5 - Mâide suresi 117. âyet meali

مَا قُلْتُ لَهُمْ إِلاَّ مَا أَمَرْتَنِي بِهِ أَنِ اعْبُدُواْ اللّهَ رَبِّي وَرَبَّكُمْ وَكُنتُ عَلَيْهِمْ شَهِيدًا مَّا دُمْتُ فِيهِمْ فَلَمَّا تَوَفَّيْتَنِي كُنتَ أَنتَ الرَّقِيبَ عَلَيْهِمْ وَأَنتَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ شَهِيدٌ
Mâ kultu lehum illâ mâ emertenî bihî eni’budûllâhe rabbî ve rabbekum, ve kuntu aleyhim şehîden mâ dumtu fîhim, fe lemmâ teveffeytenî kunte enter rakîbe aleyhim ve ente alâ kulli şey’in şehîd(şehîdun).
  
mâ kultu lehum onlara söylemedim
illâ mâ emerte-nî bana emrettiğinden başka bir şey
bi-hi onunla
en(i) i'budû kul olmak, kul olmalarını
allâhe Allah
rabbî ve rabbe-kum benim Rabb'im ve sizin Rabb'iniz
ve kuntu ve ben oldum
aleyhim şehîden onların üzerine şâhid
mâ dumtu fî-him onların arasında, bulunduğum sürece
fe o zaman, böylece
lemmâ olduğu zaman
teveffeyte-nî sen beni vefat ettirdin, aralarından aldın
kunte sen oldun
ente sen
er rakîbe aleyhim onları gözeten, gözetleyen, onlara murakip
ve ente ve sen
alâ kulli şey'in herşeye
şehîdun şâhid
   
Abdulbaki Gölpınarlı Onlara, ancak bana emrettiğini söyledim, Rabbime ve Rabbinize kulluk edin dedim. İçlerinde bulundukça gözetirdim, korurdum onları, fakat beni aldıktan sonra onların ne yaptıklarını sen gördün ve sen her şeye hakkıyla tanıksın.
Abdullah Parlıyan Ben onlara, söylememi emrettiğin şeyden başkasını söylemedim. Benim Rabbim ve sizin Rabbiniz olan Allah'a kulluk edin, dedim. Ve onların arasında yaşadığım sürece onlar üzerine kontrolcü idim. Beni aralarından alıp katına yükselttiğinde üzerlerinde denetleyici sadece sendin. Sen zaten, herşeye yeterince şahitsin.
Adem Uğur Ben onlara, ancak bana emrettiğini söyledim: Benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a kulluk edin, dedim. İçlerinde bulunduğum müddetçe onlar üzerine kontrolcü idim. Beni vefat ettirince artık onlar üzerine gözetleyici yalnız sen oldun. Sen her şeyi hakkıyle görensin.
Ahmed Hulusi "Onlara: 'Benim ve sizin Rabbiniz olan Allâh'a kulluk bilincine erin' diye senin bana emrettiğinden başka bir şey söylemedim. . . Ben aralarında bulunduğum sürece üzerlerine şahit idim. . . Beni vefat ettirdin! Onlar üzerine Rakıyb sen oldun!. . Sensin her şey üzerine şahit!"
Ahmet Tekin 'Ben onlara, yalnızca bana emrettiğini söyledim. Benim Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah’ı ilâh tanıyın, candan müslümanlar olarak Allah’a bağlanın, saygıyla Allah’a kulluk ve ibadet edin.' dedim.'İçlerinde bulunduğum müddetce, kutsal kitabı bilen, onlara tebliğ eden, çözüm üreten, örnek bir önder, olanları, doğruları bilen ve konuşan bir şâhit idim. Fakat sen, ecelimle benim ruhumu alarak ölümümü gerçekleştirince, onları denetleyen sadece Sen oldun. Sen her an, açık-gizli, her şeye şâhitsin.'
Ahmet Varol Ben onlara sadece senin emrettiğin üzere 'Benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a kulluk edin' dedim. İçlerinde bulunduğum sürece üzerlerine şahit idim. Beni ecelime yetirmenden sonra onları gözeten sendin. Sen her şeyin üzerine şahitsin.
