Abdulbaki Gölpınarlı
|
Sanki yurtlarında hiç yaşamamışlar, hiç oturmamışlardı. Bilin ki uzaklık Medyen ehline, nitekim Semûd da öylece uzaklaşıp gitti.
|
Abdullah Parlıyan
|
Sanki daha önce orada hiç yaşamamışlar gibi. İşte böylece silinip gitti Medyen halkı, Semûd toplumunun yok olduğu gibi.
|
Adem Uğur
|
Sanki orada hiç barınmamışlardı. Biliniz ki, Semûd kavmi (Allah'ın rahmetinden) uzak olduğu gibi Medyen kavmi de uzak oldu.
|
Ahmed Hulusi
|
Sanki hiç yaşamamışlardı orada. . . Kesinkes bilin ki, hakikatlerinden uzak düşmüş bir yaşam Medyen (halkı) içindir, Semud (halkının) uzak oldukları gibi.
|
Ahmet Tekin
|
Sanki o topraklarda, hiç yaşamamış, hiç güzel gün görmemiş gibiydiler. Semûd kavminin, Allah’ın rahmetinden, korumasından uzak olduğu gibi, Medyen halkının da O’nun rahmetinden, korumasından uzaklaştırılmasından ibret alın.
|
Ahmet Varol
|
Sanki orada hiç yaşamamışlardı. İyi bilin ki, Semud halkı (Allah'ın rahmetinden) uzaklaştırıldığı gibi Medyen halkı da uzaklaştırıldı.
|
Ali Bulaç
|
Sanki orada hiç refah içinde yaşamamışlar gibi. Haberiniz olsun; Semud (halkına) nasıl bir uzaklık verildiyse Medyen (halkına da Allah'ın rahmetinden öyle) bir uzaklık (verildi).
|
Ali Fikri Yavuz
|
Sanki orada hiç şenlik kurmamışlaradı. Bakın, Semûd kavmi nasıl helâk olduysa, Medyen halkı da öylece helâk olmuştur.
|
Ali Ünal
|
Sanki bir zaman bolluk içinde orada hiç yaşamamışlardı. Evet, yıkılsın ve yok olsun gitsin Medyen halkı, yok olup gittiği gibi Semûd’un!
|
Bayraktar Bayraklı
|
Sanki orada hiç barınmamışlardı. Biliniz ki, Semûd kavmi Allah'ın rahmetinden uzak olduğu gibi Medyen kavmi de uzak oldu.
|
Bekir Sadak
|
Sanki orada hic yasamamislardi. Bilin ki Semud milleti Allah'in rahmetinden uzaklastigi gibi Medyen halki da uzaklasti.*
|
Celal Yıldırım
|
Buyruğumuz gelince, Şuâyb'ı ve beraberindeki imân edenleri rahmetimizle kurtardık. Zâlimleri ise korkunç bir ses ve uğultu yakalayıverdi; evlerinde dizüstü çöküp kaldılar. Orada hiç bulunmamış, yaşamamış gibi oldular. Dikkat edin, Semûd kavmi nasıl (ilâhî) rahmetten uzak kaldıysa Medyen de uzak kaldı.
|
Cemal Külünkoğlu
|
Sanki orada hiç barınmamışlardı. Haberiniz olsun ki, Semûd kavmi (Allah'ın rahmetinden) uzak olduğu gibi Medyen kavmi de uzak oldu.
|
Diyanet İşleri (eski)
|
Sanki orada hiç yaşamamışlardı. Bilin ki Semud milleti Allah'ın rahmetinden uzaklaştığı gibi Medyen halkı da uzaklaştı.
|
Diyanet Vakfi
|
Sanki orada hiç barınmamışlardı. Biliniz ki, Semûd kavmi (Allah'ın rahmetinden) uzak olduğu gibi Medyen kavmi de uzak oldu.
|
Edip Yüksel
|
Sanki orada hiç yaşamamışlar gibi… Semud, nasıl yok edildiyse, Medyen de öylece yok edildi.
|
Elmalılı Hamdi Yazır
|
Sanki orada şenlik kurmamışlardı bak Semûd defi'olduğu gibi Medyen de defi'oldu gitti
|
Erhan Aktaş
|
Sanki orada hiç yaşamamışlardı. Tıpkı Semud gibi, Medyen de yok olup gitti.
|
Gültekin Onan
|
Sanki orada hiç refah içinde yaşamamışlar gibi. Haberiniz olsun; Semud (halkına) nasıl bir uzaklık verildiyse Medyen (halkına da Tanrı'nın rahmetinden öyle) bir uzaklık (verildi).
|
Hakkı Yılmaz
|
Sanki onlar orada hiç yaşamadılar. Haberiniz olsun! Semûd toplumu nasıl uzaklaştı ise Medyen'e de öyle kahrolmak/tarihten silinmek vardır.
|
Harun Yıldırım
|
Sanki orada yaşamış değillerdi. Haberiniz olsun; Semud’a nasıl uzaklık verildiyse Medyen de uzaklaştı.
|
Hasan Basri Çantay
|
Sanki onlar zâten orada oturmamışlardı. Haberiniz olsun ki Semud (kavmi) rahmet-i ilâhiyyeden nasıl uzaklaşdıysa Medyen (kavmi) ne de öylece bir uzaklık (verildi).
