| Abdulbaki Gölpınarlı |
Rabbinin işini görmedin mi? Nasıl da gölgeyi uzattı, dileseydi onu sâkin eder, uzatıp kısaltmazdı; elbette, sonra güneşi, delîl ettik gölgeye.
|
| Abdullah Parlıyan |
Görmez misin ey insanoğlu! Rabbin gölgeyi nasıl uzatıyor; eğer dileseydi, hiç şüphesiz onu olduğu gibi bırakırdı; sonra gölgeye güneşi yol gösterici kılmışızdır.
|
| Adem Uğur |
Rabbinin gölgeyi nasıl uzattığını görmedin mi? Eğer dileseydi, onu elbet hareketsiz kılardı. Sonra biz güneşi, ona delil kıldık.
|
| Ahmed Hulusi |
Görmedin mi Rabbini, (Hakikat güneşi tam yükselmemişken) gölgeyi (benliği) nasıl uzattı? Eğer dileseydi onu elbette sakin (hareketsiz, sürekli) kılardı. . . Sonra, Güneş'i (hakikatin farkındalığını) ona delil kıldık.
|
| Ahmet Tekin |
Rabbinin, gölgeyi nasıl uzattığını, koyulaştırdığını düşünmüyor musun? Eğer Allah’ın sünnetinin, düzeninin yasaları içinde, iradesinin tecellisine uygun olsaydı, onun kesinlikle bir kararda, sabit bir halde durmasını planlayabilirdi. Dahası var! Güneşin gölgeyle irtibatını nasıl planladığımıza bakmıyor musun?
|
| Ahmet Varol |
Rabbinin gölgeyi nasıl uzattığını görmedin mi? İsteseydi onu durgun kılardı. Sonra güneşi onun üzerine delil kıldık.
|
| Ali Bulaç |
Rabbini görmedin mi, gölgeyi nasıl uzatıvermiştir? Eğer dilemiş olsaydı onu durgun kılardı. Sonra biz güneşi ona bir delil kılmışızdır.
|
| Ali Fikri Yavuz |
Rabbinin kudretine bakmaz mısın (fecirle güneşin doğuşu arasında) gölgeyi nasıl yayıyor? (Ne karanlık var, ne de aydınlık). Dileseydi, o gölgeyi devamlı ve sabit yapardı (onu güneşle gidermezdi). Sonra biz, güneşi de, o gölge üzerine bir delil yaptık (güneşin varlığından gölge bilinir).
|
| Ali Ünal |
Bakmaz mısın Rabbin gölgeyi nasıl uzatıyor? Eğer dilemiş olsaydı, hiç şüphesiz onu hareketsiz de kılardı. Ama böyle yapmayıp, güneşi ona rehber kıldık.
|
| Bayraktar Bayraklı |
Rabbinin gölgeyi nasıl uzattığını görmedin mi? Eğer dileseydi, onu elbet hareketsiz kılardı. Sonra biz, güneşi ona delil kıldık.
|
| Bekir Sadak |
(45-46) Rabbinin golgeyi nasil uzattigini gormez misin? Isteseydi onu durdururdu. Sonra Biz gunesi, ona delil kilip yavas yavas Kendimize cekmisizdir.
|
| Celal Yıldırım |
Rabbin (kurduğu düzen, koyduğu kanun uyarınca) gölgeyi nasıl uzattığını görmedin mi? Dileseydi onu yerinde sakin bırakırdı. Sonra biz güneşi ona sebep ve delil yaptık.
|
| Cemal Külünkoğlu |
(45-46) Görmez misin, Rabbin gölgeyi (akşama doğru) nasıl uzatıyor. Eğer dileseydi, onu olduğu gibi bırakırdı (dünyayı durdururdu). Sonra biz, güneşi de, o gölge üzerine bir delil yaptık. Sonra onu (uzayan gölgeyi) yavaş yavaş (dünyanın dönmesiyle) kendimize çektik (kısalttık).
