venhar - ve kurban kes

  
Abdulbaki Gölpınarlı Artık namaz kıl Rabbine ve kurban kes sen.
Abdullah Parlıyan Öyleyse sen yalnızca Rabbine kul ve köle olup O'na ibadet et, namaz kıl ve yalnızca O'nun adına kurban kes.
Adem Uğur Şimdi sen Rabbine kulluk et ve kurban kes.
Ahmed Hulusi O hâlde Rabbin için salâtı yaşa ve kurbanı (benlik) kes!
Ahmet Tekin Bu sebeple, Rabbinin rızasını kazanmak için dua ve niyazda bulunarak bayram namazı kıl, Kurban Bayramı’nda, kurban kesme günlerinde Rabbinin rızasını kazanmak için kurban kes.
Ahmet Varol O halde Rabbin için namaz kıl ve kurban kes.
Ali Bulaç Şu halde Rabbin için namaz kıl ve kurban kes.
Ali Fikri Yavuz O halde, (buna şükür olarak) namaz kıl ve kurban kesiver.
Ali Ünal Sen de Rabbin için (üzerinde bir şükür borcu olarak) namaz kıl ve kurban kes.
Bayraktar Bayraklı Öyleyse Rabbin için namaz kıl ve kurban kes!
Bekir Sadak Oyleyse Rabbin icin namaz kil, kurban kes.
Celal Yıldırım Artık' Rabb'ın için namaz kılmaya devam et ve n a h r yap (Kurban kes veya namazda rükû'dan kalkılırken ellerini göğüs seviyesine kaldır),
Cemal Külünkoğlu O halde, (buna şükür olarak) namaz kıl ve kurban kes.
Diyanet İşleri (eski) Öyleyse Rabbin için namaz kıl, kurban kes.
Diyanet Vakfi (1-3) (Resûlüm!) Kuşkusuz biz sana Kevser'i verdik. Şimdi sen Rabbine kulluk et ve kurban kes. Asıl sonu kesik olan, şüphesiz sana hınç besleyendir.
Edip Yüksel Öyleyse Efendin için namaz kıl ve kendini ada/yönel.
Elmalılı Hamdi Yazır Sen de Rabbın için namaz kıl ve kurban kesiver
Erhan Aktaş O halde Rabb’in için salat1 et ve zorlukları göğüsle.2

1- İbadete layık yegâne ilahın Allah olduğuna inan ve şirkten arınmış bir bilinçle Allah’a yönel, yalnız O’ndan iste, azim ve kararlılıkla O’nun yolunu sürdürmeye devam et. 2- Çevirilerin, ayette geçen “venhar” sözcüğüne “kurban kes” anlamını vermeleri, ayetin bağlamını dikkate almamaktan kaynaklanan bir yanılgıdır. Surenin vahyedildiği dönem ve koşullar dikkate alındığında “kurban kesmekten” söz etmenin mümkün olmayacağını da anlamak gerekir. Nahr, sözcük olarak, “göğüs, gerdan, göğüslemek, deveyi göğsünden kesmek, elleri göğse değdirmek gibi anlamlara gelmektedir. “Nahr” sözcüğü, burada “göğüslemek, göğüs germek” anlamına gelmektedir.
Gültekin Onan Şu halde rabbin için namaz kıl ve kurban kes
Hakkı Yılmaz Öyleyse Rabbin için salât et [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek ol; toplumu aydınlatmaya çalış] ve karşılaşacağın zorlukları göğüsle!
Harun Yıldırım O halde Rabbin için namaz kıl ve kurban kes.
Hasan Basri Çantay O halde Rabbin için namaz kıl. Kurban kes.
Hayrat Neşriyat Öyleyse Rabbin için namaz kıl ve kurban kes!
İbni Kesir Öyleyse Rabbın için namaz kıl ve kurban kes.
İskender Evrenosoğlu O halde Rabbin için namaz kıl ve kurban kes.
Kadri Çelik O halde Rabbin için namaz kıl ve kurban kes.
Mehmet Ali Eroğlu Eşsiz lütuflar, bereketler, huzur, mutluluk ve güzellik.
Mehmet Okuyan Rabbin için salât (ibadet) et ve kurban kes!
Muhammed Celal Şems (Bunun karşısında şükranını göstermek üzere) Rabbine ibadet et ve fedakârlıkta bulun.
Muhammed Esed o halde (yalnız) Rabbine ibadet et ve (yalnız O'nun adına) kurban kes.
Mustafa Çevik O halde sen de, Rabbinin öğretip davet ettiği hayat nizamını yaşamak ve ya şatmak için bütün gücünle gayret et, saldırılara göğüs ger! Bu uğurda imkânlarını kurban etmekten çekinme ve böylece Rabbine yakınlaşıp O’nun rızasını kazan.
Mustafa İslamoğlu O halde namazı da, kurbanı da yalnız Rabbine tahsis et!
Ömer Nasuhi Bilmen Rabbin için namaz kıl ve kurban kesiver.
Ömer Öngüt Öyleyse Rabbin için namaz kıl, kurban kes.
Şaban Piriş Öyleyse sen de Rabbin için namaz kıl ve kurban kes.
Sadık Türkmen O halde; sen de yalnız Rabbin için ibadet et ve yalnız O’nun için kurban kes (insanlara etli ziyafetler ver.)
Seyyid Kutub Öyleyse Rabbin için namaz kıl ve kurban kes.
Suat Yıldırım Sen de Rabbin için namaz kıl ve kurban kesiver.
Süleyman Ateş Öyleyse Rabbin için namaz kıl ve nahret (kurban kes veya ellerini boğazına kadar kaldırıp tekbir al).
Süleymaniye Vakfı Öyleyse her işi Rabbin (Sahibin) için yap[1*] ve dik dur[*2]!

