11 - Hûd suresi 88. âyet meali

قَالَ يَا قَوْمِ أَرَأَيْتُمْ إِن كُنتُ عَلَىَ بَيِّنَةٍ مِّن رَّبِّي وَرَزَقَنِي مِنْهُ رِزْقًا حَسَنًا وَمَا أُرِيدُ أَنْ أُخَالِفَكُمْ إِلَى مَا أَنْهَاكُمْ عَنْهُ إِنْ أُرِيدُ إِلاَّ الإِصْلاَحَ مَا اسْتَطَعْتُ وَمَا تَوْفِيقِي إِلاَّ بِاللّهِ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَإِلَيْهِ أُنِيبُ
Kâle yâ kavmi e raeytum in kuntu alâ beyyinetin min rabbî ve razakanî minhu rızkan hasenâ(hasenen), ve mâ urîdu en uhâlifekum ilâ mâ enhâkum anhu, in urîdu illâl ıslâha mâsteta’tu, ve mâ tevfîkî illâ billâh(billâhi), aleyhi tevekkeltu ve ileyhi unîb(unîbu).
  
kâle dedi
yâ kavmi ey kavmim
e reeytum gördünüz mü, reyiniz görüşünüz nedir
in kuntu eğer ben ... olsaydım
alâ beyyinetin bir delil üzerinde
min rabbî Rabbimden
ve rezeka-nî ve beni rızıklandırdı
min-hu ondan
rızkan rızık
hasenen güzel
ve mâ urîdu ve ben istemiyorum
en uhâlife-kum size muhalefet etmek, karşı çıkmak
ilâ mâ şeylere
enhâ-kum size yasakladım
an-hu ondan
in urîdu benim istediğim (ise)
illâ el ıslâha sadece, ancak ıslâh etmek
mesteta'tu (mâ isteta'tu) gücümün yettiği (şey) kadar
ve tevfîkî ve benim muvaffak olmam, benim başarım
mâ illâ ancak, ...dır (...den başka değil)
billâhi (bi allâhi) Allah'a
aleyhi ona, onun üzerine
tevekkeltu ben tevekkül ettim (güvendim)
ve ileyhi ve ona
unîbu yöneliyorum (dönüyorum)
   
Abdulbaki Gölpınarlı Ey kavmim dedi Şuayb, ya Rabbimden apaçık bir delille gelmişsem, ya kendi katından beni güzel bir rızıkla rızıklandırmışsa. Sizi nehyettiğim şeye kendim aykırı hareket edemem ki. Gücümün yettiği kadar ıslâh etmek istiyorum sizi ve başarım, ancak Allah'tandır, ona dayandım ve sonunda da dönüp onun tapısına varacağım.
Abdullah Parlıyan Şuayb: “Ey kavmim!” dedi. “Bakın ben, Rabbimden açık bir delil üzerinde isem ve kendi katından beni güzel bir rızıkla rızıklandırmışsa, ne dersiniz? Ben sizi menettiğim şeyleri kendim yaparak size aykırı davranmak istemiyorum. Sadece gücümün yettiğince, sizi düzeltmek istiyorum, başarım ancak Allah'ın yardımı iledir. Yalnız O'na dayandım ve yalnız O'na yönelirim.
Adem Uğur Dedi ki: Ey kavmim! Eğer benim, Rabbim tarafından (verilmiş) apaçık bir delilim varsa ve O bana tarafından güzel bir rızık vermişse buna ne dersiniz? Size yasak ettiğim şeylerin aksini yaparak size aykırı davranmak istemiyorum. Ben sadece gücümün yettiği kadar ıslah etmek istiyorum. Fakat başarmam ancak Allah'ın yardımı iledir. Yalnız O'na dayandım ve yalnız O'na döneceğim.
