24 - Nûr suresi 62. âyet meali

إِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ الَّذِينَ آمَنُوا بِاللَّهِ وَرَسُولِهِ وَإِذَا كَانُوا مَعَهُ عَلَى أَمْرٍ جَامِعٍ لَمْ يَذْهَبُوا حَتَّى يَسْتَأْذِنُوهُ إِنَّ الَّذِينَ يَسْتَأْذِنُونَكَ أُوْلَئِكَ الَّذِينَ يُؤْمِنُونَ بِاللَّهِ وَرَسُولِهِ فَإِذَا اسْتَأْذَنُوكَ لِبَعْضِ شَأْنِهِمْ فَأْذَن لِّمَن شِئْتَ مِنْهُمْ وَاسْتَغْفِرْ لَهُمُ اللَّهَ إِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ رَّحِيمٌ
İnnelmel mu’minûnellezîne âmenû billâhi ve resûlihî ve izâ kânû meahu alâ emrin câmiın lem yezhebû hattâ yeste’zinûh(yeste’zinûhu), innellezîne yeste’zinûneke ulâikellezîne yu’minûne billâhi ve resûlih(resûlihi), fe izeste’zenûke li ba’dı şe’nihim fe’zen li men şi’te minhum vestağfir lehumullâh(lehumullâhe), innallâhe gafûrun rahîm(rahîmun).
  
innemâ ancak, sadece
el mu'minûne mü'minler
ellezîne âmenû âmenû olanlar, Allah'a ulaşmayı dileyenler, îmân edenler
billâhi (bi allâhi) Allah'a
ve resûli-hi ve onun resûlü
ve izâ ve o zaman, olunca
kânû oldular
mea-hu onun yanında
alâ emrin bir iş üzerine, bir iş için
câmiın toplu olarak, toplanmış olarak
lem yezhebû gitmezler
hattâ olana kadar, olmadıkça
yeste'zinû-hu ondan izin isterler
inne ellezîne muhakkak ki, hiç şüphesiz onlar
yeste'zinûne-ke senden izin isterler
ulâike işte onlar
ellezîne yu'minûne îmân eden kimseler
billâhi (bi allâhi) Allah'a
ve resûli-hi ve onun resûlü
fe o zaman, böylece
izeste'zenû-ke (iza iste'zenû-ke) senden izin istedikleri zaman
li ba'dı bazısı için
şe'ni-him onların işleri, halleri, durumları
fe'zen (fe izen) o zaman izin ver
li men kimse(ler) için
şi'te sen diledin
min-hum onlardan
vestagfir (ve istagfir) ve mağfiret dile
lehum onlarındır, onlar için vardır
allâhe Allah
inne allâhe muhakkak ki Allah
gafûrun gafur olan, mağfiret eden
rahîmun çok merhametli, rahmet gönderen
   
Abdulbaki Gölpınarlı İnananlar, ancak Allah'a ve Peygamberine inanırlar ve onunla berâber, topluluğu icâb ettiren bir işte bulunurlarsa izin almadan bırakıp gitmezler. Şüphe yok ki senden izin isteyenlerdir Allah'a ve Resûlüne inananlar. Bâzı işlerini görmek için izin istediler mi senden, sen de onlardan dilediğine izin ver ve onlar için Allah'tan yarlıganma dile; şüphe yok ki Allah, suçları örter, rahîmdir.
Abdullah Parlıyan Gerçek mü'minler öyle kimselerdir ki, Allah'a ve O'nun Rasûlü'ne yürekten inanırlar. O peygamberle birlikte kamu meselesi için bir araya geldiklerinde, hangi karara varılacak olursa olsun, O peygamberden izin almadıkça o toplantıdan ayrılmazlar. Ey peygamber! Şu senden izin isteyenler, gerçekten Allah'a ve Rasûlü'ne iman etmiş kimselerdir. Öyle ise onlar, bazı işleri için senden izin istediler mi, sen onlardan dilediğine izin ver, onlar için Allah'tan bağışlanma dile. Allah şüphesiz çok acıyan ve gerçek bağışlayandır.
