Abdulbaki Gölpınarlı
|
Yûsuf'un kardeşleri gelip hûzuruna girdiler; Yûsuf, onları tanıdı, fakat onlar, Yûsuf'u tanıyamadılar.
|
Abdullah Parlıyan
|
Her yerde başgösteren kıtlık münasebetiyle, Yûsuf'un kardeşleri de zahire almak için gelip onun huzuruna girdiler de Yûsuf onları tanıdı; onlar ise Yûsuf'u tanımıyorlardı.
|
Adem Uğur
|
Yusufun kardeşleri gelip onun huzuruna girdiler, (Yusuf) onları tanıdı, onlar onu tanımıyorlardı.
|
Ahmed Hulusi
|
(Nihayet) Yusuf'un kardeşleri geldi. . . Onun yanına girdiler. . . Onlar Yusuf'u tanımadıkları hâlde Yusuf, onları tanıdı.
|
Ahmet Tekin
|
Bir gün, Yûsuf’un kardeşleri çıkageldiler. Onun huzuruna girdiler. Yûsuf onları görür görmez tanıdı. Oysa onlar, Yûsuf’u tanıyamamışlardı.
|
Ahmet Varol
|
Yusuf'un kardeşleri gelip yanına girdiler. Onlar onu tanımadıkları halde kendisi onları hemen tanıdı.
|
Ali Bulaç
|
(Kuraklık başlayınca) Yusuf'un kardeşleri gelip yanına girdiler, onu tanımadıkları halde kendisi onları hemen tanıdı.
|
Ali Fikri Yavuz
|
Bir de Yûsuf’un kardeşleri gelip karşısına çıktılar. Yûsuf hemen onları tanıdı. Halbuki, onlar Yûsuf’u tanımıyorlardı. (Zahire almak için Mısır’a gelmişlerdi).
|
Ali Ünal
|
Gün geldi, (ülkelerindeki kıtlıktan bunalan) Yusuf’un kardeşleri Mısır’a varıp, O’nun huzuruna çıktılar. Yusuf, onları tanıdı ise de, onlar Yusuf’u tanıyamadılar.
|
Bayraktar Bayraklı
|
Yûsuf'un kardeşleri gelip onun huzuruna girdiler. Yûsuf onları tanıdı, ama onlar onu tanımıyorlardı.
|
Bekir Sadak
|
Yusuf'un kardesleri gelip yanina girdiler. Kendisini tanimadiklari halde o onlari tanidi.
|
Celal Yıldırım
|
Yûsuf'un kardeşleri gelip yanına girdiler; Yûsuf onları tanıdı, onlar ise onu tanıyamadılar.
|
Cemal Külünkoğlu
|
(Derken, kıtlık yılı gelince) Yusuf'un kardeşleri (Mısır'a) çıkageldiler ve (Yusuf'un) yanına girdiler. Onlar Yusuf'u tanımadıkları halde o, onları hemen tanıdı.
|
Diyanet İşleri (eski)
|
Yusuf'un kardeşleri gelip yanına girdiler. Kendisini tanımadıkları halde o onları tanıdı.
|
Diyanet Vakfi
|
Yusuf'un kardeşleri gelip onun huzuruna girdiler, (Yusuf) onları tanıdı, onlar onu tanımıyorlardı.
|
Edip Yüksel
|
Yusuf’un kardeşleri gelip onun huzuruna girdiler. Onları tanıdı; ancak onlar onu tanımadı.
|
Elmalılı Hamdi Yazır
|
Bir de Yusüfün biraderleri çıkageldiler, geldiler yanına girdiler, derhal onları tanıdı, onlar ise onu tanımıyorlardı
|
Erhan Aktaş
|
Nihayet Yusuf’un kardeşleri geldi ve onun huzuruna çıktılar. Yusuf onları hemen tanıdı. Ama onlar onu tanıyamadılar.
|
Gültekin Onan
|
(Kuraklık başlayınca) Yusuf'un kardeşleri gelip yanına girdiler, o onları hemen tanıdı; fakat onlar onu tanımadılar (münkirun).
|
Hakkı Yılmaz
|
Yûsuf'un kardeşleri geldiler de o'nun yanına girdiler. O, onları hemen tanıdı, onlar ise o'nu tanıyamayan kimselerdi.
|
Harun Yıldırım
|
Yusuf’un kardeşleri gelip onun huzuruna girdiler. O kendilerini tanıdığı halde onlar onu tanımadılar.
|
Hasan Basri Çantay
|
Yuusufun kardeşleri gelib onun huzuruna girdiler. (Yuusuf) onları tanıdı, onlar ise kendisini tanımıyorlardı.
|
Hayrat Neşriyat
|
Derken, (o kıtlık yıllarında) Yûsuf’un kardeşleri de gelip onun huzûruna girdiler;(Yûsuf) derhâl onları tanıdı; hâlbuki onlar onu (o mevki'de) tanıyabilecek kimseler değillerdi.
|
İbni Kesir
|
Yusuf'un kardeşleri gelip yanına girdiler. Onları tanıdı, ama onlar kendisini tanımıyorlardı.
