fe inne - o taktirde muhakkak

  
Abdulbaki Gölpınarlı De ki: Bana vahyedilenler arasında ölmüş hayvan etinden, dökülmüş kandan, yahut da domuz etinden başka, yiyene harâm edilen bir şey bulamıyorum ben. Şüphe yok ki domuz, pistir ve bir de Allah'tan başkası için kesilen hayvan haramdır ki bu da pek kötü bir şeydir. Ancak zorda kalana, isyan etmeyi kurmamak ve ihtiyaçtan fazla da yememek şartıyla helâldir bunlar ve hiç şüphe yoktur ki Rabbin, suçları örter, rahîmdir.
Abdullah Parlıyan De ki, ey peygamber! “Bana vahyedilenler de leş veya akan kan veya iğrenç bir şey olan domuz eti, ilâhî sınırı aşıp günah işleyerek, Allah'tan başkası adına boğazlanan hayvandan başka yiyecek bir kimse için, yenmesi haram olan hiçbir şey görmüyorum. Ama kişi, ölüm tehlikesi gibi bir zaruret içindeyse, aç gözlüce saldırmadan ve zaruri ihtiyacını da aşmadan yiyebilir, bilin ki Rabbiniz acıyandır, bağışlayandır.”
Adem Uğur De ki: Bana vahyolunanda, leş veya akıtılmış kan yahut domuz eti -ki pisliğin kendisidir- ya da günah işlenerek Allah'tan başkası adına kesilmiş bir hayvandan başka, yiyecek kimseye haram kılınmış birşey bulamıyorum. Başkasına zarar vermemek ve sınırı aşmamak üzere kim (bunlardan) yemek zorunda kalırsa bilsin ki Rabbin bağışlayan ve esirgeyendir.
Ahmed Hulusi De ki: "Bana vahyolunanlar içinde yemek yiyen birine haram edilmiş (bir şey) bulamıyorum. . . Ancak ölü eti, akıtılmış kan, domuz eti -ki o gerçekten pistir- ve Allâh'tan gayrı adına boğazlanan bozuk inançlı eliyle olursa müstesna. . . Ama kim zorda kalırsa, helal saymayarak ve haddi aşmaksızın (bunlardan yiyebilir)". . . Muhakkak ki senin Rabbin Ğafûr'dur, Rahıym'dir.
Ahmet Tekin 'Bana vahyolunan Kur’ân’da, bu haram dediklerinizi yiyen kimse için haram edilmiş bir şey bulamıyorum. Ancak ölmüş hayvan-leş, veya akıtılmış kan yahut domuz eti-bu gerçekten pistir, zararlıdır- yahut hak dinin kurallarının dışına çıkma, günah işleme, isyan etme kastıyla Allah’tan başkası adına kesilmiş bir hayvan olursa bunlar haramdır. Ama kim çaresiz kalırsa, helâl saymayarak, zarurî ihtiyaç sınırını aşmadan bunlardan yiyebilir. Rabbin kesinlikle kullarını koruma kalkanına alır, çok bağışlayıcı ve engin merhamet sahibidir.' de.
Ahmet Varol De ki: 'Bana vahyedilenler arasında, leş, akıtılan kan, domuz eti -ki bu kesinlikle murdardır- ve yoldan çıkarak Allah'tan başkasının adına kesilmiş olanın dışında (bu sizin haram olduğunu ileri sürdüklerinizden) bir şey yiyene yediğinin haram olduğuna dair bir hüküm bulamıyorum. Kim çaresiz kalarak (haram kılınmış olanlardan) taşkınlık etmeden [17] ve aşırıya gitmeden yerse (bilsin ki) Allah çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir.'
Ali Bulaç De ki: "Bana vahyolunanlar içinde, yiyen bir kimsenin yiyeceği (şeyler) için, ölü eti, dökülen kan, domuz eti -ki bu gerçekten murdardır- ya da Allah'tan başkası adına kesilmiş bir fısk dışında, haram kılınmış bir şey bulmuyorum. Kim kaçınılmaz bir ihtiyaçla karşı karşıya kalırsa, -saldırmamak ve haddi aşmamak şartıyla- (bu sayılanlardan ölmeyecek kadar yiyebilir). Şüphesiz senin Rabbin bağışlayandır, esirgeyendir.