Ali Bulaç "Ben onlara bana emrettiklerinin dışında hiç bir şeyi söylemedim. (O da şuydu:) 'Benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a kulluk edin.' Onların içinde kaldığım sürece, ben onların üzerinde bir şahidim. Benim (dünya) hayatıma son verdiğinde, üzerlerindeki gözetleyici Sen'din. Sen her şeyin üzerine şahid olansın."
Ali Fikri Yavuz Sen bana ne emrettinse, ben kendilerine ondan başkasını söylemedim. Hep, Rabbim ve Rabbiniz olan Allah’a kulluk edin, dedim ve aralarında bulunduğum müddet, üzerlerine gözcü idim. Ne zaman ki beni içlerinden aldın, üzerlerinde gözetleyici yalnız sen kaldın. Zaten sen her şeye şâhidsin.
Ali Ünal “Ben, onlara ancak bana emrettiğini söyledim ki, o da, ‘Benim de, sizin de Rabbiniz olan Allah’a ibadet edin!’ sözüdür. Aralarında bulunduğum sürece onların hallerine, ne durumda bulunduklarına şahittim. Beni vefat ettirip aralarından aldığın zaman üzerlerinde gözetleyici ve durumlarına vâkıf olarak Sen kaldın. Şüphesiz Sen, her şeye hakkıyla şahitsin.
Bayraktar Bayraklı “Ben onlara, ancak bana emrettiğini söyledim. ‘Benim de rabbim, sizin de rabbiniz olan Allah'a kulluk ediniz' dedim. İçlerinde bulunduğum müddetçe onlar üzerinde kontrolcü idim. Beni vefat ettirince, artık onlar üzerinde gözetleyici yalnız sen oldun. Sen her şeyi hakkı ile görensin.”
Bekir Sadak (116-11) 7 Allah, «Ey Meryem oglu Isa! Sen mi insanlara Beni ve annemi Allah'tan baska iki tanri olarak benimseyin dedin?» demisti de, «Hasa, hak olmayan sozu soylemek bana yarasmaz; eger soylemissem, suphesiz Sen onu bilirsin; Sen, benim icimde olani bilirsin; ben Senin icinde olani bilmem; dogrusu gorulmeyeni bilen ancak Sensin» demisti, «Ben onlara sadece 'Rabbim ve Rabbiniz olan Allah'a kulluk edin' diye bana emrettigini soyledim. Aralarinda bulundugum muddetce onlar hakkinda sahiddim, beni aralarindan aldiginda onlari Sen gozluyordun. Sen her seye sahidsin.»
Celal Yıldırım Onlara sadece bana emrettiğini söyledim: «Benim de Rabbim, sizin de Rabblniz olan Allah'a kulluk edin». Onlar arasında bulunduğum sürece kendilerine şâhid idim. Beni aralarından tutup aldığında, üzerlerinde denetleyici olarak (sadece) sen kaldın ; sen her şeye yeterince şâhidsin.
Cemal Külünkoğlu (Ya Rabbi!) “Ben onlara, (söylememi) emrettiğinden başkasını söylemedim. ‘Benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a kulluk edin' dedim. İçlerinde bulunduğum müddetçe onlar üzerine denetçiydim. Ne zaman ki beni içlerinden aldın artık onlar üzerine gözetleyici yalnız sen oldun. Sen her şeye hakkiyle şahitsin.”
Diyanet İşleri (eski) (116-117) Allah, 'Ey Meryem oğlu İsa! Sen mi insanlara Beni ve annemi Allah'tan başka iki tanrı olarak benimseyin dedin?' demişti de, 'Haşa, hak olmayan sözü söylemek bana yaraşmaz; eğer söylemişsem, şüphesiz Sen onu bilirsin; Sen, benim içimde olanı bilirsin; ben Senin içinde olanı bilmem; doğrusu görülmeyeni bilen ancak Sensin' demişti, 'Ben onlara sadece 'Rabbim ve Rabbiniz olan Allah'a kulluk edin' diye bana emrettiğini söyledim. Aralarında bulunduğum müddetce onlar hakkında şahiddim, beni aralarından aldığında onları Sen gözlüyordun. Sen her şeye şahidsin.'
