in asaytu-hu - eğer ona isyan edersem

  
Abdulbaki Gölpınarlı O, ey kavmim dedi, ya ben Rabbimden apaçık bir delille gelmişsem ve katından bana bir rahmet vermişse. Ona isyân edersem Allah'a karşı kim yardım edebilir bana? Ve beni boyuna ziyana sokmaktan başka bir şey de yapmıyorsunuz.
Abdullah Parlıyan “Ey kavmim!” diye karşılık verdi Salih. “Ne dersiniz, ya ben, katından bana bir rahmet bahşeden Rabbimden apaçık bir kanıt üzereysem? O'na başkaldırdığım takdirde onun azabından kurtulabilmem için kim bana yardım eder? O halde siz benim hakkımda, zarar artırmaktan başka bir şey yapmıyorsunuz.”
Adem Uğur (Sâlih) dedi ki: Ey kavmim! Eğer ben Rabbimden (verilen) apaçık bir delil üzerinde isem ve O bana kendinden bir rahmet (peygamberlik) vermişse, buna ne dersiniz? Bu durum karşısında O'na âsi olursam beni Allah'tan (O'nun azabından) kim korur? O zaman siz de bana ziyan vermekten fazla bir şey yapamazsınız.
Ahmed Hulusi Dedi ki: "Ey halkım, bir bakın. . . Ya Rabbimden apaçık bir delilim varsa ve O kendinden bana bir rahmet vermiş ise? (Bu durumda) eğer O'na isyan edersem Allâh'a (karşı) kim yardım eder? Sizin de bana hasar vermekten başka katkınız olmaz. "
Ahmet Tekin Sâlih:'Ey kavmim, eğer ben, Rabbimden gelen apaçık hak bir delile, bir şeriate dayanarak görevimi yapıyorsam, o bana, tarafından bir rahmet, peygamberlik vermişse, ben de ona âsi olursam, Allah’ın azâbından beni kim kurtarır, hiç düşündünüz mü? Demek ki, durmadan kendi zararınızı, hüsranınızı artırmanın dışında bana ilâve olarak söyleyeceğiniz bir şey yok' dedi.
Ahmet Varol Dedi ki: 'Ey kavmim, ya ben Rabbimden apaçık bir belge üzere isem ve O bana kendinden bir rahmet vermişse? Böyleyken O'na isyan edersem Allah'a karşı bana kim yardım edebilir? Sizin kaybımı artırmaktan başka bana bir katkınız olmaz.
Ali Bulaç Dedi ki: "Ey kavmim, görüşünüz nedir söyler misiniz? Eğer ben Rabbimden apaçık bir belge üzerindeysem ve bana tarafından bir rahmet vermişse, bu durumda O'na isyan edecek olursam Allah'a karşı bana kim yardım edecektir? Şu halde kaybımı arttırmaktan başka bana (hiç bir yarar) sağlamayacaksınız."
Ali Fikri Yavuz Sâlih (onlara şöyle) dedi: “- ey kavmim, söyleyin bakayım, fikriniz nedir? Eğer ben, Rabbim tarafından açık bir mûcize üzerinde isem; ve bana kendi katından bir peygamberlik vermişse, ben Allah’a isyan ettiğim takdirde, beni ondan kim kurtarabilir? Demek ki, siz bana ziyan ilâve etmekten başka hiç bir şey yapmıyacaksınız.
Ali Ünal Salih, şöyle cevap verdi: “Ey benim halkım! Böyle diyorsunuz da, ya ben Rabbimden apaçık ve kesin bir delile dayanıyorsam ve O bana bizzat Kendi katından hususî bir rahmet vermişse? Bu durumda ben, (bana verdiği vazifeyi yerine getirmemek suretiyle) Allah’a âsi gelecek olursam, O’na karşı bana kim yardım edebilir? Sizin benim kaybımı, hüsranımı artırmaktan başka hiç bir faydanız olmaz ki!
Bayraktar Bayraklı Sâlih dedi ki, “Ey kavmim! Eğer ben Rabbimden gelen apaçık bir delil üzerinde isem ve O, bana kendinden bir rahmet vermişse, buna ne dersiniz? Bu durumda O'na âsî olursam, beni Allah'tan kim korur? O zaman siz bana zarar vermekten başka bir şey yapmış olmazsınız.”
Bekir Sadak «Ey milletim! Eger Rabbimden bir belgem olur ve bana rahmet eder de ben O'na bas kaldirirsam, soyleyin, Allah'a karsi beni kim savunur? Bana zararimi artirmaktan baska birsey yapamazsiniz» dedi.
