rehînun - rehine

  
Abdulbaki Gölpınarlı Ve inananlarla soylarından, inanarak onlara uyanları, soylarından gelenlerle birleştirir, buluştururuz ve yaptıklarının mükâfatından hiçbir şeyi eksiltmeyiz; herkes, kazancına bağlıdır.
Abdullah Parlıyan Onlar ki, inandılar, soyları da imanda kendilerine uydu. Onları cennete sokarken soylarını da kendilerine eriştirip, cennete katmışızdır ve kendi amellerinin sevabından da, hiç birşey eksiltmemişizdir. Ama sonunda herkes kendi kazandığına bağlıdır, yani ona göre ceza veya mükafat görecektir.
Adem Uğur İman eden ve soylarından gelenlerde, imanda kendilerine tâbi olanlar (var ya)! İşte biz, onların nesillerini de kendilerine kattık. Onların amellerinden de bir şey eksiltmedik. Herkes kazandıklarına karşı bir rehindir.
Ahmed Hulusi İman edenler ve imanlı olarak kendilerine tâbi olan zürriyetleri var ya; onlara kendilerinden gelenleri de ekledik! Onların kazançlarından hiçbir şeyi de eksiltmedik. . . Her kişi yaptığının getirisine bağlıdır!
Ahmet Tekin İman edenlerin, nesilleri de iman ile kendilerine tâbi olanların, işte biz onların nesillerinin mükâfatını da, atalarının mükâfatına denk tuttuk. Atalarının devamlı, bilinçli amellerinin mükâfatından da, bir şey eksiltmedik. Sonuçta ehliyeti hâiz herkes işlediği amellerin, hak ettiklerinin karşılığında sorumlu tutuluyor, kendisini rehin ediyor.
Ahmet Varol İman edip nesilleri de imanda kendilerini izleyenler var ya, onların nesillerini kendilerine katmış ve kendi amellerinden bir şey eksiltmemişizdir. Her kişi kazandığına karşılık bir rehindir. [2]
Ali Bulaç İman edenler ve soyları da kendilerini imanda izleyenler (var ya); biz onların soylarını da kendilerine katıp ekledik. Onların amellerinden hiçbir şeyi eksiltmedik. Her kişi, kendi kazandığına karşılık bir rehindir.
Ali Fikri Yavuz (Dünyada) iman edenlere ve zürriyetleri de iman edib kendilerine uyanlara, (ahirette) zürriyetlerine kavuştururuz. (Onları da, baba ve dedeleri gibi cennete koruz ve derecelerini yükseltiriz.) Bununla beraber (baba ve dedelerinin) amellerinden hiç bir şey eksiltmeyiz. Herkes kazancına bağlıdır, (iyi amel işlerse kurtulur, değilse helâk olur.)
Ali Ünal Kendileri iman etmiş oldukları gibi, zürriyetleri de iman ile kendilerini takip edenlerin zürriyetlerini, (imanları kendileri seviyesinde olmasa bile) onlara kavuştururuz ve (bu kavuşturmadan dolayı) onların amellerine verdiğimiz mükâfattan hiçbir şey eksiltmeyiz. Bununla birlikte herkes, (Cennet’ten dünyada iken) kazandıkları nisbetinde istifade eder.
Bayraktar Bayraklı İnananlar ve soyları da imanlı olarak kendilerine uyanları, soyları ile buluştururuz. Onların yaptıklarından hiçbir şeyi eksiltmeyiz. Herkes kazandığına karşılık rehindir.
Bekir Sadak Inanan, soylari da inancta kendilerine uyan kimselere soylarini da katariz. Onlarin islediklerinden hicbir sey eksiltmeyiz. Herkes kazancina baglidir.
Celal Yıldırım Onlar ki imân ettiler ve soyları da kendilerine imân ile uydular, soylarını onlara eriştirip katarız ve biz, onların amellerinden hiçbir şey eksiltmeyiz. Her kişi kazandığına karşılık rehindir.
Cemal Külünkoğlu (Dünyada) iman eden ve nesilleri de iman konusunda kendilerinin yoluna uyanlar var ya, işte biz onların nesillerini (ahirette) kendilerine kavuştururuz. Bununla beraber onların amellerinden hiçbir şey eksiltmeyiz. Her kişi, kendi kazandığına karşılık bir rehindir (ona göre muamele görecektir).
Diyanet İşleri (eski) İnanan, soyları da inançta kendilerine uyan kimselere soylarını da katarız. Onların işlediklerinden hiçbir şey eksiltmeyiz. Herkes kazancına bağlıdır.
Diyanet Vakfi İman eden ve soylarından gelenlerde, imanda kendilerine tâbi olanlar (var ya)! İşte biz, onların nesillerini de kendilerine kattık. Onların amellerinden de bir şey eksiltmedik. Herkes kazandıklarına karşı bir rehindir.
Edip Yüksel Soyları tarafından izlenen gerçeği onaylayanlara soylarını da katarız ve onların yaptıklarından hiçbir şeyi eksiltmeyiz. Herkes kazanmış olduğu şeylerin bir ipoteğidir.
Elmalılı Hamdi Yazır Ve İyman edenleri ki zürriyyetleri de iyman ile arkalarından gelmiş, zürriyyetlerini kendilerine ilhak etmişizdir, bununla beraber kendilerine amellerinden hiçbir şey eksiltmemişizdir, herkes kazancına bağlıdır.
Erhan Aktaş İman eden, soyları da iman ederek kendilerine tabi olan kimselerin, soylarını da kendilerine kattık1. Ve onların yaptıklarından bir şey eksiltmedik. Herkes kazandığına karşılık bir rehindir.