Ali Fikri Yavuz (Ey Rasûlüm) de ki: “- Bana vahyolunanlar içinde, yiyen bir kimsenin yiyeceği arasında, dediğiniz gibi, haram edilmiş bir şey bulmuyorum. Yalnız haram olarak şunlar var: Ölü, yahut akıtılan kan, yahut domuz eti ki, o şüphesiz bir pistir, yahut Allah’dan başkasının adına bir fısk olarak boğazlanan. Bununla beraber her kim bunlarda çaresiz kalırsa, tecavüz etmemek ve zaruret miktarını aşmamak üzere yiyebilir. Çünkü Rabbin çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir.
Ali Ünal De ki: “Bana vahyolunanlar içinde sizin haram dediğiniz bu yiyeceklerin hiçbirinin onları yemek isteyen kimseye haram kılındığını görmüyorum. Haram olanlar, ancak leş, (kesimden sonda ciğer, dalak gibi organların damarlarında kalmış olan değil) akmış kan, domuz eti –çünkü o, murdardır– bir de, yoldan çıkma manâsında bir günah olarak Allah’tan başkası adına kesilmiş hayvanlardır. Bununla birlikte kim yemediği takdirde ölecek derecede mecbur kalırsa, başkasının hakkına tecavüz etmemek ve zaruret sınırını aşmamak kaydıyla (bunlardan da yiyebilir); şüphesiz ki senin Rabbin, çok bağışlayandır, hususî rahmet ve merhameti pek bol olandır.
Bayraktar Bayraklı De ki: “Bana vahyedilende, leş veya akan kan veya iğrenç bir şey olan domuz eti ya da üzerinde Allah'tan başka bir ismin anıldığı günahkârca bir kurban dışında, yenmesi yasak olan hiçbir şey bulamıyorum. Ama kişi zaruret içindeyse, başkasına zarar vermemek ve sınırı aşmamak üzere yiyebilir. Rabbin affedicidir; merhamet sahibidir.”
Bekir Sadak De ki: «Bana vahyolunanda, les, akitilmis kan, domuz eti ki pistir ve gunah islenerek Allah'tan baskasi adina kesilen hayvandan baskasini yemenin haram olduguna dair bir emir bulamiyorum; fakat darda kalan, baskasinin payina el uzatmamak ve zaruret miktarÙnÙ a_mamak zere bunlardan da yiyebilir.» Dorusu Rabbin baÙ_lar ve merhamet eder.
Celal Yıldırım De ki: Bana vahyolunanda ölü, akıtılmış kan, domuz eti —ki o murdardır—, ilâhî sınırı aşıp günah işleyerek Allah'tan başkası adına boğazlanan hayvandan gayrisinin, yiyecek olan bir kimseye haram sayıldığıyla ilgili (bir emir, bir belge) bulamıyorum. (Bunlardan da) kim yemeğe mecbur kalırsa, (diğer darda kalana ve başkalarının hakkına) tecâvüz etmemek, (zaruret miktarını) aşmamak üzere yiyebilir. Şüphesiz ki Rabbin çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
Cemal Külünkoğlu De ki: “Bana vahyedilenlerde leş, akan kan, iğrenç bir şey olan domuz eti, üzerinde Allah'tan başka bir ismin anıldığı kurban dışında yenmesi yasak olan hiçbir şey görmüyorum. Kim de çaresiz kalırsa açgözlüce saldırmadan ve zaruri ihtiyacını da aşmadan (isteksiz olarak yerse bunda bir sakınca yoktur). Çünkü, şüphesiz Rabbin çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.”
Diyanet İşleri (eski) De ki: 'Bana vahyolunanda, leş, akıtılmış kan, domuz eti ki pistir ve günah işlenerek Allah'tan başkası adına kesilen hayvandan başkasını yemenin haram olduğuna dair bir emir bulamıyorum; fakat darda kalan, başkasının payına el uzatmamak ve zaruret miktarını aşmamak üzere bunlardan da yiyebilir.' Doğrusu Rabbin bağışlar ve merhamet eder.