Ahmed Hulusi (Şuayb) dedi ki: "Ey halkım. . . Görmüyor musunuz? Ya Rabbimden kesin bir delil üstündeysem ve O bana kendinden güzel bir rızık verdiyse? Sizden yapmamanızı istediğim şeyde size ters düşmek istemiyorum. . . Gücüm yettiğince sizi düzeltmek istiyorum. . . Başarım ancak Allâh'ladır. . . O'na tevekkül (hakikatimdeki El Vekiyl isminin gereğini yerine getireceğine iman) ettim ve O'na yöneliyorum. "
Ahmet Tekin Şuayb:'Ey kavmim, hiç düşündünüz mü, eğer ben Rabbimden gelen apaçık hak bir delile, kitap ve şeriata dayanarak görevimi yapıyorsam, O bana, helâl ticaret-kazanç yolu göstererek tarafından güzel bir rızık vermişse, bunu haram ile şüpheli hale getirmek bana yakışır mı? Ben, sizi men ettiğim şeylerin aksini yapan kimse durumuna düşmek istemem. Ben sadece gücümün yettiği sürece sizi ıslah etmeye çalışacağım. Ancak Allah’ın yardımı ile başaracağım. O’na dayanıp güvendim, işlerimi O’na havale ettim. Sadece O’na sığınır, O’na boyun eğerim.' dedi.
Ahmet Varol Dedi ki: 'Ey kavmim! Ya ben Rabbimden gelen açık bir belge üzere isem ve O beni kendi katından güzel bir rızıkla rızıklandırmışsa? Sizi menettiğim şeylerde size karşı aykırılıkta bulunmak istemiyorum. [11] Gücümün yettiği ölçüde düzeltme yapmaktan başka bir şey istemiyorum. Başarım ancak Allah'ın yardımı iledir. Ben O'na güvendim ve O'na gönülden yönelirim.
Ali Bulaç Dedi ki: "Ey kavmim görüşünüz nedir söyler misiniz? Ya ben Rabbimden apaçık bir belge üzerinde isem ve O da beni kendisinden güzel bir rızık ile rızıklandırmışsa? Ben, size yasakladığım şeylere (kendim sahiplenmek suretiyle) size aykırı düşmek istemiyorum. Benim istediğim, gücüm oranında yalnızca ıslah etmektir. Benim başarım ancak Allah iledir; O'na tevekkül ettim ve O'na içten yönelip dönerim."
Ali Fikri Yavuz Şuayb şöyle dedi: “-Ey Kavmim! Söyleyin bakayım! Eğer ben, Rabbimden bir Peygamberlik üzerinde bulunuyorsam ve o, bana katından güzel bir rızık vermişse, ne yapmalıyım? Ben size aykırı hareket etmekle, sizi alıkoyduğum şeylere, kendim düşmek istemiyorum. Ben, ancak gücümün yettiği kadar islâh etmek istiyorum. Başarım da yalnız Allah’ın yardımı iledir. Sadece ona tevekkül ettim ve ona döneceğim.
Ali Ünal Şuayb, “Ey halkım!” dedi: “Ya ben, Rabbimden gelen apaçık ve kesin bir delile dayanıyorsam ve O bana katından peygamberlik vermiş, (lütuf ve kerem hazinesinden) beni (maddeten ve mânen) güzel bir şekilde rızıklandırmışsa..? Sonra, ben sizden vazgeçmenizi istediğim şeylerin aksini yapmak, (üzerinizde baskı kurarak bu ülkede bozgunculuk çıkarmak) istemiyorum ki! Tek gayem, gücüm yettiğince ıslahta bulunmaktır. Bunda başarılı olup olmamam da tamamen Allah’ın elindedir. Ben, yalnızca O’na dayanıp güvendim ve bütün kalbimle yalnızca O’na yönelirim.
Bayraktar Bayraklı Dedi ki: “Ey kavmim! Eğer benim, Rabbim tarafından verilmiş apaçık bir delilim varsa ve O bana tarafından güzel bir rızık vermişse buna ne dersiniz? Size yasak ettiğim şeylerin aksini yaparak size aykırı davranmak istemiyorum. Ben sadece gücümün yettiği kadar ıslah etmek istiyorum. Fakat başarmam Allah'ın yardımı iledir. Yalnız O'na güvenip dayandım ve bütün benliğimle O'na yöneldim.”
