Abdulbaki Gölpınarlı
|
Zâlimlerin yaptıklarından gafil sanma Allah'ı sakın; ancak onların cezâsını, gözlerin dikilip kalacağı güne tehir etmede.
|
Abdullah Parlıyan
|
Sakın, Allah'ı yaratılış gayesi dışında hareket edenlerin edip eylediği şeylerden habersiz sanma! O sadece onlara, gözlerin dehşetle bakakalacağı güne kadar zaman tanımaktadır.
|
Adem Uğur
|
(Resûlüm!) Sakın, Allah'ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Ancak, Allah onları (cezalandırmayı), korkudan gözlerin dışarı fırlayacağı bir güne erteliyor.
|
Ahmed Hulusi
|
Zâlimlerin yapmakta olduklarından Allâh'ı gâfil sanma! Onları ancak, gözlerin yuvalarından dışarı fırlayacakları bir süreç için erteliyor.
|
Ahmet Tekin
|
Sakın Allah’ı, senin davetini engelliyen, sana ve mü’minlere baskı ve işkence yapan, Allah’ın dinine mânî olan zâlimlerin yaptıklarından habersiz sanma. Allah onların cezalarını, korkudan gözlerin belereceği bir güne erteliyor.
|
Ahmet Varol
|
Sakın Allah'ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma. Ancak onları gözlerin donup kalacağı bir güne ertelemektedir.
|
Ali Bulaç
|
(Ey Muhammed,) Allah'ı sakın zulmedenlerin yapmakta olduklarından habersiz sanma, onları yalnızca gözlerin dehşetle belireceği bir güne ertelemektedir.
|
Ali Fikri Yavuz
|
Asla zalimlerin yapacağı şeyden, Allah’ı gafil sanma. Ancak Allah onların azabını öyle bir güne bırakıyor ki, o gün gözler korkudan dikilir kalır.
|
Ali Ünal
|
(Ey Rasûlüm,) o zalimlerin yaptıklarından Allah’ın habersiz olduğunu düşünme. O, gözlerin dehşetinden donup kalacağı bir gün adına onlara sadece mühlet vermektedir.
|
Bayraktar Bayraklı
|
Sakın, Allah'ı zâlimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Sadece Allah onları, korkudan gözlerin dışarı fırlayacağı bir güne erteliyor.
|
Bekir Sadak
|
Sakin Allah'i, zalimlerin yaptiklarindan habersiz sanma; gozlerin disari firlayacagi bir gune kadar onlari ertelemektedir.
|
Celal Yıldırım
|
(Bu geçen olayları hatırla da) Allah'ı, o zâlimlerin yaptıklarından habersiz sanma ! Onları ancak gözlerin bir noktaya dikilip kalacağı güne kadar geciktiriyor.
|
Cemal Külünkoğlu
|
(Ey Resul!) Allah'ı, zalimlerin yapmakta olduklarından sakın habersiz sanma! O sadece, onlarla hesaplaşmayı, korkudan gözlerin dışarı fırlayacağı bir güne erteliyor.
|
Diyanet İşleri (eski)
|
Sakın Allah'ı, zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma; gözlerin dışarı fırlayacağı bir güne kadar onları ertelemektedir.
|
Diyanet Vakfi
|
(Resûlüm!) Sakın, Allah'ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Ancak, Allah onları (cezalandırmayı), korkudan gözlerin dışarı fırlayacağı bir güne erteliyor.
|
Edip Yüksel
|
Zalimlerin yapmakta olduklarından ALLAH’ı habersiz sanma. Onları sadece, gözlerin dehşetten donup kalacağı güne kadar ertelemektedir.
|
Elmalılı Hamdi Yazır
|
Bunları an ve sakın Allahı zalimlerin yaptıklarından gafil sanma, onları o, ancak öyle bir güne te'hır eder ki o gün gözler belerir
|
Erhan Aktaş
|
Sakın zalimlerin yaptıkları şeylerden Allah’ı habersiz sanma. Ancak onları gözlerin bakakalacağı bir güne erteliyor.
|
Gültekin Onan
|
(Ey Muhammed,) Tanrı'yı sakın zulmedenlerin yapmakta olduklarından habersiz sanma; onları yalnızca gözlerin dehşetle belireceği bir güne ertelemektedir.
|
Hakkı Yılmaz
|
(42,43) Sakın şirk koşarak yanlış; kendi zararlarına iş yapanların yaptıklarından Allah'ın
duyarsız/bilgisiz olduğunu sanma! Ancak O, onları, başlarını dikerek koşacakları, gözlerin dışa
fırlayacağı bir gün için erteliyor. Onların bakışları kendilerine dönmez ve onların gönülleri
bomboştur.
|
Harun Yıldırım
|
Sakın Allah’ı o zalimlerin işlediklerinden habersiz sanma, onları yalnızca gözlerin dehşetle belireceği bir güne ertelemektedir.
|
Hasan Basri Çantay
|
O zaalimlerin yapacaklarından Allâhı gaafil zannetme sakın. O bunları ancak öyle bir gün için geçikdiriyor ki o (gün) gözler (şaşkınlıkla) belerib kalacakdır.
