28 - Kasas suresi 64. âyet meali

وَقِيلَ ادْعُوا شُرَكَاءكُمْ فَدَعَوْهُمْ فَلَمْ يَسْتَجِيبُوا لَهُمْ وَرَأَوُا الْعَذَابَ لَوْ أَنَّهُمْ كَانُوا يَهْتَدُونَ
Ve kîled’û şurekâekum fe deavhum fe lem yestecîbû lehum ve reavul azâb(azâbe), lev ennehum kânû yehtedûn(yehtedûne).
  
ve kîled'û (kîle ud'û) ve "çağırın" denildi
şurekâe-kum ortaklarınızı
fe o zaman, böylece
deav-hum onları davet ettiler
fe o zaman, böylece
lem yestecîbû icabet etmezler
lehum onlarındır, onlar için vardır
ve reavu ve gördüler
el azâbe azap
lev eğer, ise
enne-hum onların ..... olduğunu
kânû oldular
yehtedûne yol bulurlar, hidayete ererler
   
Abdulbaki Gölpınarlı Ve çağırın şirk koştuğunuz şeyleri denir, onlar da çağırırlar, fakat icâbet etmezler onlara ve azâbı görürler; ne olurdu doğru yolu bulsalardı.
Abdullah Parlıyan Sonra onlara: “Çağırın bakalım, tanrısal nitelikler yakıştırarak, Allah'a ortak koştuğunuz varlıkları, ya da güçleri.” Ve onlar da bu sözü geçen varlık ve güçleri yardıma çağıracaklar, fakat onlar cevap veremezler ve sonunda, göre göre sadece azabı görecekler karşılarında. Böyle umutsuz ve çaresiz duruma düşeceklerine, vaktiyle doğru yolu tutsalardı ya.
Adem Uğur (Allah'a koştuğunuz) ortaklarınızı çağırın! denir, onlar da çağırırlar; fakat kendilerine cevap vermezler ve (karşılarında) azabı görürler. Ne olurdu (dünyada iken) doğru yola girselerdi!
Ahmed Hulusi Denildi ki: "Ortaklarınızı çağırın!" Bunun üzerine onları çağırdılar. . . (Fakat çağırılanlar) kendilerine cevap vermediler ve azabı gördüler! Onlar doğru yolu bulsalardı!
Ahmet Tekin Onlara:'İlâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında Allah’a ortak saydığınız varlıkları çağırın' denilir. Onlar da çağırırlar. Fakat, kendilerine cevap vermezler ve karşılarında azâbı görürler. Ne olurdu, dünyada iken doğru yolu tercih etselerdi!
Ahmet Varol 'Ortaklarınızı çağırın' denir. Çağırırlar ama kendilerine cevap vermezler ve azabı görürler. Ne olurdu doğru yolu kabul etselerdi!
Ali Bulaç Denir ki: "Ortaklarınızı çağırın." Böylelikle çağırırlar, ama kendilerine cevap vermezler ve azabı görürler. Hidayet bulmuş olsalardı ne olurdu.
Ali Fikri Yavuz Müşriklere şöyle denecek: “- (azabdan kurtulmanız için) yalvarın bakalım ortaklarınıza (putlarınıza).” Onlar da yalvaracaklar, fakat kendilerine karşılık vermiyecekler, (hiç bir yardımda bulunamıyacaklardır. Öncüler ve düşükler hepsi) azabı göreceklerdir. Önceden onlar hakkı kabul edib hidayete ereydiler ya!...
Ali Ünal Bu defa, (onları Allah’a ortaklar olarak tanıyanlara), “Haydi yalvarın Allah’a ortak koştuğunuz o varlıklara!” denir. Yalvarırlar, fakat diğerleri onlara hiçbir cevap veremez ve (cevap olarak) karşılarında ancak azabı bulurlar. Ne olurdu, vaktinde gerçeği görüp doğru yolda gitselerdi!
