Biz bir âyeti nesheder veya unutturursak, yerine daha hayırlısını, ya da dengini getiririz. Bilmez misin, Allah’ın gücü her şeye yeter. (Bakara 106)
Nesih kavramı, üzerinde çok tartışılan kavramlardandır. Kuran`ın bir ayetinin, diğer başka Kuran ayetlerini neshettiğini iddia eden mi ararsınız, bir hadisin Kuran`ın ayetlerini neshettiğini mi ararsınız. Burada neshetmeyle ortadan kaldırma, hükmünü kaldırma anlaşılıyor. Bir de nesih yerine "beyan etme" diyenler grubu vardır ki, bunlar yeni gelen ilahi kitabın bir önceki kitapta gelen hükmünün süresinin dolduğunu beyan ettiğini iddia ederler. Örnek verecek olursak Tevbe süresinin 5. ayetindeki "bulduğunuz yerde öldürün" cümlesinin 100'ün üzerinde ayeti neshettiğini savunanlar var.
İlahi kitaplar, kendinden bir öncekini tasdik ettiği gibi, aynı zamanda neshetmiştir de. Değişikliğin gerçekleşmesi tasdik, değişikliğin gerçekleşmesinden sonra yerine gelene nesih denebilir. Bakara suresinin 106. ayetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: "Biz bir âyeti nesheder veya unutturursak, yerine daha hayırlısını, ya da dengini getiririz...". Nesih ortadan kaldırma, hükümsüz kılma değil yerini almadır yani aynısının ya da daha hayırlısının getirilmesidir. Örneğin tüm ilahi kitaplar salat, zekat, oruç gibi ibadetleri emretmiş ve yeni gelen bir öncekini tasdik ve neshetmiştir, oruç örneğinden devam edecek olursak, Bakara 187'de ramazan gecelerinde cinsel ilişkinin serbestleştiği ve bu zorluğun kolaylaştırıldığı belirtiliyor.
Bir başka örnek de kıbleyle ilgili verilebilir. Tevrat`ta yeni bir resulün geleceği ve kıbleyi değiştireceği belirtilmiştir. Bakara 144'de kıble değiştirilerek nesh gerçekleşmiştir. Ayette ehli kitabın bu emrin Rablerinden gelen bir gerçek olduğunu bildikleri de belirtilerek onların, bekledikleri tasdikin geldiği anlaşılıyor, fakat 145. ayette denildiği gibi buna uymadıkları anlaşılıyor.
Nisa 15-16 zina yapanlarla ilgili cezalar yer alır. Nisa suresinin 15. ayetinde geçen Allah`ın yeni bir yol açması Nur suresinin 2. ayetiyle gerçekleşmiştir. Böylece Ehli Kitabın uyguladığı recm cezası neshedilmiştir.
Ayette aynı zamanda unutturmaktan da bahsedilir. Maide suresinin 15. ayetine bakacak olursak, burada ehli kitabın kendi kitaplarından hükümleri gizlediklerini anlıyoruz. Bakara suresinde bahsedilen unutturulma muhtemelen kitaptan gizlenilenlerdir.
Nesih kelimesinin daha iyi anlaşılması için ayetleri incelemeye devam edelim. Örneğin Hac 52`de şeytanın bir müdahalesinden bahsedilir ve Allah`ın onun müdahalesini nesheder (yensehullâhu) yani söker atar, doğrusunu ortaya koyar. Kelimenin Casiye 29'da nestensihu türevi yazdırma, Araf 154'te nushatihâ türevi Türkçede de kullanılan nüsha manasında kullanılmıştır.
İsa nebinin adeta bir tasdik belgesi olan Ali İmran 50`de İsa nebinin Tevrat`ı tasdik ettiğini ve daha önce haram kılınan şeyleri (Enam 146, Nahl 118) helal etmeye geldiğini yani bir nesih olduğunu belirtiyor. Fakat Yahudiler bunu kabul etmiyorlar. Mekki bir süre olan Nahl`da "Bir ayeti bir başka ayetle değiştirince şöyle dediler" denir 101. ayette. Demek ki bir tartışma olmuş, Yahudiler Resulü Allah`a iftira atmakla suçlamışlardır. Bu tartışma konusu da muhtemelen haram kılınan şeylerle alakalıdır. Zira Nahl suresinin 115. suresinde neyin haram olduğu bildirilmiş ve Resulde bunu uygulamaya başlamıştır. 101. surede iftirayla suçlanan Resulün imdadına Enam 146, Nahl 118 yetişiyor ve Yahudilere konan haramların sebebi belirtiliyor. Yine itiraz eden Yahudilere Ali İmran 93`de “Eğer doğru söyleyenler iseniz, haydi Tevrat’ı getirip okuyun.” deniyor.
Erdem Uygan ve Dr. Fatih Orum'un beraber sundukları 11.1.2016 ve 18.1.2016 tarihli KÖK (Kur'an'ın Öğrettiği Kavramlar) programlardan derlenmiştir. Programın 1. bölümünü buradan ve 2. bölümünü buradanseyredebilirsiniz.