|
Hayrat Neşriyat
|
(Habîbim, yâ Muhammed!) Sakın Allah’ı, zâlimlerin yapmakta olduğu şeylerden gafil sanma! (Rabbin) onları, ancak kendisinde gözlerin dehşetten donup kalacağı bir güne erteler.
|
İbni Kesir
|
Zalimlerin yaptıklarından Allah'ı gafil sanma. Onları sadece gözlerin dehşetle belireceği bir güne kadar tehir etmektedir.
|
İskender Evrenosoğlu
|
Ve Allah'ı, zalimlerin yaptığı şeylerden gâfil sanma. Sadece onları, gözlerin dehşetten açılacağı güne tehir eder (erteler).
|
Kadri Çelik
|
(Ey Muhammed!) Allah'ı sakın zulmedenlerin yapmakta olduklarından habersiz sanma! Onları yalnızca gözlerin (korkuyla) dikilip kalacağı bir güne ertelemektedir.
|
Mehmet Ali Eroğlu
|
Baskı ve zulüm yapan zalimlerin yaptıklarından Allah'ı sakın habersiz sanma. O bilir. Rezil olup da korkudan gözlerinin dışarı fırlayacağı güne kadar onları erteliyor
|
Mehmet Okuyan
|
Sakın zalimlerin yaptıklarından Allah’ı habersiz sanma! Şüphesiz ki (Allah) onları (cezalandırmayı), korkudan gözlerin dışarı fırlayacağı bir güne erteliyor.
|
Muhammed Celal Şems
|
Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma. O, gözlerin (hayretle) donup kalacağı güne kadar, onlara süre tanımaktadır.
|
Muhammed Esed
|
Sakın, Allah'ı zalimlerin edip eylediği şeylerden habersiz sanma; O sadece, onlara, gözlerin dehşetle bakakalacağı Gün'e kadar zaman tanımaktadır.
|
Mustafa Çevik
|
42-43 Sakın Allah’ı müşrik ve kâfirlerin yapıp ettiklerinden habersiz sanmayın. Allah onların hak ettikleri cezalarını, korkudan gözlerinin âdeta yuvasından fırlayacakmış gibi dehşetle bakıp kalacağı güne bırakır. İşte O Gün onlar mahşer yerinin dehşetinden panik içinde bir kurtuluş çaresi ararcasına başlarını göğe dikmiş, gözleri yuvasında dona kalmış, kendilerinden geçmiş ve kalpleri bomboş bir halde oradan oraya koşuşup dururlar.
|
Mustafa İslamoğlu
|
Sen, zalimlerin yaptıklarından Allah'ı habersiz sanmayasın. Ne var ki O onları, sadece gözlerin yuvalarından fırlayıp bir noktada donakaldığı bir güne ertelemektedir.
|
Ömer Nasuhi Bilmen
|
Ve Allah Teâlâ'yı zalimlerin yapar oldukları şeylerden gâfil sanma. Onları, kendisinde gözlerin yerlerinde karar edemeyeceği bir gün için tehir eder.
|
Ömer Öngüt
|
Allah'ı, zâlimlerin yaptıklarından sakın habersiz sanma! O zâlimleri öyle bir güne erteler ki, o gün gözleri şaşkınlıktan bakakalır.
|
Şaban Piriş
|
Sakın Allah’ı, zalimlerin yaptıklarından habersiz zannetme; sadece gözlerin dehşetten dışarı fırlayacağı bir güne kadar onları ertelemektedir.
|
Sadık Türkmen
|
SAKIN Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Sadece onları, dehşetten gözlerin dışarı fırlayacağı bir güne erteliyor!
|
Seyyid Kutub
|
Sakın, Allah'ı, zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma. Yalnız onlarla hesaplaşmayı gözlerin şaşkınlıktan donakalacağı bir güne erteliyor.
|
Suat Yıldırım
|
Sen, o zalimlerin işlediklerinden, sakın Rabbinin habersiz olduğunu zannetme! O, sadece onları, dehşetinden gözlerinin donup kalacağı bir güne ertelemektedir.
|
Süleyman Ateş
|
Zâlimlerin yaptığından Allâh'ı gâfil sanma, O, sadece onları, gözlerin dehşetten donup kalacağı bir güne ertelemektedir.
|
Süleymaniye Vakfı
|
Sakın Allah’ı, yanlışlar içinde olanların yaptıklarından habersiz sanma. Onları sadece gözlerin dona kalacağı güne kadar erteliyor.
|
Tefhim-ul Kuran
|
(Ey Muhammed,) Allah'ı sakın zulmedenlerin yapmakta olduklarından habersiz sanma, onları yalnızca gözlerin dehşetle belireceği bir güne ertelemektedir.
|
Ümit Şimşek
|
Zalimlerin yaptıklarından Allah'ı habersiz sanma. Allah onların hesabını gözlerin donup kalacağı bir güne erteliyor.
|
Yaşar Nuri Öztürk
|
Sakın, Allah'ı, zalimlerin yapmakta olduğundan habersiz sanma. O, onları, gözlerin korkudan donup kalacağı bir güne erteliyor, hepsi bu...
|