akbelû - karşısına geldiler

  
Abdulbaki Gölpınarlı Derken koşa koşa yanına gelmişlerdi.
Abdullah Parlıyan O putlara tapanlar, bayram yerinden dönüp gelince, puthanedeki manzarayı gördüler ve koşarak, O'na doğru geldiler ve yaptığı bu işten dolayı, O'nu suçladılar.
Adem Uğur (Putperestler) koşarak İbrahim'e geldiler.
Ahmed Hulusi Bunu görenler hızla dönüp Ona geri geldiler.
Ahmet Tekin Bunun üzerine, telâş ile birbirlerine girerek İbrâhim’e geldiler.
Ahmet Varol Bunun üzerine hemen koşarak kendisine geldiler.
Ali Bulaç Çok geçmeden (halkı) birbirine girmiş durumda kendisine yönelip geldiler.
Ali Fikri Yavuz Bunun üzerine kavmi koşarak kendisine geldi.
Ali Ünal (Hadiseden haberdar olan) halk, telâşla ve süratle yanına koşuştu.
Bayraktar Bayraklı Kavmi, koşarak ona geldi.
Bekir Sadak Bunun uzerine putperestler kosarak ona geldiler.
Celal Yıldırım Az sonra milleti birbirine girerek İbrahim'e doğru geldiler.
Cemal Külünkoğlu Kavmi (telaş içinde) koşarak ona doğru geldi.
Diyanet İşleri (eski) Bunun üzerine putperestler koşarak ona geldiler.
Diyanet Vakfi (Putperestler) koşarak İbrahim'e geldiler.
Edip Yüksel Hemen ona doğru koşuştular.
Elmalılı Hamdi Yazır Bunun üzerine birbirlerine girerek ona yöneldiler
Erhan Aktaş Bunun üzerine koşarak ona yöneldiler.
Gültekin Onan Çok geçmeden (halkı) birbirine girmiş durumda kendisine yönelip geldiler.
Hakkı Yılmaz Bir süre sonra, İbrâhîm'in halkı koşarak İbrâhîm'le yüz yüze geldiler.
Harun Yıldırım Hızlıca ona yönelip geldiler.
Hasan Basri Çantay Derken (kavmi) koşarak onun önüne çıkdı (lar).
Hayrat Neşriyat Bunun üzerine (kavmi) koşarak ona yöneldiler.
İbni Kesir Bunun üzerine koşarak ona geldiler.
İskender Evrenosoğlu Bunun üzerine hızlı hızlı koşarak karşısına dikildiler.
Kadri Çelik Bunun üzerine (putperestler) hızla ona yöneldiler.
Mehmet Ali Eroğlu (94-95) Fark edince bunu, telaşla geldiler. O dedi ki: "Yonttuğunuz şeylere mi tapıyorsunuz sizler?
Mehmet Okuyan 181 Gönderilen bütün elçilere selam olsun!
Muhammed Celal Şems (Halk) koşarak ona geldi.
Muhammed Esed Bunun üzerine diğerleri koşarak o'na doğru geldiler (ve yaptığından dolayı o'nu suçladılar).
Mustafa Çevik 88-96 Sonra da İbrahim başını gökyüzüne doğru kaldırıp, yanında bulunanlara dedi ki: “Siz bu asılsız, düzmece uydurmalarınızla Allah’ın yarattığı yıldızları, ayı, güneşi de hurafelerinize alet ediyorsunuz, sizin bu tutumunuz beni hasta etti.” Bunun üzerine yanında bulunanlar İbrahim’den uzaklaştılar. Böylece yalnız kalan İbrahim kavminin putperestliğini, onlara başka bir yol ile de göstermeyi düşündü ve kalkıp putların yanına gitti. Putperest halkın onların önüne koydukları yemekleri de görünce iyice sinirlenerek putlara, “Haydi buyursanız ya niçin yemiyorsunuz, neyiniz var, niçin konuşmuyorsunuz?” diyerek üzerlerine yürüyüp şiddetle vurarak putları parçaladı. Olanların haberini alan kavminden birçok insan, koşarak oraya geldiler. İbrahim de onlara dönüp, “Siz kendi ellerinizle yontup, heykellerini yaptığınız bu dünyadan göçüp gitmiş, kendilerini benden korumaktan da aciz, size de hiçbir yararı dokunmayan şu putlarınızdan mı sorunlarınızın çözümünü bekliyorsunuz? Hâlbuki putlaştırdıklarınızı da sizleri de yaratan Allah’tır.” dedi.
Mustafa İslamoğlu Derken etraftan koşarak başına üşüştüler.
Ömer Nasuhi Bilmen (94-96) Bunun üzerine koşar oldukları halde ona yöneldiler. Dedi ki: «Kendi yontar olduğunuz şeye mi taparsınız?» «Halbuki Allah sizi ve yaptığınız şeyi yaratmıştır.»
Ömer Öngüt Putperestler koşarak ona geldiler.
Şaban Piriş Bu sebeple hışımla onun yanına geldiler.
Sadık Türkmen Çok geçmeden koşarak ona geldiler.
Seyyid Kutub Bunun üzerine puta tapanlar koşarak İbrahim'in yanına geldiler.
Suat Yıldırım Bunu haber alan halk telaşla ve sür’atle onun yanına gittiler.
Süleyman Ateş (Puta, tapanlar, döndüklerinde putlarını kırılmış görünce) Hemen koşarak ona gittiler.
Süleymaniye Vakfı Hepsi hızla karşısına dikilmişlerdi.
Tefhim-ul Kuran Çok geçmeden (halkı) birbirine girmiş durumda kendisine yönelip geldiler.
Ümit Şimşek Derken kavmi İbrahim'in başına üşüştü.
Yaşar Nuri Öztürk Bir süre sonra, halkı koşarak İbrahim'e geldi.