Diyanet Vakfi Ben onlara, ancak bana emrettiğini söyledim: Benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a kulluk edin, dedim. İçlerinde bulunduğum müddetçe onlar üzerine kontrolcü idim. Beni vefat ettirince artık onlar üzerine gözetleyici yalnız sen oldun. Sen her şeyi hakkıyle görensin.
Edip Yüksel “Ben onlara ‘Efendim ve Efendiniz olan ALLAH’a hizmet edin’ diye bana emrettiğinden başkasını demedim. Aralarında bulunduğum sürece onlara tanıktım. Canımı aldıktan sonra ise sen onların üzerine gözetleyici oldun. Sen her şeye Tanıksın.”
Elmalılı Hamdi Yazır sen bana ne emrettinse ben onlara ancak onu söyledim: hep rabbim ve rabbiniz Allaha kulluk edin dedim ve içlerinde bulunduğum müddetce üzerlerinde şâhid idim, vaktâki beni içlerinden aldın üzerlerinde murâkıb ancak sen kaldın ve zaten sen her şey'e şahidsin
Erhan Aktaş “Onlara, bana emrettiklerinden başkasını söylemedim. Benim ve sizin Rabb’iniz olan Allaha kulluk edin dedim. Ben içlerinde olduğum sürece onlara gözetleyiciydim. Fakat beni vefat ettirince1 onların üzerinde gözetleyici yalnızca Sen oldun. Ve Sen, Her Şeye Tanıksın.”.

1- Ayetten de anlaşılacağı gibi İsa Nebi’nin de her insan gibi vefat ettiği açıkça görülmektedir.
Gültekin Onan "Ben onlara bana buyurduklarının dışında hiç bir şeyi söylemedim. (O da şuydu:) 'Benim de rabbim, sizin de rabbiniz (olan) Tanrı'ya kulluk edin.' Onların içinde kaldığım sürece, ben onların üzerinde bir şahidim. Benim hayatıma son verdiğinde, üzerlerindeki gözetleyici sendin. Sen herşeyin üzerine şahid olansın."
Hakkı Yılmaz (116-118) Ve hani Allah demişti ki: “Ey Meryem oğlu Îsâ! Sen mi insanlara: ‘Beni ve annemi, Allah'ın astlarından iki tanrı edinin’ dedin?” Îsâ: “Sen arınıksın, benim için gerçek olmayan bir şeyi söylemem bana yakışmaz. Eğer ben onu demiş olsam, Sen, bunu kesinlikle bilmiştin. Sen, benim içimde/özümde olanı bilirsin, ben ise Senin zatında olanı bilmem. Şüphesiz Sen; görülmeyeni, duyulmayanı, sezilmeyeni, geçmişi, geleceği en iyi bilenin ta kendisisin! Ben, onlara sadece, Senin bana emrettiklerini; ‘Benim ve sizin Rabbiniz olan Allah'a kulluk edin’ dedim. Ve ben, içlerinde olduğum müddetçe onlar üzerine tanıktım. Ne zaman ki Sen, beni vefat ettirdin; geçmişte yaptıklarımı ve yapmam gerekirken yapmadıklarımı bir bir hatırlattırdın/ beni öldürdün, Sen, onları gözetleyenin ta kendisi oldun. Ve şüphesiz Sen, her şeye en iyi tanık olansın. Eğer onlara azap edersen, şüphesiz onlar, senin kullarındır ve eğer onları bağışlarsan, şüphesiz Sen, en üstün, en güçlü, en şerefli, mağlûp edilmesi mümkün olmayan/ mutlak galip olanın, en iyi yasa koyan, bozulmayı iyi engelleyen/sağlam yapanın ta kendisisin” dedi.
