innâ hâhunâ - biz mutlaka burada

  
Abdulbaki Gölpınarlı Yâ Mûsâ demişlerdi, onlar orada bulundukça biz, oraya ebedîyen giremeyiz. Sen, Rabbinle git, ikiniz çarpışın onlarla, biz burada oturup duracağız.
Abdullah Parlıyan Ama onlar yine “Ey Musa!” dediler. “Ötekiler orada oldukça, biz o topraklara asla girmeyeceğiz. Şu halde sen ve Rabbin gidin, birlikte savaşın, biz burada oturup kalacağız.”
Adem Uğur Ey Musa! Onlar orada bulundukları müddetçe biz oraya asla girmeyiz; şu halde, sen ve Rabbin gidin savaşın; biz burada oturacağız dediler.
Ahmed Hulusi Dediler ki: "Yâ Musa, orada oldukları müddetçe biz oraya ebeden girmeyeceğiz. . . Git, sen ve Rabbin; ikiniz savaşın! İşte burada oturucularız. "
Ahmet Tekin Onlar ise:'Ya Mûsâ, onlar o topraklarda bulunduğu müddetçe, ebediyyen, asla oraya girmeyeceğiz. Sen ve Rabbin gidin, onlara karşı birlikte savaşın, işte biz burada oturuyoruz.' dediler.
Ahmet Varol (İsrailoğulları) bu kez: 'Ey Musa! Onlar orada bulundukları sürece biz asla oraya girmeyeceğiz. Sen ve Rabbin gidip çarpışın, biz şurada oturuyoruz' dediler.
Ali Bulaç Dediler ki: "Ey Musa biz, onlar durduğu sürece hiç bir zaman oraya girmeyeceğiz. Sen ve Rabbin git, ikiniz savaşın. Biz burda duracağız."
Ali Fikri Yavuz İsrâiloğulları şöyle dediler: “- Ey Mûsa, o zâlimler orada iken biz hiç bir zaman oraya giremeyiz. Artık sen ve Rabb’in beraber gidin de ikiniz harp edin; biz mutlaka burada oturucularız.”
Ali Ünal Diğerleri, sözlerinde ısrar ettiler: “Ey Musa! O topluluk orada oldukça, biz oraya ebediyen giremeyiz. (Mutlaka gireceğiz diyorsan,) haydi sen ve Rabbin gidin savaşın; bize gelince, işte tam burada oturup bekleriz.”
Bayraktar Bayraklı “Ey Mûsâ! Onlar orada bulunduğu müddetçe biz oraya asla girmeyeceğiz; şu halde sen ve Rabbin gidiniz savaşınız; biz burada oturacağız” dediler.
Bekir Sadak «Ey Musa! Onlar orada oldukca biz asla oraya girmeyecegiz. Sen ve Rabbin gidin savasin, dogrusu biz burada oturacagiz» demislerdi.
Celal Yıldırım Onlar (yine) ey Musa ! dediler, o zorbalar orada oldukça biz kesinlikle oraya giremeyiz. Sen, Rabbinle git de ikiniz (onlarla) savaşın, biz burada otururuz.
Cemal Külünkoğlu İsrailoğulları şöyle dediler: “Ey Musa, o zalimler orada iken biz hiç bir zaman oraya giremeyiz. Artık sen ve Rabbin beraber gidin de ikiniz savaşın. Biz mutlaka burada oturacağız.”
Diyanet İşleri (eski) 'Ey Musa! Onlar orada oldukça biz asla oraya girmeyeceğiz. Sen ve Rabbin gidin savaşın, doğrusu biz burada oturacağız' demişlerdi.
Diyanet Vakfi «Ey Musa! Onlar orada bulundukları müddetçe biz oraya asla girmeyiz; şu halde sen ve Rabbin gidin savaşın; biz burada oturacağız» dediler.
Edip Yüksel “Musa, onlar orada oldukça biz oraya asla girmeyiz. Sen ve Efendin gidip savaşın; biz burda oturuyoruz“ dediler.
Elmalılı Hamdi Yazır Ya Musâ, dediler: Onlar orada bulundukça biz oraya ebedâ giremeyiz, haydi sen rabbınla git ikiniz harb edin biz işte burada otururuz
Erhan Aktaş Ey Musa! “Onlar, orada oldukları sürece biz oraya asla girmeyiz; haydi sen git, sen ve Rabb’in birlikte savaşın. Kuşkusuz, işte biz buradan öteye gitmeyiz.” dediler.
