| Abdulbaki Gölpınarlı |
Hayır, onlar, içlerinden bir korkutucunun gelmesine şaşıp kaldılar da kâfirler, gerçekten de dediler, bu şaşılacak bir şey.
|
| Abdullah Parlıyan |
İçlerinden bir uyarıcının gelmesine şaştılar. O Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenler: “Bu ne tuhaf şey!” dediler.
|
| Adem Uğur |
Aralarından bir uyarıcının gelmesine şaştılar da, kâfirler şöyle dediler: "Bu şaşılacak bir şeydir."
|
| Ahmed Hulusi |
Bilakis aralarından bir uyarıcı onlara geldi diye hayret ettiler de, o hakikat bilgisini inkâr edenler şöyle dedi: "Bu çok acayip bir şey. . . "
|
| Ahmet Tekin |
İçlerinden, kendilerine, sorumluluk, hesap ve cezayı hatırlatan bir uyarıcı, bir peygamber geldiğine doğrusu şaşırdılar. Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfirler:'Bu şaşılacak bir şeydir.'dediler.
|
| Ahmet Varol |
Hayır, kendilerine içlerinden bir uyarıcı gelmesine hayret ettiler de o inkar edenler: 'Bu şaşılacak bir şeydir' dediler.
|
| Ali Bulaç |
Hayır, onlara kendilerinden bir uyarıcı gelmesine şaştılar da, o kafirler: "Bu şaşılacak bir şey" dediler.
|
| Ali Fikri Yavuz |
Doğrusu (o Kureyşli) kâfirler, kendilerine içlerinden korkutucu bir peygamber geldiğine şaştılar da şöyle dediler: “- Bu, tuhaf bir şey!...
|
| Ali Ünal |
Ne var ki (o müşrikler), kendi içlerinden bir uyarıcının onlara gelmesini tuhaf karşılamakta ve (gerçeği gizleyen) o kâfirler, “Bu”, demektedirler, “çok tuhaf bir şey.
|
| Bayraktar Bayraklı |
Aralarından bir uyarıcının gelmesine şaştılar da, kâfirler şöyle dediler: “Bu şaşılacak bir şeydir.”
|
| Bekir Sadak |
(2-3) Kafirler, aralarindan bir uyaricinin gelmesine sastilar da: «Bu sasilacak bir sey; oldugumuz ve toprak oldugumuz zaman dirilecek miyiz? Bu, ihtimali olmayan bir donustur» dediler.
|
| Celal Yıldırım |
(2-3) Hayır, içlerinden kendilerine uyarıcı bir peygamberin gelmesine şaştılar da, kâfirler: «Bu şaşılacak şey!» dediler. «Biz öldüğümüz ve toprağa dönüştüğümüz zaman (tekrar dirilecek miyiz) ? Bu, uzak çok uzak bir dönüş!.
|
| Cemal Külünkoğlu |
(1-2) Kâf. Şanlı ve şerefli Kur'an'a andolsun ki, inkârcılar aralarından bir uyarıcının gelmesine şaştılar ve şöyle dediler: “Bu şaşılacak bir şeydir.”
|
| Diyanet İşleri (eski) |
(2-3) Kafirler, Aralarından bir uyarıcının gelmesine şaştılar da: 'Bu şaşılacak bir şey; öldüğümüz ve toprak olduğumuz zaman dirilecek miyiz? Bu, ihtimali olmayan bir dönüştür' dediler.
|
| Diyanet Vakfi |
Aralarından bir uyarıcının gelmesine şaştılar da, kâfirler şöyle dediler: «Bu şaşılacak bir şeydir.»
|
| Edip Yüksel |
İçlerinden bir uyarıcının kendilerine gelmesini tuhaf karşıladılar! Kafirler, “Bu tuhaf bir şey“ dediler,
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Doğrusu şaştılar da kendilerine içlerinden korkutucu bir Peygamber geldiğine dediler ki kâfirler bu acîb bir şey
|
| Erhan Aktaş |
Ama kendilerinden bir uyarıcının onlara gelmesine şaşırdılar. Gerçeği yalanlayan nankörler: “Bu şaşılacak bir şey.” dediler.
|
| Gültekin Onan |
Hayır, onlara kendilerinden bir uyarıcı gelmesine şaştılar da, o kafirler: "Bu şaşılacak bir şey" dediler.
|
| Hakkı Yılmaz |
2-3 Ama onlar, kendilerine içlerinden uyarıcı geldiğine şaşırdılar da kâfirler; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddedenler, “Bu, şaşılacak bir şeydir! Öldüğümüz ve bir toprak olduğumuz vakit mi? Bu, uzak bir dönüştür” dediler.
|
| Harun Yıldırım |
Hayır, onlara kendilerinden bir uyarıcı gelmesine şaştılar da, o kafirler: “Bu, şaşılacak bir şeydir.” dediler.