Celal Yıldırım «Ey kavmim,» dedi, «söyleyin, eğer ben Rabbimden açık bir belge (mu'cize ve yeterli belge) üzere isem ve bana kendi katından bir rahmet vermişse, O'na isyan ettiğim takdirde (Allah'ın azabından kurtulabilmem için) kim bana yardım eder? O halde siz benim hakkımda zararı artırmaktan başka bir şey yapmıyorsunuz.
Cemal Külünkoğlu (Salih) dedi ki: “Ey kavmim! Söyleyin bakayım, eğer ben Rabbim tarafından apaçık bir delil üzerindeysem ve bana kendi katından bir peygamberlik vermişse, ben Allah'a isyan ettiğim takdirde, beni ondan kim kurtarabilir? Demek ki, siz bana zarar vermekten başka bir şey yapmayacaksınız.”
Diyanet İşleri (eski) 'Ey milletim! Eğer Rabbimden bir belgem olur ve bana rahmet eder de ben O'na baş kaldırırsam, söyleyin, Allah'a karşı beni kim savunur? Bana zararımı artırmaktan başka birşey yapamazsınız' dedi.
Diyanet Vakfi (Sâlih) dedi ki: Ey kavmim! Eğer ben Rabbimden (verilen) apaçık bir delil üzerinde isem ve O bana kendinden bir rahmet (peygamberlik) vermişse, buna ne dersiniz? Bu durum karşısında O'na âsi olursam beni Allah'tan (O'nun azabından) kim korur? O zaman siz de bana ziyan vermekten fazla bir şey yapamazsınız.
Edip Yüksel Dedi ki: “Ey halkım, ya ben Efendimden kesin bir delile sahipsem ve kendisinden bana rahmet vermişse? O’na isyan edecek olursam beni ALLAH’tan kim kurtarabilir? Siz ancak benim kayıplarımı arttırabilirsiniz.“
Elmalılı Hamdi Yazır Ey kavmim, dedi: söyleyin bakayım re'yiniz nedir? Eğer ben rabbımdan bir beyyine üzerinde isem ve bana tarafından bir rahmet bahşetmiş ise ben Allaha ısyan ettiğim taktirde beni ondan kim kurtarabilir? Demek ki siz bana hasar etmekten başka bir şey yapmıyacaksınız
Erhan Aktaş “Ey halkım, söyleyin bakalım, ya Rabb’imin Kendinden verdiği bir rahmetle, kanıt içeren açık bir bilgi üzerindeysem! Ona asi olduğum takdirde, Allah’ın vereceği cezaya karşı bana kim yardım edebilir? Bana zarar vermiş olmaktan başka bir şey yapmış olmazsınız.” dedi.
Gültekin Onan Dedi ki: "Ey kavmim, görüşünüz nedir söyler misiniz? Eğer ben rabbimden apaçık bir belge üzerindeysem ve bana tarafından bir rahmet vermişse, bu durumda O'na isyan edecek olursam Tanrı'ya karşı bana kim yardım edecektir? Şu halde kaybımı arttırmaktan başka bana (hiç bir yarar) sağlamayacaksınız."
Hakkı Yılmaz (63,64) Sâlih dedi ki: Ey toplumum! Eğer ben Rabbimden apaçık bir delil üzerinde isem ve O bana Kendinden bir rahmet vermişse… Bu durum karşısında O'na asi olursam beni Allah'tan kim korur? O zaman sizin de bana zarardan başka katkınız olmaz. Ve ey toplumum! İşte size alâmet/gösterge olarak salât [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olma; toplumu aydınlatma] görevi. Artık onu bırakın, Allah'ın yeryüzünde uygulansın. Ve ona kötülük dokundurmayın; sonra sizi yakın bir azap yakalayıverir.
Harun Yıldırım Dedi ki: “Ey kavmim, görüşünüz nedir? Eğer ben Rabbimden apaçık bir belge üzerindeysem ve bana tarafından bir rahmet vermişse, bu durumda O’na isyan edecek olursam Allah’a karşı kim bana yardım edecektir? Şu halde kaybımı artırmaktan başka bana bir katkınız olmaz.”
Hasan Basri Çantay (Saalih) dedi ki: «Ey kavmim, ya ben Rabbimden (gelen) apaçık bir mu'cizenin üzerinde isem ve O, kendinden bana bir rahmet (bir peygamberlik) vermişse? (Buna) ne dersiniz? O halde Allah (ın intikaamın) dan, eğer Ona isyan edersem, (kurtarmak hususunda) bana kim yardım eder? Demek, siz beni ziyana uğratmakdan, (bunu) bana karşı artırmakdan başka, bir şey yapmayacaksınız».