Harun Yıldırım “Ben onlara bana emrettiğini “Benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah’a ibadet edelim.” diye söyledim. Aralarında bulunduğum sürece ben onlar üzerine şahit idim. Beni vefat ettirince onlar üzerinde gözetleyici Sen’din, Sen her şeye hakkıyla şahitsin.”
Hasan Basri Çantay Ben onlara senin bana emretdiğinden başkasını söylemedim, (dediğim hep şu idi:) «Benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allaha kulluk edin. Ben içlerinde bulunduğum müddetçe üzerlerinde bir kontrolcu idim. Fakat vaktâ ki Sen beni (içlerinden) aldın, üstlerinde nigehban yalınız Sen oldun. (Zâten) Sen (her zaman) her şey'e hakkıyle şâhidsin».
Hayrat Neşriyat '(Ben) onlara: 'Benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah’a ibâdet edin!’ diye (senin) bana, o emrettiğinden başka bir şey söylemedim. İçlerinde bulunduğum müddetçe, onların üzerinde bir şâhid (bir gözetleyici) idim. Nihâyet beni (aralarından)alınca, onları hakkıyla gözetleyici olan ancak sen idin! Ve sen, herşeye hakkıyla şâhid olansın!'
İbni Kesir Ben; onlara Senin bana buyuduğundan başkasını söylemedim. Rabbım ve Rabbınız olan Allah'a kulluk edin, dedim. Ben, aralarında bulunduğum sürece üzerlerine şahid idim. Beni öldürdüğünde onların murakıbı Sensin. Sen herşeye şahidsin.
İskender Evrenosoğlu Onlara, bana emrettiğin: “Benim de Rabb'im, sizin de Rabb'iniz olan Allah'a kul olmaları”ndan başka birşey söylemedim. Onların arasında bulunduğum sürece, onların üzerlerine şahit oldum. Fakat beni vefat ettirince (aralarından alınca) onların üzerine gözetleyici Sen oldun. Ve Sen herşeye şahitsin.
Kadri Çelik “Ben onlara, “Sadece Rabbim ve Rabbiniz olan Allah'a ibadet edin” diye bana emrettiğini söyledim. Aralarında bulunduğum müddetçe onlar hakkında şahidim, beni aralarından aldığında onları sen gözlüyordun. Sen her şeye şahitsin.”
Mehmet Ali Eroğlu "Mümkün değil ben ancak bana emrettiklerin dışında bir şey söylemedim" der. Aynen benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a kulluk edin sizler" İçlerinde kaldığım sürece ben onları korur, gözetirdim onlara şahidim. Daha sonra hayatıma son verildiğinde, onların üzerinde gözetleyici Sensin. Elbette Sen her şeyin üzerinde şahit olansın. Her şeyi gözeten sensin.
Mehmet Okuyan “Ben onlara, yalnızca senin bana emrettiğin (şu esası) söyledim: ‘Benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah’a kulluk edin!’ İçlerinde bulunduğum sürece durumlarına şahittim. Beni vefat ettirince artık onlar üzerine gözetleyici yalnız sen oldun. Sen her şeye şahitsin.
Muhammed Celal Şems “Ben onlara, ancak bana emrettiğini söyledim. Yani, Rabbim ve Rabbiniz olan Allah’a ibadet edin, dedim. Ben aralarında bulunduğum müddetçe, onlara gözeticiydim. Ancak Sen canımı aldıktan sonra, onları gözeten bizzat Sendin. Sen, her şeyi gözetensin. ”
Muhammed Esed Ben onlara (söylememi) emrettiğin şeyden başkasını söylemedim: 'Benim Rabbim ve sizin Rabbiniz (olan) Allaha kulluk edin (dedim). Ve onların arasında yaşadığım sürece yaptıklarına şahitlik ettim: Ama Sen bana ölümü verdikten sonra onların koruyucusu yalnız Sen oldun: Zaten Sen her şeye şahitsin.