Bekir Sadak «Ey Milletim! Rabbimden benim bir belgem oldugu ve bana guzel bir rizik da verdigi halde, O'na karsi gelebilir miyim? Soylesenize! Size yasak ettigim seylerde, aykiri hareket etmek istemem; gucumun yettigi kadar islah etmekten baska bir dilegim yoktur. BasarÙm ancak Allah'tandÙr, O'na guvendim; O'na yoneliyorum» dedi.
Celal Yıldırım «Ey kavmim,» dedi, «ya ben Rabbimden açık bir mucize üzere isem ve kendi katından beni güzel bir rızıkla rızıklandırmışsa, ne dersiniz, (O'na nankörlük edebilir miyim ?). Ve ben sizi men'ettiğim şeyde aykırı hareket edip (onu işlemek) istemem. Ben ancak gücüm yettiğince düzeltmek isterim. Muvaffakiyetim ancak Allah'ın yardımıyladır ve ben ancak O'na güvenip dayanırım ve O'na derin saygı ve sevgi ile yönelirim.
Cemal Külünkoğlu (Şuayb) dedi ki: “Ey kavmim! (Söyleyin bakalım) ya ben Rabbimden gelen açık bir belgeye dayanıyorsam ve O bana kendi rahmetinin sonucu olarak temiz bir geçim kaynağı (helal kazanç) vermiş ise (ne olacak, O'na saygısızlık mı yapacağım)? Ben size aykırı hareket etmekle, sizi alıkoyduğum şeylere, kendim düşmek istemiyorum. Tek isteğim, gücümün yettiği oranda bozuklukları düzeltmektir. Başarım Allah'ın yardımına bağlıdır. Yalnız O'na güveniyor ve sadece O'na yöneliyorum.”
Diyanet İşleri (eski) 'Ey Milletim! Rabbimden benim bir belgem olduğu ve bana güzel bir rızık da verdiği halde, O'na karşı gelebilir miyim? Söylesenize! Size yasak ettiğim şeylerde, aykırı hareket etmek istemem; gücümün yettiği kadar ıslah etmekten başka bir dileğim yoktur. Başarım ancak Allah'tandır, O'na güvendim; O'na yöneliyorum' dedi.
Diyanet Vakfi Dedi ki: Ey kavmim! Eğer benim, Rabbim tarafından (verilmiş) apaçık bir delilim varsa ve O bana tarafından güzel bir rızık vermişse buna ne dersiniz? Size yasak ettiğim şeylerin aksini yaparak size aykırı davranmak istemiyorum. Ben sadece gücümün yettiği kadar ıslah etmek istiyorum. Fakat başarmam ancak Allah'ın yardımı iledir. Yalnız O'na dayandım ve yalnız O'na döneceğim.
Edip Yüksel “Halkım“ dedi, “Bakın, ya ben Efendimden kesin bir kanıta sahip isem ve bana kendisinden güzel bir nimet bağışlamışsa?… Sizi bazı şeyleri yasaklamam, size zıt gitmek istediğim için değildir. Ben sadece gücüm yettiğince bir reform gerçekleştirmek istiyorum. Başarım ancak ALLAH’tandır. O’na güvendim ve O’na yöneliyorum.”
Elmalılı Hamdi Yazır Ey kavmim! dedi: Söyleyin bakayım eğer ben rabbımdan bir beyyine üzerinde bulunuyorsam ve o kendisinden bana güzel bir rızık ihsan etmiş ise ne yapmalıyım? Ben size muhalefet etmemle sizi nehyettiğim şeylere kendim düşmek istemiyorum, ben sade gücüm yettiği kadar ıslah istiyorum, muvaffakıyyetim de Allah iledir, ben yalnız ona dayandım ve ancak ona yüz tutarım
Erhan Aktaş “Ey halkım! Bana söyleyin! Ya ben Rabb’imden kanıt içeren apaçık bir bilgiye sahipsem; kendinden bana iyi bir rızık vermişse! Vazgeçmenizi istediğim şeyleri, kendim yapmak istemiyorum. Sadece gücümün yettiği kadarıyla düzeltmek istiyorum. Başarım ancak Allah’tandır. Yalnız O’na tevekkül1 ettim ve yalnız O’na yöneldim.

