43 - Zuhruf suresi 76. âyet meali

وَمَا ظَلَمْنَاهُمْ وَلَكِن كَانُوا هُمُ الظَّالِمِينَ
Ve mâ zalemnâhum ve lâkin kânû humuz zâlimîn(zâlimîne).
  
ve mâ zalemnâ-hum ve biz onlara zulmetmedik
ve lâkin ve lâkin, fakat
kânû oldular
hum onlar
ez zâlimîne zalimler
   
Abdulbaki Gölpınarlı Ve biz zulmetmedik onlara ve fakat onlar zulmettiler kendi kendilerine.
Abdullah Parlıyan Onlara haksızlık yapacak olanlar biz değiliz, onlardır kendilerine haksızlık yapanlar.
Adem Uğur Biz onlara zulmetmedik, fakat onlar kendileri zalim kimselerdir.
Ahmed Hulusi Biz onlara zulmetmedik. . . Ne var ki onlar nefslerine zulmedenlerdendi!
Ahmet Tekin Biz onlara, haksızlık etmedik, zulmetmedik. Fakat onlar, inkârı, isyanı, küfrü alışkanlık haline getiren, baskı, zulüm ve işkenceyle, temel hak ve hürriyetleri kısıtlayan, Allah yolunu, Allah yolundaki faaliyetleri engelleyen zâlimlerdir.
Ahmet Varol Biz onlara zulmetmedik, ama onlar kendileri zalimlerdi.
Ali Bulaç Biz onlara zulmetmedik; ancak onların kendileri zalimlerdir.
Ali Fikri Yavuz Biz, onlara zulüm etmedik; fakat kendileri zalim idiler.
Ali Ünal Biz onlara asla haksızlıkta bulunmuş değiliz; kendilerine zulmedenler bizzat kendileridir.
Bayraktar Bayraklı Biz onlara zulmetmedik; onlar kendilerine zulmetmişlerdir.
Bekir Sadak Biz onlara zulmetmedik, ama onlar zalim kimselerdi.
Celal Yıldırım Biz onlara zulmetmedik, ama onlar kendileri zâlimlerdir.
Cemal Külünkoğlu Onlara biz zulmetmedik, onlar (inkâr etmek ve Allah'ın dinini alaya almak yoluyla cehennemi hak ederek) kendilerine zulmettiler.
Diyanet İşleri (eski) Biz onlara zulmetmedik, ama onlar zalim kimselerdi.
Diyanet Vakfi Biz onlara zulmetmedik, fakat onlar kendileri zalim kimselerdir.
Edip Yüksel Biz onlara haksızlık etmedik, onlar kendi kendilerine haksızlık ettiler.
Elmalılı Hamdi Yazır Ve biz onlara zulmetmemişizdir ve lâkin kendileri zalim idiler
Erhan Aktaş Biz onlara haksızlık yapmadık. Fakat onlar kendi kendilerine haksızlık yaptılar.
Gültekin Onan Biz onlara zulmetmedik; ancak onların kendileri zalimlerdir.
Hakkı Yılmaz (74-76) Şüphesiz ki günahkârlar cehennem azabında süreklidirler. Kendilerinden hafifletilmeyecektir. Onlar, orada da ümitsizlerdir. Ve Biz, onlara haksızlık etmedik, fakat onlar, şirk koşarak yanlış; kendi zararlarına iş yapan kimselerin ta kendileri idiler.
Harun Yıldırım Biz onlara zulmetmedik; ancak onların kendileri zalimlerdir.
Hasan Basri Çantay Biz onlara zulmetmedik. Fakat onlar kendileri zaalimdiler.
Hayrat Neşriyat Hâlbuki (biz) onlara zulmetmedik; fakat onlar (kendi nefislerine) zulmeden kimseler oldular.
İbni Kesir Biz onlara zulmetmedik, ama onlar zalimlerin kendileridir.
İskender Evrenosoğlu Ve Biz onlara zulmetmedik. Ve lâkin onlar zalimler oldular.
Kadri Çelik Biz onlara zulmetmedik; ancak onların kendileri zalimlerdir.
Mehmet Ali Eroğlu Fiilleriyle kendilerine zulmetmişlerdir. Biz onlara zulüm etmedik. Kendileri zalimdirler.
Mehmet Okuyan Biz onlara haksızlık etmedik fakat kendileri haksızlık edenlerdi.
