18 - Kehf suresi 64. âyet meali

قَالَ ذَلِكَ مَا كُنَّا نَبْغِ فَارْتَدَّا عَلَى آثَارِهِمَا قَصَصًا
Kâle zâlike mâ kunnâ nebgı ferteddâ alâ âsârihimâ kasasâ(kasasan).
  
kâle dedi
zâlike işte bu, bu
mâ kunnâ biz olmadık
nebgı talep ediyoruz, arıyoruz, ibtiga ediyoruz
ferteddâ o zaman döndüler
alâ âsâri-himâ (ikisinin) izleri üzerinde
kasasan takip ederek
   
Abdulbaki Gölpınarlı Mûsâ, buydu aradığımız işte dedi ve kendi izlerini izleyerek geri döndüler.
Abdullah Parlıyan Musa: “Buydu aradığımız işte ya!” dedi. Ve izleri üzerinde, hemen geri döndüler.
Adem Uğur Musa: İşte aradığımız o idi, dedi. Hemen izlerinin üzerine geri döndüler.
Ahmed Hulusi (Musa) dedi: "İşte aradığımız o ya!". . . Böylece izlerinin üzerine, geri döndüler.
Ahmet Tekin Mûsâ da:'İşte aradığımız yer orası' dedi. Hemen geldikleri yolu hatırlamaya çalışarak geri döndüler.
Ahmet Varol (Musa): 'İşte bizim aradığımız da buydu' dedi. Böylece izlerini takib ederek geri döndüler.
Ali Bulaç (Musa) Dedi ki: "Bizim de aradığımız buydu." Böylelikle ikisi izleri üzerinde geriye doğru gittiler.
Ali Fikri Yavuz Mûsa: “- İşte aradığımız bu idi.” dedi. Bunun üzerine izlerine dönüp gerisin geri gittiler.
Ali Ünal Musa, “İşte bu idi aradığımız!” dedi. Hemen izleri üzerinde gerisin geriye döndüler,
Bayraktar Bayraklı Mûsâ, “İşte arzu ettiğimiz de buydu” dedi. Hemen geldikleri yoldan izlerini takip ederek geri döndüler.
Bekir Sadak Musa: «Istedigimiz zaten buydu» dedi. Hemen geldikleri yoldan izleri uzerinde geri donduler.
Celal Yıldırım Musa ona: «Aradığımız bu ya» dedi ve izleri üzerine gerisin geri döndüler.
Cemal Külünkoğlu Musa: “İşte bizim de aradığımız buydu” dedi. Bunun üzerine izlerini takip ederek gerisingeri (kayanın yanına) vardılar.
Diyanet İşleri (eski) Musa: 'İstediğimiz zaten buydu' dedi. Hemen geldikleri yoldan izleri üzerinde geri döndüler.
Diyanet Vakfi Musa: İşte aradığımız o idi, dedi. Hemen izlerinin üzerine geri döndüler.
Edip Yüksel “İşte aradığımız yer orası idi“ dedi ve böylece izleri üzerinde geri döndüler.
Elmalılı Hamdi Yazır İşte dedi: aradığımız o ya, bunun üzerine izlerini ta'kıb ederek gerisin geri döndüler
Erhan Aktaş “Hemen oraya dönmeliyiz” dedi. Ve izlerini takip ederek geri döndüler.
Gültekin Onan (Musa) Dedi ki: "Bizim de aradığımız buydu." Böylelikle ikisi izleri üzerinde geriye doğru gittiler.
Hakkı Yılmaz Mûsâ, “İşte bu, aradığımızdı!” dedi. Hemen izlerini takip ederek gerisin geri döndüler.
Harun Yıldırım Musa: İşte aradığımız o idi, dedi. Hemen izlerinin üzerine geri döndüler.
Hasan Basri Çantay (Musa) «İşte, dedi, bizim arayacağımız bu idi». Şimdi izlerinin üzerinde gerisin geri döndüler.
Hayrat Neşriyat (Mûsâ:) 'Aradığımız zâten buydu!' dedi. Hemen kendi izlerini ta'kib ederek geri döndüler.
İbni Kesir Musa; zaten istediğimiz buydu, dedi. Hemen izlerinin üstünden gerisin geri döndüler.
İskender Evrenosoğlu (Musa A.S): “Bizim aradığımız şey, işte bu.” dedi. Böylece kendi izlerini takip ederek geri döndüler.
Kadri Çelik (Musa) Dedi ki: “Bizim de aradığımız oydu.” Böylelikle ikisi izleri üzerinde geriye doğru gittiler.
Mehmet Ali Eroğlu "Ha işte aradığımız buydu" dedi Musa. Kendi izleri üzere geri döndüler.
Mehmet Okuyan (Musa) “İşte aradığımız (yer) orasıydı!” demiş, hemen izlerinin üzerine geri dönmüşlerdi.
Muhammed Celal Şems (Musa) dedi ki: “Bizim aradığımız (yer) işte burasıdır.” Sonra ikisi, ayak izlerini takip ederek geri döndüler.
Muhammed Esed (Musa heyecanla): "Demek, aradığımız yer orası(ydı)!" diye bağırdı. Ve izleri üzerine hemen geri döndüler.
