40 - Mü’min suresi 10. âyet meali

إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا يُنَادَوْنَ لَمَقْتُ اللَّهِ أَكْبَرُ مِن مَّقْتِكُمْ أَنفُسَكُمْ إِذْ تُدْعَوْنَ إِلَى الْإِيمَانِ فَتَكْفُرُونَ
İnnellezîne keferû yunâdevne le maktullâhi ekberu min maktikum enfusekum iz tud’avne ilel îmâni fe tekfurûn(tekfurûne).
  
inne muhakkak
ellezîne ki onlar
keferû inkâr ettiler
yunâdevne nida edilir, seslenilir
le mutlaka, elbette, muhakkak
maktu allâhi Allah'ın gadabı, öfkesi
ekberu en büyük, daha büyük
min makti-kum sizin gadabınızdan
enfuse-kum kendi nefsleriniz, kendiniz
iz tud'avne davet edildiğiniz zaman
ilâ el îmâni îmâna
fe o zaman, böylece
tekfurûne inkâr ediyorsunuz
   
Abdulbaki Gölpınarlı Şüphe yok ki kâfir olanlara nidâ edilir de denir ki: Bugün kendinize karşı duyduğunuz nefretten, buğuzdan daha büyüktü size karşı Allah'ın duyduğu nefret ve buğuz o zaman ki inanca çağrılıyordunuz da kâfir oluyordunuz siz.
Abdullah Parlıyan Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenlere şöyle seslenilir: “İmana çağrıldığınız halde, gerçekleri inkâra devam ettiğiniz zaman, Allah'ın size karşı öfkesi, sizin kendinize karşı duyduğunuz şu anki öfkenizden daha büyüktür!”
Adem Uğur İnkâr edenlere şöyle seslenilir: Allah'ın gazabı, sizin kendinize olan kötülüğünüzden elbette daha büyüktür. Zira siz imana davet ediliyorsunuz, fakat inkâr ediyorsunuz.
Ahmed Hulusi Muhakkak ki hakikat bilgisini inkâr edenlere: "Allâh'ın şiddetli öfkesi, sizin kendinize kızgınlığınızdan daha büyüktür. . . Hani siz imana çağrılıyordunuz da, inkâr ile reddediyordunuz!" diye nida olunur.
Ahmet Tekin Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenlere, kâfirlere:'Allah’ın gazabı, sizin birbirinize, kendinizden birine olan hıncınızdan daha büyüktür. Siz imana davet edildiğiniz halde, inkâr ediyor, küfre saplanıyorsunuz.' diye seslenilir.
Ahmet Varol İnkâr edenlere şöyle seslenilir: 'Şüphesiz Allah'ın (size) öfkesi sizin kendinize olan öfkenizden daha büyüktür. Çünkü siz imana çağrılıyordunuz da inkâr ediyordunuz.'
Ali Bulaç Şüphesiz küfredenlere de (şöyle) seslenilir: "Allah'ın gazablanması, elbette sizin kendi nefislerinize gazablanmanızdan daha büyüktür. Çünkü siz, imana çağrıldığınız zaman inkâr ediyordunuz."
Ali Fikri Yavuz O kâfir olanlara (cehenneme girişlerinden sonra melekler tarafından) şöyle çağrılacaktır:” - Muhakkak ki Allah’ın buğzu, sizin nefsinize olan buğzunuzdan daha büyüktür. Çünkü siz, (dünyada iken) imana davet olunuyordunuz da, küfürde israr ediyordunuz.”
Ali Ünal Küfürde direten ve kâfir olarak ölenlere (Cehennem’de azap görürlerken) şöyle seslenilir: “Allah’ın size olan ‘buğz u nefret’i sizin şu anda, (Cehennem’e girmeye sebep bizzat kendiniz olduğunuz için) kendinize olan buğz ve nefretinizden daha şiddetlidir. Çünkü siz imana çağrılıyor, fakat inkârda diretiyordunuz.”
Bayraktar Bayraklı İnkâr edenlere şöyle seslenilir: “Allah'ın buğzu, sizin kendinize olan öfkenizden daha büyüktür. Çünkü imana çağırıldığınızda inkâr ederdiniz.”
Bekir Sadak Ama inkar edenlere, «Allah'in gazabi, sizin birbirinize olan ofkenizden daha buyuktur; imana cagrildiginizda inkar ederdiniz» diye seslenilir.
Celal Yıldırım İnkâr edip kâfir olanlara şöyle seslenilir: Şüphesiz, Allah'ın gazabı, sizin kendi nefslerinize olan gazab ve düşmanlığınızdan çok büyüktür. Hani (Dünya'da) imâna çağrıldığınız zaman, red ve inkâr ederdiniz.
Cemal Külünkoğlu (Cehenneme giren) İnkârcılara şöyle seslenilir: “Allah'ın gazaplanması, elbette sizin kendi kendinize gazaplanmanızdan daha büyüktür. Çünkü siz, imana çağrıldığınız zaman inkâr ediyordunuz.”