[*1]Âyetin metninde geçen salli = صَل ‘nin türediği es-salât = الصَّلَاة kelimesinin kök anlamı, bir şeyi bırakmamak ve sürekli arkasında olmaktır. (Lisan’ul-Arab) Burada verilen emir, Allah'ın verdiği görevleri, O’nun rızası için sürekli yapmaktır. Her müslümanın hiç aksatmadan yapması gereken tek ibadet namaz olduğu için ona da salat denmiştir.

[*2] Nahr =  النَّحْرُ göğüs anlamına gelir. (Lisan'ul-Arab) Namazda ayağa kalkıp dik duran kişiye “nahr etti = قد نَحَرَ” denir. (el-Ayn) Ayetteki وَانْحَرْ = v'enhar li rabbik = وَانْحَرْ لِرَبِّكَ takdirinde olduğu için “Rabbin için dik dur” anlamını vermek gerekir. Bir âyet şöyledir: “Allah yolunda nasıl cihad edilmesi gerekiyorsa öyle cihad edin. Sizi seçkin konuma getiren O’dur.” (Hac 22/78) Cihad, düşmanın, şeytanın veya arzuların baskısına karşı Allah’ın emrine uymak için verilen güçlü mücadeledir (Müfredat). Bu da dik durmakla olur. Bunu, Arap dili ile şöyle ifade edebiliriz:

(فَصَلِّ لرَبِّكَ وانْحَرْ) إلزم كل أمر لربك وانْتَصِب بنَحْرِك  إزَاءكل شيء لرضاه.

Ayakta duran devenin gırtlağına bıçak saplayıp kesmeye nahr denir. Deve, kurban olarak da kesildiği için v’enhar = وانْحَرْ emrine mecaz olarak “kurban kes” anlamı verilmiştir. Şu âyete göre kurban, bütün ümmetlere farzdır:  “Her ümmete kurban kesme görevi yükledik ki, kendilerine rızık olarak verdiğimiz en’âm cinsinden hayvanların üstüne Allah’ın adını ansınlar. İlahınız tek ilahtır, siz yalnız ona teslim olun. Sen alçak gönüllülere müjde ver.” (Hac, 22/34)

(En’âm 6/143-144)âyetine göre en’âm sadece deve değil, koyun, keçi, sığır ve devenin erkeği ve dişisidir. Muhammed (s.a.v.) ümmetiyle ilgili olarak da şöyle buyurulmuştur:

“Bedence gelişmiş olanları da sizin için, Allah’a kulluğun simgelerinden yaptık. Onlarda sizin için hayır vardır. Sıra sıra dururlarken üzerlerine Allah’ın adını anın. Yanları yere yapıştığı zaman onlardan yiyin, halinden memnun olana da isteyene de yedirin. Onları bu şekilde sizin hizmetinize verdik, belki şükredersiniz.” (Hac, 22/36)

Sıra sıra dururlarken üzerlerine Allah’ın adını anın” emri, kurbanlık hayvanları yere yatırmadan kesmeyi işaret eder  ama Araplar nahr kelimesini deve dışındaki hayvanların kesimi için kullanmazlar. Ayrıca Kevser Suresi’nin Mekke’de kurbanı emreden ayetlerin Medine’de inmesi, hiçbirinde nahr =نحر kökünden bir kelimenin geçmemesi, Nebimizin Mekke’de kurban kestiğine dair rivayet olmamasına rağmen Hicretten sonra her yıl kurban kestiğinin bilinmesi (Tirmizi, Edâhî, 11) mecaz anlamda olsa وَانْحَرْ = v'enhar’a “kurban kes” anlamını vermenin doğru olmadığını gösterir.

 
Tefhim-ul Kuran Şu halde Rabbin için namaz kıl ve kurban kes.
Ümit Şimşek Sen de Rabbin için namaz kıl ve kurban kes.
Yaşar Nuri Öztürk O halde, sen de Rabbin için namaz kıl ve göğsünü gererek dimdik dur/sağ elini sol elinin üzerine koyup kıyam et/namazı vakti girer girmez kıl/kavrayışını bilgi ile derinleştir/eti yenecek hayvan kes!