Diyanet Vakfi De ki: Bana vahyolunanda, leş veya akıtılmış kan yahut domuz eti -ki pisliğin kendisidir- ya da günah işlenerek Allah'tan başkası adına kesilmiş bir hayvandan başka, yiyecek kimseye haram kılınmış birşey bulamıyorum. Başkasına zarar vermemek ve sınırı aşmamak üzere kim (bunlardan) yemek zorunda kalırsa bilsin ki Rabbin bağışlayan ve esirgeyendir.
Edip Yüksel De ki: “Bana vahyedilende, yiyen birisi için şunların dışında haram edilmiş bir madde bulamıyorum: (1) Leş, (2) akıtılmış kan, (3) domuzun eti –ki pistir–, (4) ALLAH’tan başkasına sapıkça adanmış yiyecekler.” Zorda kalan bir kimse, istekli olmaz ve sınırı aşmazsa kuşkusuz senin Efendin Bağışlayandır, Rahimdir.
Elmalılı Hamdi Yazır De ki: Bana vahyolunanlar içinde bu haram dediklerinizi yiyecek bir adama haram kılınmış bir şey bulmuyorum, meğer ki şunlar olsun: Ölü yahud dökülen kan yahud hınzir eti ki o şübhesiz bir pistir yahud Allahtan başkasının ismi anılmış sarîh bir fisk, ki bunlarda da her kim muztarr olursa diğer bir muztarra tecâvüz etmediği ve zaruret mıkdârını aşmadığı takdirde şüphe yok ki Allah gafurdur rahîmdir
Erhan Aktaş De ki: “Bana vahyolunanda; leş, akıtılmış kan, pislik olan domuz eti veya bir sapkınlık olarak Allah’tan başkası adına kesilmiş olanlar hariç, yiyecek kimse için haram kılınmış bir şey bulamıyorum. Kim mecbur kalırsa haddi aşmadan, zaruri ihtiyacı kadar bunlardan yiyebilir. Kuşkusuz Rabb’in Çok Bağışlayıcı’dır, Rahmeti Kesintisiz’dir.
Gültekin Onan De ki: "Bana vahyolunanlar içinde, yiyen bir kimsenin yiyeceği (şeyler) için, ölü eti, dökülen kan, domuz eti -ki bu gerçekten murdardır- ya da Tanrı'dan başkası adına kesilmiş bir fısk dışında, haram kılınmış bir şey bulmuyorum. Kim kaçınılmaz bir ihtiyaçla karşı karşıya kalırsa, -saldırmamak ve haddi aşmamak şartıyla- (bu sayılanlardan ölmeyecek kadar yiyebilir). Şüphesiz senin rabbin bağışlayandır, esirgeyendir.
Hakkı Yılmaz De ki: “Bana vahyolunanda, onları yiyen için, leş veya akıtılmış kan yahut domuzun eti –ki şüphesiz domuzun eti kirlidir, rahatsızlık vericidir– yahut Allah'tan başkası adına kesilmiş bir hak yol dışına çıkış gösterimi olan hariç, haram edilmiş bir şey bulamıyorum. Artık kim çaresiz kalırsa, taşkınlık yapmamak ve zaruret sınırını aşmamak üzere bunlardan yiyebilir.” İşte şüphesiz senin Rabbin çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
Harun Yıldırım De ki: “Bana vahyolunanlar arasında onları yiyecek olan kimseye haram kılınmış bir yiyecek bulamıyorum. Ancak ölü veya akan kan, domuz eti –ki o gerçekten de murdardır yahut Allah’tan başkası adına ses yükseltilerek kesilenler bir fısk olması müstesna. Her kim de çaresiz, haddi aşmamak ve taşkınlık etmemek üzere mecbur kalırsa muhakkak Rabbin Ğafûr’dur, Rahîm’dir.”
Hasan Basri Çantay De ki: «Bana vahyolunanlar arasında, yiyen bir kimsenin yiyeceği içinde (sizin haram dediklerinizden böyle) haram edilmiş bir şey bulmuyorum. Yalnız gerek ölü, gerek dökülen kan, gerek domuz eti — ki bu, şübhesiz bir murdardır —, yahud Allahdan başkasının adına boğazlanmış bir fısk olmak müstesnadır. (Bunlar haramdır. Bununla beraber) kim (bunlardan bir şey'i yemiye) muztar kalırsa (kendisi gibi zaruret haalindeki bir kimseye) tecâvüz etmemek ve (zaruret mıkdarını) aşmamak üzere (yiyebilir). Çünkü Rabbin çok yarlığayıcı, çok esirgeyicidir.
