9 - Tevbe suresi 11. âyet meali

فَإِن تَابُواْ وَأَقَامُواْ الصَّلاَةَ وَآتَوُاْ الزَّكَاةَ فَإِخْوَانُكُمْ فِي الدِّينِ وَنُفَصِّلُ الآيَاتِ لِقَوْمٍ يَعْلَمُونَ
Fe in tâbû ve ekâmus salâte ve âtuz zekâte fe ıhvânukum fîd dîn (dîni), ve nufassılul âyâti li kavmin ya'lemûn(ya'lemûne).
  
fe o zaman, böylece
in eğer
tâbû tövbe ettiler
ve ekâmus salâte ve namazı ikâme ettiler
ve âtuz zekâte ve zekâtı verdiler
fe ıhvânu-kum artık sizin kardeşlerinizdir
fî ed dîni dînde
ve nufassılu el âyâti ve âyetleri ayrı ayrı açıklıyoruz
li kavmin bir kavim için, bir kavme, bir topluluğa
ya'lemûne bilirler
   
Abdulbaki Gölpınarlı Fakat tövbe ederler, namaz kılarlar ve zekât verirlerse onlar da din kardeşlerinizdir ve biz, bilen topluluğa âyetlerimizi açıklar, bildiririz.
Abdullah Parlıyan Ama yine de tevbe eder, namazı kılar, zekatı verirlerse, artık dinde kardeşlerinizdir. Bilmek ve öğrenmek isteyen toplumlara biz, ayetleri ayrıntılı olarak dile getiriyoruz.
Adem Uğur Fakat tevbe eder, namaz kılar ve zekât verirlerse, artık onlar dinde kardeşlerinizdir. Biz, bilen bir kavme âyetlerimizi böyle açıklıyoruz.
Ahmed Hulusi Eğer tövbe eder, salâtı ikame eder ve zekâtı verirlerse, artık Din'de kardeşlerinizdir. . . Bilen bir kavim için işaretleri detaylandırıyoruz.
Ahmet Tekin Eğer tevbe ederler, isyandan vazgeçerler, Allah’a itaate yönelirler, namazı âdâbına riâyet ederek, aksatmadan âşikâre kılarlar, vicdanlarını, servetlerini, sosyal bünyelerini arındıran, berekete vesile olan zekâtı verirlerse, onlar, o zaman dinde kardeşlerinizdir, sizinle eşit haklara sahiptirler. İlimde ilerlemeye devam eden kavimlere, bilgi toplumlarına şeriatın hedefini belirtmek ve hayata geçirmek için âyetleri ayrıntılarıyla açıklıyoruz.
Ahmet Varol Eğer tevbe eder, namazı kılar ve zekatı verirlerse dinde sizin kardeşlerinizdirler. Bilen bir topluluk için ayetleri etraflıca açıklıyoruz.
Ali Bulaç Eğer onlar tevbe edip namazı kılarlarsa ve zekatı verirlerse, artık onlar sizin dinde kardeşlerinizdir. Bilen bir topluluk için ayetleri böyle birer birer açıklarız.
Ali Fikri Yavuz Artık tevbe ederler, namazı kılarlar, zekâtı verirlerse, dinde kardeşleriniz olurlar. Biz âyetleri, anlıyacak bir kavme açıklarız.
Ali Ünal Her şeye rağmen, tevbe edip yaptıklarından vaz geçer ve namazı kılar, zekâtı da verirlerse, bu takdirde onlar Din’de kardeşlerinizdir. Bilip anlayacak kimseler için âyetleri böyle ayrıntılarıyla açıklıyoruz.
Bayraktar Bayraklı Tövbe eder, namaz kılar ve zekât verirlerse artık onlar dinde kardeşlerinizdir. Biz, anlayacak bir topluluğa âyetlerimizi böyle açıklıyoruz.
Bekir Sadak Eger tevbe eder, namaz kilar ve zekat verirlerse, sizin din kardesiniz olurlar. Bilen kimseler icin ayetleri uzun uzadiya acikliyoruz.
Celal Yıldırım Eğer (küfür ve inatdan, azgınlık ve fitneden) vazgeçip tevbe eder, namazı kılar, zekâtı verirlerse, artık dinde kardeşlerinizdir ve biz bilen bir millete âyetlerimizi (böylece) bir bir açıklıyoruz.
Cemal Külünkoğlu Eğer tevbe ederler, namazı dosdoğru kılarlar ve zekâtı hakkıyla verirlerse sizin din kardeşleriniz olurlar. Biz bilecek ve anlayacak kimselere ayetlerimizi (işte böyle) ayrıntılı biçimde açıklıyoruz.
Diyanet İşleri (eski) Eğer tevbe eder, namaz kılar ve zekat verirlerse, sizin din kardeşiniz olurlar. Bilen kimseler için ayetleri uzun uzadıya açıklıyoruz.
Diyanet Vakfi Fakat tevbe eder, namaz kılar ve zekât verirlerse, artık onlar dinde kardeşlerinizdir. Biz, bilen bir kavme âyetlerimizi böyle açıklıyoruz.
Edip Yüksel Tövbe ederlerse, namaz kılar ve zekât verirlerse din kardeşleriniz olurlar. Bilenlere ayetleri böyle açıklarız.
Elmalılı Hamdi Yazır Bundan böyle eğer tevbe ederler, nemazı kılarlar, zekâtı verirlerse dinde kardeşleriniz olurlar, bilecek bir kavim için biz âyetlerimizi daha tafsıl ederiz
Erhan Aktaş Eğer tövbe eder, salâtı ikame eder ve zekâtı verirlerse1, onlar artık dinde sizin kardeşlerinizdir. Biz, âyetleri, bilen bir kavim için böyle ayrıntılı bir şekilde açıklıyoruz.

