fasfah (fe ısfah) - artık, müsamaha göster, iyi muamele et

  
Abdulbaki Gölpınarlı Ve biz, gökleri ve yeryüzünü abes olarak halketmedik ve kıyâmet, mutlaka gelecektir, aldırış bile etme, bir hoşça vazgeç onlardan şimdilik.
Abdullah Parlıyan Biz gökleri, yeri ve herikisi arasında olan şeyleri, boş yere ve gerçek dışında bir amaçla yaratmadık. Muhakkak ki, o kıyamet saati de mutlaka gelecektir. Bunun içindir ki, sen onlara aldırış bile etme, güzel bir bağışlama ile bağışla.
Adem Uğur Biz gökleri, yeri ve ikisinin arasındakileri ancak hak ile yarattık. O saat (kıyamet), mutlaka gelecektir. Şimdilik onlara güzel muamele et.
Ahmed Hulusi Biz, semâları ve arzı ve ikisi arasındakileri Hak olarak yarattık! Kesinlikle o Saat (ölüm) gelecektir. . . O hâlde, hoşgörü ve Hakkanî görüş ile davran.
Ahmet Tekin Biz gökleri, yeri ve ikisinin arasındaki varlıkları ve imkânları, ancak, haklı bir gerekçe ile, hikmete dayalı, hesaplı bir düzen içinde yarattık. Kıyametin kopacağı an mutlaka gelecek, sana ve dinine karşı, hesaplı, planlı düşmanlık edenleri Allah dünyada mutlaka cezalandıracaktır. Şimdi sen onlara, azarlamadan, kınamadan yumuşak davran ve güzel muamele et.
Ahmet Varol Gökleri, yeri ve bunların arasındakileri ancak hak ile yarattık. Şüphesiz o (kıyamet) saat(i) de gelecektir. Şimdi sen güzel bir hoşgörü göster.
Ali Bulaç Biz, gökleri, yeri ve her ikisinin arasındakilerini hakkın dışında (herhangi bir amaçla) yaratmadık. Hiç şüphesiz o saat de yaklaşarak gelmektedir; öyleyse (onlara karşı) güzel davranışlarla davran.
Ali Fikri Yavuz Biz göklerle Arzı ve aralarındaki şeyleri ancak hak ve hikmetle yarattık. (boşuna değil)... Elbetteki kıyamet gelecektir. Şimdi sen onlardan yüz çevir veya güzel muamelede bulun (Allah cezalarını verecektir.) Not: Bu âyeti kerime Kıtal âyeti ile nesh edilmiştir.
Ali Ünal Biz, gökleri, yeri ve bu ikisi arasında bulunan her şeyi elbette boşuna değil, hak bir gaye için, yerli yerince ve gerçeğe dayalı sabit bir sistem üzerinde yarattık. (Söz konusu gayenin tam manâsıyla tahakkuk edeceği) Kıyamet hiç şüphesiz gelecektir. O halde, (halkın hata, eziyet ve işkencelerine karşı) sen müsamaha ve güzellikle davranma yolunu seç.
Bayraktar Bayraklı Biz gökleri, yeri ve bunlar arasında bulunanları bir amaç için yarattık. O saat de mutlaka gelecektir. Şimdi sen onlara karşı iyice tedbirli ol!
Bekir Sadak Biz, gokleri, yeri ve her ikisi arasinda bulunanlari geregince yarattik. Kiyamet gunu suphesiz gelecektir. O halde yumusak ve iyi davran.
Celal Yıldırım Gökleri, yeri ve bu ikisi arasındaki şeyleri ancak Hak ile yarattık. Kıyamet mutlaka gelecektir. O halde onları bağışla da güzel-tatlı davranmaya devam et.
Cemal Külünkoğlu Biz gökleri, yeri ve ikisi arasındaki varlıkları elbette ki boşuna değil, gerçek bir gaye ve hikmetle yarattık. Kıyamet günü mutlaka gelecektir. O halde onların küstahlıklarını soylu bir umursamazlıkla karşıla!
Diyanet İşleri (eski) Biz, gökleri, yeri ve her ikisi arasında bulunanları gereğince yarattık. Kıyamet günü şüphesiz gelecektir. O halde yumuşak ve iyi davran.
