36 - Yâsîn suresi 9. âyet meali

وَجَعَلْنَا مِن بَيْنِ أَيْدِيهِمْ سَدًّا وَمِنْ خَلْفِهِمْ سَدًّا فَأَغْشَيْنَاهُمْ فَهُمْ لاَ يُبْصِرُونَ
Ve cealnâ min beyni eydîhim sedden ve min halfihim sedden fe agşeynâhum fe hum lâ yubsırûn(yubsırûne).
  
ve cealnâ ve yaptık, kıldık
min beyni eydî-him onların elleri arasından, önlerinden
sedden bir set
ve min halfi-him ve onların arkalarından
sedden bir set
fe agşeynâ-hum böylece, artık onları perdeledik, örttük, kuşattık
fe hum lâ yubsırûne böylece, artık onlar görmezler
   
Abdulbaki Gölpınarlı Ve önlerine bir set çektik, arkalarına bir set ve gözlerini bağladık da bu yüzden onlar, görmezler.
Abdullah Parlıyan Hem önlerine, hem arkalarına birer set çekmişiz ve böylece kendilerini sarıp kuşatmışız da, artık baksalar da göremezler.
Adem Uğur Önlerinden bir set ve arkalarından bir set çektik de onları kapattık, artık göremezler.
Ahmed Hulusi Onların önlerinden bir set (geleceği göremezler) ve arkalarından bir set (geçmişlerinden ders almazlar) oluşturduk da böylece onları bürüdük. . . Artık onlar görmezler.
Ahmet Tekin Önlerinden, sağlarından, sollarından ve arkalarından setler çektik. Onları sardık. Artık, baksalar da göremezler.
Ahmet Varol Onların önlerine bir set, arkalarına da bir set çektik. Böylece onları örtüverdik. Artık görmezler.
Ali Bulaç Biz önlerinde bir sed, arkalarında bir sed çektik. Böylelikle onları örtüverdik, artık görmezler.
Ali Fikri Yavuz Biz onların önlerine (ahiret işlerine) bir engel, arkalarına (dünya işlerine) bir engel çekip kendilerini sarmışız da artık onlar (hakkı) göndermezler.
Ali Ünal Ayrıca, önlerine bir set ve arkalarına bir set koyduk, böylece onları her taraftan kuşattık; dolayısıyla hiçbir şey görememektedirler.
Bayraktar Bayraklı Önlerinden bir set ve arkalarından bir set çektik de onları çepeçevre kuşattık. Artık göremezler.
Bekir Sadak Onlerine ve arkalarina sed cekmisizdir. Gozlerini perdeledigimizden artik goremezler.
Celal Yıldırım Önlerine de, arkalarına da bir sed koyduk, gözlerini de bir perdeyle örtüverdik, artık onlar görmezler.
Cemal Külünkoğlu Biz, onların hem önlerine bir set, hem de arkalarına da bir set çekip gözlerini perdeledik. Artık onlar görmezler.
Diyanet İşleri (eski) Önlerine ve arkalarına sed çekmişizdir. Gözlerini perdelediğimizden artık göremezler.
Diyanet Vakfi Önlerinden bir set ve arkalarından bir set çektik de onları kapattık, artık göremezler.
Edip Yüksel Önlerinden bir set ve arkalarından bir set çekerek onları perdeledik; artık göremezler.
Elmalılı Hamdi Yazır Hem önlerinden bir sedd ve arkalarından bir sedd çekmişiz, kendilerini sarmışızdır da baksalar da görmezler
Erhan Aktaş Önlerine ve arkalarına birer set çektik1. Böylece onları perdeledik. Artık gerçeği görmezler.2