1- Bu terkip, ibadete layık yegâne ilah olarak Allah’a inanmak; kulluğu, Allah’a yönelmeyi, dua ve ibadeti şirkten arındırılmış bir bilinçle ve arınmış, temizlenmiş, arı duru hale gelmiş bir benlikle yapmak; yardımlaşmayı, destek olmayı canlı ve diri tutmak demektir.
Gültekin Onan Eğer onlar tevbe edip namazı kılarlarsa ve zekatı verirlerse artık onlar sizin dinde kardeşlerinizdir. Bilen bir topluluk için ayetleri böyle birer birer açıklarız.
Hakkı Yılmaz Bundan sonra eğer tevbe ederlerse, salâtı ikame ederlerse [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olma; toplumu aydınlatma kurumları oluşturur, ayakta tutarlarsa] ve zekâtı/vergilerini verirlerse, artık onlar dinde kardeşlerinizdirler. Ve Biz âyetleri, bilen bir toplum için ayrıntılı olarak açıklıyoruz.
Harun Yıldırım Eğer tevbe eder, namaz kılar ve zekât verirlerse, artık dinde kardeşlerinizdir. Bilen bir topluluk için ayetleri böyle uzun uzadıya açıklarız.
Hasan Basri Çantay (Bununla beraber) eğer tevbe ve rücû ederler, namaz kılarlar, zekât verirlerse artık dînde kardeşlerinizdir onlar. Biz âyetleri bilecek bir kavm için açıklarız.
Hayrat Neşriyat Artık tevbe ederler, namazı hakkıyla kılarlar ve zekâtı verirlerse, o takdirde dinde kardeşlerinizdirler. (Bu hakikatlerin kıymetini) bilecek bir kavim için âyetleri açıklıyoruz.
İbni Kesir Eğer tevbe ederler, namaz kılarlar ve zekat verirlerse; onlar, artık dinde kardeşlerinizdir. Biz, ayetleri bilir bir kavim için açıklıyoruz.
İskender Evrenosoğlu Bundan sonra eğer onlar, (resûlün önünde Allah'a ulaşmayı dileyerek) tövbe ederlerse ve namazı ikâme ederlerse (kılarlarsa) ve zekâtı verirlerse artık (onlar), sizin dînde kardeşlerinizdir. Ve bilen bir kavim (topluluk) için âyetleri ayrı ayrı açıklıyoruz.
Kadri Çelik Eğer tevbe eder, namaz kılar ve zekât verirlerse, sizin dinde kardeşleriniz olurlar. Bilen kimseler için ayetleri uzun uzadıya açıklıyoruz.
Mehmet Ali Eroğlu Bunlar eğer tövbe ederler, namaz kılarlar ve zekat verirlerse, din kardeşinizdir. Eh bilen bir topluluk için ayetleri, böyle uzun uzun detaylı açıklamaktayızdır.
Mehmet Okuyan (Fakat) tevbe eder, namaz kılar ve zekât verirlerse artık onlar dinde kardeşlerinizdir. Bilen bir topluma ayetlerimizi ayrıntılı bir şekilde açıklıyoruz.
Muhammed Celal Şems Eğer tevbe eder, namazı dosdoğru kılar ve zekât verirlerse, (onlar da) sizin din kardeşlerinizdir. Biz ayetleri, bilen kimseler için apaçık anlatırız.
Muhammed Esed Ama yine de tevbe eder, salata katılırlar ve arınma için gerekli yükümlülükleri yerine getirirlerse onlar da artık din kardeşleriniz sayılırlar: Bakın, işte böyle açık açık ve ayrıntılı olarak dile getiriyoruz, bilmek öğrenmek isteyen bir topluluk için, ayetlerimizi!
Mustafa Çevik 8-11 Düşmanlarınız galip geleceklerine inansalar ve o gücü kendilerinde görselerdi sizinle hiçbir şekilde antlaşma yapmaya yanaşmazlardı. Zayıf durumda olduklarından dolayı kerhen yaptıkları antlaşmalarına, güçlendiklerinde hemen ihanet ederler. Sakın onların güçsüzlüklerinden ötürü dilleriyle söyledikleri hoşunuza gidecek sözlerine aldanmayın, yüreklerinde size karşı büyük bir düşmanlık beslemektedirler. Onlar fasık kimselerdir. Kısacık dünya hayatındaki basit menfaat ve zevkleri âhiretteki bitmez tükenmez cennet nimetlerine tercih ederler. Onlar kendi tercihlerini böylesine kullandıkları gibi başkalarını da Allah’a yönelmekten alıkoymaya çalışırlar. Bu