderdi?”
Tefhim-ul Kuran Kendilerine hidayet geldiği zaman, insanları inanmaktan alıkoyan şey, onların: «Allah, elçi olarak bir beşer mi gönderdi?» demelerinden başkası değildir.
Ümit Şimşek Kendilerine hidayet geldiği zaman insanları iman etmekten alıkoyan şey de 'Allah bir beşeri mi elçi olarak gönderdi?' demelerinden başka birşey değildir.
Yaşar Nuri Öztürk Kendilerine hak kılavuzcusu geldiğinde, insanların iman etmelerine, şöyle demelerinden başka bir şey engel olmadı: "Allah, bir insan mı resul gönderdi?"