16 - Nahl suresi 85. âyet meali

وَإِذَا رَأى الَّذِينَ ظَلَمُواْ الْعَذَابَ فَلاَ يُخَفَّفُ عَنْهُمْ وَلاَ هُمْ يُنظَرُونَ
Ve izâ raellezîne zalemûl azâbe fe lâ yuhaffefuanhum ve lâ hum yunzarûn(yunzarûne).
  
ve izâ ve o zaman, olunca
rae gördü
ellezîne ki onlar
zalemû zulmettiler
el azâbe azap
fe o zaman, böylece
lâ yuhaffefu hafifletilmez
an-hum onlardan
ve lâ hum yunzarûne ve onlara nazar edilmez, bakılmaz
   
Abdulbaki Gölpınarlı Zulmedenler azâbı görmeye başladılar mı hafifletilmez azapları ve mühlet de verilmez onlara.
Abdullah Parlıyan Yaratılış gayesi dışında yaşamaya alışanlar, azabı karşılarında bulduklarında, o azabın kendileri için hiçbir mazeretle hafifletilmeyeceğini ve kendilerine artık mühlet de verilmeyeceğini hemen anlayacaklar.
Adem Uğur O zulmedenler azabı gördüklerinde, artık onlardan azap hafifletilmez, onlara mühlet de verilmez.
Ahmed Hulusi Zulmedenler azapla karşılaştıklarında, kendilerine hafifletilmez ve onlara bakılmaz.
Ahmet Tekin Baskı, zulüm ve işkenceyle temel hak ve hürriyetleri, Allah yolunu, Allah yolundaki faaliyetleri engelleyen zâlimler, haksızlık edenler, azâbı gördüklerinde, artık özür dilemeleri sebebiyle onların cezaları hafifletilmez, onlara merhamet nazarıyla bakılmaz, göz açtırılmaz.
Ahmet Varol Zulmedenler azabı gördüklerinde; artık onlardan ne azap hafifletilir ne de kendilerine bir süre tanınır.
Ali Bulaç O zulmedenler, azabı gördüklerinde, onlara ne (azab) hafifletilecek, ne süre tanınacak.
Ali Fikri Yavuz O zalimler (kâfirler) cehennem azabını görünce, artık bu azab kendilerinden ne hafifletilecek, ne de onlara mühlet verilecek.
Ali Ünal (Allah’a şirk koşmakla) en büyük zulmü işleyen o kimseler azabı görünce koparacakları feryad u figan ve yalvarmalarına kulak asılmaz ve azapları hafifletilmeyeceği gibi, kendilerine kurtuluş adına herhangi bir mühlet de tanınmaz.
Bayraktar Bayraklı Haksızlık edenler azabı gördüklerinde, ne azapları hafifletilir ne de onlara bir süre verilir.
Bekir Sadak Zulmedenler, azap gorurlerken azablari hafifletilmez de geciktirilmez de.
Celal Yıldırım O zulmedenler azabı görünce, ne onlardan azâb hafifletilecek, ne de kendilerine mühlet verilecek.
Cemal Külünkoğlu O zalimler (kötülüğe ve haksızlığa şartlanmış olanlar), azabı gördükleri zaman artık onlardan azap hafifletilmeyecek ve kendilerine mühlet de verilmeyecek.
Diyanet İşleri (eski) Zulmedenler, azap görürlerken azabları hafifletilmez de geciktirilmez de.
Diyanet Vakfi O zulmedenler azabı gördüklerinde, artık onlardan azap hafifletilmez, onlara mühlet de verilmez.
Edip Yüksel Zulmedenler azabı gördükleri zaman artık onlar için hafifletilmez, ertelenmez.
Elmalılı Hamdi Yazır Ve o zalimler azâbı gördükleri vakıt artık o onlardan ne tahfif olunacak ne de kendilerine mühlet verilecek
Erhan Aktaş Zulmeden kimseler, azapla karşı karşıya kaldıklarında, artık onlardan azap hafifletilmez. Ve onlara fırsat da verilmez.
Gültekin Onan O zulmedenler, azabı gördüklerinde, onlara ne (azab) hafifletilecek, ne süre tanınacak.
Hakkı Yılmaz Ve o şirk koşarak yanlış; kendi zararlarına iş yapan kimseler, azabı gördükleri zaman, artık onlardan hafifletilmez ve onlara süre verilmez.
Harun Yıldırım O zulmedenler azabı gördüklerinde, artık onlardan azap hafifletilmez, onlara mühlet de verilmez.
Hasan Basri Çantay O zaalimler (cehennem) azabı (nı) görünce (yalvarıb yakaracaklar. Fakat) o (azâb) kendilerinden hafifletilmeyeceği gibi onlara mühlet de verilmeyecekdir.
Hayrat Neşriyat Ve zulmedenler azâbı gördükleri zaman, artık (o azab) onlardan ne hafifletilir, ne de onlara göz açtırılır.
İbni Kesir O zalimler azabı görünce; onlardan ne hafifletilir, ne de mühlet verilir.
İskender Evrenosoğlu (Cehennemden ayrılmalarına izin verilmeyen) zalimler, azabı gördükleri zaman artık onlardan (azap) hafifletilmez. Ve onlara, nazar edilmez (yüzüne bakılmaz).
Kadri Çelik O zulmedenler azabı gördüklerinde, ne (azap) onlara hafifletilecek, ne de onlara süre tanınacaktır.