Mustafa Çevik 116-118 Allah, Hesap Günü İsa’ya verdiği nimetleri hatırlattıktan sonra, ona şunu soracak: “Ey Meryemoğlu İsa! Sen dünya hayatında insanlara, Allah’la birlikte beni ve annemi de ilah edinin dedin mi?” İsa da bu soruya karşılık şöyle cevap verecek: “Hâşâ Rabbim, hakkım olmayan bir şeyi ben nasıl söylerim! Sen mutlak, yüce ve tek ilahsın! Aksine bir şey söylemiş olsaydım, elbette Sen bunu bilirdin. Sen benim düşündüklerimi, söylediklerimi ve yaptıklarımı da bilirsin ama ben bana bildirdiklerin dışında olanları bilemem. Ben onları Senin bana vahyedip öğrettiklerinle emrinin gereği olarak, yalnız Seni Rab ve ilah edinerek yaratılış sebepleri olan Allah merkezli bir hayatı yaşamaya davet ettim ve ancak böyle yaşanılarak Allah’a kulluk edilebileceğini bildirdim. Onların aralarında yaşadığım sürece yaptıklarını görüyor, biliyor ve şahitlik ediyordum. Sen benim canımı aldıktan sonrasını ben bilmem. Onları görüp gözetleyen, her şeyden haberi olan ve her şeyin aslını bilen yalnız Sensin. Onların neyi hak ettiklerini ve neye layık olduklarını bilen ve karar verecek olan da Sensin. Ey Rabbim! Onlar Senin kulların ve üzerlerinde hak sahibi olan, dilediğini ödüllendirmek, dilediğini cezalandırmak, dilediğini bağışlamak yetkisi yalnız Sana aittir, hüküm, hikmet ve kudret sahibi olan Sensin.”
Mustafa İslamoğlu Ben onlara bana emrettiğin, "Benim Rabbim ve sizin Rabbiniz olan Allah'a kulluk edin!" demekten başka bir şey söylemedim. Ve onların arasında yaşadığım sürece yaptıklarına şahitlik ettim. Fakat ne zaman ki Sen benim canımı aldın, artık onların gözetleyicisi yalnızca Sen oldun. Zaten Sen, her bir şeye ta özünden şahitsin.
Ömer Nasuhi Bilmen «Ben onlara senin bana emrettiğinden başkasını söylemedim, benim ve sizin Rabbimiz olan Allah Teâlâ'ya ibadet ediniz, dedim. Ve ben içlerinde bulunduğum müddetçe üzerlerine şahit olmuş idim, Vaktâ ki beni aldın, onların üzerlerine murakıp ancak Sen oldun ve Sen herşey üzerine tamamıyla şahitsin.»
Ömer Öngüt “Ben onlara sadece: 'Benim ve sizin Rabbiniz olan Allah'a kulluk edin!' diye bana emrettiğini söyledim. Aralarında bulunduğum müddetçe onlara şâhit idim. Beni aralarından aldığında, artık onların üzerinde gözetleyici yalnız sen oldun. Sen her şeye şâhitsin. ”
Şaban Piriş Ben onlara “Rabbim ve Rabbimiz olan Allah’a kulluk edin” diye; senin bana emrettiğin dışında bir şey söylemedim. Aralarında bulunduğum sürece onlara şahit oldum. Beni öldürdüğün zaman da onları sen gözetiyordun. Sen, her şeye şahitsin.
Sadık Türkmen “Ben onlara, sadece bana emrettiğin şeyi söyledim: Benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah’a kul olun (dedim.) Aralarında bulunduğum sürece onlara şahit idim. Ama ne zaman ki benim canımı aldın/vefat ettirdin, artık üzerlerine gözetleyici yalnız Sen oldun. Sen herşeye hakkıyla şahitsin.”
Seyyid Kutub Ben onlara sadece bana emrettiğini yani «Benim ve sizin Rabbiniz olan Allah'a kulluk ediniz dedim. Aralarında bulunduğum sürece onların üzerinde gözetleyici oldum. Fakat sen canımı alınca onların tek gözetleyicisi Sen oldun. Her şeyin şahidi Sensin.
