46 - Ahkâf suresi 3. âyet meali

مَا خَلَقْنَا السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ وَمَا بَيْنَهُمَا إِلَّا بِالْحَقِّ وَأَجَلٍ مُّسَمًّى وَالَّذِينَ كَفَرُوا عَمَّا أُنذِرُوا مُعْرِضُونَ
Mâ halaknes semâvâti vel arda ve mâ beyne humâ illâ bil hakkı ve ecelin musemmâ(musemmen), vellezîne keferû ammâ unzirû mu’ridûn(mu’ridûne).
  
mâ halak-nâ yaratmadık
es semâvâti semalar, gökler
ve el arda ve arz, yeryüzü
ve mâ ve şey
beyne-humâ onların ikisinin arası
illâ ancak, sadece
bi el hakkı hak ile, gerçekle
ve ecelin ve ecel, zaman, süre
musemmen isimlendirilmiş, belirlenmiş
ve ellezîne ve o kimseler, onlar
keferû inkâr ettiler
ammâ (an mâ) onlardan (o şeylerden)
unzirû uyarıldılar
mu'ridûne yüz çevirenler
   
Abdulbaki Gölpınarlı Gökleri ve yeryüzünü ancak gerçek olarak ve muayyen bir zaman için yarattık ve kâfir olanlarsa korkutuldukları şeylerden yüz çevirirler.
Abdullah Parlıyan Gökleri, yeryüzünü ve arasındakileri şaşmaz bir düzen ve uygunluk içerisinde tarafımızdan konulmuş belli bir süre için yarattık, ama Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenler, kendilerine tebliğ edilen bu uyarıdan yüz çevirirler.
Adem Uğur Gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları biz, şüphesiz yerli yerince ve belli bir süre için yarattık. İnkâr edenler, uyarıldıkları şeylerden yüz çevirmektedirler.
Ahmed Hulusi Biz semâları, arzı ve ikisi arasındakileri yalnızca Hak olarak ve bir süreç için yarattık. . . Hakikat bilgisini inkâr edenler ise uyarıldıkları şeyden (hakikatten) yüz çevirmektedirler.
Ahmet Tekin Gökleri, yeri ve ikisinin arasındaki varlıkları ve imkânları, haklı bir gerekçe ile, hikmete dayalı olarak, hesaplı bir düzen içinde belirlenmiş bir vakte kadar işlevini korumak üzere yarattık.Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenler, küfre saplananlar, uyarıldıkları konulara aldırmıyorlar, İslâm’ı tebliğe, İslâmî faaliyetlere engel tedbirler alarak yüz çeviriyorlar.
Ahmet Varol Gökleri, yeri ve ikisi arasındakileri ancak hak üzere ve belli bir süreye göre yarattık. İnkar edenler ise uyarıldıkları şeyden yüz çevirmektedirler.
Ali Bulaç Biz gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları ancak hak ve adı konulmuş bir ecel (belli bir süre) olarak yarattık. İnkâr edenler ise, uyarıldıkları şeyden yüz çeviren (kimseler)dir.
Ali Fikri Yavuz Biz göklerle yeri ve aralarındakileri, ancak adaletle ve (sona erecekleri) muayyen bir müddet ile yarattık. Kâfir olanlar ise, korkutuldukları şeylerden yüz çevirmektedirler.
Ali Ünal Gökleri, yeri ve bunların arasında bulunan her şeyi yerli yerince, gerçeğe dayalı sabit bir sistem üzerinde, hak bir gaye ve belirli bir süre için yarattık. Ama inkârda diretenler, kendisine karşı ikaz edildikleri (Kıyamet ve Âhiret gerçeği)nden ısrarla yüz çevirmektedirler.
Bayraktar Bayraklı Biz, gökleri, yeri ve arasındakileri bir amaç için ve belli bir süreye göre yarattık. İnkâr edenler ise, uyarıldıkları şeyden yüz çevirmektedirler.
Bekir Sadak Biz, gokleri, yeri ve ikisinin arasinda bulunanlari, ancak gercek uzere ve belirli bir sure icin yarattik; inkar edenler, uyarildiklari seylerden yuz cevirmektedirler.
Celal Yıldırım Biz, gökleri, yeri ve ikisi arasındaki şeyleri ancak hakk ile ve belli bir süreye kadar yarattık. İnkâr edenlere gelince: Uyarıldıkları şeylerden yüzçevirirler.
Cemal Külünkoğlu Biz, gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları hak ve hikmete uygun olarak ve belirli bir süre için yarattık. İnkârcılar ise, uyarıldıkları şeylerden yüz çevirmektedir.
Diyanet İşleri (eski) Biz, gökleri, yeri ve ikisinin arasında bulunanları, ancak gerçek üzere ve belirli bir süre için yarattık; inkar edenler, uyarıldıkları şeylerden yüz çevirmektedirler.
Diyanet Vakfi Gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları biz, şüphesiz yerli yerince ve belli bir süre için yarattık. İnkâr edenler, uyarıldıkları şeylerden yüz çevirmektedirler.
Edip Yüksel Biz gökleri, yeri ve aralarındakileri ancak belli bir amaca göre ve belli bir süre için yarattık. İnkar edenler uyarıya aldırış etmemektedirler.
Elmalılı Hamdi Yazır Biz o Gökleri ve Yeri ancak hakk ile ve müsemmâ bir ecel ile yarattık, küfredenler ise inzar edildikleri şeylerden alındırmıyorlar
Erhan Aktaş Gökleri, yeryüzünü ve ikisi arasındakileri gerçek olarak, belirlenmiş bir süre için yarattık. Gerçeği yalanlayan nankörler, uyarıldıkları şeylerden yüz çevirmektedirler.