1- Cennet’i hak etmiş aile bireylerini, kan bağı mensuplarını Cennet’te bir araya getireceğiz.
Gültekin Onan İnananlar ve soyları kendilerini inançta izleyenler; biz onların soylarını da kendilerine katıp ekledik. Onların amellerinden hiçbir şeyi eksiltmedik. Her kişi, kendi kazandığına karşılık bir rehindir.
Hakkı Yılmaz Ve iman eden, soyları da iman ile kendilerine uyan kimseler; işte Biz, onların soylarını da kendilerine kattık. Kendilerinin amellerinden bir şey eksiltmedik. Herkes kendi kazandığıyla rehindir.
Harun Yıldırım İman edenler ve soyları kendilerini imanda izleyenler; biz onların soylarını da kendilerine katıpekledik. Onların amellerinden hiç bir şeyi eksiltmedik. Her kişi kendi kazandığına karşılık bir rehindir.
Hasan Basri Çantay İman edib de zürriyyetleri de îman ile kendilerine tâ'bi olanlar (yok mu?) biz onların nesillerini de kendilerine katdık. Kendilerinin amelinden bir şey de eksiltmedik. Herkes kazancı mukaabilinde bir rehindir.
Hayrat Neşriyat Ve îmân edip zürriyetleri de kendilerine îmân ile tâbi' olanlara gelince, (biz) onların zürriyetlerini (Cennette) kendilerine katmışızdır; bununla berâber onların amellerinden kendilerine hiçbir şey eksiltmemişizdir. Her kişi, kendi kazandığına karşılık (bizzat kendi nefsiyle) bir rehindir!
İbni Kesir İman edip de soyları da imanda kendilerine tabi olanlar; onlara, soylarını da kattık. Onların işlediklerinden hiç bir şey eksiltmedik. Herkes kazandığı ile bağlıdır.
İskender Evrenosoğlu Ve (hayattayken, ölmeden önce Allah'a ulaşmayı dileyip) âmenû olan, zürriyetleri de kendilerine îmân ile tâbî olanların zürriyetlerini de kendilerine ilhak ettik (yanlarına kattık). Ve onların amellerinden bir şey eksiltmedik. Herkes kazandığına (dereceler) karşılık bır rehindir.
Kadri Çelik İman edenler ve soyları da imanda kendilerine tabi olanlar (var ya), biz onların soylarını da kendilerine katıp ekleriz. Onların amellerinden hiç bir şeyi eksiltmeyiz. Her kişi, kendi kazanmakta olduğuna karşılık bir rehindir.
Mehmet Ali Eroğlu Rabb'e iman edenler ve onların zürriyetleri ki, kendilerini imanda izleyenler; Tamamen zürriyetlerini onlara katıp ekledik. Amellerinden eksiltilmemiştir. Usulüne uygun kim ne yaptıysa; kişi kazandığına karşılık kendisi rehindir.
Mehmet Okuyan İman edenlere ve onlara imanla uyan nesiller(in)e gelince; biz onları (cennette) nesilleriyle buluşturacağız. Onların yapıp ettiklerinden hiçbir şey eksiltmeyeceğiz. Her kişi kazandığına karşılık rehindir.
Muhammed Celal Şems İman eden ve evlatları (da) kendilerini imanda takip edenlerin nesillerini, kendileriyle birleştireceğiz ve onların amellerinden (de) bir şey eksiltmeyeceğiz. Herkes, yaptıklarının (karşılığında) bir rehindir.
Muhammed Esed Kendileri iman eden ve soyları bu imanı sürdürecek olanlara gelince, Biz onları soyları ile bütünleştirecek ve işlerini heder ettirmeyeceğiz (ama, sonuçta) herkes kendi kazandığının hesabını verecek.
Mustafa Çevik 17-28 Şirkten, küfürden, nankörlükten sakınarak Allah’ın daveti olan hayat nizamına sarılanlar ise cennetlerde çeşit çeşit nimetlere kavuşacak, ebedî saadet, zevk ve safa içinde yaşayacaklar. Rableri onları cehennem ateşinden uzak tutacak. Cennette sıra sıra dizilmiş tahtlarına oturacak, Allah’ın kendilerine lütfettiği tertemiz, saf ve güzel gözlü eşleri ile yaşayacaklar. Bu mü’minlerin kendileri gibi iman edip, imanlarının gereklerini yerine getiren, soylarından olanlarını da cennetlerde buluşturacağız. Böylece hiç kimsenin ameli karşılıksız kalmayacak ve Biz onlara cennetlerde canlarının çektiği etin, meyvenin tertemiz olan her çeşidini ikram edeceğiz. Cennete layık görülenler