Muhammed Celal Şems Biz onlara zulmetmedik. Aksine onlar zalimdiler.
Muhammed Esed Onlara haksızlık yapacak olan Biz değiliz, ama onlardır kendi kendilerine haksızlık yapanlar.
Mustafa Çevik 74-80 Kur’an ile yapılan daveti yalan sayanlar ise, kendilerini yaratıp bunca nimetlerle donatan Allah’a karşı nankörlük etmeleri sebebi ile sürekli kalmak üzere cehenneme girecekler ve azap onlardan hiç hafifletilmeyecek, çaresiz ve ümitsiz bir biçimde orada kıvranıp duracaklar. Biz böyle bir ceza vermekle onlara zulmetmiş değiliz. Asıl onlar Allah’a nankörlük edip hakikate sırt dönerek kendi kendilerine zulmedip azabı hak ettiler. O hak ettikleri azabı çekerken, cehennemin görevlilerine şöyle seslenecekler, “Ey malik! Ne olur Rabbine söyle, bizim canımızı alsın da bu ateşin azabından kurtulalım.” Görevli de onlara şöyle cevap verecek: “Bu azaptan kurtulmanızın çaresi yok, sizler bunu hak ettiniz ve hak ettiğinizi de çekmeye mecbursunuz.” Allah da onlara şöyle buyuracak: “Dünya hayatınızda, size yaratılışınızın sebebini ve nasıl yaşamanız gerektiğini, peygamberler ve kitaplarla bildirmiş, buna göre yaşamaya davet etmiştik. Davete uymamanız halinde bu günlerle karşılaşacağınız konusunda da uyarmıştık. Fakat sizler umursamayıp, yüz çevirip hatta nefret ettiniz.” Böyleleri gerçeği bildirme, dünyada ve âhirette de hüküm koyma ve hükmetme yetkisinin Allah’a ait olduğunu kabul etmemiş, yapıp ettiklerinin de yanlarına kalacağını sanmışlardı. Oysa Biz onların yapıp ettiklerini de, gizlemeye çalıştıklarını da işitir ve biliriz, üstelik görevli elçilerimiz her yapılanı kayıt altına almaktalar.
Mustafa İslamoğlu Ne ki, onlara haksızlık eden Biz değiliz, fakat asıl onlar kendi kendilerine haksızlık ediyorlar-
Ömer Nasuhi Bilmen Ve Biz onlara zulmetmedik. Velâkin onlar zalimler oldular.
Ömer Öngüt Biz onlara zulmetmedik, fakat onlar kendileri zâlim kimselerdi.
Şaban Piriş Onlara biz zulmetmedik, fakat onlar kendi kendilerine zulmettiler.
Sadık Türkmen Biz onlara zulmetmedik, fakat kendilerine zulmediyorlardı.
Seyyid Kutub Biz onlara zulmetmedik; fakat onlar kendileri zalim idiler
Suat Yıldırım Böyle yapmakla Biz onlara haksızlık etmedik, ama asıl kendileri öz canlarına zulmettiler.
Süleyman Ateş Biz onlara zulmetmedik; fakat onlar kendileri zâlim idiler.
Süleymaniye Vakfı Biz onlara yanlış yapmış olmayız; yanlışı yapanlar kendileridir.
Tefhim-ul Kuran Biz onlara zulmetmedik; ancak onların kendileri zalimlerdir.
Ümit Şimşek Biz onlara zulmetmedik ki! Onlar kendilerine yazık ettiler.
Yaşar Nuri Öztürk Biz onlara zulmetmedik; onlar zalimlerin ta kendileriydi.

Bir sureye/ayete tıkladığınızda mealler ilk başta yazar ismine göre alfabetik olarak sıralanır. Yazar isminin solundaki kutucuğu yukarı/aşağı taşıyarak sıralamayı istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz. Tarayıcınızın çerezlerini silmediğiniz sürece tercihiniz daha sonraki ziyaretlerinizde hatırlanacaktır. Ayrıca bir yazarın ismine sağ tıklayarak bu yazarın mealinin en üstte veya en altta görünmesini de sağlayabilirsiniz.