Adem Uğur Müminler, ancak Allah'a ve Resûlüne gönülden inanmış kimselerdir. Onlar, o Peygamber ile ortak bir iş üzerindeyken ondan izin istemedikçe bırakıp gitmezler. (Resûlüm!) Şu senden izin isteyenler, hakikaten Allah'a ve Resûlüne iman etmiş kimselerdir. Öyle ise, bazı işleri için senden izin istediklerinde, sen de onlardan dilediğine izin ver; onlar için Allah'tan bağış dile; Allah mağfiret edicidir, merhametlidir.
Ahmed Hulusi İman edenler ancak şu kimselerdir ki, Esmâ'sıyla hakikatleri olan Allâh'a ve O'nun Rasûlüne iman ederler. . . O'nunla beraber bir iş üzere olduklarında, O'ndan izin istemedikçe çekip gitmezler. . . Muhakkak ki senden izin isteyenler var ya, işte onlar Esmâ'sıyla hakikatleri olan Allâh'a ve O'nun Rasûlü'ne iman edenlerdir. . . Bazı işleri dolayısıyla senden izin istediklerinde, onlardan dilediğin kimseye izin ver ve onlar için Allâh'tan mağfiret dile. . . Muhakkak ki Allâh Ğafûr'dur, Rahıym'dir.
Ahmet Tekin Şuurlu ve kâmil mü’minler Allah’a ve Rasulüne gönülden iman edenlerdir. Onlar, peygamberle birlikte, ortak, kamu yararına önemli bir işle, bir planın icrasıyla meşgul iken, ondan izin istemedikçe bırakıp gitmezler. Senden izin isteyenler, işte onlar, Allah’a ve Rasulüne iman etmiş kimselerdir. Öyleyse, bazı işleri için senden izin istediklerinde, sen onlardan, Allah’ın sünnetinin, düzeninin yasaları ve iradesinin tecellisi içinde, dönüp İslâmî faaliyete katılmaları şartıyla dilediğine izin ver. Hizmetlerini devam ettirme şartıyla onlar için Allah’tan bağışlanma, koruma kalkanına alınma dile. Allah çok bağışlayıcı, engin merhamet sahibidir.
Ahmet Varol Mü'minler o kimselerdir ki, Allah'a ve Peygamberine iman etmişlerdir, toplu bir işte onunla birlikte olduklarında ondan izin almaksızın gitmezler. Senden izin isteyenler, işte onlar Allah'a ve Peygamberine iman edenlerdir. Bazı işleri için senden izin istediklerinde onlardan dilediğine izin ver ve onlar için Allah'tan bağışlanma dile. Şüphesiz Allah bağışlayandır, rahmet edendir.
Ali Bulaç Mü'minler o kimselerdir ki, Allah'a ve Resûlü'ne iman edenler, onunla birlikte toplu(mu ilgilendiren) bir iş üzerinde iken, ondan izin alıncaya kadar bırakıp gitmeyenlerdir. Gerçekten, senden izin alanlar, işte onlar Allah'a ve elçisine iman edenlerdir. Böylelikle, senden kendi bazı işleri için izin istedikleri zaman, dilediklerine izin ver ve onlar için Allah'tan bağışlanma dile. Şüphesiz Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.
Ali Fikri Yavuz Gerçek müminler, ancak o kimselerdir ki, Allah’a ve Rasûlüne iman etmişler ve toplu bir işte bulundukları vakit de Peygamberden izin almadıkça bırakıb gitmezler. Doğrusu senden izin istiyenler, Allah’a ve Rasûlüne iman eden kimselerdir bunlar... Bu bakımdan bazı işleri için senden izin istediklerinde sen de onlardan dilediğin kimseye izin ver. Onlar için Allah’dan mağfiret dile. Şübhe yok ki Allah Gafûr’dur= çok bağışlayıcıdır. Rahîm’dir= çok merhametlidir.