Diyanet Vakfi Biz gökleri, yeri ve ikisinin arasındakileri ancak hak ile yarattık. O saat (kıyamet), mutlaka gelecektir. Şimdilik onlara güzel muamele et.
Edip Yüksel Biz, gökleri, yeri ve aralarındaki şeyleri belli bir amaç için yarattık. O an elbette gelecektir, öyleyse onlara güzel ve yumuşak davran.
Elmalılı Hamdi Yazır Öyle ya biz Samavât-ü Arzı ve mabeynlerini ancak hakkile halkettik ve elbette saat muhakkak gelecek, şimdi sen safh-ı cemil ile muamele et!
Erhan Aktaş Biz; gökleri, yeri ve ikisinin arasındakilerini hakk ile yarattık. Elbette ki o saat1 mutlaka gelecektir. O halde, sen onlara aldırış etme ve güzelce yüz çevir.

1- Kıyametin kopuşu.
Gültekin Onan Biz, gökleri, yeri ve her ikisinin arasındakilerini hakkın dışında (herhangi bir amaçla) yaratmadık. Hiç şüphesiz o saat de yaklaşarak gelmektedir; öyleyse (onlara karşı) güzel davranışlarla davran.
Hakkı Yılmaz Ve Biz gökleri, yeryüzünü ve aralarındaki şeyleri ancak hak/gerçek ile oluşturduk ve elbette ki, o kıyâmet, kesinlikle kopacaktır. Şimdi sen aldırış etme ve güzel muamele et.
Harun Yıldırım Biz gökleri, yeri ve ikisinin arasındakileri ancak hak ile yarattık. O saat (kıyamet), mutlaka gelecektir. Şimdilik onlara güzel muamele et.
Hasan Basri Çantay Gökleri, yeri ve aralarındaki şeyleri biz hak (ve hikmete uygun) olmayarak (şer ve fesadın devam etmesi için) yaratmadık. Elbette o saat gelecekdir. Şimdilik sen aldırış etme, (onlara karşı) güzel (ve tatlı muaamelede) bulun.
Hayrat Neşriyat (Biz) gökleri ve yeri ve ikisi arasında bulunanları da ancak hak ile (gerektiği şekilde) yarattık. Şübhesiz kıyâmet ise mutlaka gelicidir; (ey Resûlüm!) O hâlde (onlara şimdilik) güzel muâmele ederek aldırma!
İbni Kesir Gökleri, yeri ve aralarındakini ancak hak ile yarattık. Kıyamet günü, muhakkak gelecektir. O halde sen yumuşak ve iyi davran.
İskender Evrenosoğlu Biz semaları ve yeryüzünü ve o ikisinin arasındaki şeyleri, başka bir şey için yaratmadık. Ancak hak ile yarattık. Ve muhakkak ki; o saat (kıyâmet) mutlaka gelecektir. Artık onlardan güzellikle yüz çevir.
Kadri Çelik Biz, gökleri, yeri ve her ikisinin arasındakileri hak dışında (herhangi bir amaçla) yaratmadık. Hiç şüphesiz o saat (kıyamet) de mutlaka gelecektir; öyleyse güzel bir hoşgörüyle hoş gör (göz yum)!
Mehmet Ali Eroğlu Rastgele abes bir amaç için gökleri, yeri ve arasındakileri yaratmadık. Hakikaten o saat yaklaşarak gelmektedir. Sen hoşgörülü ol, güzel davranıver
Mehmet Okuyan Biz gökleri, yeri ve ikisinin arasındakileri ancak ve ancak bir amaç ile yarattık. O (Son) Saat de mutlaka gelecektir. Onlara güzel bir şekilde hoşgörülü davran!
Muhammed Celal Şems Biz, göklerle yeri ve her ikisi arasındakileri hak ile yarattık. Şüphesiz (vadedilen) saat, mutlaka gelecektir. Sana (yaptıklarına karşı,) güzellikle (onlardan) yüz çevir.
Muhammed Esed İmdi, (unutma ki,) Biz gökleri ve yeri ve bu ikisi arasında var olan her şeyi, onları (içsel) bir gerçekliğe bağlı kılmadan yaratmadık; (Bu gerçeğin bütünüyle apaçık ortaya çıkacağı) Saat mutlaka gelecektir. Bunun içindir ki, (insanların kusurlarını) güzel, katıksız bir olgunlukla karşıla!