Gültekin Onan Dediler ki: "Ey Musa, biz onlar durduğu sürece ebediyen oraya girmeyeceğiz. Sen ve rabbin git, ikiniz savaşın. Biz burada duracağız."
Hakkı Yılmaz Mûsâ'nın toplumu: “Ey Mûsâ! Şüphesiz biz, onlar orada olduğu sürece biz oraya asla girmeyiz. Artık sen ve Rabbin gidin de savaşın. Şüphesiz biz, burada oturanlarız” dediler.
Harun Yıldırım Dediler ki: “Ey Musa! Muhakkak ki onlar orada bulundukça biz oraya asla girmeyiz. O halde git de sen ve Rabbin savaşın!? Elbette biz burada oturucuyuz.”
Hasan Basri Çantay Onlar da (şöyle) söylediler: «Yâ Musa, onlar orada bulundukça biz oraya ilel'ebed giremeyiz. Artık sen Rabbinle beraber git! Bu suretle ikiniz harb edin! Biz mutlakaa oturucularız».
Hayrat Neşriyat (İsrâiloğulları:) 'Ey Mûsâ! Doğrusu biz, (onlar) orada bulundukları müddetçe, oraya ebedî olarak aslâ girmeyiz; onun için sen, Rabbinle git, artık (onlarla) ikiniz savaşın, doğrusu biz (onlarla harb etmektense) burada (bu Tih Sahrâsında) oturacak olan kimseleriz' dediler.
İbni Kesir Demişlerdi ki: Ey Musa; onalr orada oldukça, ebediyyen oraya girmeyiz. Git, sen ve Rabbın savaşın. Biz, burada oturanlardanız.
İskender Evrenosoğlu (Onlar); “Ey Mûsâ, muhakkak ki biz onlar orada olduğu sürece ebediyen, asla oraya girmeyiz. Artık Sen ve Rabbin gidin, böylece ikiniz savaşın, biz mutlaka burada otururuz” dediler.
Kadri Çelik “Ey Musa! Onlar orada oldukça biz asla oraya girmeyeceğiz. Sen ve Rabbin gidin savaşın; doğrusu biz burada oturucularız” demişlerdi.
Mehmet Ali Eroğlu İşte onlar: "Ya Musa!" dediler. "Onlar orada durdukça biz asla oraya girmeyiz. Doğrudan sen Rabbinle git oraya, ikiniz çarpışın, biz burada oturup kalacağız."
Mehmet Okuyan (İsrailoğulları) “Ey Musa! Onlar orada bulundukları sürece biz oraya asla girmeyeceğiz. Sen ve Rabbin gidin, savaşın! Biz burada oturacağız!” demişlerdi.
Muhammed Celal Şems Onlar (ise) dediler ki: “Ey Musa! Onlar, o (memlekette) bulundukları sürece, biz asla oraya girmeyiz. Sen ve Rabbin gidin (ve onlarla) savaşın. Biz burada otururuz.”
Muhammed Esed (Ama) onlar: "Ey Musa!" dediler, "Ötekiler orada oldukça biz o (topraklar)a asla giremeyeceğiz. O halde sen ve Rabbin gidin ve birlikte savaşın! Biz burada kalacağız!"
