76 - İnsan suresi 11. âyet meali

فَوَقَاهُمُ اللَّهُ شَرَّ ذَلِكَ الْيَوْمِ وَلَقَّاهُمْ نَضْرَةً وَسُرُورًا
Fe vekâhumullâhu şerra zâlikel yevmi ve lakkâhum nadreten ve surûrâ(surûren).
  
fe o zaman, böylece
vakâ-hum(u) allâhu Allah onları korudu
şerra şerr, kötülük
zâlike işte bu, bu
el yevmi gün
ve lakkâ-hum ve onları kavuşturdu
nadreten pırıl pırıl
ve surûran ve sürur, sevinç
   
Abdulbaki Gölpınarlı Derken Allah da korumuştur onları, bugünün şerrinden ve yüzlerine bir parlaklık, gönüllerine bir sevinçtir, vermiştir.
Abdullah Parlıyan Ve bu yüzden Allah onları o günün dehşetinden koruyacak, aydınlık ve sevinç verecektir.
Adem Uğur İşte bu yüzden Allah onları o günün fenalığından esirger; (yüzlerine) parlaklık, (gönüllerine) sevinç verir.
Ahmed Hulusi Bundan dolayı Allâh, işte o sürecin şerrinden onları korudu ve onlara bir parlaklık ve sürur verdi.
Ahmet Tekin Allah da, onları, o günün, Kıyametin şerrinden, dehşetinden korur. Yüzlerine aydınlık, güzellik, gönüllerine sevinç verir.
Ahmet Varol Allah da onları bu günün kötülüğünden korumuş ve kendilerine bir yüz parlaklığı ve sevinç vermiştir.
Ali Bulaç Artık Allah, onları böyle bir günün şerrinden korumuş ve onlara parıltılı bir aydınlık ve bir sevinç vermiştir.
Ali Fikri Yavuz Allah da onları, o günün azabından korur ve kendilerine güzel bir yüz ve sevinç verir.
Ali Ünal Allah da onları o günün felâketinden korur ve yüzleri mutluluktan parıl parıl, kendileri sevince garkolmuş halde kabul buyurur.
Bayraktar Bayraklı Bundan dolayı Allah, onları o günün kötülüklerinden koruyacaktır ve onları güler yüze ve mutluluğa kavuşturacaktır.
Bekir Sadak Allah da onlari bu yuzden o gunun fenaligindan korur; onlarin yuzune parlaklik ve nese verir.
Celal Yıldırım Allah da onları o günün şerrinden korudu ve yüzlerini ışılar hale getirip sevince erdirdi.
Cemal Külünkoğlu Allah da o günün şerrinden onları korur ve (yüzlerini) bir aydınlığa ve sevince kavuşturur.
Diyanet İşleri (eski) Allah da onları bu yüzden o günün fenalığından korur; onların yüzüne parlaklık ve neşe verir.
Diyanet Vakfi İşte bu yüzden Allah onları o günün fenalığından esirger; (yüzlerine) parlaklık, (gönüllerine) sevinç verir.
Edip Yüksel Nitekim, ALLAH onları o günün kötülüğünden korur ve onlara neşe ve sevinç verir.
Elmalılı Hamdi Yazır Allah da onları o günün şerrinden korur ve kendilerini bir parlaklıkla bir sürûre indirir
Erhan Aktaş Allah da bu nedenle onları, o günün kötülüğünden koruyacak. Ve onları, mutluluk ve sevince kavuşturacak.
Gültekin Onan Artık Tanrı, onları böyle bir günün şerrinden korumuş ve onlara parıltılı bir aydınlık ve bir sevinç vermiştir.
Hakkı Yılmaz (5-22) Şüphesiz, “iyi adamlar”, kâfur katılmış bir tastan içerler, fışkırtıldıkça fışkırtılacak bir pınardan ki ondan, verdikleri sözleri yerine getiren, kötülüğü yayılan bir günden korkan ve “Biz sizi, ancak Allah rızası için doyuruyoruz ve sizden bir karşılık ve teşekkür beklemiyoruz; evet, biz asık suratlı ve çatık kaşlı bir günde Rabbimizden korkarız” diyerek Allah sevgisi için/sevmesine rağmen yiyeceği, yoksula ve öksüze ve tutsağa veren Allah'ın kulları içerler.