Suat Yıldırım (116-118) Hem Allah Teâlâ: "Ey Meryem oğlu İsa!" Sen mi insanlara "Beni ve annemi Allah’tan başka iki tanrı edinin" dedin? sorguladığı vakit o şöyle diyecek: "Hâşa! Sen şerikden ve her noksandan münezzehsin Ya Rabbî! Hakkım olmayan bir şeyi söylemem doğru olmaz, bana yakışmaz." "Hem söylediysem malûmundur elbet. Benim varlığımda olan her şeyi Sen bilirsin, ama ben Sen’in Zatında olanı bilemem. Bütün gaybleri hakkıyla bilen ancak Sen’sin." "Sen ne emrettinse ben onlara, bundan başka bir şey söylemedim. Dediğim hep şu idi: "Rabbim ve Rabbiniz olan Allah’a kulluk edin." "Ya Rabbî! Ben aralarında olduğum müddetçe onları kolladım. Fakat vakta ki Sen beni aralarından tutup aldın, onları görüp denetleyen yalnız Sen kaldın. Sen gerçekten her zaman, her şeye hakkıyla şahitsin. Eğer onları cezalandırırsan, şüphe yok ki onlar Sen’in kullarındır. Onları affedersen, aziz-u hakîm (üstün kudret, tam hüküm ve hikmet sahibi) ancak Sen’sin."
Süleyman Ateş "Ben onlara: Benim ve sizin Rabbiniz olan Allah'a kulluk edin, diye senin bana emretmiş olduğundan başka bir şey söylemedim. Ben onların içinde olduğum sürece onları kolladım, fakat sen beni vefat ettirince onları gözetleyen (yalnız) Sen oldun. Sen herşeyi görensin.
Süleymaniye Vakfı Bana ne emrettiysen onlara onu söyledim. "Benim Rabbim[1*] ve sizin de Rabbiniz olan Allah’a kul olun" dedim. Aralarında bulunduğum sürece onlara şahittim. Beni vefat ettirdikten[2*] sonra onlar, sadece senin gözlemin altındaydılar. Her şeye şahit olan sensin.

[1*] Sahibi 

[2*] Allah'ın İsa (a.s)'ı vefat ettirdiğini "Ey İsa, ben seni vefat ettireceğim, ...." (Ali İmran 3/55) bildiriyor.

Tefhim-ul Kuran «Ben onlara bana emrettiklerinin dışında hiç bir şeyi söylemedim. (O da şuydu:) 'Benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a kulluk edin.' Onların içinde kaldığım sürece, ben onların üzerinde bir şahidim. Benim (dünya) hayatıma son verdiğinde, üzerlerindeki gözetleyici Sen'din. Sen her şeyin üzerine şahid olansın.»
Ümit Şimşek 'Senin Bana emrettiğinden başkasını ben onlara söylemedim. 'Benim Rabbim ve sizin Rabbiniz olan Allah'a kulluk edin' dedim. Onlar arasında bulunduğum sürece ben onların şahidiydim. Sen beni öldürdükten sonra ise onlar üzerinde gözetleyici olan yalnız Sen idin. Çünkü Sen herşeyin şahidisin.
Yaşar Nuri Öztürk "Onlara, senin bana emrettiğin şu sözden başka bir şey söylemedim: 'Benim Rabbim ve sizin de Rabbiniz olan Allah'a kulluk edin.' İçlerinde olduğum sürece üzerlerine tanıktım. Sen beni vefat ettirince üzerlerine yalnız sen gözetleyici oldun. Ve sen zaten her şey üzerinde bir Şehîdsin, bir tanıksın."

Bir sureye/ayete tıkladığınızda mealler ilk başta yazar ismine göre alfabetik olarak sıralanır. Yazar isminin solundaki kutucuğu yukarı/aşağı taşıyarak sıralamayı istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz. Tarayıcınızın çerezlerini silmediğiniz sürece tercihiniz daha sonraki ziyaretlerinizde hatırlanacaktır. Ayrıca bir yazarın ismine sağ tıklayarak bu yazarın mealinin en üstte veya en altta görünmesini de sağlayabilirsiniz.