Ali Ünal Gerçek mü’minler ancak o kimselerdir ki, Allah’a ve Rasûlü’ne bütün kalbleriyle iman etmiş olup, toplumu ilgilendiren herhangi bir meseleyi görüşmek için Allah Rasûlü’ nün yanında bir araya geldiklerinde O’ndan izin almadıkça ayrılıp gitmezler. (Ey Rasûlüm,) senden izin isteyerek ayrılan o kutlu insanlardır gerçekten Allah’a ve Rasûlü’ne iman etmiş olanlar. Bu bakımdan, bazı işleri sebebiyle senden izin istediklerinde onlardan dilediğine izin ver ve onların hepsi için Allah’tan bağışlanma dile. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır; (bilhassa mü’minlere karşı) hususî rahmeti pek bol olandır.
Bayraktar Bayraklı Müminler, ancak Allah'a ve Peygamberine inanmış kimselerdir. Onlar Peygamber ile ortak bir iş üzerindeyken, ondan izin istemedikçe bırakıp gitmezler. Senden izin isteyenler, gerçekten Allah'a ve Peygamberine iman etmiş kimselerdir. Öyleyse bazı işleri için senden izin istediklerinde, sen de onlardan dilediğine izin ver; onlar için Allah'tan af dile; Allah affedicidir; merhamet sahibidir.
Bekir Sadak Dogrusu Allah'a ve Peygamberine inanan muminler, Peygamberle beraber bir ise karar vermek icin toplandiklarinda, ondan izin almaksizin gitmezler. Senden izin isteyenler, iste onlar, Allah'a ve peygamberine inananlardir. Bazi isleri icin senden izin isterlerse, iclerinden diledigine izin ver, Allah'tan, onlarin bagislanmalarini dile. Allah suphesiz bagislar, merhamet eder.
Celal Yıldırım Mü'minler ancak o kimselerdir ki, Allah'a ve Peygamber'ine imân etmişler ve Peygamberle beraber toplu bir iş üzerinde bulunup (görüştüklerinde) ondan izin istemedikçe (bir tarafa ayrılıp) gitmemişlerdir. Şüphesiz ki senden izin isteyenler var ya, işte onlar Allah'a ve Peygamber'ine (dosdoğru) inananlardır. Artık onlar bazı işleri için senden izin isterlerse, onlardan dilediğine izin ver. Onlar için Allah'tan bağışlanma isteğinde bulun. Şüphesiz ki Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir.
Cemal Külünkoğlu Mü'minler ancak, Allah'a ve Resulü'ne gönülden inanmış kimselerdir. Onlar o peygamber ile birlikte toplumu ilgilendiren bir işle meşgulken ondan izin istemedikçe bırakıp gitmezler. (Resulüm!) Şu senden izin isteyenler, hakikaten Allah'a ve peygamberine iman etmiş kimselerdir. Öyle ise, bazı işleri için senden izin istediklerinde, sen de onlardan uygun gördüğüne izin ver. Onlar için Allah'tan bağış dile! Muhakkak ki Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
Diyanet İşleri (eski) Doğrusu Allah'a ve Peygamberine inanan Müminler, Peygamberle beraber bir işe karar vermek için toplandıklarında, ondan izin almaksızın gitmezler. Senden izin isteyenler, işte onlar, Allah'a ve Peygamberine inananlardır. Bazı işleri için senden izin isterlerse, içlerinden dilediğine izin ver, Allah'tan, onların bağışlanmalarını dile. Allah şüphesiz bağışlar, merhamet eder.
Diyanet Vakfi Müminler, ancak Allah'a ve Resûlüne gönülden inanmış kimselerdir. Onlar, o Peygamber ile ortak bir iş üzerindeyken ondan izin istemedikçe bırakıp gitmezler. (Resûlüm!) Şu senden izin isteyenler, hakikaten Allah'a ve Resûlüne iman etmiş kimselerdir. Öyle ise, bazı işleri için senden izin istediklerinde, sen de onlardan dilediğine izin ver; onlar için Allah'tan bağış dile; Allah mağfiret edicidir, merhametlidir.
Edip Yüksel Gerçek gerçeği onaylayanlar, ALLAH’a ve elçisini onaylayan ve toplumsal bir sorun için onunla beraber iken ondan izinsiz terketmeyenlerdir. Senden izin isteyenler, ALLAH’a ve elçisini onaylayanlardır. Bazı işleri için senden izin istediklerinde dilediğine izin verebilirsin. Onlar için ALLAH’tan bağışlanma dile. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.