Gültekin Onan Biz gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları ancak hak ve adı konulmuş bir ecel ile yarattık. Küfredenler ise, uyarıldıkları şeyden yüz çeviren (kimseler)dir.
Hakkı Yılmaz Biz gökleri, yeryüzünü ve ikisi arasındakileri ancak “hak” ile ve “adı konmuş bir süre sonu” ile oluşturduk. Şu kâfirler; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden kimseler ise uyarıldıkları şeylerden/ uyarılmaktan yüz çevirenlerdir.
Harun Yıldırım Biz gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları ancak hak ile ve belli bir süre için yarattık. Küfürlerinde bilinçli olarak ısrar edenler ise, uyarılıp korkutuldukları şeylerden yüz çevirmektedirler.
Hasan Basri Çantay Biz gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunan şeyleri (başka değil) ancak hakkın ikaamesine sebeb olarak ve muayyen bir va'de için yaratdık. Küfredenler, korkutuldukları şeyden yüz çeviricilerdir.
Hayrat Neşriyat (Biz) gökleri ve yeri ve ikisi arasında bulunanları, ancak hak ile (yerli yerinde) ve belirli bir ecel ile yarattık. İnkâr edenler ise, korkutuldukları şeyden (kıyâmetten) yüz çeviricidirler.
İbni Kesir Biz; gköleri, yeri ve ikisinin arasında bulunanları ancak hak üzere ve belirli bir süre için yarattık. Küfredenler ise korkutuldukları şeylerden yüz çevirmektedirler.
İskender Evrenosoğlu Gökleri ve yeri ve ikisinin arasındakileri ancak hak ile yarattık. Ve bilinen (tespit edilen) bir zamana kadar. Ve onlar ki, uyarıldıkları şeylerden yüz çeviren kâfirlerdir.
Kadri Çelik Biz gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları ancak hak ve adı konulmuş bir ecel (belli bir süre) üzere yarattık. Küfre sapanlar ise, uyarılıp korkutuldukları şeyden yüz çevirmekte olanlardır.
Mehmet Ali Eroğlu Hak ve adı konulmuş bir ecel (belli bir süre) olarak gökleri, yeri ve ikisi arasındakiler Kalıcı olmamak üzere, biz yarattık. İnkar edenler uyarıldıkları halde yüz çevirenlerdir.
Mehmet Okuyan Biz gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları ancak ve ancak bir amaç ile ve belirli bir süre için yarattık. Kâfir olanlar, uyarıldıkları şeylerden yüz çevirmektedir.
Muhammed Celal Şems Biz gökleri, yeri ve her ikisi arasındakileri, hiçbir gaye (olmadan) ve belli bir süre (tayin etmeden) yaratmadık. İnkâr edenler (ise,) korkutulduklarından yüz çeviriyorlar.”
Muhammed Esed Biz, gökleri, yeri ve onlar arasındaki her şeyi ancak (deruni bir) anlam ve amaç üzere ve (Bizim tarafımızdan) konulmuş bir süre için yarattık ama hakikati inkara şartlanmış olanlar, kendilerine tebliğ edilen uyarıdan yüz çevirirler.
Mustafa Çevik Biz gökleri, yeri ve arasında olanları insan için, insanı da fıtratına uygun olan hayat nizamı ile yaşaması için, belli bir süreliğine yarattık. Fakat kendilerini bu gerçeği inkâra şartlandırmış olanlar, iman etmiyorlar.
Mustafa İslamoğlu Biz gökleri, yeri ve o ikisi arasındakileri, ancak gerçek bir anlam ve amaç uğruna -ama sınırlı bir süreliğine yarattık; ne ki inkar eden kimseler uyarıldıkları hakikatten yüz çeviriyorlar.
Ömer Nasuhi Bilmen O gökleri ve yeri ve o ikisinin arasındakileri yaratmadık, ancak hak ile ve bir tayin edilmiş müddetle (yarattık). Kâfir olanlar ise korkutulmuş oldukları şeyden yüz çeviricilerdir.
Ömer Öngüt Biz gökleri, yeri ve ikisinin arasında bulunanları ancak hak ile ve belli bir süre için yarattık. Kâfirler ise uyarıldıkları şeylerden yüz çevirmektedirler.
Şaban Piriş Gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları ancak hak ve adı konmuş bir süre ile yarattık. Nankörler ise uyarıldıkları şeyden yüz çeviriyorlar.
Sadık Türkmen Gökleri, yeryüzünü ve ikisi arasında bulunanları, ancak mükemmel hesap ve bir süre için yarattık. İnkâr edenler uyarıldıkları şeylerden yüz çeviriyorlar.
Seyyid Kutub Biz, gökleri, yeri ve ikisinin arasında bulunanları, ancak gerçek üzere ve belirli bir süre için yarattık; inkar edenler, uyarıldıkları şeylerden yüz çevirmektedirler.
Suat Yıldırım Biz gökleri, yeri ve bunların arasındaki varlıkları ancak gerçek bir maksatla, adalet ve hikmetle, bir de belli bir süre için yarattık. Ama kâfirler uyarıldıkları kıyamet gününden yüz çevirirler.
Süleyman Ateş Biz gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları (boş yere değil), ancak gerçek ile ve belli bir süreye göre yarattık. İnkâr edenler, uyarıldıkları şeyden yüz çevirmektedirler.
Süleymaniye Vakfı Gökleri, yeri ve bu ikisinin arasında olanları başka değil; belli bir ömrü olan gerçek varlıklar olarak yarattık. Ayetleri görmezlikten gelenler (kafirler)[*], yapılan uyarılardan yüz çevirenlerdir.