|
| Diyanet İşleri (eski) |
(45-46) Rabbinin gölgeyi nasıl uzattığını görmez misin? İsteseydi onu durdururdu. Sonra Biz güneşi, ona delil kılıp yavaş yavaş kendimize çekmişizdir.
|
| Diyanet Vakfi |
Rabbinin gölgeyi nasıl uzattığını görmedin mi? Eğer dileseydi, onu elbet hareketsiz kılardı. Sonra biz güneşi, ona delil kıldık.
|
| Edip Yüksel |
Efendinin gölgeyi nasıl uzattığına dikkat ettin mi? Nitekim dileseydi onu hareketsiz de yapardı. Nitekim, güneşi ona delil kıldık (gölgenin varlığını ışığa bağlı kıldık).
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Bakmaz mısın rabbına? Gölgeyi nasıl uzatmakta? Dilese idi elbet onu sâkin de kılardı, sonra nasıl Güneşi, ona delil kılmışız?
|
| Erhan Aktaş |
Rabb’inin gölgeyi nasıl uzattığını görmez misin? Dileseydi onu sabit kılardı. Sonra da Güneş’i ona yol gösterici yaptık.
|
| Gültekin Onan |
Rabbini görmedin mi, gölgeyi nasıl uzatıvermiştir? Eğer dilemiş olsaydı onu durgun kılardı. Sonra biz güneşi ona bir delil kılmışızdır.
|
| Hakkı Yılmaz |
45-46 Rabbinin o gölgeyi nasıl uzatmış olduğuna bakmadın mı? Dileseydi onu elbet hareketsiz de yapardı. Sonra Biz güneşi, ona delil yaptık. Sonra da onu kolay bir çekişle Kendimize doğru çektik.
|
| Harun Yıldırım |
Rabbinin gölgeyi nasıl uzattığını görmedin mi? Eğer dileseydi, onu elbet hareketsiz kılardı. Sonra biz güneşi, ona delil kıldık.
|
| Hasan Basri Çantay |
Rabbin (in sun'un) a bir bakmadın mı? Gölgeyi nasıl uzat (ıb yay) mışdır O? Eğer dileseydi onu elbet sakin de kılardı. Sonra biz güneşi ona bir delîl yapmışızdır.
|
| Hayrat Neşriyat |
Rabbinin gölgeyi nasıl uzattığını görmedin mi? Eğer dileseydi onu elbette sâbit kılardı. Sonra (biz) güneşi onun üzerine bir delil (o gölgenin sebebi) kıldık.
|
| İbni Kesir |
Görmedin mi; Rabbın, gölgeyi nasıl uzatmıştır. İsteseydi onu durdururdu. Sonra Biz, güneşi ona delil kıldık.
|
| İskender Evrenosoğlu |
Görmedin mi Rabbin gölgeyi nasıl uzattı? Eğer dileseydi elbette onu, sakin (sabit) kılardı. Sonra da Güneş'i ona (gölgeye) delil (yol gösteren) kıldı.
|
| İstanbul Kuran Araştırmaları Grubu |
Rabbin’in gölgeyi nasıl yaydığını görmez misin? Dileseydi onu sabit yapardı. Güneş’i ona delil kıldık.
|
| Kadri Çelik |
Rabbini görmedin mi, gölgeyi nasıl da uzatıvermiştir? Eğer dilemiş olsaydı onu durgun kılardı. Sonra biz güneşi ona bir delil kılmışızdır.