Mustafa Çevik 20-26 Musa bir zamanlar kavmine şöyle demişti. “Ey kavmim! Allah’ın size verdiği nimetleri bir düşünün. Allah içinizden size peygamberler göndermiş, onların daveti nizam ve ahlaka dayalı devletler kudurmuş, içinizden hükümdarlar çıkarmıştı ve sizi yeryüzünde başka toplamlara nasip olmayan nimetlere kavuşturmuştu. Ey kavmim! Mısır’dan çıkarılmanızdan sonra, Allah’ın size yurt edinmeniz için gidip yerleşin diyerek lütfettiği mukaddes topraklara gidip yerleşin ve yaratılış sebebiniz olan nizam ve ahlak ile yaşayın. Sakın başka yollara sapmayın, yoksa dünyada da âhirette de kaybedenlerden olursunuz!” Musa’nın bu söylediklerine karşı kavmi de ona dedi ki: “Ey Musa! O topraklarda güçlü ve zorba bir halk yaşıyor, onlar orada oldukça biz asla o topraklara girmeyiz, ancak onlar oralardan çıkarlarsa biz girebiliriz.” Bu sırada İsrailoğullarından Allah’a yürekten iman etmiş, bu yüzden de Allah’ın kendilerini cesaretlendirdiği iki yiğit, kavimlerine dedi ki: “Onların üzerine cesaretle ön cepheden kapıdan yürüyelim. Cesaretimiz karşısında orada yaşayan topluluğu şaşkına çevirip mağlup edebiliriz. Gerçekten mü’min iseniz, Allah’a güvenip O’nun emirlerine uymalısınız!” Bunun üzerine İsrailoğulları Musa’ya dönüp dediler ki: “Ey Musa! Onlar orada oldukça bizler seninle oraya gitmeyeceğiz, boşuna uğraşma! Ama sen çok istiyorsan Rabbinle birlikte gidip onlarla savaş, biz bulunduğumuz bu yerden öteye bir adım bile atmayacağız.” Musa bunun üzerine “Ey Rabbim! Benim sözüm yalnızca kendim ve kardeşim Harun’a geçiyor, artık sen bu sapkın toplumla bizim yollarımız ayır” diye dua etti. Allah da Musa’ya şöyle vahyetti: “O halde İsrailoğulları o topraklardan kırk yıl mahrum kalacaklar ve çölde şaşkın şaşkın dolaşıp duracaklar. Ey Musa! Sen de böyle yoldan çıkmış, nankör, küstah ve korkak bir topluluk için üzülme.
Mustafa İslamoğlu Berikiler (ise) "Ey Musa!" dediler, "onlar orada bulundakça, biz asla oraya girmeyeceğiz. O halde sen ve Rabbin gidip savaşın, biz işte şuracıkta oturuyoruz!"
Ömer Nasuhi Bilmen Dediler ki: «Ya Mûsa! Biz elbette ebedîyen girmeyeceğiz, onlar orada devam ettikçe artık sen Rabbinle git, mukatelede bulun, bizler ise burada oturucularız.»
Ömer Öngüt Şöyle dediler: “Ey Musa! Onlar orada oldukça, biz aslâ oraya girmeyiz. Sen ve Rabbin gidin savaşın. Biz burada otururuz. ”
Şaban Piriş -Ey Musa, onlar orada oldukça biz asla oraya girmeyeceğiz. Sen ve Rabbin gidin savaşın. Biz burada oturacağız, demişlerdi.
Sadık Türkmen Dediler ki: “Ey Musa! Onlar orada bulundukça biz oraya asla girmeyeceğiz. Sen ve Rabbin gidin onlarla savaşın. Biz burada oturacağız.”
Seyyid Kutub Dediler ki, «Ey Musa, onlar orada olduğu sürece biz oraya kesinlikle girmeyiz. Git sen Rabbin ile birlikte savaş, biz burada kalıyoruz.»
Sonia Cihangir (Onlar); “Ey Mûsâ, kesinlikle biz onlar orada olduğu sürece asla oraya girmeyiz. Sen ve Rabbin gidin, böylece ikiniz savaşın, biz mutlaka burada (sizlere karışmadan ) otururuz” dediler.
Suat Yıldırım Yine dediler ki: "Ya Mûsâ! O zorbalar orada oldukları müddetçe biz asla giremeyiz. Haydi sen Rabbinle git, ikiniz onlarla savaşın, biz işte burada oturuyoruz."
Süleyman Ateş Dediler ki: "Ey Mûsâ, onlar orada olduğu sürece biz oraya asla girmeyiz. Sen ve Rabbin, gidin, savaşın, biz burada oturuyoruz!"
Süleymaniye Vakfı (Musa’nın halkı) Dediler ki “Bak Musa! Onlar orada olduğu müddetçe biz asla oraya giremeyiz. Sen ve Rabbin gidin, savaşın. Biz burada oturuyoruz.”
Tefhim-ul Kuran Dediler ki: «Ey Musa, biz, orda onlar durduğu sürece hiç bir zaman oraya girmeyeceğiz. Sen ve Rabbin git, ikiniz savaşın. Biz burda duracağız.»
Ümit Şimşek Onlar yine 'Ey Musa,' dediler. 'Onlar orada olduğu müddetçe biz asla oraya girmeyiz. Sen ve Rabbin gidip onlarla savaşın; biz burada oturacağız.'
Yaşar Nuri Öztürk Dediler ki: "Ey Mûsa! Onlar orada oldukça biz oraya asla girmeyeceğiz. Hadi sen git, Rabbin'le birlikte savaşın. Biz şuracıkta oturacağız."