Mehmet Ali Eroğlu Hak ettikleri azabı görmeye başladıkları mı, artık zulmeden kimselere Lazım olan azap, ne hafifletilir, ne de kendilerine kurtuluş için süre tanınır.
Mehmet Okuyan Haksızlık edenler azabı gördüklerinde, artık onlardan azap hafifletilmez, onlara bakılmaz da.
Muhammed Celal Şems Zulüm (yolunu tutanlar, önceden vadedilen) azabı görecekleri zaman, ne onlara (bu azap) hafifletilecek, ne (de) kendilerine mühlet verilecek.
Muhammed Esed Ve kötülüğe, haksızlığa şartlanmış olanlar (o gün kendilerini bekleyen) azabı karşılarında bulduklarında, o azabın kendileri için (hiçbir mazeretle) hafifletilmeye(ceğini) ve kendilerine artık zaman da verilmeyeceğini (hemen anlayacaklar).
Mustafa Çevik 84-87 Hesap Günü, her ümmetle birlikte onlara gönderdiğimiz peygamberleri de huzurumuzda toplayacağız. Peygamberleri onlara şahitlik edecekler. İşte O Gün, dünya hayatını hakikate gözlerini kapatarak tamamlamış olanlar, Allah’ın davetinden habersiz olduklarını beyan edemez, böyle bir mazeretin arkasına da sığınamazlar. Yeniden dünyaya döndürülüp, Allah’ın davetine uygun yaşama istekleri ve af dilemeleri de kabul edilmeyecektir. İşte bunlar cehennem azabı ile yüz yüze geldiklerinde, dünya hayatlarında ateşin şiddetli azabı ile uyarıldıkları halde umursamadıklarına çok pişman olacaklar. Ama artık çok geç... Ateşin azabı onlardan hafifletilmeyecek, yüzlerine de bakılmayacak. Ve O Gün, Allah’a ortak koşup da peşlerinden gittiklerini cehennemde görünce, “Rabbimiz, işte bunlar bizim Senin davetinden yüz çevirmemize sebep oldular ve kendilerini Seninle birlikte ilah gibi görüp gösterdiler.” diyecek ve böylece kendilerini temize çıkarmaya çalışacaklar. Fakat o ilah edindikleri kimseler de onlara: “Biz sizi zorla kendimize itaat etmeye mecbur etmedik, yalan söyleyip kendinizi suçsuzmuş gibi göstermeyin.” diyecekler. Sonunda hepsi iş işten geçmiş olduğu halde kayıtsız şartsız Allah’a teslimiyetlerini ifade edecekler. Artık O Gün Allah’tan başka ilah edinenlerin ve ilah edindiklerinin birbirlerine hiç faydası yoktur ve birbirlerini yüz üstü bırakırlar.
Mustafa İslamoğlu Ve o zulmedenler azabı görünce, artık onun kendilerine hafifletilmeyeceğini de fırsat tanınmayacağını da anlayacaklar.
Ömer Nasuhi Bilmen Ve zulmedenler azabı görünce artık onlardan hafifletilmiş olmayacaktır. Ve kendilerine mühlet verilmiş de olmayacaklardır.
Ömer Öngüt O zâlimler azabı gördüklerinde, artık onlardan azap hafifletilmez, kendilerine mühlet de verilmez.
Şaban Piriş Zulmedenler azabı gördükleri zaman, artık onlardan bu azap hafifletilmeyecek ve onlara mühlet de verilmeyecektir.
Sadık Türkmen Zalimler azabı gördükleri zaman, artık onlardan azap hafifletilmez, onlara süre de verilmez.
Seyyid Kutub Zalimler, azapla yüzyüze geldiklerinde, artık ne azapları hafifletilir ve ne de kendilerine mühlet verilir.
Suat Yıldırım O zalimler cehennem azabını görünce yalvarıp yakarırlar. Fakat ne azapları hafifletilir, ne de kendilerine mühlet verilir.
Süleyman Ateş Zulmedenler azâbı gördükleri zaman artık azâb onlardan ne hafifletilir, ne de onlara fırsat verilir.
Süleymaniye Vakfı Yanlışlar içinde yaşamış olanlar, azabı görünce o azap artık ne hafifletilecek, ne de onlara göz açtırılacaktır.
Tefhim-ul Kuran O zulmedenler, azabı gördüklerinde, ne (azab) onlara hafifletilecek, ne de onlara süre tanınacak.
Ümit Şimşek Zulmedenler bir kere azabı gördükten sonra, ne o azap hafifler, ne de onlara süre tanınır.
Yaşar Nuri Öztürk Zulme sapanlar azapla yüzyüze geldiklerinde, ne azapları hafifletilir ne de yüzlerine bakılır.

Bir sureye/ayete tıkladığınızda mealler ilk başta yazar ismine göre alfabetik olarak sıralanır. Yazar isminin solundaki kutucuğu yukarı/aşağı taşıyarak sıralamayı istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz. Tarayıcınızın çerezlerini silmediğiniz sürece tercihiniz daha sonraki ziyaretlerinizde hatırlanacaktır. Ayrıca bir yazarın ismine sağ tıklayarak bu yazarın mealinin en üstte veya en altta görünmesini de sağlayabilirsiniz.