56 - Vâkıa suresi 43. âyet meali

وَظِلٍّ مِّن يَحْمُومٍ
Ve zıllin min yahmûm(yahmûmin).
  
ve zıllin ve gölge, gölgeli yer, gölgeler
min yahmûmin kara dumandan
   
Abdulbaki Gölpınarlı Ve karardıkça kararan bir dumanın gölgesindeler.
Abdullah Parlıyan ve karardıkça kararan bir dumanın gölgesindedirler.
Adem Uğur Kapkara dumandan bir gölge altındadırlar;
Ahmed Hulusi Simsiyah dumandan bir gölge (Hakikatindeki kuvveleri göremez, yaşayamaz bir hâl) içinde,
Ahmet Tekin Yüksek hararetli kapkara dumandan bir gölgededirler.
Ahmet Varol Ve kapkara dumandan bir gölge altında.
Ali Bulaç Ve kapkara dumandan bir gölge içindedirler.
Ali Fikri Yavuz Bir de üzerlerinde cehennemin kapkara dumanı olan bir gölge var...
Ali Ünal Ve kopkoyu bir duman tabakası altında,
Bayraktar Bayraklı (42-46) İçlerine işleyen bir ateş ve kaynar su içinde serin ve hoş olmayan kapkara dumandan bir gölge altındadırlar. Çünkü onlar bundan önce, varlık içinde sefahete dalmışlardı. Büyük günahı işlemekte ısrar edip dururlardı.
Bekir Sadak (42-44) Insanin icine isleyen bir sicaklik ve kaynar su icinde, serinligi ve hoslugu olmayan kara bir dumanin golgesinde bulunurlar.
Celal Yıldırım Ve kara boğucu bir dumandan meydana gelen gölgededirler.
Cemal Külünkoğlu (42-44) (Onlar) içlerine işleyen bir ateş ve kaynar su içinde ve serinliği ve hoşluğu olmayan kapkara bir dumanın gölgesinde bulunurlar.
Diyanet İşleri (eski) (42-44) İnsanın içine işleyen bir sıcaklık ve kaynar su içinde, serinliği ve hoşluğu olmayan kara bir dumanın gölgesinde bulunurlar.
Diyanet Vakfi (43-44) Serin ve hoş olmayan kapkara dumandan bir gölge altındadırlar;
Edip Yüksel Sıcak gölgeler altındadırlar.
Elmalılı Hamdi Yazır Ve zifirden bir zıll-i mağmum içinde
Erhan Aktaş Ve kara bir dumanın gölgesinde,
Gültekin Onan Ve kapkara dumandan bir gölge içindedirler.
Hakkı Yılmaz (42-48) Onlar içlerine işleyen bir ateş ve kaynar su içindedirler, serin olmayan, sevimli olmayan kapkara dumandan bir gölge içindedirler. Şüphesiz solun ashâbı bundan önce varlık içinde zevk ve eğlenceye dalanlar idiler. Ve büyük günah; Allah'a ortak kabul etme üzerine ısrar ediyorlardı. Ve “Biz ölüp, toprak ve kemik yığını olduktan sonra mı, biz gerçekten kaldırılacağız? Önceki atalarımız da mı?” diyorlardı.
Harun Yıldırım Ve kapkara bir dumandan gölgededirler.
Hasan Basri Çantay ve bir de kapkara dumandan bir gölge içindedirler.
Hayrat Neşriyat (42-44) (Onlar) nüfûz edici bir ateş ve bir kaynar su içinde, serinliği ve hoşluğu (bir faydası) olmayan simsiyah dumandan bir gölge içindedirler!
İbni Kesir Ve kapkara dumandan bir gölge içindedirler.
İskender Evrenosoğlu Ve kara dumandan bir gölge ki.
Kadri Çelik Ve kapkara dumandan bir gölgede.
Mehmet Ali Eroğlu (43-44) Altında ne serinlik olan ve ne de fayda olmayan kap kara duman içindedir.
Mehmet Okuyan 42-44 (Onlar) içlerine işleyen bir ateş ve kaynar su ile serinliği de rahatlatması da olmayan zifiri bir karanlığın içinde olacaklardır.
Muhammed Celal Şems (42-43) Onlar, kavurucu rüzgârlar ve kaynar sular içinde, simsiyah dumandan gölgelerin (altında olacaklar.)
Muhammed Esed ve siyah duman gölgesinde,
Mustafa Çevik 41-48 Amel defterleri sol taraflarından verilen bedbahtlara gelince, o nankör ve inatçılar cehennemin kavurucu sıcağı ile kavrulurken, bir yandan da kaynar su içirilecekler, boğucu, simsiyah bir duman içinde yaşayacak, yürekleri dağlayan bir umutsuzluk içinde yanıp duracaklar. Çünkü onlar dünyada iken, Allah’ın kendilerine bahşettiği nimetleri, yalnızca dünya hayatı için ölçüsüzce kullanmış, Allah’a karşı nankörlük edip azgınlaşmış, O’nun sınırlarını tanımayıp, kendileri nizamlar kurup hükümler koyup, sınırlar oluşturmuşlardı.
Ayrıca öldükten sonra Allah’ın insanları tekrar diriltip hesap soracağı günü ve gerçeğini de yalan sayıp, inkâr etmiş, “Ne yani, ölüp kemiklerimiz çürüyüp de toprağa karıştıktan sonra, yeniden mi diriltileceğiz, bizden önceki atalarımız da mı diriltilecek?” diye alay etmişlerdi.
Mustafa İslamoğlu ve iç karartan boğucu bir gölge;
Ömer Nasuhi Bilmen (41-43) Ashâb-ı Şimal ise, ne? Mesâmâtâ kadar nüfuz eden bir sıcaklık ve son derece hararetli bir su içindedirler. Ve pek siyah bir dumandan bir gölge içindedirler.
Ömer Öngüt Onlar kapkara dumandan bir gölge altındadırlar.
Şaban Piriş Simsiyah bir duman gölgesi içinde.
Sadık Türkmen Kapkara bir dumanın gölgesinde,
Seyyid Kutub Kara ve boğucu bir dumanın gölgesi altındadırlar.
Suat Yıldırım (43-44) Ne serin, ne de faydalı olmayan, kapkara duman tabakası altındadırlar.
Süleyman Ateş Kara dumandan bir gölge altında,
Süleymaniye Vakfı Kara bir dumanın gölgesinde olurlar.
Tefhim-ul Kuran Ve kapkara dumandan olan bir gölge içindedirler,
Ümit Şimşek Kapkara bir dumanın gölgesindedirler.
Yaşar Nuri Öztürk Simsiyah bir gölge altındadırlar.

Bir sureye/ayete tıkladığınızda mealler ilk başta yazar ismine göre alfabetik olarak sıralanır. Yazar isminin solundaki kutucuğu yukarı/aşağı taşıyarak sıralamayı istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz. Tarayıcınızın çerezlerini silmediğiniz sürece tercihiniz daha sonraki ziyaretlerinizde hatırlanacaktır. Ayrıca bir yazarın ismine sağ tıklayarak bu yazarın mealinin en üstte veya en altta görünmesini de sağlayabilirsiniz.