37 - Sâffât suresi 106. âyet meali

إِنَّ هَذَا لَهُوَ الْبَلَاء الْمُبِينُ
İnne hâzâ le huvel belâul mubîn(mubînu).
  
inne muhakkak
hâzâ bu
le mutlaka, elbette, muhakkak
huve o
el belâu belâ, imtihan
el mubînu açıkça, açık
   
Abdulbaki Gölpınarlı Şüphe yok ki bu, elbette apaçık bir sınamaydı.
Abdullah Parlıyan Şüphe yok ki, bu apaçık bir sınamaydı.
Adem Uğur Bu, gerçekten, çok açık bir imtihandır.
Ahmed Hulusi Muhakkak ki bu apaçık bir belâdır (öğretici, idrak ettirici deneyim)!
Ahmet Tekin Bu, işte bu, açık açık bir imtihandır.
Ahmet Varol Doğrusu bu apaçık bir imtihandı.
Ali Bulaç Doğrusu bu, apaçık bir imtihandı.
Ali Fikri Yavuz Muhakkak ki bu, açık bir imtihandı.
Ali Ünal Bu, belli ki büyük bir imtihandı.
Bayraktar Bayraklı Şüphesiz bu büyük bir imtihandır.
Bekir Sadak Dogrusu bu apacik bir deneme idi.
Celal Yıldırım Şüphesiz bu, açık bir imtihan idi.
Cemal Külünkoğlu (106-107) “Şüphesiz bu apaçık bir imtihandı.” Ona (imtihanı kazanmasına karşılık) fidye olarak büyük bir kurban verdik.
Diyanet İşleri (eski) Doğrusu bu apaçık bir deneme idi.
Diyanet Vakfi (103-106) Her ikisi de teslim olup, onu alnı üzerine yatırınca: Ey İbrahim! Rüyayı gerçekleştirdin. Biz iyileri böyle mükâfatlandırırız. Bu, gerçekten, çok açık bir imtihandır, diye seslendik.
Edip Yüksel Gerçekten bu apaçık bir sınavdı.
Elmalılı Hamdi Yazır Şübhesiz ki bu açık bir ibtilâ, kat'î bir imtihan
Erhan Aktaş Bu, kesin olarak apaçık bir beladır.1

1- Deneme, sınav.
Gültekin Onan Doğrusu bu, apaçık bir imtihandı.
Hakkı Yılmaz Şüphesiz oğulu yüzüstü bırakma işi, kesinlikle apaçık yıpratarak sınamadır.
Harun Yıldırım “Doğrusu bu, apaçık bir imtihandı.”
Hasan Basri Çantay Hakıykat, bu, apaçık ve kat'î bir imtihandı.
Hayrat Neşriyat (103-106) Böylece (ikisi de) teslîm olup (İbrâhîm) onu alnının bir tarafı (yere gelecek şekilde, yanı) üzerine yere yatırınca, artık ona: 'Ey İbrâhîm! Hakikaten rüyâya sadâkat gösterdin! İşte biz iyilik edenleri böyle mükâfâtlandırırız. Şübhesiz ki bu, gerçekten apaçık bir imtihandır!' diye seslendik.
İbni Kesir Muhakkak ki bu, apaçık bir imtihandı.
İskender Evrenosoğlu Muhakkak ki bu, kesin olarak apaçık bir imtihandır.
Kadri Çelik Doğrusu bu, apaçık bir imtihandı.
Mehmet Ali Eroğlu (106-107) Fakat doğrusu bu apaçık imtihandı. Ona büyük bir kurbanı fidye olarak vermişizdir.
Mehmet Okuyan 181 Gönderilen bütün elçilere selam olsun!
Muhammed Celal Şems Şüphesiz bu, kesinlikle apaçık bir sınavdı.
Muhammed Esed çünkü bu, gerçekten apaçık bir sınama idi.
Mustafa Çevik 101-108 İbrahim’in duasından sonra Biz de ona güzel huylu, hoşgörülü, halim selim bir erkek evlat müjdesi verdik. Çocuk doğru ile yanlışı birbirinden ayırabileceği ergenlik çağına erişince de, İbrahim ona, “Yavrucuğum, rüyamda seni kurban ederken görüyorum, bir düşün bakalım, bu işe ne dersin?” diye sordu. Oğlu da babasına, “Sen rüyanda gördüğün şeyi yap, inşallah beni de buna itiraz etmeyip sabreden biri olarak bulacaksın” dedi. Sonra her ikisi de Allah’ın emri olarak algıladıklarına kendilerini teslim edince, İbrahim oğlunu alnı üzerine yatırdı. O sırada Biz de ona: “Ey İbrahim! Sen şimdi rüyanda gördüğünü gerçekleştirmeye kalkıştın. Biz teslimiyetini bildiğimiz kullarımızı yanlışlar yapmaktan koruruz.” diye vahyettik. Bu, İbrahim’in kendi kendini imtihan ettiği, yanlış ve çok zor bir sınama idi. Biz ona çocuğunu kurban etmek yerine fidye olarak büyük bir kurban verdik ve onu kesmesini emredip, yanlışından kurtardık.” Gelecek nesiller arasında İbrahim, bu yanlışının Allah tarafından düzeltilmesi ile de anılacaktır.
Mustafa İslamoğlu Hiç şüphesiz bu, elbet apaçık bir sınavdı.
Ömer Nasuhi Bilmen Şüphe yok ki bu, elbette apaçık bir imtihandır.
Ömer Öngüt Bu gerçekten apaçık bir imtihandı.
Şaban Piriş Bu, elbette apaçık bir imtihandı.
Sadık Türkmen Şüphesiz bu, onun için apaçık bir karşılıktır!
Seyyid Kutub Gerçekten bu apaçık bir imtihan idi.
Suat Yıldırım Bu, gerçekten pek büyük bir imtihandı.
Süleyman Ateş Gerçekten bu, apaçık bir sınav idi.
Süleymaniye Vakfı Gerçekten bu, yıpratıcılığı açık bir imtihandı[*].”

[*] Bu, İbrahim aleyhisselamın, en sevdiği evladını bile Allah için feda edebildiğini gösterir. İşte tam teslimiyet budur. Allah Teala şöyle buyurur:

Sahibi (Rabbi) ona “Teslim ol!” dediğinde o, “Varlıkların Sahibine (Rabbine) teslim oldum!” demişti. (Bakara 2/131

Aynı teslimiyeti İsmail aleyhisselam da göstermiştir. Allah Teala onunla ilgili olarak da şöyle buyurmuştur:

“Bu Kitap’ta İsmail’i de anlat. O, sözünü tutmuştu#; nebi olan elçiydi.” (Meryem 19/54) Bu ayetlerle kurban edilmek istenenin İsmail aleyhisselam olduğu kesinleşir.

Tefhim-ul Kuran Doğrusu bu, apaçık bir imtihandı.
Ümit Şimşek Hiç kuşku yok ki bu apaçık bir sınavdı.
Yaşar Nuri Öztürk "Bu, hiç kuşkusuz apaçık imtihanın ta kendisiydi."

Bir sureye/ayete tıkladığınızda mealler ilk başta yazar ismine göre alfabetik olarak sıralanır. Yazar isminin solundaki kutucuğu yukarı/aşağı taşıyarak sıralamayı istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz. Tarayıcınızın çerezlerini silmediğiniz sürece tercihiniz daha sonraki ziyaretlerinizde hatırlanacaktır. Ayrıca bir yazarın ismine sağ tıklayarak bu yazarın mealinin en üstte veya en altta görünmesini de sağlayabilirsiniz.