Hayrat Neşriyat (Sâlih) dedi ki: 'Ey kavmim! Söyleyin bakalım, ya Rabbimden apaçık bir delîl üzerinde isem ve (O) bana tarafından bir rahmet vermişse? O’na isyân edersem, bu takdirde Allah’(dan gelecek azâb)a karşı bana kim yardım eder? O zaman bana zarar vermekten başka bir şey artırmazsınız.'
İbni Kesir Dedi ki: Ey kavmim; Rabbımdan açık bir delilim olur, bana rahmet eder ve ben de O'na baş kaldırırsam; söyleyin bakalım, beni Allah'a karşı kim savunur? Bana hüsrandan başka bir şey kazandırmazsınız.
İskender Evrenosoğlu Salih (A.S) şöyle dedi: “Ey kavmim! Eğer ben Rabbimden bir delil üzerinde isem ve bana Kendinden bir rahmet vermiş ise de görüşünüz (bu) mu? Şâyet ben, O'na asi olursam Allah'a karşı kim bana yardım eder? O taktirde benim hayırdan uzaklaşmamı artırmanızdan başka bir şey olmaz.”
Kadri Çelik “Ey kavmim! Şimdi söyleyin bakayım; eğer ben Rabbimden apaçık bir belge üzerindeysem ve bana tarafından bir rahmet vermişse, (bu durumda) O'na isyan edecek olursam, Allah'a karşı bana kim yardım edecektir? Bana zararımı artırmaktan başka bir şey yapamazsınız” dedi.
Mehmet Ali Eroğlu "Hiç düşündünüz mü ey kavmim!" dedi. "Ben Rabbimden apaçık delille isem eğer, Üzerime kendisinden bir rahmet sunulmuşsa! Bu haldeyken O'na isyan edersem eğer Doğrusu Allah'a karşı bana kim yardım eder? Siz ancak artırırsınız bana hüsranlar
Mehmet Okuyan (Salih onlara) şöyle demişti: “Ey kavmim! Bir düşünsenize! Ben Rabbim tarafından apaçık bir delil üzerinde isem ve O bana kendinden bir rahmet vermiş ise (hâliniz nasıl olacak?) O’na asi olursam, beni Allah’tan (O’nun azabından) kim koruyabilir ki! (O zaman) siz de kaybımı artırmaktan başka bir şey yapmamış olurdunuz.
Muhammed Celal Şems O dedi ki: “Ey kavmim söylesenize! Eğer Rabbim tarafından bana ihsan edilen apaçık bir delil üzerindeysem ve O, Katından (özel) bir rahmetiyle bana lütfettiyse, (buna rağmen) O’na itaatsizlik edersem, Allah’a karşı, kim bana yardım edecek? (O zaman,) ancak beni zarara uğratmak dışında bir katkınız (da) olmayacak.”
Muhammed Esed "Ey kavmim!" diye karşılık verdi (Salih), "Ne dersiniz, ya ben, katından bana bir rahmet bahşeden Rabbimden apaçık bir kanıt üzerindeysem, (söyleyin), O'na tutup baş kaldırırsam o zaman kim Allah'a karşı kol kanat gerer bana? Bu durumda, sizin önerdiğiniz şey yıkımımı artırmaktan öteye gitmez!"
Mustafa Çevik 63-65 Salih de onlara dedi ki: “Ey kavmim! Peki ya ben Rabbimden bir rahmet peygamberi olarak seçilmiş ve sizlere Allah’ın vahyettiği kesin bilgileri aktarmaktaysam ve siz de inatla buna karşı çıkmaya devam ederseniz, Allah’ın başınıza neler getireceğini hiç düşünmüyor musunuz? Ayrıca bana emredilen tebliğ görevimi yerine getirmez isem Allah’ın azabından beni kim koruyabilir? Elbette ki size uymak bana zarar getirir.” Ey kavmim! “Benden peygamberliğimin delilini istediğiniz mucize işte şu deve! Onu kendi haline bırakın, sakın ona zarar vermeye kalkmayın. Allah’ın arazisinde otlasın, ona zarar vermeye kalkarsanız çetin bir azapla cezalandırılırsınız.” Salih’in bu uyarısına rağmen deveyi hunharca boğazladılar, bunun üzerine Salih de onlara, “Yurdunuzda üç gün daha barındıktan sonra sizi uyardığım azaba çarptırılacaksınız ve asla kurtulamayacaksanız.” dedi.
Mustafa İslamoğlu "Ey kavmim!" dedi, "Düşünsenize bir: ya ben Rabbimin katından gelen açık bir delile dayanıyorsam ve O bana katından bir rahmet bahşetmişse? Eğer O'na isyan edersem, Allah'tan gelebilecek bir cezaya karşı bana kim yardım eder? O takdirde siz, yıkımımı arttırmaktan başka bir şey yapmamış olursunuz."
