36 - Yâsîn suresi 43. âyet meali

وَإِن نَّشَأْ نُغْرِقْهُمْ فَلَا صَرِيخَ لَهُمْ وَلَا هُمْ يُنقَذُونَ
Ve in neşe’ nugrıkhum fe lâ sarîha lehum ve lâ hum yunkazûn(yunkazûne).
  
ve in ve ise, sadece, doğrusu
neşe' dileriz
nugrık-hum onları boğarız, garkederiz
fe o zaman, böylece
lâ sarîha yardım edilmez
lehum onlarındır, onlar için vardır
ve lâ hum yunkazûne ve onlar kurtarılmazlar
   
Abdulbaki Gölpınarlı Dilersek sulara boğarız onları da ne bir imdatlarına yeten olur, ne de kurtarılır onlar.
Abdullah Parlıyan Eğer dilersek, onları suda boğarız da, kimse de yardımlarına gelemez. İşte o zaman onlar için bir kurtuluş da yoktur.
Adem Uğur Dilesek onları suda boğarız. O zaman ne onların imdadına koşan olur, ne de onlar kurtarılırlar.
Ahmed Hulusi Eğer dilesek onları suda boğarız da, ne imdatlarına yetişen olur ve ne de kurtarılırlar!
Ahmet Tekin Sünnetimizin, düzenimizin yasaları içinde, irademizin tecellisine uygun olursa onları denizde boğarız. O zaman ne onların feryadına yetişen bulunur, ne onlar kurtulur, ne de kurtarılır.
Ahmet Varol Dilesek onları (suda) boğarız. Bu durumda ne onların imdatlarına yetişen olur, ne de kurtarılırlar.
Ali Bulaç Eğer dilersek onları batırır boğarız; bu durumda ne onların imdadına yetişen olur, ne de kurtulabilirler.
Ali Fikri Yavuz Dilersek onları (denizde) boğarız da, o takdirde kendilerine ne bir imdatçı vardır, ne de onlar kurtarılırlar.
Ali Ünal Eğer dilesek hepsini boğarız da, ne feryatlarına koşan bir kimse bulunur, ne de bir yolunu bulup boğulmaktan kurtulabilirler.
Bayraktar Bayraklı Dilersek onları suda boğarız. Hiçbir kimse de onlara yardım edemez ve kurtarılamazlar da.
Bekir Sadak Dilesek, onlari suda bogardik; ne yardimlarina kosan bulunur ve ne de kendileri kurtulabilirlerdi.
Celal Yıldırım Dilersek onları (suda) boğarız da artık ne çığlıklarına koşan bulunur, ne de kurtarılma şansları olur.
Cemal Külünkoğlu (43-44) Biz istesek onları suda boğarız da kendileri için ne imdat çağrısı yapan olur, ne de kurtarılırlar. Ancak bizden bir rahmet olarak bir süreye kadar daha yaşasınlar diye (hayatta kalırlar).
Diyanet İşleri (eski) Dilesek, onları suda boğardık; ne yardımlarına koşan bulunur ve ne de kendileri kurtulabilirlerdi.
Diyanet Vakfi Dilesek onları suda boğarız. O zaman ne onların imdadına koşan olur, ne de onlar kurtarılırlar.
Edip Yüksel Dileseydik onları boğardık; ne bir çığlıklarına yetişen olurdu, ne de kurtulabilirlerdi.
Elmalılı Hamdi Yazır Dilersek onları gark da ederiz o vakıt ne onlara feryadcı vardır, ne de onlar kurtarılırlar
Erhan Aktaş Dilersek onları batırırız. Ne onlara yardım eden bulunur ne de onlar kurtulabilir.
Gültekin Onan Eğer dilersek onları batırır boğarız; bu durumda ne onların imdadına yetişen olur, ne de kurtulabilirler.
Hakkı Yılmaz 43-44 Ve Biz dilersek –Bizden bir rahmet ve bir zamana kadar yararlanma; süre tanınması dışında– onları suda boğarız da o zaman onların çığlığına hiç yetişen olmaz. Onlar kurtarılamazlar da.
Harun Yıldırım Dilesek onları suda boğarız. O zaman ne onların imdadına koşan olur, ne de onlar kurtarılırlar.
Hasan Basri Çantay Eğer dilersek onları (suda) boğarız. O suretde kendileri için bir imdadcı da yokdur, onlar kurtarılamazlar da.
Hayrat Neşriyat Hâlbuki dilersek onları suda boğarız; o zaman ne kendilerine imdâd eden olur, ne de onlar kurtarılırlar.
İbni Kesir Dilesek; onları suda boğardık da ne kurtaran bulunurdu, ne de kurtulabilirlerdi.
İskender Evrenosoğlu Ve dilersek onları boğarız, o zaman onlara yardım edilmez ve onlar kurtarılmaz.
Kadri Çelik Eğer dilersek onları batırır da boğarız. Bu durumda ne onların imdadına yetişen olur, ne de onlar kurtulabilirler.
Mehmet Ali Eroğlu Yahut dilersek onları boğarız. Haliyle, onların ne kimse imdadına gelir, ne de kurtarır.
Mehmet Okuyan 43-44 Katımızdan bir merhamet ve onları belirli bir süreye kadar yaşatma kararı hariç, dilersek onları (suda) boğabiliriz. Artık yardım da isteyemezler; boğulmaktan da kurtarılamazlar.
Muhammed Celal Şems Dilersek, onları boğarız. O zaman yalvarmalarına, ne cevap veren olur, ne (de) başka bir yolla kurtarılabilirler.
Muhammed Esed dilersek onları suda boğabiliriz, kimse de yardımlarına gelemez, işte (o zaman) onlar için bir kurtuluş yoktur,
Mustafa Çevik 41-44 Denizlerde kurduğumuz nizam sayesinde, nesillerinizi ve yüklerinizi gemilerle taşımanızda ve benzer araçlar yapma kabiliyetleri ile sizleri yaratmış olmamızda da aklını kullananlar için dersler vardır. Biz dilersek, gemileri de içindekilerle birlikte sulara gömeriz, kimse yardımlarına gelemez ve kimse de buna mani olamaz. Onları yalnız Biz dilediğimiz süreye kadar yaşatırız.
Mustafa İslamoğlu Dilersek onları suda boğabiliriz; bu takdirde imdatlarına kimse yetişemez ve onlar kurtarılamazlar da;
Ömer Nasuhi Bilmen Ve eğer dilersek onları garkederiz, artık onlar için ne bir hâlâskar vardır ve ne de onlar kurtarılabilirler.
Ömer Öngüt Dilersek onları suda boğarız. Ne kendilerine bir yardımcı bulunur, ne de kurtarılırlar.
Şaban Piriş Eğer istersek onları suda boğarız. Onlara bir yardımcı da bulunmaz, kendi kendilerine de kurtulamazlar.
Sadık Türkmen Dilesek, onları batırır boğarız; kendilerinin imdadına koşan bulunmaz ve kurtulamazlar.
Seyyid Kutub Dilersek, onları suda boğardık; ne yardımlarına koşan bulunur ve ne de kendileri kurtulabilirdi.
Suat Yıldırım Şayet dileseydik onları boğardık. Ne feryatlarına koşan bir kimse bulabilir, ne de başka türlü kurtarılırlardı.
Süleyman Ateş Dilesek onları (suda) boğarız, ne kendilerine imdad (eden) olur, ne de kurtarılırlar.
Süleymaniye Vakfı Batmalarını tercih edersek[*] onları batırırız. Ne çığlık atabilecek halleri olur, ne de kurtarılabilirler.