Diyanet İşleri (eski) Ama inkar edenlere, 'Allah'ın gazabı, sizin birbirinize olan öfkenizden daha büyüktür; imana çağrıldığınızda inkar ederdiniz' diye seslenilir.
Diyanet Vakfi İnkâr edenlere şöyle seslenilir: Allah'ın gazabı, sizin kendinize olan kızgınlıktan elbette daha ağırdır. Zira siz imana davet ediliyor, fakat inkâr ediyordunuz.
Edip Yüksel İnkar etmiş olanlara, “ALLAH’ın hoşnutsuzluğu, sizin kendi kendinize olan hoşnutsuzluğunuzdan daha büyüktür. Gerçeği onaylamaya çağrıldığınızda inkâr ederdiniz“ diye seslenilir.
Elmalılı Hamdi Yazır O küfredenlere muhakkak şöyle bağırılacaktır: elbette Allahın buğzu sizin nefislerinize buğzunuzdan daha büyük, zira siz iymana da'vet olunuyordunuz da küfrediyordunuz
Erhan Aktaş Gerçeği yalanlayan nankörlere seslenilir: “Elbette ki Allah’ın kızgınlığı, kendinize duymuş olduğunuz kızgınlıktan daha büyüktür. Zira siz inanmaya çağrıldığınız zaman, gerçeği yalanlayarak nankörlük ediyordunuz.”
Gültekin Onan Şüphesiz küfredenlere de (şöyle) seslenilir: "Tanrı'nın gazablanması elbette sizin kendi nefslerinize gazablanmanızdan daha büyüktür. Çünkü siz inanca çağrıldığınız zaman küfrediyordunuz."
Hakkı Yılmaz Şüphesiz kâfirlere; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddetmiş olan o kimselere seslenilir: “Elbette Allah'ın buğzu, kendinize buğzunuzdan daha büyüktür. Zira siz imana davet olunurdunuz da küfrederdiniz; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeder dururdunuz.”
Harun Yıldırım İnkâr edenlere şöyle seslenilir: Allah'ın gazabı, sizin kendinize olan kötülüğünüzden elbette daha büyüktür. Zira siz imana davet ediliyorsunuz, fakat inkâr ediyorsunuz.
Hasan Basri Çantay Küfredenlere (melekler tarafından) nida edilir: «Allahın buğzu, sizin kendinize olan buğzunuzdan elbet daha büyükdür. Çünkü siz (dünyâda) îmâna da'vet olunuyordunuz da küfür (de ısraar) ediyordunuz».
Hayrat Neşriyat Doğrusu inkâr edenlere (âhirette melekler tarafından şöyle) seslenilir: 'Elbette Allah’ın (size olan) gazabı, sizin kendinize olan gazabınızdan daha büyüktür; çünki (siz) îmâna da'vet ediliyordunuz, fakat inkâr ediyordunuz.'
İbni Kesir Muhakkak küfredenlere seslenilir ki: Allah'ın gazabı sizin birbirinize öfkenizden daha büyüktür. Çünkü siz, imana davet olunuyordunuz da küfrediyordunuz.
İskender Evrenosoğlu İnkâr edenlere mutlaka nida edilir (seslenilir): "Muhakkak ki Allah'ın gadabı, sizin nefslerinize (birbirinize) olan gadabınızdan daha büyüktür. Îmâna davet edildiğiniz zaman siz inkâr ediyordunuz."
Kadri Çelik Şüphesiz küfre sapanlara da (şöyle) seslenilir: “Allah'ın elbette gazaplanması, sizin birbirinize gazaplanmanızdan daha büyüktür. Çünkü siz, imana çağırıldığınız zaman küfre sapardınız.”
Mehmet Ali Eroğlu Üstelik inkar edenlere bağrılır: "Allah'ın kızması, sizin kendinize kızmanızdan büyüktür. Maalesef siz imana çağrıldığınız halde gerçekleri görmezden gelip onları ederdiniz inkar!"
Mehmet Okuyan Kâfir olanlara (mahşerde) şöyle seslenilecektir: “Allah’ın gazabı, sizin kendinize olan öfkenizden elbette daha büyüktür. Zira imana davet ediliyorken inkâr ediyordunuz.”
Muhammed Celal Şems Şüphesiz kâfirlik edenler çağrılacaklar (ve onlara:) “Bugün, Allah’ın (size olan) öfkesi, sizin birbirinize (olan) nefretinizden daha büyüktür. Hani imana çağrıldığınızda (hep) inkâr ederdiniz,” (denilecektir.)
Muhammed Esed Hakikati inkara şartlanmış olanlara gelince, (o Gün) bir ses onlara şöyle diyecektir: "İmana çağrıldığınız halde hakikati inkara devam ettiğiniz (zaman) Allah'ın size karşı öfkesi, sizin kendinize karşı duyduğunuz (şu anki) öfkenizden daha büyüktür!"