Hayrat Neşriyat De ki: 'Bana vahyolunanlar içinde bunu (bu haram dediklerinizi) yiyecek olan bir yiyici kimseye, haram kılınmış bir şey bulmuyorum; ancak (o şeyin) ölü (usûlünce kesilmeden veya avlanmadan ölen bir hayvan) veya akıtılmış kan veya domuz eti, ki o pistir, veya (kesilirken) üzerine Allah’dan başkasının adı zikredilmiş (olmakla açıkça işlenen) bir fısk olması müstesnâ. Fakat (başkasının hakkına) tecâvüz edici ve haddi (zarûret mikdârını) aşıcı olmadan, kim(ölmeyecek kadar bunlardan yemeye) mecbur kalırsa, artık (bilsin ki) şübhesiz Rabbin, Gafûr (çok bağışlayan)dır, Rahîm (çok merhamet eden)dir.'
İbni Kesir De ki: Bana vahyolunanlar arasında; haram dediklerinizi yiyecek kişiye murdar oldukları için; ölüden, dökülen kandan, domuz etinden -ki pistirve Allah'tan başkasının adına kesildişğinden dolayı fısk olandan başka haram olan bir şey bulamıyorum. İstememek ve haddi aşmamak üzere, kim de bunlardan yemeye mecbur kalırsa; muhakkak ki Rabbın, Gafur'dur, Rahim'dir.
İskender Evrenosoğlu De ki: “Bana vahyolunan şey(ler)de, yenilen yiyecek üzerinde, ölü olan veya akıtılmış kan veya domuz eti ki; o, muhakkak murdardır, veya fısk ile Allah'tan başkası için boğazlanandan başka, haram kılınmış bir şey bulamıyorum.” Artık kim darda kalırsa, haddi aşması (meyletmesi) ve hakka tecavüz etmesi hariç; o taktirde, senin Rabbin muhakkak ki; Gafur'dur (mağfiret edendir) ve Rahîm (rahmet nuru gönderen) dir.
İstanbul Kuran Araştırmaları Grubu De ki: Bana vahyolunanlar içinde bir kimsenin yiyeceği olarak leş, akıtılmış kan, domuz eti -ki bu gerçekten pisliktir-, Allah’tan başkası adına kesilmiş bir murdar dışında haram kılınmış bir şey bulamıyorum. Fakat kim kaçınılmaz şekilde mecbur kalırsa, saldırmamak ve zorunluluk sınırını aşmamak şartıyla. Şüphesiz Rabbin bağışlayandır, merhamet edendir.
Kadri Çelik De ki: “Bana vahyolunanda; leş veya akıtılmış kan yahut pis olduğunda hiç şüphe olmayan domuz eti ya da günah işlenerek Allah'tan başkası adına kesilmiş bir hayvandan başka, yiyecek kimseye haram kılınmış bir şey bulamıyorum. Elbette haksızlık etmeksizin ve haddi aşmaksızın zorda kalan (da bilsin ki) şüphesiz bu durumda rabbin bağışlayandır, esirgeyendir.”
Mehmet Ali Eroğlu Açıkça de ki: " Bana vahyedilen haram şeyler; ölü hayvan eti, dökülmüş kan Mundar olan domuz etidir. Bunlardan başka bir şey bulamıyorum ben" Elbet Allah adından başkası adına kesilmiş de pek kötüdür. Domuz da pistir Ne var ki zorda kalana ihtiyacı kadar, haddi aşmamak üzere helaldir. Allah çok merhametlidir Şüphesiz ki Rabbin çok bağışlayandır, esirgeyendir
Mehmet Okuyan De ki: “Bana vahyolunanda, leş veya akıtılmış kan veya domuz eti –ki bu pisliğin kendisidir– ya da günah işlenerek Allah’tan başkası adına kesilmiş bir hayvandan başka, onu yiyecek kimseye haram kılınmış bir şey bulamıyorum.” (Ancak) azgınlık yapmayacak ve sınırı aşmayacak şekilde kim (bunlardan yemek) zorunda kalırsa, (bilsin ki) Rabbin çok bağışlayandır, çok merhametlidir.