orada, kendilerine boş sözler söyletmeyen, dengesiz davranışlar yaptırmayan, içeni günaha sokmayan ve insanın içtikçe içesi gelen içeceklere kavuşacak, hiç yaşlanma endişesi ve emaresi olmayan, ölümsüz gençlikler yaşayacaklar, tıpkı kabuklarının içinde saklanmış inciler gibi pırıl pırıl ve tertemiz kimseler olarak birbirleriyle sohbet ederlerken, “Biz dünyada çoluk çocuğumuzla yaşarken, bir yandan da sonumuz ne olacak diye de korkar dururduk, şükürler olsun ki Rabbimiz bizi kavurucu ateşin azabından korudu. Biz dünya hayatımızda iyi ki Allah’tan başkasına dua edip yardım dilememişiz. Şüphesiz Rabbimiz kendisine böyle yönelenlere karşı çok şefkatli, merhametli ve lütufkârdır.” diyecekler.
Mustafa İslamoğlu Kendileri iman eden, ve soyları da bu muhteşem imanı izleyenlere gelince: Biz onları soylarıyla buluşturacağız ve kendi yaptıklarının (karşılığından) da hiçbir şey eksiltmeyeceğiz; (ne ki) herkesin (akıbeti) kendi kazandıklarına bağlıdır.
Ömer Nasuhi Bilmen Ve o kimseler ki, imân ettiler ve kendilerine zürriyetleri de imân ile tâbi oldular, onlara zürriyetlerini de kattık ve onlar için amellerinden bir şeyi de eksiltmedik. Her bir şahıs, kendi kazandığı şeye bağlıdır.
Ömer Öngüt İman edenleri ve kendilerini iman ile takip eden zürriyetlerini kavuştururuz. Onların amellerinden de hiçbir şey eksiltmemişizdir. Herkes kazandıklarına karşılık bir rehindir.
Şaban Piriş İman edenleri, soylarından da iman ederek onlara tabi olanları bir araya getirdik. Çalışmalarından hiçbir şey eksiltmedik. Her kişi, kazancına bağlı bir rehinedir.
Sadık Türkmen GERÇEKLERE inananlar ve soyları da inançta kendilerine uymuş olanlar; işte Biz onların soylarını da kendilerine katmışızdır. Onlara yaptıklarından hiçbir şey eksiltmemişizdir. Herkes kazandığına karşılık bir rehindir!
Seyyid Kutub İnanan, soyları da inançta kendilerine uyan kimselere soylarını da katarız. Onların işlediklerinden hiçbir şey eksiltmeyiz. Herkes kazancına bağlıdır.
Suat Yıldırım Kendileri iman edip zürriyetleri de iman ile kendilerinin izinden gidenlerin nesillerini de kendilerine kavuştururuz. Onların emeklerinden hiçbir şeyin mükâfatını eksiltmeyiz. Onlardan her biri kazandığı güzel neticeleri ile daimdir.
Süleyman Ateş Kendileri inanmış, zürriyetleri de imânda kendilerine uymuş olan kimselerin zürriyetlerini de kendilerine katmışızdır; kendi ameller(inin sevâb)ından da hiçbir şey eksiltmemişizdir. Herkes kendi kazandığına bağlıdır.
Süleymaniye Vakfı Nesillerinden, inanıp güvenmiş (imanlı) olarak kendilerini takip etmiş olanları da o müminlere katarız. Onların yaptıklarından bir şey de eksiltmeyiz[1*]. Çünkü herkesi, kendi kazandığı bağlar[2*].

[1*] Şefaat yüzünden yanına alan konumunda olan kişinin kazandıklarında bir eksilme olmaz. Gelen, kendi kazandığıyla gelir ve diğerine yük olmaz.

[2*] Bu âyetler, cehennemde yalnızlaşan ve oranın azabını çeken Müslümanların cennetteki yakınlarının yanına yerleştirileceklerini göstermektedir. İşte şefaat budur.

Tefhim-ul Kuran İman edenler ve soyları da kendilerini imanda izleyenler (var ya); biz onların soylarını da kendilerine katıp eklemişiz. Onların amellerinden hiçbir şeyi eksiltmedik. Her kişi, kendi kazanmakta olduğuna karşılık bir rehindir.
Ümit Şimşek İman edenleri ve onların nesillerinden iman ederek kendilerine tâbi olanları birbirine kavuşturmuş, kimsenin çalışmasından da birşeyi eksiltmemişizdir. Herkes kendi kazancına bağlıdır.
Yaşar Nuri Öztürk İman edip zürriyetleri de imanda kendilerine uyanların, soy soplarını da kendilerine katmışızdır. Ve kendi amellerinden kendilerinin hiçbir şeyini eksiltmemişizdir. Her kişi, kazandığı karşılığında bir rehindir.