ebû-hum - onların babası

  
Abdulbaki Gölpınarlı Kervan, Mısır'dan ayrılınca babaları, bana bunak demeseniz bâri, Yûsuf'un kokusunu duyuyorum dedi.
Abdullah Parlıyan Kervan Mısır'dan ayrılıp yola koyulduğu sıralarda, babaları yanında bulunan kimselere: “Eğer bana bunak demezseniz, inanın ki ben Yûsuf'un kokusunu duyuyorum!” dedi.
Adem Uğur Kafile (Mısır'dan) ayrılınca, babaları (yanındakilere): Eğer bana bunamış demezseniz inanın ben Yusuf'un kokusunu alıyorum! dedi.
Ahmed Hulusi Ne zaman ki kervan (Yusuf'un şehrinden) ayrıldı, (yurtlarındaki) babaları şöyle dedi: "Eğer bana yaşlandı; ne dediğinin farkında değil demezseniz (bilin ki), kesinlikle ben Yusuf'un kokusunu (dalgasını) alıyorum. "
Ahmet Tekin Kafile Mısır’dan ayrılınca, babaları:'Eğer, bana bunamış demezseniz, ben Yusuf’un kokusunu aldığımı hissediyorum' dedi.
Ahmet Varol Kervan (Mısır'dan) ayrılınca babaları dedi ki: 'Eğer beni bunaklıkla suçlamazsanız inanın ben Yusuf'un kokusunu alıyorum!'
Ali Bulaç Kafile (Mısır'dan) ayrılmaya başladığı zaman, babaları dedi ki: "Eğer beni bunamış saymıyorsanız, inanın Yusuf'un kokusunu (burnumda tüter) buluyorum."
Ali Fikri Yavuz (Mısır’dan babalarına dönmekte olan) kafile ayrılınca beriden babaları şöyle dedi: “- Doğrusu bana bunaklık isnad etmezseniz, ben Yûsuf’un kokusunu hissediyorum.”
Ali Ünal Kafile yola çıktı. O anda babaları çevresindekilere, “Doğrusu ben Yusuf’un kokusunu alıyorum; sakın bana, sen bunamışsın falan demeye kalkmayın!” dedi.
Bayraktar Bayraklı Kafile Mısır'dan ayrılınca, babaları yanındakilere, “Eğer bana bunamış demezseniz, inanın ben Yûsuf'un kokusunu alıyorum” dedi.
Bekir Sadak Kervan, memleketlerine donmek uzere ayrildiginda, babalari: «Dogrusu ben Yusuf'un kokusunu duyuyorum; ne olur bana bunak demeyin» dedi.
Celal Yıldırım Kafile (Mısır'dan) ayrılıp hareket edince, babaları, «Şüpheniz olmasın ki, ben Yûsuf'un kokusunu alıyorum ; bana «bunadı» demeseniz (iyi olur),» dedi.
Cemal Külünkoğlu Kafile (Mısır'dan) ayrılınca babaları: “Şüpheniz olmasın ki, ben Yusuf'un kokusunu alıyorum. Sakın bana ‘bunak' demeyin” dedi.
Diyanet İşleri (eski) Kervan, memleketlerine dönmek üzere ayrıldığında, babaları: 'Doğrusu ben Yusuf'un kokusunu duyuyorum; ne olur bana bunak demeyin' dedi.
Diyanet Vakfi Kafile (Mısır'dan) ayrılınca, babaları (yanındakilere): Eğer bana bunamış demezseniz inanın ben Yusuf'un kokusunu alıyorum! dedi.
Edip Yüksel Kervan ayrılınca, babaları, “Beni bunamış saymayın, Yusuf’un kokusunu işitiyorum“ dedi.
Elmalılı Hamdi Yazır Vaktâ ki beriden kârban ayrıldı, öteden babaları doğrusu, dedi: ben cidden Yusüfün kokusunu duyuyorum, bana bunaklık isnadına kalkışmasanız
Erhan Aktaş Kafile ayrıldığında babaları: “Eğer bunamış demezseniz, doğrusu ben gerçekten Yusuf’un kokusunu duyuyorum.” dedi.
Gültekin Onan Kafile (Mısır'dan) ayrılmaya başladığı zaman, babaları dedi ki: "Eğer beni bunamış saymıyorsanız, inanın Yusuf'un kokusunu (burnumda tüter) buluyorum."
Hakkı Yılmaz Ve ne zaman ki, kafile ayrıldı, babaları dedi ki: “Eğer bana bunak demezseniz, şüphesiz ben Yûsuf'un kokusunu buluyorum.”
Harun Yıldırım Kafile ayrılınca babaları dedi ki: “Eğer beni bunamış saymıyorsanız, inanın Yusuf’un kokusunu buluyorum.”
Hasan Basri Çantay Vaktaki kaafile (Mısırdan) ayrıldı, (öteden) babaları (Ya'kub)i dedi ki: «Bana bunak demezseniz, inanın ki, (şimdi) Yuusufun kokusunu duyuyorum»!
Hayrat Neşriyat Böylece kervan (Mısır’dan) ayrılınca, babaları: 'Doğrusu ben, gerçekten Yûsuf’un kokusunu duyuyorum. Eğer bana bunaklık isnâd etmeseydiniz (beni tasdîk ederdiniz.)'dedi.
İbni Kesir Kafile ayrılınca babaları dedi ki: Bana bunak demezseniz; inan olsun ki, Yusuf'un kokusunu duyuyorum.