Elmalılı Hamdi Yazır Mü'minler ancak şöylelerdir ki Allaha ve Resulüne iyman etmişlerdir, cem'ıyyetli bir işte bulundukları vakıt da ondan istiyzan etmeyince gitmezler, filhakıka senden izin istiyenler, onlar öyle kimselerdir ki Allaha ve Resulüne inanırlar, binaenaleyh ba'zı işleri için senden izin istediklerinde sen de onlardan dilediğine izin ver, onlar için Allahdan mağrifet isteyiver, şübhe yok ki Allah, gafurdur rahîmdir
Erhan Aktaş Ancak Allah’a ve Rasul’üne içtenlikle iman etmiş mü’minler, toplumu ilgilendiren bir iş için onunla bir araya geldikleri zaman, ondan izin almadıkça gitmezler. Senden izin isteyen kimseler, işte onlar Allah’a ve O’nun Rasul’üne iman edenlerdir. Öyle ise, bazı işleri için senden izin istedikleri zaman onlardan dilediğin kimseye izin ver; onlar için Allah’tan bağışlanma dile. Allah, Çok Bağışlayıcı’dır, Rahmeti Kesintisiz’dir.
Gültekin Onan İnançlılar o kimselerdir ki, Tanrı'ya ve elçisine inananlar, onunla birlikte toplu(mu ilgilendiren) bir buyruk üzerinde iken, ondan izin alıncaya kadar bırakıp gitmeyenlerdir. Gerçekten, senden izin alanlar, işte onlar Tanrı'ya ve elçisine inananlardır. Böylelikle, senden kendi bazı işleri için izin istedikleri zaman, dilediklerine izin ver ve onlar için Tanrı'dan bağışlanma dile. Şüphesiz Tanrı bağışlayandır, esirgeyendir.
Hakkı Yılmaz Mü’minler ancak, Allah'a ve Elçisi'ne inanmış, Elçi ile birlikte sosyal bir işle meşgul iken o'ndan izin istemedikçe çekip gitmeyen kimselerdir. Şüphesiz senden izin isteyen şu kimseler; işte onlar, Allah'a ve Elçisi'ne iman etmiş kimselerdir. Öyle ise, bazı işleri için senden izin istediklerinde, sen de onlardan dilediğine izin ver, onlar için Allah'tan bağışlanma dile. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
Harun Yıldırım Müminler, ancak Allah'a ve Resûlüne gönülden inanmış kimselerdir. Onlar, o Peygamber ile ortak bir iş üzerindeyken ondan izin istemedikçe bırakıp gitmezler. (Resûlüm!) Şu senden izin isteyenler, hakikaten Allah'a ve Resûlüne iman etmiş kimselerdir. Öyle ise, bazı işleri için senden izin istediklerinde, sen de onlardan dilediğine izin ver; onlar için Allah'tan bağış dile; Allah mağfiret edicidir, merhametlidir.
Hasan Basri Çantay Mü'minler ancak Allaha ve resulüne îman edenler ve onun (peygamberin) maiyyetinde cem'iyyetli bir iş üzerinde bulundukları vakit ondan izin isteyib alıncaya kadar (bırakıb) gitmeyenlerdir. Hakıykat, senden izin isteyenler (yok mu?) onlar Allaha ve resulüne îman edenlerdir. O halde ba'zı işleri için senden izin istedikleri zaman sen de onlardan dilediğin kimseye destur ver ve kendileri için Allahdan mağfiret iste. Çünkü Allah, çok yarlığayıcıdır, çok esirgeyicidir.
Hayrat Neşriyat Mü’minler ancak o kimselerdir ki, Allah’a ve Resûlüne (gönülden) îmân etmişlerdir; ictimâî bir iş için onunla (peygamberle) berâber bulundukları zaman, ondan izin almadan(işlerini bahâne ederek) gitmezler!(Ey Resûlüm!) Gerçekten o senden izin isteyenler var ya, işte onlar, Allah’a ve Resûlüne îmân edenlerdir. Öyle ise bazı işleri için senden izin istediklerinde, artık içlerinden dilediğine izin ver ve (daha hayırlı olanı özürle de olsa terk ettiklerinden) ken dileri için Allah’dan mağfiret dile! Şübhesiz ki Allah, Gafûr (çok bağışla yan)dır, Rahîm (çok merhamet eden)dir.