Allah da, bu yüzden onları, o günün kötülüğünden korur; onlara aydınlık ve sevinç rastlayacak, sabretmelerine karşılık onlara cenneti ve ipekleri verecek; orada tahtlara kurulmuş olarak kalacaklar; orada bir güneş de, dondurucu bir soğuk da görmeyecekler ve bahçenin gölgeleri onların üzerlerine sarkacak ve alçaltıldıkça alçaltılacak. Ve aralarında gümüş bir kap ve billûr kâseler dolaştırılacak, -kendilerinin ayarladığı billûrları gümüştendir-.

Ve orada onlar, karışımı zencefil olan bir tastan sulanırlar, orada Selsebil denilen bir pınardan...

Ve aralarında büyümez, yaşlanmaz çocuklar dolaşır; onları gördüğünde, saçılmış birer inci sanacaksın! Orayı gördüğünde, mutluluk ve büyük bir mülk ve yönetim göreceksin; üzerlerinde ince, yeşil ipekli, parlak atlastan giysiler olacak; gümüş bileziklerle süslenmiş olacaklar; Rableri onlara tertemiz bir içecek içirecek.

Şüphesiz ki bu, sizin için karşılıktır. Çalışmalarınız da karşılık ödenecek niteliktedir.
Harun Yıldırım Bundan dolayı Allah da bu günün şerrinden onları korur ve onlara bir mutluluk, bir sevinç verir.
Hasan Basri Çantay İşte bundan dolayı Allah bu günün şerrinden onları korumuş, (yüzlerine) bir güzellik, (yüreklerine) bir sevine vermiş,
Hayrat Neşriyat Allah da onları o günün şerrinden korudu ve onlara (yüzlerinde) bir güzellik (ve parlaklık), hem (gönüllerinde) bir sevinç verdi!
İbni Kesir Allah da onları, o günün şerrinden korumuştur. Ve onlara bir güzellik, bir sevinç vermiştir.
İskender Evrenosoğlu Oysa Allah, onları işte böyle bir günün şerrinden korudu. Ve onları, pırıl pırıl bir yüze ve surura (sevince) kavuşturdu.
Kadri Çelik Artık Allah da onları böyle bir günün şerrinden korumuş ve onlara bir güzellik ve bir sevinç vermiştir.
Mehmet Ali Eroğlu Nice sevinçler işte bu yüzdendir. Allah onları esirger, İçlerine gönül ferahlığı verir. O günün şerrinden korur.
Mehmet Okuyan Allah onları o günün şiddetinden korumuş (olacak)tır; (yüzlerine) parlaklık, (kalplerine de) sevinç verecektir.
Muhammed Celal Şems Nitekim Allah, onları böyle bir günün fenalığından mutlaka koruyacak. O, onlara neşe ve mutluluk ihsan edecek.
Muhammed Esed Ve bu yüzden Allah onları o Gün'ün dehşetinden koruyacak, aydınlık ve sevinç verecektir,
Mustafa Çevik 5-19 Davet olundukları doğru yolda yaşamak için canla başla gayret edenlere ise, Rablerinin onlar için hazırladığı cennetlerde lezzetli ve hoş kokulu bitki özlerinden oluşan, kaynağı yalnızca cennette olan doyumsuz içecekler ikram edilecek. Bunlar Rablerine verdikleri sözlerinde duran ve Kıyamet Günü’nün dehşetini akıllarından çıkarmayıp, O’ndan çekinen kimselerdir. İşte böylesi mü’minler, Allah’ın rızasını kazanmak için, kendi isteklerini bastırıp, muhtaçlara yetimlere ve esirlere yedirip içirir, yardım ederler. Kendi kendilerine de, “Biz bu yardımları Rabbimizin rızasını kazanmak için yapıyoruz ve insanlardan bunun karşılığını beklemiyoruz” ardından da, “Biz, Rabbimizin