1- Allah’a güvenme, O’na dayanma; her türlü çabayı gösterdikten sonra sonucu Allah’a bırakma.
Gültekin Onan Dedi ki: "Ey kavmim görüşünüz nedir söyler misiniz? Ya ben rabbimden apaçık bir belge üzerinde isem ve O da beni kendisinden güzel bir rızık ile rızıklandırmışsa? Ben, size yasakladığım şeylere (kendim sahiplenmek suretiyle) size aykırı düşmek istemiyorum. Benim istediğim, gücüm oranında yalnızca ıslah etmektir. Benim başarım ancak Tanrı iledir; O'na tevekkül ettim ve O'na içten yönelip dönerim."
Hakkı Yılmaz (88-90) Şu‘ayb: “Ey toplumum! Hiç düşündünüz mü? Şâyet ben, Rabbimden bir delil üzerinde bulunuyorsam ve şâyet O, bana Kendi katından güzel bir rızık ihsan etmişse!? Ve Ben, size karşı çıkmakla sizi menettiğim şeylere kendim düşmek istemiyorum. Ben, sadece gücümün yettiği kadar ıslah etmeyi istiyorum. Başarıya ulaşabilmem de ancak Allah iledir. Ben, yalnızca O'na işin sonucunu havale ettim ve ancak O'na yönelirim. Ve ey toplumum! Bana karşı gelmeniz sakın sizi, Nûh toplumunun veya Hûd toplumunun veya Sâlih toplumunun başlarına gelen musibetler gibi bir musibete uğratmasın. Ve Lût toplumu sizden pek uzak değildir. Ve Rabbinizden bağışlanma dileyin, sonra O'na tevbe edin. Şüphesiz ki, benim Rabbim çok merhametlidir, çok sevendir” dedi.
Harun Yıldırım Dedi ki: “Ey kavmim görüşünüz nedir söyler misiniz? Ya ben Rabbimden apaçık bir belge üzerinde isem ve O da beni kendisinden güzel bir rızık ile rızıklandırmışsa? Size yasakladığım şeylere kendim uymayarak size aykırı davranmak istemiyorum. Benim istediğim, gücüm oranında yalnızca ıslah etmektir. Benim başarım ancak Allah iledir; Ben yalnız O’na tevekkül ettim ve yalnız O’na yöneldim.”
Hasan Basri Çantay «Ey kavmim, dedi, ya ben Rabbimden (gelen) apaçık bir bürhanın üzerinde isem ve O, bana kendisinden güzel bir rızk ihsan etmiş ise? (Buna) ne dersiniz? Size etdiğim yasağa rağmen, kendim size muhaalefet etmek istemiyorum ki. Ben gücümün yetdiği kadar ıslahdan başka bir şey arzu etmem. Benim muvaffakıyyetim ancak Allahın yardımıyledir. Ben yalınız Ona güvenib dayandım ve yalınız Ona dönerim».
Hayrat Neşriyat (Şuayb) dedi ki: 'Ey kavmim! Söyleyin bakalım; ya Rabbimden apaçık bir delîl üzerinde isem ve beni tarafından güzel bir rızık ile rızıklandırmışsa? Sizi kendisinden men' ettiğim şeyler husûsunda (siz onlardan sakınırken) size muhâlefet etmeyi (onları kendim yapmayı) istiyor da değilim. (Ben) ancak gücümün yettiği kadar ıslâh etmek istiyorum.Muvaffakiyetim ise ancak Allah(’ın yardımı) iledir. (Ben) yalnız O’na tevekkül ettim ve ancak O’na yönelirim.'