İskender Evrenosoğlu Ve kafile (Mısır'dan) ayrıldığı zaman onların babası şöyle dedi: “Bana 'bunuyor' demezseniz, gerçekten ben Yusuf'un rayihasını (kokusunu, Yusuf'tan gelen rüzgârın esintisini) duyuyorum.”
Kadri Çelik Kervan, (Mısır'dan Kenan'a gitmek üzere) ayrıldığında, babaları, “Eğer beni bunamış saymazsanız, (inanın) Yusuf'un kokusunu (burnumda tüter) buluyorum” dedi.
Mehmet Ali Eroğlu (Ümitlendi babaları kervan Mısır dan ayrılınca ve): "Beni bunamış bir nefer Saymıyorsanız eğer, inanın ki Yusuf'un kokusunu alıyorum" demiştir.
Mehmet Okuyan 95 (Onlar da:) “Allah’a yemin olsun: Şüphesiz ki sen hâlâ eski şaşkınlığındasın.” demişlerdi.
Muhammed Celal Şems Kervan (Mısır’dan) yola çıktığında babaları, “Bana bunak deseniz (de,) ben kesinlikle Yusuf’un kokusunu alıyorum,” dedi.
Muhammed Esed (Yakub'un oğullarına ait olan) kervan yola koyulduğu sıralarda babaları (yanında bulunan kimselere): "Bunak olduğuma yormazsanız (derim ki) Yusuf'un kokusunu alıyorum!"
Mustafa Çevik 91-95 Şaşkınlık ve suçluluk içindeki kardeşleri de, “Yazıklar olsun bize! Sana ve kardeşine yaptığımız kötülüklerden dolayı Allah seni bizden üstün kıldı, bizler de günaha gömüldük.” dediler. Yusuf da onlara: “Bugün yaptıklarınızdan dolayı sizi kınayıp yüzünüzü daha fazla kızartmayacağım, dilerim Allah sizi affetsin O yaptıklarından tevbe edip doğruya yönelenleri merhamet ve şefkati ile bağışlayıcıdır. Şimdi siz şu gömleğimi götürüp babamın gözlerine sürün, o yeniden kendine gelip toparlanacak, etrafındakileri görmeye başlayacak gözyaşları dinecektir, sonra da hepiniz ailenizle birlikte bana gelin.” diyerek onları yolcu etti, onlar daha evlerine varmak için yola koyulduklarında Yakub da yanında bulunanlara şöyle demeye başladı: “Beni bunaklıkla suçlamayın, gerçekten Yusuf’un kokusunu almaya başladım.” Yanındakiler de ona: “Sen iyice şaşırmışsın. Yine Yusuf’a olan hasretin depreşti, ne söylediğini bilmiyorsun.” dediler.
Mustafa İslamoğlu Derken, kervan yola koyulduğunda babaları dedi ki: "İnanın ki ben Yusuf'un kokusunu alıyorum; umarım beni bunak yerine koymazsınız."
Ömer Nasuhi Bilmen Vaktâ ki, kâfile ayrıldı. Babaları dedi ki: «Ben muhakkak Yusuf'un kokusunu buluyorum. Eğer bana bunaklık isnad etmeyecek olsa idiniz» (elbette beni tasdik ederdiniz).
Ömer Öngüt Kafile (Mısır'dan) ayrılınca babaları: “İnanın ki ben Yusuf'un kokusunu duyuyorum. Eğer beni bunak yerine koymazsanız (sözlerime inanacaksınız). ”
Şaban Piriş Kafile, yola çıktığında, babaları: -Doğrusu ben Yusuf’un kokusunu alıyorum; ne olur beni bunak zannetmeyin, dedi.
Sadık Türkmen (YAKUB’UN oğullarına ait olan) kervan Mısır’dan ayrılınca, babaları dedi ki: “Ben, Yusuf’un kokusunu hissediyorum, eğer bana bunak demezseniz!”
Seyyid Kutub Kervan yola çıkınca, babaları yanındakilere; «Eğer bana bunak demeyecekseniz, söyleyeyim ki, burnuma Yusuf'un kokusu geliyor» dedi...
Suat Yıldırım Kafile daha Mısır’dan ayrılır ayrılmaz, öteden babaları:"Şayet ‘bunadı’ demezseniz, doğrusu, ben Yusuf’un kokusunu alıyorum!" dedi.
Süleyman Ateş Kervan (Mısır'dan) ayrıl(ıp yola koyul)unca, babaları, (yanında bulunanlara): "Eğer bana bunak demezseniz, ben Yûsuf'un kokusunu alıyorum." dedi.
Süleymaniye Vakfı Kervan oradan ayrılınca Yakup dedi ki “Ben gerçekten Yusuf’un kokusunu alıyorum. Keşke beni bunak saymasanız.”
Tefhim-ul Kuran Kafile (Mısır'dan) ayrılmaya başladığı zaman, babaları dedi ki: «Eğer beni bunamış saymıyorsanız, inanın Yusuf'un kokusunu (burnumda tüter) buluyorum.»
Ümit Şimşek Kafile Mısır'dan henüz ayrılmıştı ki, babaları 'Yusuf'un kokusunu alıyorum,' dedi. 'Tabii beni bunaklıkla suçlamazsanız.'
Yaşar Nuri Öztürk Kervan oradan ayrılınca, öte yandan babaları şöyle seslendi: "Yemin olsun, ben Yûsuf'un kokusunu duyuyorum. Umarım bana bunaklık isnat etmezsiniz."