| Abdulbaki Gölpınarlı |
Yazıklar olsun kullara, onlara hiçbir peygamber gelmedi ki onunla alay etmesinler.
|
| Abdullah Parlıyan |
Ah yazık o kullara ki, kendilerine gelen tüm elçileri ve mesajlarını alaya aldılar.
|
| Adem Uğur |
Ne yazık şu kullara! Onlara bir peygamber gelmeyegörsün, ille de onunla alay etmeye kalkışırlar.
|
| Ahmed Hulusi |
Hüsran şu kullara! Kendilerine bir Rasûl gelmeye görsün, hep Onun bildirdiğiyle alay ederlerdi.
|
| Ahmet Tekin |
Kendilerine gelen bir Rasul ile, ille de alay etmeye kalkışan kullara yazıklar olsun!
|
| Ahmet Varol |
Yazıklar olsun kullara! Onlara hiç bir peygamber gelmiyordu ki onunla alay etmesinler.
|
| Ali Bulaç |
Yazıklar olsun kullara; ki onlara bir elçi gelmeyegörsün, mutlaka onunla alay ederlerdi.
|
| Ali Fikri Yavuz |
Yazıklar olsun o kullara ki, ne zaman kendilerine bir peygamber gelse, muhakkak onu alaya alırlardı.
|
| Ali Ünal |
Vah o kullara! Ne zaman kendilerine bir rasûl gelse, onunla mutlaka alay ederlerdi.
|
| Bayraktar Bayraklı |
Yazık şu kullara! Kendilerine gelen her peygamberle mutlaka alay ederlerdi.
|
| Bekir Sadak |
Kullara yaziklar olsun! Kendilerine hangi elci gelse, onu alaya aliyorlardi.
|
| Celal Yıldırım |
Yazık çok yazık o kullara ki, kendilerine ne kadar bir peygamber geldiyse, mutlaka onunla alay ederlerdi.
|
| Cemal Külünkoğlu |
Yazıklar olsun şu kullara ki, kendilerine ne zaman bir peygamber gelse, muhakkak onu alaya alırlardı.
|
| Diyanet İşleri (eski) |
Kullara yazıklar olsun! Kendilerine hangi elçi gelse, onu alaya alıyorlardı.
|
| Diyanet Vakfi |
Ne yazık şu kullara! Onlara bir peygamber gelmeyegörsün, ille de onunla alay etmeye kalkışırlar.
|
| Edip Yüksel |
Halkın durumu pek yazık. Kendilerine her ne zaman bir elçi gelse onunla alay ederlerdi.
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Ey!.. ne hasret o kullara ki kendilerine her gelen Resul ile mutlaka istihzâ ediyorlardı
|
| Erhan Aktaş |
Yazıklar olsun o kullara! Kendilerine gelen her rasulle alay ettiler.
|
| Gültekin Onan |
Yazıklar olsun kullara; ki onlara bir elçi gelmeyegörsün, mutlaka onunla alay ederlerdi.
|
| Hakkı Yılmaz |
Yazıklar olsun o kullara ki, kendilerine gelen her bir elçi ile kesinlikle alay ederlerdi.
|
| Harun Yıldırım |
Ne yazık şu kullara! Onlara bir peygamber gelmeye görsün, ille de onunla alay etmeye kalkışırlar.
|
| Hasan Basri Çantay |
Ey kulların üzerine (çöken büyük) hasret (ve nedamet, hazır ol! Çünkü) onlar kendilerine herhangi bir peygamber (ve elçi) gelmeye dursun, ille onunla istihza ederlerdi.
|
| Hayrat Neşriyat |
Yazıklar olsun o kullara! Kendilerine ne zaman bir peygamber gelse, mutlaka onunla alay ederlerdi.
|
| İbni Kesir |
Yazıklar olsun o kullara ki; kendilerine bir peygamber gelmeyedursun onu hemen alaya alırlardı.
|
| İskender Evrenosoğlu |
O kullara yazıklar olsun! Onlara hiçbir resûl gelmedi ki, onunla alay etmiş olmasınlar (hepsiyle alay ettiler).
|
| Kadri Çelik |
Yazıklar olsun kullara! Onlara bir peygamber gelmeye görsün, mutlaka onunla alay ederlerdi.
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
Ah yazık o kullara ki: kendilerine gelen her Resulle muhakkak ki, alay ediyorlar.
|
| Mehmet Okuyan |
Ah, kendilerine gelen her elçi ile mutlaka alay etmiş olan kullara yazıklar olsun!
|
| Muhammed Celal Şems |
(İnkârcı) kullara yazıklar olsun! Kendilerine ne zaman bir peygamber gelse, onu (hor görerek) alay ederler.
|
| Muhammed Esed |
Ah! Yazık şu insanlar(ın çoğun)a! Kendilerine hangi elçi geldiyse onu alaya aldılar!
|
| Mustafa Çevik |
30-32 Yazıklar olsun şu insanlara ki, ne zaman kendilerini yaratılış sebepleri olan hayatı yaşamaya davet eden bir elçi gelse, hemen onu yalanlayıp alaya alırlar. Böyle davranmakta ısrarla direnenler, kendilerinden öncekilerin nasıl helak
edildiklerini hiç düşünüp de ibret almazlar mı? Onlar da, onlardan önceki ve sonrakiler de zamanı gelince hesap vermek üzere huzurumuza getirilecekler.
|
| Mustafa İslamoğlu |
Vay gele şu kullarına başına! Ne zaman kendilerine bir elçi gelmişse onu alaya aldılar!
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
Ey o kullar üzerine (teveccüh edecek) hasret! (Tam zamanın). Onlara bir resûl gelmezdi ki illâ istihzâda bulunurlar olmuşlardı.
|
| Ömer Öngüt |
Ne yazık şu kullara! Kendilerine hangi peygamber gelse, onu hemen alaya alırlardı.
|
| Şaban Piriş |
Yazıklar olsun o kullara! Ki, kendilerine bir peygamber gelmeyegörsün, onunla sadece alay ederlerdi.
|
| Sadık Türkmen |
YAZIK şu kullara! Onlara hiçbir elçi gelmedi ki onunla alay etmesinler.
|
| Seyyid Kutub |
Yazık şu kullara! Kendilerine hangi elçi gelse, onu alaya alıyorlardı.
|
| Suat Yıldırım |
Yazıklar olsun o kullara ki, kendilerine gelen her resul ile, mutlaka alay ederlerdi.
|
| Süleyman Ateş |
Yazık şu kullara! Kendilerine gelen her elçi ile mutlaka alay ederlerdi.
|
| Süleymaniye Vakfı |
Yazık böyle kullara! Kendilerine bir elçi gelmeyegörsün, hemen hafife alırlar.
|
| Tefhim-ul Kuran |
Yazıklar olsun kullara; ki onlara bir peygamber gelmeyegörsün, mutlaka onunla alay ederlerdi.
|
| Ümit Şimşek |
Yazıklar olsun o kullara! Ne zaman kendilerine bir peygamber gelecek olsa onu alaya alırlardı.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
Yazık şu kullara! Kendilerine gelen her resulle mutlaka alay ederlerdi.
|