İbni Kesir Mü'minler; ancak Allah'a ve Rasulüne iman edenler ve peygamberle birlikte bir işe karar vermek için toplandıklarında, ondan izin isteyip alıncaya kadar ayrılıp gitmeyenlerdir. Gerçekten senden izin isteyenler; işte onlar, Allah'a ve Rasulüne iman edenlerdir. Bir takım işleri için senden izin isterlerse içlerinden dilediğine izin ver ve Allah'tan onların bağışlanmalarını dile. Şüphesiz ki Allah; Gafur'dur, Rahim'dir.
İskender Evrenosoğlu Ancak Allah'a ve O'nun Resûl'üne îmân etmiş olan mü'minler, bir iş için onunla beraber toplandıkları zaman ondan izin istemedikçe gitmezler. Muhakkak ki senden izin isteyenler, işte onlar, Allah'a ve O'nun Resûl'üne îmân edenlerdir. Öyleyse onlar bazı işleri için senden izin istedikleri zaman onlardan dilediğin kimseye izin ver. Ve onlar için Allah'tan mağfiret dile. Muhakkak ki Allah, Gafur'dur (mağfiret edendir), Rahîm'dir (rahîm esması ile tecelli edendir).
Kadri Çelik Müminler; Allah'a ve Resulüne iman edenler ve de onunla birlikte toplu (sosyal) bir iş üzerinde iken ondan izin alıncaya kadar bırakıp gitmeyenlerdir. Şüphesiz senden (bazı işleri için) izin alanlar, işte onlar Allah'a ve resulüne iman edenlerdir. Böylelikle, senden bazı işleri için izin istedikleri zaman, onlardan dilediklerine izin ver ve onlar için Allah'tan bağışlanma dile. Şüphesiz Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.
Mehmet Ali Eroğlu Resulüne ve Allah'a iman edenler, onunla birlikte iken bırakıp gitmezler Nebi ile bir konu üzerinde bir arada iken, kararı ne olursa olsun izinsiz ayrılmazlar. Usulüne uygun senden izin alanlar, Allah'a ve Resulüne iman edenlerdir, işte onlar. Rızanı arzu edip de kendi işleri için senden izin istediklerinde onlara izin ver. Nihayetinde onlar için Allah'tan bağışlanma dile. Şüphesiz Allah Gafur'dur, Rahim'dir
Mehmet Okuyan Gerçek müminler, Allah’a ve Elçisine iman edip güvenen kişilerdir. Onunla (Peygamber’le) toplumu ilgilendiren bir konu üzerindeyken, ondan izin isteyinceye kadar gitmezler. Senden izin isteyenler var ya, işte onlar, Allah’a ve Elçisine iman edip güvenenlerdir. Bazı işleri için senden izin istediklerinde, sen de onlardan dilediğine izin ver ve kendileri için Allah’tan bağışlanma dile! Şüphesiz ki Allah çok bağışlayandır, çok merhametlidir.
Muhammed Celal Şems Gerçek müminler ancak Allah’a ve Peygamberi’ne inananlardır. Onlar önemli ve toplumu ilgilendiren bir işi görüşmek için bu (Peygamber’in) yanında bulunduklarında, kendisinden izin almadan (kalkıp) gitmezler. Şüphesiz senden izin isteyenlerse, işte Allah ile Peygamberi’ne gerçekten inananlar (da) onlardır. (Önemli bir iş için) senden izin istediklerinde, aralarından dilediğine izin ver. Onlar için Allah’tan bağışlanmayı dile. Şüphesiz Allah, çok bağışlayan ve çok rahmet edendir.
Muhammed Esed (Gerçek) Müminler öyle kimselerdir ki Allah'a ve O'nun Rasulü'ne yürekten inanırlar ve o'nunla bütün cemaati ilgilendiren bir mesele için bir araya geldiklerinde (hangi karara varılacak olursa olsun) o'nun iznini almadıkça ayrılmazlar. Gerçekten de, senden izin al(madıkça karara bağlanan eylemden geri durmay)anlar, işte Allah'a ve O'nun Rasulü'ne (yürekten) inananlar böyleleridir! Bunun içindir ki, onlar kendi bazı özel işleri için senden izin istedikleri zaman, uygun gördüğün kimselere bu izni ver; ve Allah'tan onlar için bağışlanma dile; çünkü Allah, şüphesiz, çok acıyan esirgeyen gerçek bağışlayıcıdır!