Bayraktar Bayraklı “Allah'a koştuğunuz ortaklarınızı çağırınız” denir. Onlar da çağırırlar ama, taptıkları kendilerine cevap vermezler. Cehennem azabını görünce, “Dünyadayken doğru yolda olsalardı!” diye hayıflanırlar.
Bekir Sadak «ostugunuz ortaklarinizi cagirin» denir; onlar da cagirirlar ama, kendilerine cevap veremezler; cehennem azabini gorunce dogru yolda olmadiklarina yanarlar.
Celal Yıldırım Onlara, «ortak koşup durduğunuz şeyleri (o sahte tanrıları) çağırın !» denilir. Çağırırlar ama onlara cevap vermezler, derken azabı görürler; keşke doğru yolu bulmuş olsalardı !.
Cemal Külünkoğlu (Onlara:) “(Allah'a koştuğunuz) ortaklarınızı çağırın!” denir, onlar da çağırırlar; fakat kendilerine cevap vermezler ve (karşılarında) azabı görürler. Keşke onlar (dünyada iken) doğru yola girselerdi!
Diyanet İşleri (eski) 'Koştuğunuz ortaklarınızı çağırın' denir; onlar da çağırırlar ama, kendilerine cevap veremezler; cehennem azabını görünce doğru yolda olmadıklarına yanarlar.
Diyanet Vakfi «(Allah'a koştuğunuz) ortaklarınızı çağırın!» denir, onlar da çağırırlar; fakat kendilerine cevap vermezler ve (karşılarında) azabı görürler. Ne olurdu (dünyada iken) doğru yola girselerdi!
Edip Yüksel Onlara, “Haydi ortaklarınızı (yardıma) çağırın!“ denir. Bunun üzerine onları çağırırlar, ancak kendilerine karşılık vermezler. Azabı görürler ve doğru yolda bulunmadıklarına yanarlar.
Elmalılı Hamdi Yazır Bir de haydin yalvarın bakalım şeriklerinize denilmiştir, binaenaleyh yalvarmışlardır fakat kendilerine icabet etmemişler ve azâbı görmüşlerdir, vaktiyle hakkı görselerdi ya
Erhan Aktaş Ve onlara: “Ortaklarınızı çağırın.” denildi. Onlar da çağırdılar. Ancak cevap alamadılar ve azapla karşı karşıya kaldılar. Keşke zamanında doğru yolu seçselerdi.
Gültekin Onan Denir ki: "Ortaklarınızı çağırın." Böylelikle çağırırlar, ama kendilerine cevap vermezler ve azabı görürler. Hidayet bulmuş olsalardı ne olurdu?
Hakkı Yılmaz Ve “Ortaklarınızı çağırın!” denir, onlar da çağırırlar. Sonra da onlar kendilerine cevap vermezler ve azabı görürler. –Ne olurdu onlar, kılavuzlanan doğru yolu kabullenmiş olsalardı!–
Harun Yıldırım "(Allah'a koştuğunuz) ortaklarınızı çağırın!" denir, onlar da çağırırlar; fakat kendilerine cevap vermezler ve (karşılarında) azabı görürler. Ne olurdu (dünyada iken) doğru yola girselerdi!
Hasan Basri Çantay (O gün onlara): «Çağırın ortaklarınızı» denilmişdir (denilecekdir) de onları çağırmışlardır. Fakat bunlar kendilerine icabet etmemişlerdir ve (onların uğradıkları) azâbı görmüşlerdir. Nolurdu (o müşrikler) hidâyeti kabul etmiş olsalardı.
Hayrat Neşriyat Ve (o gün müşriklere:) '(Allah’a koştuğunuz) ortaklarınızı çağırın!' denilir de onları çağırırlar; fakat kendilerine cevab vermezler ve (karşılarında) azâbı görürler. Ne olurdu, onlar gerçekten hidâyete ermiş olsalardı?