|
Hayrat Neşriyat
|
Sanki orada hiç oturmamışlardı! Dikkat edin! Semûd (kavmi rahmetimizden uzak kalmakla) helâk olduğu gibi, Medyen (halkı) da öyle helâk olsun!
|
İbni Kesir
|
Sanki orada hiç yaşamamışlardı. Bilin ki; Semud da Medyen de Allah'ın rahmetinden uzaklaştı.
|
İskender Evrenosoğlu
|
Orada hiç yaşanmamış gibiydi. Medyen kavmi de, Semud kavminin (Allah'ın rahmetinden) uzak olduğu gibi (Allah'ın rahmetinden) uzaklaştırılmadı mı?
|
Kadri Çelik
|
Sanki orada refah içinde hiç yaşamamışlardı. İyi bilin ki Semud (halkına) nasıl bir uzaklık verildiyse, Medyen (halkına da Allah'ın rahmetinden öyle) bir uzaklık olsun.
|
Mehmet Ali Eroğlu
|
Üzerinde oldukları yurtlarında sanki hiç yaşamamışlar hiç orada oturmamışlar. Doğrusu bilin ki: Semud halkına nasıl uzaklık verildiyse Medyen'e de öyle olmuştur.
|
Mehmet Okuyan
|
94-95 (Azap) emrimiz gelince, Şuayb’ı ve onunla birlikte iman edenleri tarafımızdan bir merhametle (azaptan) kurtarmıştık. Haksızlık edenleri de o korkunç ses yakalamış ve sanki orada hiç oturmamışlar gibi yurtlarında diz üstü (hareketsiz) kalmışlardı. Dikkat edin! Semûd (kavmi Allah’ın merhametinden) uzak olduğu gibi Medyen (kavmi) de uzak kılınmıştı.
|
Muhammed Celal Şems
|
Sanki içlerinde hiç yaşamamışlardı. İyi dinleyin! Semûd (kavminin) lanetlendiği gibi Medyen (halkı da) lanetlenmiştir.
|
Muhammed Esed
|
sanki daha önce hiç orada yaşamamışlar gibi. İşte böyle silinip gitti Medyen (halkı), tıpkı Semud (halkının) silinip gittiği gibi.
|
Mustafa Çevik
|
94-95 Derken onlara tanınan süre dolunca, Şuayb ve onunla birlikte iman edenleri rahmet ve şefkatimizle kurtardık, şirk ve küfre gömülmüş o zalim toplumu, korkunç gürültülü bir depremle yurtlarında helak ettik, sanki daha önce oralarda hiç yaşamamış gibi tarih sahnesinden silinip gittiler, Medyen halkı da Semûd kavmi gibi cehennemi hak ettiler.
|
Mustafa İslamoğlu
|
Sanki onlar hiç yaşamamıştılar. Unutmayınız ki Medyen tarih sahnesinden, tıpkı Semud'un silindiği gibi silindi.
|
Ömer Nasuhi Bilmen
|
Sanki onlar orada yaşamamışlardı. Haberiniz olsun, Semûd uzaklaştığı gibi Medyen için de bir uzaklaşma olsun.
|
Ömer Öngüt
|
Sanki orada hiç yaşamamışlardı. Haberiniz olsun ki Semud kavmi nasıl uzaklaşıp gittiyse, Medyen kavmi de öyle uzaklaşıp gitti.
|
Şaban Piriş
|
Sanki orada hiç yaşamamışlardı. Dikkat edin, Semûd’un mahvolduğu gibi Medyen de mahvoldu.
|
Sadık Türkmen
|
Sanki, orada hiç şenlik kurup eğlenmemişlerdi! İyi bilin ki; Medyen defolup gitti! Semûd’un defolup gittiği gibi!..
|
Seyyid Kutub
|
Sanki az önce o evlerde yaşayanlar onlar değildi. Hey, Semudoğulları nasıl kahroldularsa, Medyenoğulları da öyle kahrolsunlar!
|
Suat Yıldırım
|
(94-95) Azap emrimiz gelince, tarafımızdan bir lütuf olarak Şuayb ve beraberindeki müminleri o azaptan kurtardık. Zulmedenleri ise o korkunç ses bastırıverdi de diyarlarında çökekaldılar. Sanki hiç orada yaşamamış gibi oldular... Evet, Semûd halkı defolup gittiği gibi Medyen halkı da defoldu gitti!
|
Süleyman Ateş
|
Sanki orada hiç şenlik kurmamışlardı! İyi bilin ki, Semûd (kavmi) nasıl uzaklaşıp gittiyse Medyen halkı da öyle uzaklaşıp gitti.
|
Süleymaniye Vakfı
|
Sanki orada bir varlıkları olmamıştı. Bilin ki Medyen halkı def olup gitmiştir. Tıpkı Semud’un def olduğu gibi.
|
Tefhim-ul Kuran
|
Sanki orada hiç refah içinde yaşamamışlar gibi, haberiniz olsun; Semud (halkına) nasıl bir uzaklık verildiyse Medyen (halkına da Allah'ın rahmetinden öyle) bir uzaklık (verildi) .
|
Ümit Şimşek
|
Sanki onlar orada hiç yaşamamışlardı. İşte, bakın, Medyen de Semud gibi yok olup gitti.
|
Yaşar Nuri Öztürk
|
Sanki hiç yurt tutmamışlardı orada. Bakıp görün ki, Medyen de tıpkı Semûd gibi, dönüşü olmayan bir gidişle gitti.
|