53 - Necm suresi 11. âyet meali

مَا كَذَبَ الْفُؤَادُ مَا رَأَى
Mâ kezebel fuâdu mâ reâ.
  
mâ kezebe tekzip etmedi, yalanlamadı, reddetmedi
el fuâdu fuad hassası (kalbindeki idrak hasası)
mâ reâ gördüğü şey
   
Abdulbaki Gölpınarlı Gönlü, gördüğünü yalanlamadı.
Abdullah Parlıyan Kulunun kalbi, gördüğünü yalanlamadı.
Adem Uğur (Gözleriyle) gördüğünü kalbi yalanlamadı.
Ahmed Hulusi FUAD (Kalbindeki nöronların beyinde açtığı gerçeklikle bütünleşti dıştan gelen bilgi) yalanlamadı (inkâr etmedi) gördüğünü!
Ahmet Tekin Muhammed’in aklı, kalbi, çıplak gözle gördüklerinin aksini düşünmedi, söylemedi.
Ahmet Varol Onun gördüğünü gönül yalanlamadı.
Ali Bulaç Onun gördüğünü gönül yalanlamadı.
Ali Fikri Yavuz (Hz. Peygamber, mi’raçta gözü ile) gördüğünü, kalbi tekzib etmedi.
Ali Ünal O’nun (gözleriyle gördüğünü) kalb yalanlamadı.
Bayraktar Bayraklı (11-18) Kalp gördüğünü yalanlamadı. O'nun gördükleri hakkında onunla tartışıyor musunuz? Andolsun ki Cebrail'i bir başka inişte de görmüştü. Son sınır ağacı, sidretü'l-müntehâ yanında. O ağacın yanında Me'vâ cenneti vardır. Sidre'yi neler kaplamıştı neler! Ne gözü kaydı ne de belirlenen sınırı aştı. Andolsun ki Rabbinin en büyük âyetlerinden bir kısmını gördü.
Bekir Sadak Gozunun gordugunu gonlu yalanlamadi.
Celal Yıldırım Gözünün gördüğünü kalbi yalanlamadı.
Cemal Külünkoğlu (Peygamberin gözlerinin) gördüğünü, kalbi yalanlamadı.
Diyanet İşleri (eski) Gözünün gördüğünü gönlü yalanlamadı.
Diyanet Vakfi (10-11) Bunun üzerine Allah, kuluna vahyini bildirdi. (Gözleriyle) gördüğünü kalbi yalanlamadı.
Edip Yüksel Gördüğünü gönlü yalanlamadı.
Elmalılı Hamdi Yazır Gözün gördüğünü kalb tekzib etmedi
Erhan Aktaş Gönlü, gördüğünü yalanlamadı.
Gültekin Onan Onun gördüğünü yürek (fuadü) yalanlamadı.
Hakkı Yılmaz Gönlü, gördüğünü yalanlamadı.
Harun Yıldırım Gözüyle gördüğünü kalb yalanlamadı.
Hasan Basri Çantay Onun gördüğünü kalb (i) yalana çıkarmadı.
Hayrat Neşriyat (Gözleriyle) gördüğünü, kalb(i) yalanlamadı.
İbni Kesir Onun gördüğünü gönül yalanlamadı.
İskender Evrenosoğlu Kalbindeki fuad (gönül gözü görmesi), gördüğü (ruhun gözlerinin gördüğü) şeyi tekzip etmedi.
Kadri Çelik Onun gördüğünü kalbi yalanlamadı.
Mehmet Ali Eroğlu (10-11) En sonunda Allah kuluna vahyini bildirdi. Gördüğünü kalbi yalanlamamıştır.
Mehmet Okuyan (Gözünün) gördüğünü kalbi yalanlamamıştı.
Muhammed Celal Şems (Muhammed’in) kalbi yalan söylemedi. O, (ancak) gördüklerini anlattı.
Muhammed Esed (Kulunun) kalbi gördüğünü yalanlamadı.
Mustafa Çevik 7-12 Melek, vahyi iletmek için gelirken önce uzaktan göründü ve sonra da ona bir yayın iki ucu kadar hatta daha fazla yaklaştı ve vahyi iletti. Peygamber, görüp yaşadıklarının gerçek olup hayal olmadığına aklen ve kalben iman etti. Sizler yıllardır içinizde yaşayan dürüstlüğü ve ahlakı ile emin lakaplı arkadaşınızın bu konuda söylediklerinin gerçekliğinden şüphe mi ediyorsunuz?
Mustafa İslamoğlu Gördüğünü gönül yalanlamadı:
Ömer Nasuhi Bilmen (11-12) Gördüğü şeyi kalbi tekzîp etmedi. Onun gördüğüne karşı onunla şimdi mücadelede mi bulunacaksınız?
Ömer Öngüt Gözünün gördüğünü kalbi yalanlamadı.
Şaban Piriş Gördüğünü gönül yalanlamadı.
Sadık Türkmen (Muhammed’in) gözüyle gördüğünü gönlü yalanlamadı.
Seyyid Kutub O'nun gönlü, gözünün gördüğünü yalanlamadı.
Suat Yıldırım Gözlerinin gördüğünü kalbi yalan saymadı.
Süleyman Ateş Gönül gördüğünde yanılmadı (yalan söylemedi, gerçeği gördü).
Süleymaniye Vakfı (Muhammed’in) Gördüğünü gönlü yalanlamadı.
Tefhim-ul Kuran Onun gördüğünü gönül yalanlamadı.
Ümit Şimşek Gözün gördüğünü kalp yalanlamadı.
Yaşar Nuri Öztürk Kalp yalanlamadı gördüğünü.

Bir sureye/ayete tıkladığınızda mealler ilk başta yazar ismine göre alfabetik olarak sıralanır. Yazar isminin solundaki kutucuğu yukarı/aşağı taşıyarak sıralamayı istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz. Tarayıcınızın çerezlerini silmediğiniz sürece tercihiniz daha sonraki ziyaretlerinizde hatırlanacaktır. Ayrıca bir yazarın ismine sağ tıklayarak bu yazarın mealinin en üstte veya en altta görünmesini de sağlayabilirsiniz.