herkes gibi bize de bahşettiği nimetleri, kim için ve ne için kullandığımızın hesabını soracağına iman ediyoruz.” derler. İşte bu imanları ve yaptıkları iyilikleri sebebiyle Allah onları Kıyamet Günü’nün dehşetinden koruyacak, yüzlerine nur, gönüllerine huzur ve sükûn bahşedecek, sonra da onları bu uğurda gayret ederken karşılaştıkları zorluklara, imanlarından taviz vermeden direnmeleri sebebi ile cennette tarifi imkânsız mükâfatlarla ödüllendirecek. Onlar orada ipekli giysileri içinde koltuklarına yaslanacak, ne can yakıcı sıcak ne de soğuktan etkilenmeden, cennet ağaçlarının altında gölgelenecekler. Meyve ağaçlarına kolayca ulaşabilecek, gümüş kaplarla yiyecek, billur kristal bardaklarla içecekler ikram edilecek. Sel sebil denilen pınarlardan içinde zencefil karışımı içecekler sunulacak ve onlar orada ölümsüz gençlikler yaşayacak, her biri etrafa serpilmiş inciler gibi gözükecekler. Cennette her nereye baksan, eşsiz güzellikte nimetler ve ihtişamlı saltanatların yaşandığını görürsün.
Mustafa İslamoğlu Bu yüzden Allah onları bu günün dehşetinden koruyacak ve onların (yüzlerine) nur, (yüreklerine) sürur koyacak;
Ömer Nasuhi Bilmen (11-12) Artık Allah, onları o günün şerrinden korumuştur. Ve onlara bir güzellik ve bir sevinç vermiştir. Ve onları sabrettikleri için cennetle ve ipekli libasla mükâfaatlandırdı.
Ömer Öngüt Allah da onları bu yüzden o günün fenalığından korur, onların yüzüne parlaklık ve sevinç verir.
Şaban Piriş Allah da onları o günün şerrinden korumuş ve onlara bir parıltı ve sevinç bahşetmiştir.
Sadık Türkmen İşte bu yüzden Allah, onları o günün fenalığından esirger; (yüzlerine) parlaklık, (gönüllerine) sevinç verir.
Seyyid Kutub Allah da onları o günün kötülüğünden korur, yüzlerine parlaklık ve gönüllerine sevinç sunar.
Suat Yıldırım Allah da onları o günün felaketinden korur, onların yüzlerine nûr, gönüllerine sürûr verir.
Süleyman Ateş Allâh da onları, o günün şerrinden korumuş, onlar(ın yüzlerin)e parlaklık ve (gönüllerine) sevinç vermiştir.
Süleymaniye Vakfı Allah da onları o günün sıkıntılarından korur; zengin ve mutlu edecek şeylerle karşılar.
Tefhim-ul Kuran Artık Allah da, onları böyle bir günün şerrinden korumuş ve onlara parıltılı bir aydınlık ve bir sevinç vermiştir.
Ümit Şimşek Allah onları o günün kötülüğünden korumuş; yüzlerine aydınlık, gönüllerine sevinç vermiştir.
Yaşar Nuri Öztürk Allah da onları o gününün şerrinden korumuş ve kendilerini bir parlaklığa, bir sevince ulaştırmıştır.

Bir sureye/ayete tıkladığınızda mealler ilk başta yazar ismine göre alfabetik olarak sıralanır. Yazar isminin solundaki kutucuğu yukarı/aşağı taşıyarak sıralamayı istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz. Tarayıcınızın çerezlerini silmediğiniz sürece tercihiniz daha sonraki ziyaretlerinizde hatırlanacaktır. Ayrıca bir yazarın ismine sağ tıklayarak bu yazarın mealinin en üstte veya en altta görünmesini de sağlayabilirsiniz.