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
Açıkça görmedin mi? Rabbin gölgeyi nasıl uzattığını ve dileseydi eğer, Nasıl da hareketsiz bırakırdı onu. Sonra nasıl da ona güneşi delil yapmışızdır.
|
| Mehmet Okuyan |
Rabbinin gölgeyi nasıl uzattığını görmedin mi? Dileseydi onu hareketsiz yapardı. Sonra güneşi ona (gölgeye) kılavuz yaptık.
|
| Muhammed Celal Şems |
Rabbinin gölgeyi nasıl uzattığını görmedin mi? Dileseydi onu hep (aynı yerde) sabit kılardı. Sonra güneşi ona kılavuz yaptık.
|
| Muhammed Esed |
Görmez misin (ey insanoğlu), Rabbin gölgeyi (akşama doğru) nasıl uzatıyor; eğer dileseydi, hiç şüphesiz onu olduğu gibi bırakırdı; fakat sonra gölgeye güneşi yol gösterici kılmışızdır;
|
| Mustafa Çevik |
45-46 Ey insanoğlu! Senin gölgene varıncaya kadar her şey Allah’ın kâinatta
kurduğu nizamın sınırları içinde hareket etmekte, gölgeyi uzatıp kısaltmasına, sonra
da yavaş yavaş çekip almasına kadar her şeyi Allah o nizamın yasalarına bağlamış ve
bir sebebe dayalı yaratmıştır, dileseydi hiçbirini yaratmazdı. Tıpkı gölgenin uzayıp
kısalmasına güneşi rehber kıldığımız gibi Kur’an’ı da sizlere rehber kıldık.
|
| Mustafa İslamoğlu |
(Ey insan!) Görmez misin Rabbinin gölgeyi nasıl uzattığını? Ama, eğer isteseydi, onu hareketsiz kılardı. Fakat Biz güneşi gölgeye kılavuz yapmışızdır;
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
Görmedin mi Rabbin gölgeyi nasıl uzatmıştır? Eğer dileyecek olsa idi onu elbette sakin kılardı. Sonra güneşi gölge üzerine bir delil kıldık.
|
| Ömer Öngüt |
Rabbini görmedin mi, gölgeyi nasıl uzattı? Eğer dileseydi, onu elbette hareketsiz kılardı. Sonra biz güneşi o gölgeye delil kıldık.
|
| Şaban Piriş |
Rabbinin gölgeyi nasıl uzattığını görmüyor musun? İsteseydi onu durdururdu. Güneşi ona kılavuz yaptık.
|
| Sadık Türkmen |
GÖRMEDİN Mİ, Rabbin gölgeyi nasıl uzattı?! Dileseydi onu durgun hareketsiz kılardı. Sonra Biz Güneş’i ona delil kılmışızdır.
|
| Seyyid Kutub |
Rabbinin gölgeyi nasıl uzattığını görmüyor musun? Eğer dileseydi onu hareketsiz kılardı. Sonra da güneşi onun belirleyici göstergesi yaptık.
|
| Suat Yıldırım |
(45-46) Bakmaz mısın Rabbin gölgeyi nasıl uzatıyor? Dileseydi onu hareketsiz kılardı. Sonra nasıl Güneş’i ona delil kılıyoruz? Sonra da nasıl tutup onu azar azar Kendimize doğru dilediğimiz yere alıyoruz.
|
| Süleyman Ateş |
Rabbini görmedin mi gölgeyi nasıl uzattı? Dileseydi, onu durgun yapardı. Sonra nasıl güneşi ona delil kıldık (gölgenin görünmesini, ışığa bağlı kıldık)?
|
| Süleymaniye Vakfı |
Sahibinin gölgeyi nasıl uzattığını görmedin mi? Tercihi farklı olsaydı onu hareketsiz kılardı. Güneşi de ona delil yapmıştır[1].
[*] İltifat Bakara 2/64
|
| Tefhim-ul Kuran |
Rabbini görmedin mi, gölgeyi nasıl uzatıvermiştir? Eğer dilemiş olsaydı onu durgun kılardı. Sonra biz güneşi ona bir delil kılmışızdır.
|
| Ümit Şimşek |
Rabbinin gölgeyi nasıl uzattığını görmedin mi? Dileseydi onu hareketsiz kılardı. Biz güneşi ona yol gösterici yapmış bulunuyoruz.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
Görmedin mi Rabbini, nasıl uzatmıştır gölgeyi? Eğer dileseydi, onu elbette hareketsiz kılardı. Sonra nasıl Güneş'i ona delil yapmışız!
|