İbni Kesir Dedi ki: Ey kavmim; ben Rabbımdan apaçık bir delil üzere iken O, bana kendisinden güzel bir rızık ihsan etmişse; ne dersiniz? Size yasakladığım şeylere aykırı hareket etmek istemem. Gücümün yettiği kadar islah etmekten başka bir isteğim yoktur. Başarım; ancak Allah'tadır. O'na tevekkül ettim ve O'na yöneliyorum.
İskender Evrenosoğlu (Şuayb şöyle ) dedi: “Eğer ben, Rabbimden bir delil üzerinde isem ve beni kendinden güzel bir rızıkla rızıklandırdı ise de görüşünüz (bu) mu? Sizi ondan men ettiğim şeyde size muhalefet etmek istemiyorum. Sadece gücümün yettiği kadar ıslâh etmek istiyorum. Benim başarım ancak Allah iledir. Ben, O'na tevekkül ettim ve O'na yöneldim.”
Kadri Çelik Şuayb dedi ki: “Ey Kavmim! Söyleyin bakayım; ya eğer ben Rabbimden apaçık bir belge üzerinde isem ve O beni kendisinden güzel bir rızık ile rızıklandırmış ise (ne dersiniz)? Size yasak ettiğim şeylerde, aykırı hareket etmek istemem. Gücümün yettiği kadar ıslah etmekten başka bir dileğim yoktur. Başarım ancak Allah'tandır, O'na güvenir ve sadece O'na yönelirim.”
Mehmet Ali Eroğlu "Uygun görüşünüz nedir ey kavmim" dedi"Ben Rabbimden apaçık bir Delille gelmişsem, beni katından güzel bir rızıkla rızıklandırmışsa eğer, Hakikaten ben, size yasakladığım şeylere sahiplenerek aykırı düşmek istemem. Üzerime aldığım şey, gücüm kadar ıslah etmektir. Ben Allah'a tevekkül ettim. Doğrusu benim başarım da O'na aittir. Yalnız O'na yönelip, O'na dayanırım.
Mehmet Okuyan (Şuayb ise onlara) şöyle demişti: “Ey kavmim! Bir düşünsenize! Ben Rabbim tarafından apaçık bir delil üzerinde isem ve O bana kendi katından güzel bir rızık vermişse (hâliniz nasıl olacak?) Sizi yasakladığım şeylerin tersini yaparak size (olan sözüme) aykırı davranmak istemiyorum. Ben gücümün yettiği kadar ıslah etmekten başka bir şey istemiyorum. Başarmam ancak Allah’ın yardımı iledir. Yalnız O’na güvendim ve yalnız O’na yöneleceğim.
Muhammed Celal Şems O, dedi ki: “Ey kavmim söylesenize! Eğer ben, Rabbim tarafından apaçık bir delil üzerindeysem, O bana Katından güzel bir rızık veriyorsa, (yine de ben sizin istediğinizi mi yapmalıyım?) Size yasak ettiklerimi, kendim yapmak niyetinde değilim. Elimden geldiğince (sizi) ıslah etmek dışında, bir arzum (da) yoktur. Benim başarılı olmam, Allah’ın (lütfu ve rahmeti) sayesindedir. Ben, ancak O’na güvenirim ve O’na yönelirim.”
Muhammed Esed (Şuayb:) "Ey kavmim!" diye karşılık verdi, "Ne dersiniz, ya ben Rabbimden apaçık bir kanıta dayanıyorsam, ya beni kendi katından güzel bir rızıkla rızıklandırmışsa, (söyleyin, o zaman, başka nasıl davranabilirim?) Hem ben, sizden yapmamanızı istediğim şeyi, sizin hilafınıza yapmak istiyor da değilim. Ben sadece gücümün elverdiği kadar ıslah etmek istiyorum; ama (bunda ne kadar) başarı göstereceğim bütünüyle Allah'a bağlıdır. Ben O'na güvenip dayanıyor ve her zaman, her konuda O'na yöneliyorum!"