[*] إِن نَّشَأْ”, “şey etsek” demektir. Buradaki şey, Allah’ın kanunudur. Batmaktan söz edildiği için o şey geminin batma kanunu olur. O kanunun şartları oluşursa gemi batar ve içindekiler boğulur. Bu, içindekilerin Allah’ın kanununa aykırı şekilde tedbirsiz hareket etmeleri veya Allah’ın gazabı sonucunda ortaya çıkan kötü hava koşulları gibi nedenlerle olabilir.

 
Tefhim-ul Kuran Eğer dilersek onları batırır boğarız; bu durumda ne onların imdadına yetişen olur, ne de onlar kurtulabilirler.
Ümit Şimşek Dilesek onları boğarız da ne yardımlarına koşan olur, ne bir kurtuluş yolu bulunur.
Yaşar Nuri Öztürk Eğer dilersek onları boğarız. Bu durumda ne kendileri için feryat eden olur ne de kurtarılırlar.

Bir sureye/ayete tıkladığınızda mealler ilk başta yazar ismine göre alfabetik olarak sıralanır. Yazar isminin solundaki kutucuğu yukarı/aşağı taşıyarak sıralamayı istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz. Tarayıcınızın çerezlerini silmediğiniz sürece tercihiniz daha sonraki ziyaretlerinizde hatırlanacaktır. Ayrıca bir yazarın ismine sağ tıklayarak bu yazarın mealinin en üstte veya en altta görünmesini de sağlayabilirsiniz.