Mustafa Çevik 10-12 Allah’ın daveti hayat tarzından yüz çevirenlere âhirette şöyle seslenilecek: “Dünyada iken Allah’a nankörlük ederek davetini reddettiğinizde Allah’ın size olan öfkesi, sizin cehennem karşısında kendinize duyduğunuz öfkenizden daha büyüktür.” O Gün cehennemi hak edenler de şöyle diyecekler: “Ey Rabbimiz! Bu dehşetli ateş azabı karşısında zaten ölüp ölüp diriliyoruz ve suçumuzu kabulleniyoruz. Bizler için bir af, bu azaptan bir kurtuluş yolu yok mu?” Onlara şöyle karşılık verilecek: “Bu duruma düşmenizin sebebi dünya hayatınızda Allah’ın davetini kabul etmemek için direnmenizdir. Fakat ne zaman Allah’la birlikte başka ilahlar edinmeye çağrılsanız, hemen çağıranlara kulak verip peşlerine düştünüz. Şimdi ise dünyada da âhirette de hükmün ve hükümranlığın Allah’a ait olduğunu kabul edip itiraf ediyorsunuz fakat artık çok geç kaldınız.”
Mustafa İslamoğlu İnkarda ısrar edenlere (o gün) şöyle nida edilecektir: "İman etmeye çağırıldığınız halde inkar etmeyi sürdürdüğünüz zaman Allah'ın size olan kahır ve sitemi, sizin (şu an) kendi kendinize olan kahır ve siteminizden daha büyüktür!"
Ömer Nasuhi Bilmen Muhakkak o kimseler ki, kâfir olmuşlardır. Onlara nidâ olunacaktır ki: «Elbette Allah'ın buğzu sizin kendi nefslerinize olan buğzunuzdan daha büyüktür. Çünkü siz imâna dâvet olunduğunuz zaman küfre devam edip duruyordunuz.»
Ömer Öngüt Kâfirlere şöyle seslenilir: "Allah'ın buğzu, sizin kendi kendinize olan buğzunuzdan elbette daha büyüktür. Çünkü siz imana dâvet edilirdiniz de inkâr ederdiniz. "
Şaban Piriş Küfredenlere şöyle seslenilir: Allah’ın size kızgınlığı, sizin kendinize karşı kızgınlığınızdan daha büyüktür. Zira imana çağrılıyordunuz, ama siz inkar ediyordunuz.
Sadık Türkmen GERÇEKLERİ İNKÂR EDEN/gizleyen kimselere seslenilir: “Elbette Allah’ın gazabı, sizin kendi kendinize olan gazabınızdan daha büyüktür. Hani siz, imana çağırılıyordunuz da inkâr ediyordunuz.”
Seyyid Kutub İnkar edenlere de bağrılır: «Allah'ın gazabı sizin birbirinize olan öfkenizden daha büyüktür. Zira siz imana çağrıldığınızda inkar ederdiniz.»
Suat Yıldırım Kâfirlere şöyle nida edilir: "Allah’ın size gazabı, sizin kendinize olan buğzunuzdan daha şiddetlidir. Zira siz imana dâvet edildiğinizde red ve inkâr ederdiniz."
Süleyman Ateş İnkâr edenlere de bağırılır: "Allâh'ın (size) kızması, sizin kendi kendinize kızmanızdan daha büyüktür. Zira siz imânâ çağrılırdınız da inkâr ederdiniz!"
Süleymaniye Vakfı Ayetleri görmezlik edenlere, şöyle seslenilir: "İmana çağrılıp da görmezlik ettiğiniz günkü Allah'ın kızgınlığı, şimdi sizin kendinize olan kızgınlığınızdan büyüktü.”
Tefhim-ul Kuran Şüphesiz küfredenlere de (şöyle) seslenilir: «Allah'ın elbette gazablanması, sizin kendi nefislerinize gazablanmanızdan daha büyüktür. Çünkü siz, imana çağırıldığınız zaman küfrediyordunuz.»
Ümit Şimşek İnkâr edenlere gelince, onlara da şöyle seslenilir: 'Allah'ın gazabı, sizin kendinize olan öfkenizden de büyüktür. Çünkü imana çağırıldığınızda siz inkâr ediyordunuz.'
Yaşar Nuri Öztürk Küfre batmış olanlara şöyle haykırılır: "Allah'ın öfkesi, sizin kendi benliklerinize öfkenizden elbette ki daha büyüktür. Hani, siz imana çağrılıyordunuz da inkâr ediyordunuz!"

Bir sureye/ayete tıkladığınızda mealler ilk başta yazar ismine göre alfabetik olarak sıralanır. Yazar isminin solundaki kutucuğu yukarı/aşağı taşıyarak sıralamayı istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz. Tarayıcınızın çerezlerini silmediğiniz sürece tercihiniz daha sonraki ziyaretlerinizde hatırlanacaktır. Ayrıca bir yazarın ismine sağ tıklayarak bu yazarın mealinin en üstte veya en altta görünmesini de sağlayabilirsiniz.