Muhammed Celal Şems De ki: “Bana vahiy olunanın içinde, bir şey yemek isteyen için ancak leş, akar kan ve pis olduğu için domuz eti ve itaatsizlik edilerek, Allah’tan başkası adına kesilen hayvan dışında, haram edilen bir şey bulamıyorum. Ancak (yemek) mecburiyetinde kalan, (dinin buyruklarına) karşı gelmeyen ve haddi aşmayan, (bunlardan da yiyebilir. Böyle bir kimse bilsin ki,) Rabbin çok bağışlayan ve çok rahmet edendir.”
Muhammed Esed De ki (ey Peygamber): "Bana vahyedilenlerde leş veya akan kan veya iğrenç bir şey olan domuz eti, veya üzerinde Allahtan başka bir ismin anıldığı günahkarca bir kurban dışında yenmesi yasak olan hiçbir şey görmüyorum. Ama kişi zaruret içindeyse aç gözlüce saldırmadan ve zaruri ihtiyacını da aşmadan (yemiş) ise (bilin ki) Rabbiniz çok bağışlayıcıdır, rahmet kaynağıdır".
Mustafa Çevik Ey Peygamber! De ki: “Allah bana vahyederek bildirdi ki; leş, akan kan, domuz eti ve üzerinde Allah’tan başkasının adı anılarak kesilen kurbanın etinin dışında haram olan hiçbir şey yoktur. Fakat kişi çaresizlik içinde açlıktan çok zor durumda kalır da aç gözlülükle saldırmadan, ihtiyacı olanın dışına çıkmadan, açlıktan ölmeyecek kadar haram olandan yerse Allah bu durumda merhametini esirgemez.”
Mustafa İslamoğlu De ki: "Bana vahyedilenler içerisinde leş ya da akan kan veya domuz eti -ki o katıksız pistir-, yahut amacından saptırılarak Allah'tan başkası adına kesilen kurban dışında, yemek isteyen için yasak olan hiçbir şey göremiyorum. Fakat çaresiz kalan kimse, hakka tecavüz etmeden ve zaruret sınırını aşmadan (yemişse), unutma ki Rabbin tarifsiz bir bağışlayıcı, eşsiz bir merhamet kaynağıdır.
Ömer Nasuhi Bilmen De ki: «Bana vahyedilmiş olan da yiyecek bir kimseye yiyeceği haram kılınmış bir taam bulamıyorum. Meğer ki ölü veya akar kan veya domuz eti ki bu şüphesiz bir murdar şeydir veyahut bir fısk ki, üzerine Allah'tan başkasının ismi zikredilerek kesilmiş bulunur, maahaza her kim muzdar kalırsa tecavüz etmeksizin ve haddi aşmaksızın (bunlardan yiyebilir).» Çünkü senin Rabbin şüphe yok ki gafûrdur, rahîmdir.
Ömer Öngüt De ki: “Bana vahyedilenler arasında, yiyen bir kişinin yediği herhangi bir şeyin haram edildiğine dair bir hüküm bulamıyorum. Ancak; leş veya akıtılmış kan, veya pis olan domuz eti, veya Allah'tan başkasının adına kesildiği için fısk olan hayvanların yenmesi haramdır. Kim zaruret içinde kalırsa, haddi aşmamak ve başkasının hakkına tecavüz etmemek suretiyle (yiyebilir). Şüphesiz ki Rabbin çok bağışlayan ve çok merhamet edendir. ”
Şaban Piriş De ki: -Bana vahyolunanlar arasında; ölü, akıtılmış kan, domuz eti ki -pistir- ve Allah’tan başkası adına, O’na bir isyan olarak kesilen hayvandan başkasını yemenin haram olduğuna dair bir şey bulamıyorum. Bununla birlikte kim darda kalırsa, isyan niyeti taşımaksızın ve başkasının payına el uzatmadan (bunlardan yiyebilir.) Şüphesiz Rabbin, bağışlayandır, merhamet edendir.
Sadık Türkmen DE Kİ: “Bana vahyolunanın içinde, yiyen bir kimseye haram edilmiş bir şey bulamıyorum; ancak ölü (leş), akıtılmış kan, domuz eti;-ki o, gerçekten (insanlar için sayısız zararları olan) bir pisliktir- veya Allah’tan başkası adına/şerefine/onuruna, günahkârca kesilmiş olan kurban dışında.” Ancak kim çaresiz kalıp da aç gözlüce saldırmamak ve sınırı aşmamak üzere yemek zorunda kalırsa, şüphesiz Rabbin; çok bağışlayandır, esirgeyendir.