Mustafa Çevik 85-86 Biz gökleri, yeri ve ikisi arasında olanları yüce bir amaç için yarattık, bu amaç uğrunda kullanılması için, yarattıklarımızı insanın emrine amade kıldık. İnsanı da kendisine bahşettiğimiz nimetleri kullanarak, yeryüzünde sınırlarını Allah’ın belirlediği bir hayat nizamını kurmakla halife olarak görevlendirdik. Buna inanmayanlar, yüz çevirip önemsemeyenler Kıyamet Günü gelince gerçeği görüp anlayacaklar. Ey Peygamber! Sen, onların Allah adına yaptığın davete karşı olumsuz tutumlarına aldırış etme, saldırılarına karşı sabırlı davranıp sebatla diren. Senin Rabbin her şeyi görüp bilmektedir ve O her şeye güç yetirendir.
Mustafa İslamoğlu İmdi Biz, gökleri, yeri ve o ikisi arasındakileri başka değil, sadece mutlak hakikate atıf olsunlar için yarattık. Şu da bir gerçek ki, Son Saat kesinlikle gelecektir. Şu halde (onlara) hoşgörüyle karşılık ver:
Ömer Nasuhi Bilmen Ve semaları ve yeri ve aralarında olanları yaratmadık, ancak hak ile yarattık ve Kıyamet anı da elbette gelecektir. Artık sen güzel bir kaçınmakla kaçın. Onlardan yüz çevir.
Ömer Öngüt Biz gökleri, yeri ve ikisinin arasındakileri ancak hak ile yarattık. O kıyamet saati mutlaka gelecektir. Güzel bir hoşgörü ile muamele et.
Şaban Piriş Biz, gökleri, yeri ve arasındakileri ancak hak ile yarattık. Kıyamet elbette gelecektir. Öyleyse (kavminden) güzel bir ayrılışla ayrıl.
Sadık Türkmen VE UNUTMA Kİ; gökleri, yeryüzünü ve ikisi arasında bulunan şeyleri ancak bir hesap ile yarattık. Ve saat/kıyamet mutlaka gelecektir. Öyleyse, onlara karşı güzel bir davranış ile davran!
Seyyid Kutub Biz gökleri, yeri ve ikisi arasındaki varlıkları bir gerekçeye dayalı olarak yarattık, boşuna yaratmadık. Kıyamet anı kesinlikle gelecektir. O halde onların küstahlıklarını soylu bir umursamazlıkla karşıla.
Suat Yıldırım Öyle ya, Biz gökleri, yeri ve bu ikisinin aralarında bulunan varlıkları elbette boşuna değil, gerçek bir gaye ve hikmetle yarattık. Hiç şüphe yok ki o kıyamet saati gelip çatacaktır. Öyleyse müsamaha ile tatlılıkla davran onlara.
Süleyman Ateş Biz gökleri yeri ve bunlar arasında bulunanları hak ile yarattık; (gerçeğin ortaya çıkacağı) o sâ'at, mutlaka gelecektir! Şimdi sen güzel bir hoşgörü ile hareket et.
Süleymaniye Vakfı Gökleri, yeri ve bu ikisi arasında olanları başka şekilde değil, gerçek varlıklar olarak yarattık. Kıyamet saati nasıl olsa gelecektir. Öyleyse sen de bunlara yeni bir sayfa aç, hiç bir şey olmamış gibi güzel davran.
Tefhim-ul Kuran Biz, gökleri, yeri ve her ikisinin arasındakileri hakkın dışında (herhangi bir amaçla) yaratmadık. Hiç şüphesiz o saat de yaklaşarak gelmektedir; öyleyse (onlara karşı) güzel davranışlarla davran.
Ümit Şimşek Biz gökleri, yeri ve ikisi arasındakileri ancak hak ile yarattık. Kıyamet günü de mutlaka gelecektir; onun için sen hoşgörülü ol ve onları bağışla.
Yaşar Nuri Öztürk Biz gökleri, yeri ve bunların arasındakileri hak olarak yarattık. O saat elbette gelecektir. Şimdi sen, uzanan elleri tut, güzel davran.