Mustafa Çevik Gerçek mü’minler, Allah’ın Kur’an ve Peygamber’i ile yaptığı uyarılarına, öğütlerine ve daveti olan nizam ile ahlak hükümlerine, yürekten inanıp iman ederler. Mü’minler toplumu ilgilendiren bir konuyu görüşmek üzere Peygamber ile bir araya geldiklerinde, Peygamber gitmelerine izin verinceye kadar da oradan ayrılmazlar. Ey Peygamber! Oradan ayrılmaya gerçekten mecbur oldukları bir mazereti olup da izin isteyenlerin ayrılmalarına izin ver. Onlar Allah’a ve elçisine yürekten iman etmiş kimselerdendir, onlar için duacı ol. Allah gerçek mü’minlere karşı çok şefkatli merhametli ve bağışlayıcıdır.
Mustafa İslamoğlu Mü'minler, ancak Allah'a ve O'nun Rasulü'ne yürekten inanıp güvenen kimselerdir; onunla toplumsal bir iş görüşmek için bir araya geldiklerinde, onun iznini almadıkça asla ayrılmazlar. Şüphesiz senden (farklı bir görüş geliştirmek için) izin alanlar (da), Allah'a ve O'nun Rasulü'ne yürekten inanıp güvenen kimselerdir. İşte bu yüzden, onlar senden bazı işleri için izin isterlerse onlardan uygun gördüklerine bu izni ver; Allah'tan da onlar için mağfiret dile: Şüphe yok ki Allah, rahmeti bol bir bağışlayıcıdır.
Ömer Nasuhi Bilmen Muhakkak mü'minler onlardır ki, Allah'a ve Resûlune imân etmişlerdir ve onun maiyetinde cemiyetli bir iş üzerinde bulundukları zaman da ondan izin istemedikçe gidivermiş olmazlar. İşte onlar, öyle kimselerdir ki, Allah'a ve resûlüne imân ederler. Binaenaleyh bâzı işleri için senden izin istedikleri zaman artık sen de onlardan dilediğine izin ver ve onlar için mağfiret iste. Şüphe yok ki Allah gafûrdur, rahîmdir.
Ömer Öngüt Müminler ancak o kimselerdir ki, Allah'a ve Resul'üne iman etmişlerdir. Onlar o Peygamber'le birlikte bir işe karar vermek için toplandıklarında, ondan izin istemedikçe bırakıp gitmezler. Resulüm! Şu senden izin isteyenler, gerçekten Allah'a ve Resul'üne iman eden kimselerdir. Bu bakımdan bazı işleri için senden izin istediklerinde, onlardan dilediğine izin ver. Onlar için Allah'tan mağfiret dile. Şüphesiz ki Allah çok bağışlayıcıdır, merhamet edicidir.
Şaban Piriş Müminler ancak, Allah’a ve peygamberine iman ederler, onunla birlikte bir iş hususunda bir araya geldikleri zaman, ondan izin almadan gitmeyenlerdir. Senden izin isteyenler, Allah’a ve Peygamber’ine iman edenlerdir. Bazı işleri dolayısıyla senden izin istedikleri zaman onlardan dilediğine izin ver. Onlar için Allah’tan bağışlanma dile. Şüphesiz Allah, bağışlayıcı ve merhametlidir.
Sadık Türkmen MÜMİNLER ancak Allah’a ve Rasûlüne inanan ve onunla beraber, toplumu ilgilendiren ortak bir iş üzerindeyken, ondan izin almadan çekip gitmeyen kimselerdir. O halde bazı işlerini görmek için senden izin isterlerse, içlerinden dilediğine izin ver ve onlar için Allah’tan bağışlama dile. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
Seyyid Kutub Mü’minler ancak Allah’a ve Resul’üne iman edenler ve peygamberle birlikte bir işe karar vermek için toplandıklarında ondan izin isteyip alıncaya kadar gitmeyenlerdir. Gerçekten senden izin isteyenler, işte onlar Allah’a ve Resulüne inananlardır. Birtakım işleri için senden izin isterlerse içlerinden dilediğine izin ver. Ve Allah’tan onların bağışlanmalarını dile. Şüphesiz ki Allah, Gafur’dur, Rahim’dir.