Seyyid Kutub De ki: “Bana vahyolunanda, ölü, akıtılmış kan, domuz eti –ki pistir- ve yoldan çıkararak Allah’dan başkası adına kesilen hayvandan gayrisini yemenin haram olduğuna dair bir emir bulamıyorum; fakat darda kalan başkasının payına el uzatmamak ve zaruret miktarını aşmamak üzere bunlardan da yiyebilir.” Şüphesiz ki Rabb’in , Gafur’dur, Rahim’dir.
Suat Yıldırım De ki: Bana vahyolunanlar içinde, bu haram dediklerinizin, yemek isteyen kimseye haram kılındığını görmüyorum. Ancak leş, yahut akıtılmış kan, yahut pis olduğunda hiç şüphe olmayan domuz eti, veya Allah yolundan çıkarak Allah’tan başkası adına kesilen hayvan olursa başka (bunlar haramdır). Fakat kim çaresiz kalırsa başkasının hakkına tecavüz etmemek ve zaruret sınırını aşmamak üzere bunlardan yiyebilir. Çünkü Rabbin gafurdur, rahimdir (affı ve merhameti boldur).
Süleyman Ateş De ki: Bana vahyolunanda, (bu harâm dediklerinizi) yiyen kimse için harâm edilmiş bir şey bulamıyorum. Ancak leş, yahut akıtılmış kan, yahut domuz eti -ki pistir- ya da Alah'tan başkası adına boğazlanmış bir fısk (murdar olmuş hayvan) olursa başka (bunlar harâmdır). Ama kim çaresiz kalırsa, (başkasının hakkına) saldırmamak ve (zorunluluk) sınırı(nı) aşmamak üzere (bunlardan yiyebilir). Çünkü Rabbin bağışlayandır, esirgeyendir.
Süleymaniye Vakfı De ki: “Bana gelen vahiyde yiyen kişiye yemesi haram kılınmış bir şey bulamıyorum; ölü (leş), akmış kan, tam bir zararlı olan domuz eti ya da fasıklık edip Allah'tan başkasının adı anılarak kesilen hayvan olursa başka. Kim zorda kalır da isyan etmeden ve aşırıya gitmeden bunlardan yerse senin Rabbin onu bağışlar ve ikram eder.”
Tefhim-ul Kuran De ki: «Bana vahyolunanlar içinde, yiyen bir kimsenin yiyeceği (şeyler) için, ölü eti, dökülen kan, domuz eti -ki bu gerçekten murdardır- ya da Allah'tan başkası adına kesilmiş bir fısk dışında, haram kılınmış bir şey bulmuyorum. Kim kaçınılmaz bir ihtiyaçla karşı karşıya kalırsa, -saldırmamak ve haddi aşmamak şartıyla- (bu sayılanlardan ölmeyecek kadar yiyebilir) . Şüphesiz senin Rabbin bağışlayandır, esirgeyendir.
Ümit Şimşek De ki: Bana vahyedilenler arasında, yiyecek olan kimse için haram edilmiş birşey görmüyorum-ancak leş, akıtılmış kan, domuz eti-ki o pisliktir-bir de Allah'a itaatten çıkarak Allah'tan başkasının adına kesilmiş hayvan müstesna. Kim başkasının hakkına tecavüz etmeden ve haddi aşmadan bunlardan yemek zorunda kalırsa, şüphesiz ki Rabbin çok bağışlayıcı, çok merhametlidir.
Yaşar Nuri Öztürk De ki: "Bana vahyolunanlar içinde, bu haram dediklerinizi yiyecek birine yasaklanmış bir şey bulamıyorum. Yalnız şunlardan biri olursa başka: leş, akıtılmış kan, domuz eti -ki o bir pisliktir- Allah'tan başkası adına boğazlanmış bir murdar." Iztırar haline düşen, başkasının hakkına dokunmamak, zorunluluk sınırını da aşmamak şartıyla bunlardan yiyebilir. Çünkü senin Rabbin çok bağışlayıcı, çok merhametlidir.