|
| Hasan Basri Çantay |
Bil'akis o kâfirler, kendilerine içlerinden inzâr edici (bir peygamber) geldi diye, hayrete düşdüler de «Bu, dediler, şaşılacak bir şey».
|
| Hayrat Neşriyat |
Bil'akis kendilerine içlerinden bir korkutucu gelmesine hayret ettiler de, o kâfirler dedi ki: 'Bu, şaşılacak bir şeydir!'
|
| İbni Kesir |
Aralarından bir uyarıcının gelmesine şaştılar da o kafirler: Bu, şaşılacak bir şey, dediler.
|
| İskender Evrenosoğlu |
Hayır, kendilerinden bir nezirin onlara gelmesine şaşırdılar. Bunun üzerine kâfirler: “Bu şaşılacak bir şey.” dediler.
|
| Kadri Çelik |
Hayır, onlara kendilerinden bir uyarıcının gelmesine şaştılar da o kâfirler, “Bu (diriliş) şaşılacak bir şey!” dediler.
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
(1-2) Kaf, Şerefli kur'an'a yemin olsun. Bir uyarıcının gelmesine şaştılar. Aralarındandı O, ve kafirler şöyle dediler: "Bu şaşılacak bir şeydir"
|
| Mehmet Okuyan |
Doğrusu kendilerine içlerinden bir uyarıcının gelmesine şaştılar ve kâfirler “Bu, şaşılacak bir şeydir!
|
| Muhammed Celal Şems |
Fakat bunlar, aralarından birinin kendilerine uyarıcı olarak gelmesine şaşıyorlar. Kâfirler derler ki: “Bu (çok) tuhaf bir şeydir!”
|
| Muhammed Esed |
Onlar içlerinden bir uyarıcının kendilerine gelmesine şaştılar; ve bu hakikat inkarcıları: "Ne tuhaf bir şey bu!" diyorlar,
|
| Mustafa Çevik |
2-3 Kur’an’ı, içlerinden seçtiği birisi ile Allah’ın kendilerine göndermekte olduğuna inanmak istemeyenler, şaşkınlıkla karşı çıkıp itiraz ettiler. Peygamber’in Kur’an ile bildirdiği, ölümden sonra diriltilip dünya hayatını kime ve neye göre yaşandığının
hesabının sorulacağı uyarısına da tepki gösterip, “Hayret doğrusu, ölüp toprağa karıştıktan sonra yeniden diriltilmek olacak şey değil.” demeye başladılar.
|
| Mustafa İslamoğlu |
Ama nerde! Onlar içlerinden bir uyarıcının kendilerine gelmesine şaştılar ve işte bu kafirler dediler ki: "Bu ne acayip bir iş!
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
(1-2) Kâf. Ve bereketi pek ziyâde olan Kur'an hakkı için. Habibim! O kâfirler, seni tasdik etmediler. Belki kendilerinden bir korkutucu gelmesinden teaccüb ettiler. O kâfirler dedi ki: «Bu şaşılacak bir şey.»
|
| Ömer Öngüt |
Aralarından bir uyarıcının gelmiş olmasına şaştılar da, kâfirler şöyle dediler: "Bu şaşılacak bir şey!"
|
| Şaban Piriş |
Kendilerine içlerinden bir uyarıcının gelmesine şaşırdılar da, kafirler: Bu, acayip bir şey, dediler.
|
| Sadık Türkmen |
İçlerinden kendilerine bir uyarıcı gelmesine hayret ettiler de, inkârcılar: “Bu acayip bir şeydir.
|
| Seyyid Kutub |
Kafirler aralarından bir uyarıcının gelmesine şaştılar da «Bu şaşılacak bir şeydir» dediler.
|
| Suat Yıldırım |
(2-3) Doğrusu, onlar, kendilerinden birinin, uyarıp irşad etmek için gelmesine şaşırdılar da kâfirler: "Bu, ne tuhaf şey!" dediler, "Biz ölüp de toprak olduktan sonra mı dirileceğiz? Bu, aklın alamayacağı kadar uzak bir ihtimal!"
|
| Süleyman Ateş |
İçlerinden bir uyarıcı gelmesine şaştılar da, o kâfirler: "Bu tuhaf bir şeydir" dediler.
|
| Süleymaniye Vakfı |
Bunları asıl şaşırtan içlerinden bir uyarıcının gelmesidir. Ayetleri görmezlikten gelenler (kafirler): "Bu şaşılacak bir şey” dediler.
|
| Tefhim-ul Kuran |
Hayır, onlara kendilerinden bir uyarıcı korkutucunun gelmesine şaştılar da, o kâfirler: «Bu şaşılacak bir şey» dediler.
|
| Ümit Şimşek |
Kâfirler içlerinden bir uyarıcının kendilerine gelmesine şaştılar da 'Bu ne acaip şey!' dediler.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
İş sanıldığı gibi değil! Kendilerine içlerinden bir uyarıcı geldi diye şaştılar da şöyle dediler o küfre batanlar: "Acayip şey bu!"
|