| Abdulbaki Gölpınarlı |
Ve bana bırak nîmet sâhibi olan yalanlayanları ve az bir zaman mühlet ver onlara.
|
| Abdullah Parlıyan |
Varlık ve bereket içinde yüzen hakkı yalanlayanları bana bırak, onlara biraz mühlet ver.
|
| Adem Uğur |
Nimet içinde yüzen o yalancıları bana bırak ve onlara biraz mühlet ver.
|
| Ahmed Hulusi |
Beni, o nimet içindeki yalanlayıcılarla (başbaşa) bırak! Onlara mühlet ver.
|
| Ahmet Tekin |
Senin peygamberliğini ve Kur’ân’ı yalanlayan güç ve servet sahiplerini bana bırak. Onlara az bir mehil ver.
|
| Ahmet Varol |
Varlık sahibi yalanlayıcıları sen bana bırak ve onlara biraz mühlet ver.
|
| Ali Bulaç |
Yalanlamakta olan nimet (refah ve servet) sahiplerini sen bana bırak ve onlara az bir süre tanı.
|
| Ali Fikri Yavuz |
(Ey Rasûlüm, seni) inkâr eden o refah sahiblerini bana bırak ve onlara biraz mühlet ver; (yakında Bedir savaşında ve kıyamette onların cezasını vereceğim).
|
| Ali Ünal |
(Kendilerine bahşettiğimiz) nimetler içinde yüzdükleri halde (seni ve davetini) yalanlayanları Bana bırak ve kendilerine biraz süre tanı.
|
| Bayraktar Bayraklı |
Nimet içinde yüzen o yalancıları/kâfirleri bana bırak ve onlara biraz mühlet ver!
|
| Bekir Sadak |
Varlik sahibi olup da seni yalanlayanlari Bana birak; onlara az bir mehil ver.
|
| Celal Yıldırım |
Nîmet sahipleri olup (Hakk'ı) yalanlayanları bana bırak da kendilerine az bir mühlet ver.
|
| Cemal Külünkoğlu |
(Ey Resulüm!) Nimet içerisinde yüzen o yalancıları bana bırak ve onlara az bir süre tanı!
|
| Diyanet İşleri (eski) |
Varlık sahibi olup da seni yalanlayanları Bana bırak; onlara az bir mehil ver.
|
| Diyanet Vakfi |
Nimet içinde yüzen o yalancıları bana bırak ve onlara biraz mühlet ver.
|
| Edip Yüksel |
Varlık sahibi olup da seni yalanlayanları bana bırak; onlara biraz süre tanı.
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Ve bırak da bana o tekzîb edici zevk-u refah sahiblerini, mühlet ver onlara biraz
|
| Erhan Aktaş |
Varlık sahibi yalanlayıcıları Bana bırak. Onlara biraz süre tanı.
|
| Gültekin Onan |
Yalanlamakta olan nimet (refah ve servet) sahiplerini sen bana bırak ve onlara az bir süre tanı.
|
| Hakkı Yılmaz |
Beni ve o nimet sahibi yalanlayıcıları başbaşa bırak! Birazcık süre tanı onlara.
|
| Harun Yıldırım |
Nimet sahibi yalanlayıcıları sen bana bırak ve onlara az bir süre tanı!
|
| Hasan Basri Çantay |
Yalan sayacak olan o varlık saahiblerini bana bırak ve onlara biraz mühlet ver.
|
| Hayrat Neşriyat |
Refah sâhibi (varlıklı) o yalancıları ise, bana bırak ve onlara biraz mühlet ver!
|
| İbni Kesir |
Nimet sahibi olan o yalancıları Bana bırak. Ve onlara biraz mühlet ver.
|
| İskender Evrenosoğlu |
Ni'met sahibi olup yalanlayanları Bana bırak ve onlara biraz mühlet ver.
|
| Kadri Çelik |
Yalanlamakta olan nimet sahiplerini sen bana bırak ve onlara az bir süre tanı.
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
Mühlet ver onlara ki; nimet içinde yüzen, dini yalanlayanlardır onlar.
|
| Mehmet Okuyan |
Nimet sahibi (olan) o yalanlayıcıları bana bırak; onlara biraz zaman tanı!
|
| Muhammed Celal Şems |
Beni ve yalancı olduğunu ileri süren varlık sahiplerini (bir tarafa) bırak. Onlara biraz mühlet ver.
|
| Muhammed Esed |
Ve nimet içinde oldukları halde (Allah'tan geldiğini umursamadan) hakikati yalanlayanları Bana bırak; onlara bir süre daha dayan:
|
| Mustafa Çevik |
Kendilerini sayısız nimetlerle donatmış olmamıza rağmen, nankörlük edip, Bizim âyetlerimizi yalan sayarak daveti reddedenleri Bana bırak, onlara düşünüp doğruyu kabullenebilecekleri kadar süre tanı.
|
| Mustafa İslamoğlu |
ve Bana bırak refah içinde yüzdükleri halde yalanlayanları; onlara az bir süre daha tanı!
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
Ve o nîmet sahipleri olan mükezzipleri bana bırak ve onlara biraz mühlet ver.
|
| Ömer Öngüt |
Resulüm! Nimet içinde olan o yalanlayıcıları bana bırak ve onlara biraz mühlet ver.
|
| Şaban Piriş |
Varlıklı olup da yalanlayanı bana bırak. Onlara biraz süre tanı.
|
| Sadık Türkmen |
Nimet sahibi, bolluk içinde yüzen o yalanlayıcıları Bana bırak, onlara biraz mühlet ver.
|
| Seyyid Kutub |
Ayetlerimi yalanlayan o zenginlerin işini bana bırak, onlara biraz süre tanı.
|
| Suat Yıldırım |
Nimet ve devlet içinde yüzen, hak dini yalan sayanları, sen Bana bırak ve onlara biraz mühlet ver.
|
| Süleyman Ateş |
Beni ve o ni'met sâhibi yalanlayıcıları yalnız bırak ve onlara biraz mühlet ver.
|
| Süleymaniye Vakfı |
O varlıklı yalancıları Bana bırak; onlara biraz süre ver!
|
| Tefhim-ul Kuran |
Yalanlamakta olan nimet (refah ve servet) sahiplerini sen bana bırak ve onlara az bir süre tanı.
|
| Ümit Şimşek |
Nimetler içinde yüzen yalanlayıcılara biraz süre tanı ve onları Bana bırak.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
Benimle, o nimete boğulmuş yalanlayıcıları baş başa bırak! Birazcık süre tanı onlara.
|