İbni Kesir Denir ki: Koştuğunuz ortaklarınızı çağırın. Onlar çağırırlar, ama kendilerine cevap veremezler. Cehennem azabını görünce de doğru yolda olmadıklarına yanarlar.
İskender Evrenosoğlu Ve onlara: "Ortaklarınızı çağırın!" dendi. Bunun üzerine onlar çağırdılar. Fakat onlara icabet etmediler ve azabı gördüler. Keşke onlar, hidayete ermiş olsalardı.
Kadri Çelik “Ortaklarınızı çağırın” denir. Böylelikle onları çağırırlar, ama kendilerine cevap vermezler ve azabı görürler. Hidayet bulmuş olsalardı ne olurdu!
Mehmet Ali Eroğlu Sonunda denilir: Ortaklarınızı çağırın." Onlar çağırırlar, ama kendilerine cevap vermezler Kesin azabı görmüşlerdir diğerleri. Ne olurdu önceden doğru yolu tutmuş olsalardı onlar!
Mehmet Okuyan (İnkârcılara) “Ortaklarınızı çağırın!” denecektir. Onlar da çağıracaklar fakat kendilerine cevap veremeyecekler ve (karşılarında) azabı göreceklerdir. Keşke (dünyadayken) doğru yola girselerdi!
Muhammed Celal Şems Onlara, “Ortaklarınızı çağırın,” denilecek. Bunun üzerine onları çağıracaklar, ama onlar kendilerine cevap vermeyecekler. Keza onlar, azabı görecekler. Keşke hidayeti bulsalardı!
Muhammed Esed Sonra onlara: "Çağırın, bakalım" denecek, "tanrısal nitelikler yakıştırarak (Allah'a) ortak koştuğunuz (varlıkları ya da güçleri)!" Ve onlar da bu sözü geçen (varlıkları ya da güçleri) yardıma çağıracaklar, ama berikiler kendilerine herhangi bir karşılık vermeyecekler; ve sonunda, göre göre sadece azabı görecekler karşılarında; (oysa, bu umutsuz, çaresiz duruma düşeceklerine) vaktiyle doğru yolu tutsalardı ya!
Mustafa Çevik 63-67 O Gün haklarında azap hükmü gerçekleşmiş olanların önderleri diyecekler ki; “Rabbimiz, bizler uyarılıp davet edilmemize rağmen öğüt almayıp, nankörlük ederek azgınlaştığımız gibi doğru yoldan sapmaya yatkın kimselerin de Senin davetinden uzaklaşmalarına sebep olduk, şimdi onlarla ilişiğimiz kesilmiş olarak Sana sığınıyoruz.” Sonra da onların hepsine birden denilecek ki, “Haydi çağırın bakalım Allah’tan başka ilah edinip de peşinden gittiklerinizi.” Onlar da dünya hayatlarında ilah edinmiş olduklarını yardıma çağıracaklar fakat çağırdıklarından hiç cevap alamayacaklar. Bunun üzerine hak ettikleri azap ile karşılaşacaklar. Vaktiyle âhirete iman edip Allah’a karşı sorumluluklarını yerine getirip de bu azapla karşılaşmasalar olmaz mıydı? O gün onlara, dünya hayatlarında kendilerine elçilerle gönderilen mesajlara karşı tutumları sorulacak. İşte o an ileri sürecekleri hiçbir mazeret bulamayacaklar. Zaten artık o mesajlara uyma fırsatları da çoktan kaçmış olacaktır. Ancak onların içlerinden dünya hayatlarında iken şirk ve küfürlerinden tevbe ederek, Allah’ın davetine dönmüş ve böylece salih ameller işlemiş olanlar kurtuluşa erebilirler.
Mustafa İslamoğlu Sonunda onlara: "Çağırın ortak (koştuk)larınızı!" denilecek ve onları yardıma çağıracaklar, fakat kendilerine asla karşılık verilmeyecek ama azabı görüverecekler. Ne olurdu sanki, daha önceden doğru yolu bulmuş olsalardı!