[*] Birinci ayette Allah’ın indirdiği kitaptan, bu ayette de yarattığı kitap olan varlıklar aleminden bahsettikten sonraki bu ifade, öncelikle yaratılan kitabı okumak gerektiğini gösterir. Allah’ın indirdiği kitabı da görenlerin artık bir bahanesi kalmaz. Bunları görmezlikten gelmek, kafirlik olur.

Tefhim-ul Kuran Biz gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları ancak hak ve adı konulmuş bir ecel (belli bir süre) olarak yarattık. Küfredenler ise, uyarılıp korkutuldukları şeyden yüz çevirmekte olanlardır.
Ümit Şimşek Biz gökleri, yeri ve ikisinin arasındakileri hak ile ve belirlenmiş bir süre için yarattık. İnkâr edenler ise, uyarıldıkları şeye sırtlarını dönüyorlar.
Yaşar Nuri Öztürk Gökleri ve yeri ve ikisi arasındakileri hak olarak ve belirlenmiş bir süre için yarattık biz. Küfre batanlarsa uyarılmış oldukları şeyden yüz çevirmektedirler.

Bir sureye/ayete tıkladığınızda mealler ilk başta yazar ismine göre alfabetik olarak sıralanır. Yazar isminin solundaki kutucuğu yukarı/aşağı taşıyarak sıralamayı istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz. Tarayıcınızın çerezlerini silmediğiniz sürece tercihiniz daha sonraki ziyaretlerinizde hatırlanacaktır. Ayrıca bir yazarın ismine sağ tıklayarak bu yazarın mealinin en üstte veya en altta görünmesini de sağlayabilirsiniz.