1- Zulmeden ve işledikleri günahları kendilerini kuşatanlar, büyüklenip yeryüzünde baskı ve zulüm yapanlar cezalandırılmayı kesin olarak hak ettiklerinden artık isteseler de iman edemezler. Artık gerçeği kavrayamazlar. 2- Bu, 7. ayette yer alan ‘artık inanmazlar’ ifadesinin pekiştirilmesidir.
Gültekin Onan Biz önlerinde bir sed, arkalarında bir sed çektik. Böylelikle onları örtüverdik, artık görmezler.
Hakkı Yılmaz Ve Biz, onların önlerinden bir set, arkalarından bir set oluşturduk. Böylece Biz, kendilerini sarmışızdır. Artık onlar görmezler.
Harun Yıldırım Önlerinden bir set ve arkalarından bir set çektik de onları kapattık, artık göremezler.
Hasan Basri Çantay Biz hem önlerinden bir sed, hem arkalarından bir sed çektik. Böylece onları sarıverdik. Artık görmezler.
Hayrat Neşriyat (İsyanlarındaki ısrarları yüzünden) önlerinden bir sed, arkalarından da bir sed çektik de onları(n gözlerini) perdeledik; artık onlar görmezler.
İbni Kesir Önlerinden bir sed ve arkalarından da bir sed çekmişizdir. Gözlerini perdelemişizdir. Bu yüzden artık göremezler.
İskender Evrenosoğlu Ve onların önlerine ve arkalarına set kılarak (çekerek) böylece onları perdeledik. Artık onlar görmezler.
Kadri Çelik Biz onların önlerine bir sed, arkalarına da bir sed çektik. Böylelikle onları örtüverdik, artık görmezler.
Mehmet Ali Eroğlu Yine önlerine bir set arkalarına bir set çektik. Böylelikle onları örttük artık görmezler.
Mehmet Okuyan Önlerinden ve arkalarından bir set çektik ve onları çepeçevre kuşattık; gerçeği görmezler.
Muhammed Celal Şems Biz onların önlerine bir engel ve arkalarına (da) bir engel koyduk. Böylece Biz onları örttük. Bunun için göremezler.
Muhammed Esed önlerine ve arkalarına setler çektik ve göremesinler diye üzerlerine perdeler geçirdik:
Mustafa Çevik 7-10 Allah adına, Peygamber’in Kur’an ile yapmakta olduğu davete inatla karşı çıkıp müşrik kalmakta direnenler için, Allah’ın azap sözü mutlaka gerçekleşecektir.
Böylelerinin Allah’ın davetine boyun eğmemek için sanki boyunlarına demirden tasmalar geçirilmiş, yahut gerçeği görmemeleri için önlerine ve arkalarına setler çekilmiş ya da gözlerine perdeler inmiş de göremez olmuşlar. Bunları ne kadar uyarsan da fark etmez, iman etmezler.
Mustafa İslamoğlu Yine (adeta) önlerinden ve arkalarından birer set çekmiş ve gözlerini perdelemişizdir de, artık görememektedirler.
Ömer Nasuhi Bilmen Ve Biz onların önlerinde bir sed ve arkalarında bir sed vücuda getirdik, öylece onları sarıverdik. Artık onlar göremezler.
Ömer Öngüt Biz onların önlerine bir sed, arkalarına bir sed çektik. Gözlerini de bir perdeyle örtüverdik, artık görmezler.
Şaban Piriş Önlerine bir set, arkalarına da bir set çekerek onları bürüdük de artık göremezler.
Sadık Türkmen Sanki önlerinde arkalarında set var. Gerçekleri duymak görmek istemiyorlar.
Seyyid Kutub Önlerine ve arkalarına set çektik. Gözlerini perdelediğimizden artık göremezler.
Suat Yıldırım Hem önlerinden hem arkalarından bir set yaparak, öylesine çepeçevre sardık ki, artık hiç göremezler onlar...
Süleyman Ateş Önlerinden bir sed ve arkalarından bir sed çektik de onları kapattık; artık görmezler.
Süleymaniye Vakfı Sanki hem önlerine bir engel hem de arkalarına bir engel koyup kuşatmışız da göremiyorlar[*].

[*] Bu iki âyette, Mekkelilerin, Kur’ân karşısındaki tavırları, temsili istiare (alegori) denen sembollerle canlandırılmıştır. Mecaz çeşitlerinden olan istiarede gerçek anlamı kast etme ihtimali olmadığı için Araplar benzetme edatı kullanmazlar. Türk okuyucular bu gibi âyetlerdeki ifadeleri mecaz değil, gerçek sandığı için benzetme edatı olarak “sanki” kelimesini kullanma zorunluluğu doğmuştur.

Tefhim-ul Kuran Biz onların önlerinde bir sed, arkalarında da bir sed çektik. Böylelikle onları örtüverdik, artık görmezler.
Ümit Şimşek Önlerine bir sed, arkalarına bir sed çekip onları öyle bir kuşattık ki, birşey görecek halleri yoktur.
Yaşar Nuri Öztürk Önlerine bir set, arkalarına da başka bir set çektik. Böylece onları kuşatıp sardık; artık onlar görmezler.

Bir sureye/ayete tıkladığınızda mealler ilk başta yazar ismine göre alfabetik olarak sıralanır. Yazar isminin solundaki kutucuğu yukarı/aşağı taşıyarak sıralamayı istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz. Tarayıcınızın çerezlerini silmediğiniz sürece tercihiniz daha sonraki ziyaretlerinizde hatırlanacaktır. Ayrıca bir yazarın ismine sağ tıklayarak bu yazarın mealinin en üstte veya en altta görünmesini de sağlayabilirsiniz.