|
İskender Evrenosoğlu
|
Ve Yusuf (A.S)'ın kardeşleri geldiler ve onun yanına girdiler. Onlar onu tanımadıkları halde o, onları hemen tanıdı.
|
Kadri Çelik
|
Yusuf'un kardeşleri (azık almak için) gelip yanına girdiler. Kendisini tanımadıkları halde, o onları tanıdı.
|
Mehmet Ali Eroğlu
|
Farklı bir gün, Yusuf'un kardeşleri geldiler. Hemen tanıdı onları, ama onlar tanımadılar.
|
Mehmet Okuyan
|
Yusuf’un kardeşleri gelip huzuruna girmişlerdi. (Yusuf) onları tanımış, onlar ise onu tanımamışlardı.
|
Muhammed Celal Şems
|
Yusuf’un kardeşleri geldiler ve onun huzuruna çıktılar. O, onları tanıdı. Ancak onlar onu tanıyamadılar.
|
Muhammed Esed
|
(Yıllar sonra) Yusuf'un kardeşleri (Mısır'a) geldiler ve o'nun huzuruna çıktılar; o hemen tanıdı onları; ama berikiler o'nu tanımadılar.
|
Mustafa Çevik
|
58-62 Yusuf istediği yetkileri alıp da işe başlayınca ilk yedi yıl ülkede bolca ekin ektirdi ve fazlasını depo ettirdi, ardından gelen kuraklıkla birlikte civardaki kuraklıktan etkilenen ülkelerden insanlar, Mısır’a tahıl almak için gelmeye başladılar, bir süre sonra Yusuf’un kardeşleri de tahıl almak üzere gelip Yusuf’un karşısına çıktılar, Yusuf onları görür görmez tanıdı fakat onlar Yusuf’u tanımadılar. Yusuf tahıllarını yüklettikten sonra da onlarla sohbeti sırasında, “Bir daha ki gelişinizde, babanız bir olan öteki kardeşinizi de getirin, gördüğünüz gibi ben ölçüyü, tartıyı tam tutarım, misafirlerime de cömert davranırım, ev sahipliğimden memnun kaldığınızı düşünüyorum.” diyerek sözlerine şöyle devam etti: “Tekrar gelişinizde o kardeşinizi de getirip benimle tanıştırmazsanız, size bir ölçek tahıl vermem, sizi yanıma da yaklaştırmam, haberiniz olsun.” deyince kardeşleri de Yusuf’a, “O’nu getirmek için babamızdan izin almak konusunda, elimizden geleni yapacağız.” dediler. Bu arada Yusuf onların tahıl için ödedikleri bedeli de yüklerinin içine koydurttu.” belki böylece yeniden tahıl almak için daha istekli olarak gelebilirler diye düşündü.
|
Mustafa İslamoğlu
|
Nihayet Yusuf'un kardeşleri (tahıl yardımından pay almak için Mısır'a) geldiler ve onun huzuruna çıktılar. O onları derhal tanıdı, fakat onlar onu tanıyamadılar.
|
Ömer Nasuhi Bilmen
|
Ve Yusuf'un kardeşleri geldi, hemen O'nun huzuruna girdiler. Derhal onları tanıdı. Onlar ise O'nu inkar ediciler idiler.
|
Ömer Öngüt
|
Yusuf'un kardeşleri geldiler, onun huzuruna girdiler. O onları tanıdı, fakat onlar onu tanıyamadılar.
|
Şaban Piriş
|
Yusuf’un kardeşleri gelip yanına girdiler. Onu tanımadılar; Yusuf, onları tanıdı.
|
Sadık Türkmen
|
VE (yıllar sonra kuraklık başlayınca); Yusuf’un kardeşleri geldiler, makamına/huzuruna girdiler. Hemen onları tanıdı. Ama onlar onu tanımıyorlardı.
|
Seyyid Kutub
|
Bir gün Yusuf'un kardeşleri gelip yanına girdiler. Yusuf onları hemen tanıdı, fakat onlar onu tanımamışlardı.
|
Suat Yıldırım
|
Gün geldi, Yusuf’un kardeşleri Mısır’a gelip onun huzuruna çıktılar. O onları tanıdı, ama öbürleri onu tanıyamadılar.
|
Süleyman Ateş
|
Yûsuf'un kardeşleri geldiler, onun yanına girdiler, o onları tanıdı; fakat onlar onu tanımıyorlardı.
|
Süleymaniye Vakfı
|
Yusuf’un kardeşleri gelmişti, huzuruna çıktılar. Yusuf onları tanıdı ama onlar onu tanıyamıyorlardı.
|
Tefhim-ul Kuran
|
(Kuraklık başlayınca) Yusuf'un kardeşleri gelip yanına girdiler, onlar onu tanımadıkları halde kendisi onları hemen tanıdı.
|
Ümit Şimşek
|
Derken Yusuf'un kardeşleri geldiler. Yanına girdiklerinde Yusuf onları hemen tanıdı; onlar ise kendisini tanımamıştı.
|
Yaşar Nuri Öztürk
|
Nihayet Yûsuf'un kardeşleri çıkageldiler; Yûsuf'un yanına girdiler, o onları tanıdı. Ama onlar onu tanıyamıyorlardı.
|