Ömer Nasuhi Bilmen Ve denilmiş (olacak)dır ki, «Ortaklarınızı çağırınız». Artık onları çağırmış olacaklardır. Fakat kendilerine icabet etmiş olmayacaklardır ve azabı görmüş olacaklardır. Eğer onlar hidâyete ermiş olsalar idi (böyle muazzep olmazlardı).
Ömer Öngüt Onlara: “Ortak koştuğunuz ortaklarınızı çağırın!” denir. Onlar da çağırırlar, fakat kendilerine cevap veremezler. Azabı karşılarında görürler. Ne olurdu, hidayeti kabul etmiş olsalardı!
Şaban Piriş -Ortaklarınızı çağırın, denir. Onları çağırırlar. Fakat onlara cevap veremezler. Çünkü azabı görmüşlerdir, keşke doğru yola girmiş olsalardı.
Sadık Türkmen Ve onlara denildi ki: “Bana koştuğunuz o ortaklarınızı çağırın.” Hemen onları çağırdılar. Fakat kendilerine cevap veremezler ve azabı görürler. Onlar doğru yolu izleselerdi ne olurdu?!
Seyyid Kutub Koştuğunuz ortaklarınızı çağırın denir; onlar da çağırırlar. Ancak kendilerine cevap veremezler; cehennem azabını görünce doğru yolda olmadıklarına yanarlar.
Suat Yıldırım Bu defa onları putlaştıranlara hitaben: "Haydin, şeriklerinize yalvarın da onlardan yardım isteyin!" denir. Yalvarırlar ama onlar bunlara cevap veremezler. Fakat cevap olarak, karşılarına çıkan azabı görürler. Ne olurdu yani, dünyada iken bu gerçeği anlayıp hakkı kabul etselerdi!..
Süleyman Ateş (Allâh tarafından) onlara: "(Bana), koştuğunuz ortakları çağırın!" denir. Onları çağırırlar. Fakat (çağırılanlar), bunların çağrısına cevap vermezler ve (bunlar), karşılarında azâbı görürler (sanki çağırdıkları şey, azâbın kendisi olmuştur). Ne olurdu (sanki dünyâda) yola gelselerdi!
Süleymaniye Vakfı (Aldatılanlara) “Eş koştuklarınızı çağırın” denecek; onlar da çağıracaklar ama çağrılarına cevap alamayacaklar. Artık azap önlerindedir. Keşke doğru yola girmiş olsalardı.
Tefhim-ul Kuran Denir ki: «Ortaklarınızı çağırın.» Böylelikle onları çağırırlar, ama kendilerine cevap vermezler ve azabı görürler. Hidayet bulmuş olsalardı ne olurdu.
Ümit Şimşek 'Çağırın ortaklarınızı' denir. Çağırırlar; fakat onlar cevap vermez. Artık azabı da görmüşlerdir. Ne olurdu, vaktiyle doğru yolu tutmuş olsalardı!
Yaşar Nuri Öztürk Şöyle denilir: "Çağırın ortak koştuklarınızı!" Onlar da çağırırlar. Fakat ötekiler bunlara cevap veremezler; azabı görmüşlerdir. Önceden yola gelselerdi ne olurdu!

Bir sureye/ayete tıkladığınızda mealler ilk başta yazar ismine göre alfabetik olarak sıralanır. Yazar isminin solundaki kutucuğu yukarı/aşağı taşıyarak sıralamayı istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz. Tarayıcınızın çerezlerini silmediğiniz sürece tercihiniz daha sonraki ziyaretlerinizde hatırlanacaktır. Ayrıca bir yazarın ismine sağ tıklayarak bu yazarın mealinin en üstte veya en altta görünmesini de sağlayabilirsiniz.