Suat Yıldırım Gerçek müminler ancak öyle kimselerdir ki Allah’a ve Resulüne bütün kalpleriyle iman etmiş olup, bütün toplumu ilgilendiren meseleleri görüşmek üzere onun yanında bulundukları vakit ondan izin almadıkça ayrılıp gitmezler. Senden izin isteyenler hakikaten Allah’a ve Resulüne gerçekten iman edenlerdir. Öyle ise bazı işleri için senden izin istedikleri zaman, sen de onlardan dilediğin kimselere izin ver ve onlar için Allah’tan af dile. Muhakkak ki Allah gafurdur, rahîmdir.
Süleyman Ateş Mü'minler o kimselerdir ki Allah'a ve Elçisine (gönülden) inanmışlardır. Toplumsal bir iş için Allâh'ın Elçisi ile beraber bulundukları zaman ondan izin almadan gitmezler. (Ey Muhammed), Senden izin alanlar, işte Allah'a ve Elçisine inananlar onlardır. Bazı işleri için senden izin istedikleri zaman onlardan dilediğine izin ver ve onlar için Allah'tan mağfiret dile. Şüphesiz Allâh çok bağışlayan, çok esirgeyendir.
Süleymaniye Vakfı Müminler, yalnızca Allah’a ve Elçisine inanıp güvenen kimselerdir. Elçi ile birlikte toplu bir iş yaptıkları sırada ondan izin almadan çekip gitmezler. Allah’a ve Elçisine inanıp güvenenler senden izin isteyenlerdir. Eğer bazı işleri için izin isterlerse uygun gördüğün kimselere izin ver ve onlar için Allah’tan bağışlanma dile. Allah bağışlar, ikramı boldur.
Tefhim-ul Kuran Mü'minler o kimselerdir ki, Allah'a ve Resulüne iman edenler, onunla birlikte toplu(mu ilgilendiren) bir iş üzerinde iken, ondan izin alıncaya kadar bırakıp gitmeyenlerdir. Gerçekten, senden izin alanlar, işte onlar Allah'a ve Resulüne iman edenlerdir. Böylelikle, senden, kendi bazı işleri için izin istedikleri zaman, onlardan dilediklerine izin ver ve onlar için Allah'tan bağışlanma dile. Şüphesiz Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.
Ümit Şimşek Mü'minler Allah'a ve Resulüne iman etmiş kimselerdir; Peygamberle birlikte toplu bir işte bulundukları zaman, ondan izin almaksızın oradan ayrılmazlar. Senden izin isteyenler, Allah'a ve Resulüne inanmış olanlardır. Bir kısım işleri için senden izin istediklerinde, sen onlardan dilediklerine izin ver ve onlar için Allah'tan bağışlanma iste. Gerçekten de Allah çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir.
Yaşar Nuri Öztürk Müminler o insanlardır ki, Allah'a ve O'nun resulüne inanırlar. Resulle beraber, ortaklaşa bir iş üzerinde bulundukları zaman, ondan izin almadan çekip gitmezler. O senden izin isteyenler var ya, onlar Allah'a ve O'nun resulüne iman edenlerdir. Bazı uğraşları için senden izin istediklerinde, onlardan dilediğine izin ver ve kendileri için af dile. Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir.

Bir sureye/ayete tıkladığınızda mealler ilk başta yazar ismine göre alfabetik olarak sıralanır. Yazar isminin solundaki kutucuğu yukarı/aşağı taşıyarak sıralamayı istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz. Tarayıcınızın çerezlerini silmediğiniz sürece tercihiniz daha sonraki ziyaretlerinizde hatırlanacaktır. Ayrıca bir yazarın ismine sağ tıklayarak bu yazarın mealinin en üstte veya en altta görünmesini de sağlayabilirsiniz.