26 - Şu’arâ suresi 209. âyet meali

Furkân suresi 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 Sonraki Tümü Neml suresi
ذِكْرَى وَمَا كُنَّا ظَالِمِينَ
Zikrâ, ve mâ kunnâ zâlimîn(zâlimîne).
  
zikrâ zikir, hatırlatma
ve mâ kunnâ ve biz değiliz, biz olmadık
zâlimîne zalimler
   
Abdulbaki Gölpınarlı Öğüt vermesinler ve biz zulmetmeyiz hiç.
Abdullah Parlıyan Ve hatırlatıcı mesajlar göndermeden, çünkü biz, hiç kimseye asla haksızlık etmeyiz.
Adem Uğur (Onlar) ihtar edilmiştir ve biz zulmetmiş değilizdir.
Ahmed Hulusi (Önce) hatırlatma olur! Biz haksızlık etmeyiz!
Ahmet Tekin İkazda bulunmadan, öğüt vermeden de helâk etmedik. Biz zâlim değiliz.
Ahmet Varol Hatırlatma yapılmıştır. Biz zalimler değiliz.
Ali Bulaç (Onlara) Hatırlatma (yapılmıştır); biz zulmedici değiliz.
Ali Fikri Yavuz (Onlara) öğüd verilmiştir. Biz (onları helâk etmekle) zulmetmiş değilizdir.
Ali Ünal Onlara sürekli öğüt verilmiş, hatırlatmalarda bulunulmuştur. Biz, kimseye haksızlık yapmadık, (yapmayız da).
Bayraktar Bayraklı Bu, bir uyarıdır. Biz, asla hiçbir kimseye haksızlık yapmayız.
Bekir Sadak (208-20) 9 Hicbir kasaba halkini kendilerine ogut veren uyaricilar gelmeden yok etmedik. Biz zalim degiliz.*
Celal Yıldırım Öğüt ve hatırlatmada bulunulmuştur ; ve biz onlara zulmediciler olmadık.
Cemal Külünkoğlu (208-209) Biz, hiçbir memleketi uyarıcılar göndermedikçe helâk etmedik. Bu, bir hatırlatmadır. Biz zalim değiliz.
Diyanet İşleri (eski) (208-209) Hiçbir kent halkını kendilerine öğüt veren uyarıcılar gelmeden yok etmedik. Biz zalim değiliz.
Diyanet Vakfi (208-209) Biz hiçbir memleketi, öğüt vermek üzere (gönderdiğimiz) uyarıcıları (peygamberleri) olmadan yok etmemişizdir. Biz zalim değiliz.
Edip Yüksel Bu bir uyarı ve mesajdır; çünkü biz haksızlık etmeyiz.
Elmalılı Hamdi Yazır İhtar edilmiştir ve biz zulmetmiş değilizdir
Erhan Aktaş Bu öğüttür1. Biz, haksızlık yapanlardan olmadık.2

1- Doğru yolu gösteren bir uyarıdır. 2- Uyarmadan hiçbir toplumu cezalandırmadık.
Gültekin Onan (Onlara) Hatırlatma (yapılmıştır); biz zulmedici değiliz.
Hakkı Yılmaz Öğüt! Ve Biz, haksızlık edenler değiliz.
Harun Yıldırım (Onlar)ihtar edilmiştir ve biz zülmetmiş değilizdir.
Hasan Basri Çantay (208-209) Biz hiçbir memleketi, ona (halkına) öğüd vermek üzere inzâr edici (peygamber) ler (göndermiş) olmadıkça helak etmedik. Biz zulmedenler değiliz.
Hayrat Neşriyat (208-209) Hâlbuki (biz) hiçbir memleketi, (halkına) nasîhat vermek üzere kendisine(gönderilen) korkutucuları (peygamberleri) olmadan helâk etmedik. Ve (aslâ) zâlimler olmadık.
İbni Kesir Öğüt olarak. Ve Biz, zalimler olmadık
İskender Evrenosoğlu Hatırla ki Biz, zalimler (zulmedenler) olmadık.
Kadri Çelik (Onlara bir) Hatırlatma (idi); biz zulmedenler değiliz.
Mehmet Ali Eroğlu (208-209) Şüphesiz Biz zalim değiliz, uyarıcısı olmayan hiçbir ülkeyi yok etmedik. Uyarı vardır.
Mehmet Okuyan 208-209 Zaten gerçeği hatırlatan uyarıcılar olmadan hiçbir şehri helak etmemiştik; biz kimseye haksızlık edici de değildik.
Muhammed Celal Şems Nasihat (kendilerine ulaşsın diye, böyle davrandık.) Biz, asla zalim değiliz.
Muhammed Esed ve hatırlatıcı mesajlar göndermeden; çünkü Biz (hiç kimseye) asla zulmetmeyiz.
Mustafa Çevik 208-209 Biz hiçbir beldenin halkını, yaratılış sebepleri olan hayat nizamına davet eden peygamberler göndermedikçe, helak etmeyiz. Çünkü Biz zalim değiliz.
Mustafa İslamoğlu hatırlatmışızdır; zira Biz, asla zulmeden biri değiliz.
Ömer Nasuhi Bilmen Azîm bir tenbih yapılmıştır ve Biz zulmedenler olmadık.
Ömer Öngüt Öğüt vermek üzere. Biz zâlim değiliz.
Şaban Piriş (208-209) Uyarıcılar göndermediğimiz hiçbir ülkeyi helak etmedik. Hiçbir zaman zulmedici olmadık.
Sadık Türkmen O (Kur’an) bir uyarı[cı]dır ve Biz zulmetmiş değiliz.
Seyyid Kutub Amaç başlarına gelecekleri kendilerine önceden haber vermektir. Biz zalim değiliz.
Suat Yıldırım Öğüt verilip hatırlatma yapılmıştır. Biz hiçbir zaman zalim olmadık.
Süleyman Ateş (Uyarıcılar) uyarırlardı. Biz zulmediciler değildik.
Süleymaniye Vakfı Bu bilgileri olsun diyedir; yoksa biz yanlış yapmayız.
Tefhim-ul Kuran (Onlara) hatırlatma (yapılmıştır); biz zulmedenler değiliz.
Ümit Şimşek Onlara öğüt verilmiş, hatırlatma yapılmıştır. Yoksa Biz haksızlık edici değiliz.
Yaşar Nuri Öztürk Uyarı/hatırlatma olacak! Biz zalimler değiliz.

Bir sureye/ayete tıkladığınızda mealler ilk başta yazar ismine göre alfabetik olarak sıralanır. Yazar isminin solundaki kutucuğu yukarı/aşağı taşıyarak sıralamayı istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz. Tarayıcınızın çerezlerini silmediğiniz sürece tercihiniz daha sonraki ziyaretlerinizde hatırlanacaktır. Ayrıca bir yazarın ismine sağ tıklayarak bu yazarın mealinin en üstte veya en altta görünmesini de sağlayabilirsiniz.