Mustafa Çevik 60-70 Vaktiyle Musa, Allah’ın kendisine lütufta bulunup, üstün ilim bahşettiği âlim bir zat ile iki denizin birbirine kavuştuğu yerde buluşmak ve onun bilgisinden istifade etmek amacı ile arkadaşıyla birlikte yola koyulmuş, ömrünün sonuna kadar yürüsem de oraya ulaşacağım demişti. En son dinlenmek için konakladıkları deniz kenarındaki kayalıkların yanında yemek için yanlarında bulundurdukları balıklarını unuttular, zaten balık da denize düşüp gözden kaybolmuştu. Konakladıkları o yerden uzaklaşıp da karınları acıkınca, Musa arkadaşına, “Bu yolculuk bizi epeyce yordu, getir şu balığı da yiyelim.” dedi. Arkadaşı da ona: “Ben balıkla ilgili durumu sana söylemeyi unuttum, hani en son dinlenmek için oturduğumuz kaya var ya, işte orada balık şaşılacak biçimde denize düşüp kayboldu. Bunu sana söylemeyi de galiba şeytan bana unutturdu.” dedi. Bunun üzerine Musa heyecanla, “İşte aradığımız yer, buluşma noktamız orasıydı.” diyerek hemen geldikleri o yöne doğru dönüp yürüdüler, oraya varınca da kendisine katımızdan üstün ilim bahşedip, görevler verdiğimiz kulumuzla karşılaştılar. Musa hemen ona: “Sendeki bilgilerden yararlanmak suretiyle yaşanmakta olanların gerçek mahiyetini öğrenmek ve doğru olanı yapabilmek için yanında olmak, gideceğin yerlere seninle birlikte gitmek istiyorum.” dedi. İlim verdiğimiz o kişi de Musa’ya: “Sen benimle birlikteyken, karşılaşacaklarımıza, olup biteceklere katlanamazsın. İç yüzünü, gerçek mahiyetini bilip anlayamadığın işlere nasıl katlanırsın, sen kendi işine bak.” dedi. Musa da ona: “İnşallah benim sabırlı biri olduğumu göreceksin, senin yaptığın hiçbir işine karışıp, karşı çıkıp, itiraz etmeyeceğim.” dedi. Bunun üzerine ilim verdiğimiz kulumuz da Musa’ya: “Şayet benimle birlikte geleceksen, o halde ben sana yaptığım işin mahiyetini açıklamadıkça bana hiçbir şey sormayacaksın.” dedi.
Mustafa İslamoğlu (Musa) dedi ki: "İşte aradığımız da o(rası)ydı ya!" Bunun üzerine hemen geri dönüp kendi izlerini takip ettiler.
Ömer Nasuhi Bilmen Dedi ki: «İşte bizim aramakta olduğumuz da bu ya.» Hemen izleri üzerine uyarak geri döndüler.
Ömer Öngüt Musa: “İşte aradığımız o idi. ” dedi. İzlerinin üzerine hemen geri döndüler.
Şaban Piriş Musa: -İşte, aradığımız buydu, dedi. İzleri üzerine gerisin geriye döndüler.
Sadık Türkmen (Musa): “Aradığımız şey işte buydu!” dedi. Kendi izlerini takip ederek derhal geri döndüler.
Seyyid Kutub Musa; «Bizim aradığımız da buydu zaten» dedi. Hemen geldikleri yoldan kendi izlerini sürerek geri döndüler.
Suat Yıldırım Musa: "İşte gözleyip durduğumuz da bu idi ya!" dedi. Derhal izlerini takip ederek gerisin geri dönüp kayanın yanına vardılar.
Süleyman Ateş (Mûsâ): "İşte aradığımız o idi." dedi. Tekrar izlerini ta'kibederek geriye döndüler, (kayaya vardılar).
Süleymaniye Vakfı Musa: "İşte bizim aradığımız da bu ya" dedi. Hemen geldikleri yoldan gerisin geriye döndüler.
Tefhim-ul Kuran (Musa) Dedi ki: «Bizim de aradığımız buydu.» Böylelikle ikisi izleri üzerinde geriye doğru gittiler.
Ümit Şimşek Musa 'Aradığımız buydu' dedi. Sonra kendi izlerini takip ederek geri döndüler.
Yaşar Nuri Öztürk Mûsa: "Arayıp durduğumuz işte o idi." dedi. Bunun üzerine kendi izlerini sürerek gerisingeri döndüler.

Bir sureye/ayete tıkladığınızda mealler ilk başta yazar ismine göre alfabetik olarak sıralanır. Yazar isminin solundaki kutucuğu yukarı/aşağı taşıyarak sıralamayı istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz. Tarayıcınızın çerezlerini silmediğiniz sürece tercihiniz daha sonraki ziyaretlerinizde hatırlanacaktır. Ayrıca bir yazarın ismine sağ tıklayarak bu yazarın mealinin en üstte veya en altta görünmesini de sağlayabilirsiniz.