yaptıklarının ne kadar kötü ve zararlarına olduğunun farkında değiller. Bu gözü dönmüşler, mü’minlerle yaptıkları antlaşmalara, verdikleri sözlere, uyguladıkları zulümlere karşı kendilerini hiçbir şekilde sorumlu hissetmezler. Bunlar hak hukuk tanımayan zalimlerdir. Bunca nankörlük, isyan, başkaldırı ve bozgunculuklarına rağmen yaptıklarından tevbe eder, doğru olanı yaşamaya yönelir, namazlarını kılar, zekâtlarını verirlerse, o zaman da onlar artık sizin din kardeşlerinizdir. İşte Biz düşünüp ders alınması için âyetlerimizi böyle açıklıyoruz, bundan ancak Allah’ı layıkıyla tanımak, yaratılış sebeplerini kavramak isteyenler ders çıkarırlar.
Mustafa İslamoğlu Ama eğer kendilerini düzeltir, namazı istikametle kılar ve zekatı gönülden gelerek verirlerse, o zaman sizin dinde kardeşiniz olmuş olurlar. Ve Biz ayetlerimizi, onların (değerini) bilen bir toplum için işte bu şekilde tüm boyutlarıyla açıklıyoruz.
Ömer Nasuhi Bilmen Eğer onlar bilâhare tevbe ederlerse ve namaz kılarlar ve zekâtı da verirlerse artık sizin dinde kardeşlerinizdir. Ve Biz âyetlerimizi bilenler olan bir kavim için mufassalan beyan ederiz.
Ömer Öngüt Bununla beraber kâfirlikten vazgeçip tevbe eder, namaz kılar ve zekât verirlerse, artık onlar dinde kardeşlerinizdir. Biz bilen bir kavme âyetlerimizi böyle açıklıyoruz.
Şaban Piriş Eğer tevbe eder, namaz kılar ve zekat verirlerse, sizin din kardeşiniz olurlar. Bilen kimseler için ayetleri iyice açıklıyoruz.
Sadık Türkmen FAKAT bu teröristler/saldırganlar, tövbelerinin göstergesi olarak; salâtı/namazı (sözlerinde durarak) ikâme edip ve (arınmak için çalışıp üreterek) zekâtı da verirlerse, artık onlar sizin din kardeşlerinizdir. Bilen bir kavme âyetleri işte böyle ayrı ayrı açıklarız.
Seyyid Kutub Eğer tevbe edip namazı kılar ve zekatı verirlerse sizin din kardeşleriniz olurlar. Biz bilgili kimselere ayetlerimizi ayrıntılı biçimde açıklarız.
Suat Yıldırım Bununla beraber kâfirlikten vazgeçip tövbe eder, namaz kılar, zekât verirlerse artık sizin din kardeşleriniz olurlar. Bilip anlayacak kimseler için Biz âyetlerimizi iyice açıklarız.
Süleyman Ateş Eğer tevbe ederler, namazı kılarlar ve zekâtı verirlerse, dinde sizin kardeşlerinizdirler. Biz, bilen bir kavme âyetleri böyle uzun uzun açıklıyoruz.
Süleymaniye Vakfı Eğer dönüş yapar, namazı kılar ve zekâtı verirlerse din kardeşleriniz olurlar. Biz ayetlerimizi bilenler topluluğu için açıklarız.
Tefhim-ul Kuran Eğer onlar tevbe edip namazı kılarlarsa ve zekâtı verirlerse, artık onlar sizin dinde kardeşlerinizdir. Bilen bir topluluk için ayetleri böyle birer birer açıklarız.
Ümit Şimşek Ama tevbe eder, namazı dosdoğru kılar ve zekâtı da verirlerse, o zaman din kardeşleriniz olurlar. Bilen bir topluluk için âyetleri Biz böyle açıklıyoruz.
Yaşar Nuri Öztürk Bununla birlikte tövbe eder, namazı kılar, zekâtı verirlerse, artık sizin, dinde kardeşlerinizdirler. Biz ayetlerimizi, bilen bir topluluk için böyle açık seçik ortaya koyarız.

Bir sureye/ayete tıkladığınızda mealler ilk başta yazar ismine göre alfabetik olarak sıralanır. Yazar isminin solundaki kutucuğu yukarı/aşağı taşıyarak sıralamayı istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz. Tarayıcınızın çerezlerini silmediğiniz sürece tercihiniz daha sonraki ziyaretlerinizde hatırlanacaktır. Ayrıca bir yazarın ismine sağ tıklayarak bu yazarın mealinin en üstte veya en altta görünmesini de sağlayabilirsiniz.