Mustafa Çevik 88-90 Şuayb da onlara dönüp şöyle cevap verdi: “Ey kavmim! Rabbimin bana bahşettiği âyetleri sizlere tebliğ etmekle görevlendirildim. Sizi doğru olana davet ederken, buna karşı çıkmanızın hiçbir faydası olmaz. Benim amacım, görevim doğrultusunda sizleri içinde bulunduğunuz yanlışlardan, Allah’a ortak koşmaktan kurtarıp doğru olana yöneltmektir. Daveti kabul eder de, yaratılış sebebiniz olana dönerseniz kazanan siz olursunuz, ben yalnızca Allah’a güvenip yönelmekte olan bir elçiyim. Ey kavmim! Allah adına yapmakta olduğum bu çağrıya karşı bana duyduğunuz düşmanlık, sakın sizi Nûh kavminin, Hûd kavminin yahut Salih’in kavminin başlarına gelen bir azaba sürüklemesin. Üstelik helak edilen Lût kavminin yurdu, size çok da uzak sayılmaz, onların başlarına geleni de bilmektesiniz. Allah’a yönelip bağışlanma dileyin ve unutmayın ki Allah tevbe edip davetine yönelenlere karşı çok merhametli, şefkatli ve bağışlayıcıdır.”
Mustafa İslamoğlu "Ey kavmim!" dedi, "Düşünsenize bir: ya ben Rabbimin katından gelen açık bir delile dayanıyorsam; ve O beni kendi katından güzel bir rızıkla rızıklandırmışsa? Hem sizi sakındırdığım konulara girmem sadece size muhalefet etme arzumdan kaynaklanmıyor. Aksine tüm arzum, gücümün yettiğince düzeltmeye çalışmaktan ibarettir. Başarım ise yalnızca Allah'a bağlıdır: sadece O'na dayanıp güvendim ve yalnızca O'na yöneldim.
Ömer Nasuhi Bilmen Dedi ki: «Ey kavmim! Haber veriniz, eğer ben Rabbim tarafından bir açık bürhan üzere isem ve beni kendi tarafından güzel bir rızk ile merzûk etmiş ise ve ben sizi nehyettiğim şey hususunda size muhalefet etmek istemem, ben ise başka değil, gücüm yettiği kadar ıslah isterim ve benim muvaffakiyetim ancak Allah Teâlâ iledir. Yalnız O'na tevekkül ettim ve ancak O'na dönerim.»
Ömer Öngüt Dedi ki: “Ey kavmim! Eğer ben Rabbimden apaçık bir delil üzerinde isem ve O bana nezdinde güzel bir rızık vermişse buna ne dersiniz? Size yasak ettiğim şeylerde, aksini yaparak size aykırı hareket etmek istemem. Ben sadece gücümün yettiği kadar ıslah etmek istiyorum. Başarım ancak Allah'ın yardımı iledir. Ben yalnız O'na tevekkül ettim ve yalnız O'na yönelirim. ”
Şaban Piriş Şuayb: -Ey Halkım, benim, Rabbimden bir belgem olduğu ve bana güzel bir rızık verdiği halde, O’na karşı gelebileceğimi düşünüyor musunuz? Size yasak ettiğim şeylerde, size aykırı hareket etmek istemem. Sadece gücümün yettiği kadar ıslah etmek istiyorum. Başarım yalnız Allah'a bağlıdır. O’na dayandım, O’na yöneldim, dedi.
Sadık Türkmen “Ey kavmim!” dedi. “Bakın, söyler misiniz? Eğer ben, Rabbimden bir delil üzerinde isem ve bana katından güzel bir rızık vermişse!.. Ben size yasakladığım şeyleri yaparak, aykırı davranmak istemiyorum. Ben, sadece gücümün yettiği kadar düzeltmek istiyorum. Başarım Allah(‘ın gönderdiği vahy) iledir. O’na güvenip dayandım ve O’na yönelirim.
Seyyid Kutub Şuayb dedi ki; «Soydaşlarım, baksanıza, ya ben Rabbimden gelen açık bir belgeye dayanıyorsam ve O bana kendi rahmetinin sonucu olarak temiz bir geçim kaynağı vermiş ise? Yasakladığım hareketleri kendim yaparak size ters düşmek istemiyorum. Tek isteğim, gücümün yettiği oranda bozuklukları düzeltmektir. Başarım Allah'ın yardımına bağlıdır. Yalnız O'na dayanıyor ve sadece O'na yöneliyorum.»