Ömer Nasuhi Bilmen Dedi ki: «Ey kavmim! Bana haber veriniz, eğer ben Rabbimden açık bir bürhan üzere isem ve O kendisinden bana bir rahmet ihsan etmiş ise o halde O'na isyan edersem, artık Allah'ıma karşı bana kim yardım edebilir? Demek ki, siz bana ziyandan başka bir şey arttırmış olmayacaksınız.»
Ömer Öngüt Dedi ki: “Ey Kavmim! Eğer ben Rabbimden apaçık bir delil (mucize) üzerinde isem ve O bana kendinden bir rahmet vermişse! Buna ne dersiniz? Peki ben O'na âsi olursam, beni Allah'tan kim korur? Demek siz bana ziyanımı artırmaktan başka bir şey yapmayacaksınız!”
Şaban Piriş Salih: -Ey halkım, Rabbimden bir belge üzerindeysem ve bana ondan bir rahmet verilmiş olduğu halde O’na isyan edersem, bana Allah’a karşı kim yardım edebilir?! Bana zararımı artırmaktan başka bir şey yapamazsınız, dedi.
Sadık Türkmen “Ey kavmim!” dedi. “Görüşünüz ne, söyler misiniz? Eğer ben, Rabbimden bir delil üzerinde isem ve bana katından bir iyilik vermişse bu durumda, beni Allah’tan kim kurtarır, şayet O’na isyan edersem! Şu halde, bana hüsrandan başka bir katkınız olmaz!
Seyyid Kutub Ey soydaşlarım, baksanıza, eğer ben Rabbimden gelen açık bir belgeye dayanıyorsam, O bana kendi katından bir rahmet bağışladı ise, emrine karşı geldiğim taktirde beni O'ndan kim kurtaracak? Sizin bana zararımı arttırmaktan başka hiç bir katkınız olamaz.
Suat Yıldırım (63-64) Salih: "Ey benim halkım!" dedi, "Şimdi söyleyin bakayım: Şayet ben Rabbimden gelen kesin delile dayanıyorsam ve O bana tarafından bir nübüvvet lütfetmişse? Peki bu durumda ben kalkıp Allah’a isyan edersem, O’nun cezasından kim beni kurtarabilir? Sizin bana hiçbir faydanız olamaz, olsa olsa ziyanımı artırırsınız. Hem Ey halkım! İşte size mûcize olarak Allah’ın devesi! Bırakın onu Allah’ın mülkünde yayılsın, yesin içsin. Sakın kötü bir maksatla ona el sürmeyin, yoksa çok geçmez sizi bir azap kıstırıverir."
Süleyman Ateş "Ey kavmim, dedi, bakın ya ben Rabbimden bir kanıt üzerinde isem ve O, bana kendinden bir rahmet vermişse? Peki bu durumda O'na karşı gelirsem beni Allah'tan kim kurtarır? Sizin bana, ziyanımı artırmaktan başka bir katkınız olamaz!"
Süleymaniye Vakfı Dedi ki “Ey halkım! Baksanıza, eğer ben Rabbimin açık bir belgesine dayanıyorsam, bir de O’ndan ikram görmüşsem, O’na karşı çıktığım takdirde hanginiz beni Allah’ın azabından kurtarabilir? Sizin katkınız, sırf zararımı artırmak olur.
Tefhim-ul Kuran Dedi ki: «Ey kavmim, görüşünüz nedir söyler misiniz? Eğer ben Rabbimden apaçık bir belge üzerindeysem ve bana tarafından bir rahmet vermişse, bu durumda da O'na isyan edecek olursam Allah'a karşı bana kim yardım edecektir? Şu halde kaybımı arttırmaktan başka bana (hiç bir yarar) sağlamayacaksınız.»
Ümit Şimşek Salih 'Ey kavmim, söyleyin bana,' dedi. 'Eğer ben Rabbimden açık bir delil üzere isem ve O bana kendi katından bir rahmet bağışlamışsa, Ona isyan ettiğim takdirde Allah'ın elinden beni kim kurtarabilir? O zaman siz ancak benim hüsranımı arttırırsınız.
Yaşar Nuri Öztürk Dedi ki: "Ey kavmim! Hiç düşündünüz mü? Ya ben Rabbimden bir beyyine üzerindeysem, bana kendisinden bir rahmet sunmuşsa! Bu durumda ben O'na isyan edersem, bana Allah'a karşı kim yardım eder? Sizin bana, yıkım ve hüsranı artırmak dışında bir katkınız olamaz."