Suat Yıldırım Şuayb: "Ey halkım! dedi, ya ben Rabbimden gelen açık delile dayanıyorsam ve O, kendi katından bana güzel bir nasip lütfetmişse?O’na nankörlük etmem doğru olur mu?Hem ben sizi birtakım şeylerden menederek kendim onları işlemek istemiyorum ki! İstediğim tek şey, gücüm yettiğince ortamı düzeltmektir. Muvaffak olmam sadece Allah’ın yardımı ile olur. Onun için ben de yalnız O’na dayanıyorum, O’na yöneliyorum.
Süleyman Ateş "Ey kavmim, dedi, bakın, ya ben Rabbimden bir kanıt üzerinde isem ve (O), bana kendinden güzel bir rızık vermişse? Ben size menettiğim şeylerde size aykırı davranmak istemiyorum. Sadece gücümün yettiği kadar düzeltmek istiyorum. Başarım ancak Allâh(ın yardımı) iledir. Yalnız O'na dayandım ve yalnız O'na yönelirim!"
Süleymaniye Vakfı Şuayb dedi ki “Ey halkım! Rabbimden gelen açık bir belgeye dayanıyorsam, o bana kendi katından güzel bir imkân vermişse, buna ne diyebilirsiniz? Sizi bir şeylerden men etmekten maksadım size muhalefet değildir[*]. Ben sadece, gücüm yettiği kadar sizi iyiye ve güzele yöneltmek isterim. Başarılı olmam Allah’ın yardımına bağlıdır. Ben O’na güvenip dayanırım.”

[*] إِلَى مَا أَنْهَاكُمْ sözündeki إِلَى harf-i cerrine, Nisa 4/2. âyette olduğu gibi مع anlamı verilmiştir.

Tefhim-ul Kuran Dedi ki: «Ey kavmim görüşünüz nedir söyler misiniz? Ya ben Rabbimden apaçık bir belge üzerinde isem ve O da beni kendisinden güzel bir rızık ile rızıklandırmışsa? Ben, size yasakladığım şeylere (kendim sahiplenmek suretiyle) size aykırı düşmek istemiyorum. Benim istediğim, gücüm oranında yalnızca ıslah etmektir. Benim başarım ancak Allah iledir; O'na tevekkül ettim ve O'na içten yönelip dönerim.»
Ümit Şimşek Şuayb 'Ey kavmim, söyleyin bana,' dedi. 'Ya ben Rabbimden açık bir delil üzere isem ve O bana kendi katından güzel bir rızık nasip etmişse? Size yasakladığım şeyler konusunda söylediklerimin aksini yaparak size ters düşmek istemem. Ben ancak elimden geldiği kadar ıslaha çalışıyorum. Başarmam da ancak Allah'ın yardımıyla olur. Ben Ona tevekkül ettim, Ona yöneliyorum.
Yaşar Nuri Öztürk Dedi: "Ey toplumum! Ya ben Rabbimden bir beyyine üzerindeysem, bana lütfundan güzel bir rızık vermişse!... Size yasakladığım şeylerde, size söylediğimin aksine davranmak istemiyorum. Gücüm ölçüsünde barış ve iyilikten başka bir şey de istemiyorum. Başarım ancak Allah'ın desteğiyledir. Yalnız O'na güvendim ben, yalnız O'na yöneliyorum."

Bir sureye/ayete tıkladığınızda mealler ilk başta yazar ismine göre alfabetik olarak sıralanır. Yazar isminin solundaki kutucuğu yukarı/aşağı taşıyarak sıralamayı istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz. Tarayıcınızın çerezlerini silmediğiniz sürece tercihiniz daha sonraki ziyaretlerinizde hatırlanacaktır. Ayrıca bir yazarın ismine sağ tıklayarak bu yazarın mealinin en üstte veya en altta görünmesini de sağlayabilirsiniz.