ke ennehu - sanki o, onun gibi

  
Abdulbaki Gölpınarlı Hükümdâr gelince, tahtın bu muydu dendi, o da ona pek benziyor zâten daha önce de Süleyman'ın peygamberliğini bilmiş, anlamıştık ve teslîm olmuştuk dedi.
Abdullah Parlıyan Ve böylece melike, Süleyman'ın yanına gelince: “Senin tahtın böyle mi?” denildi. O da, sanki onun aynısıdır. Zaten bize, daha önce yaptığımız araştırmalar ve Hüdhüd'ün mektup getirmesi gibi hadiselerden dolayı bilgi sahibi olmuş, senin güç, kuvvet ve peygamberliğini kabul ederek müslüman olmuştuk.”
Adem Uğur Melike gelince: Senin tahtın da böyle mi? dendi. O şöyle cevap verdi: Tıpkı o! (Süleyman şöyle dedi): Bize daha önce (Allah'tan) bilgi verilmiş ve biz müslüman olmuştuk.
Ahmed Hulusi (Saba Melikesi) geldiğinde şöyle denildi: "Senin tahtın işte böyle midir?". . . (Melike de) dedi ki: "Sanki o. . . Bundan önce (zaten) bize ilim verilmişti ve müslimler olmuştuk. "
Ahmet Tekin Kraliçe gelince:'Senin tahtın da böyle mi?' denildi. Kraliçe:'Bu, tıpkı o' dedi, tahtını tanıdı. Süleyman:'Zaten, o gelmeden önce, onun bileceği ile ilgili bilgi bize verilmişti. Biz, Allah’ın emrini, hükmünü, vahyini kabul eden müslümanlarız.' dedi.
Ahmet Varol (Sebe hükümdarı) gelince: 'Senin tahtın böyle miydi?' denildi. 'Tıpkı odur. Bize ondan önce ilim verilmiş ve biz Müslüman olmuştuk' dedi.
Ali Bulaç Böylece (Belkıs) geldiği zaman ona: "Senin tahtın böyle mi?" denildi. Dedi ki: "Tıpkı kendisi. Bize ondan önce ilim verilmişti ve biz müslüman olmuştuk."
Ali Fikri Yavuz Vakta ki (Belkıs) geldi, ona denildi ki: “- Böyle mi senin tahtın?” (Belkıs şöyle) dedi: “- Sanki odur. Bununla beraber bize bu taht mucizesinden önce (peygamberliğine delâlet eden Hüdhüd mucizesi ile) ilim verildi ve müslüman olduk.”
Ali Ünal Derken Kraliçe geldi ve kendisine, “Bak bakalım, bu senin tahtın olmasın?” dendi. “Evet, sanki o!” cevabını verdi (Kraliçe ve ekledi): “Zaten bize daha önce (Süleyman ve hükümdarlığı, misyonu, sahip bulunduğu imkânların kaynağı konusunda) bilgi ulaşmıştı ve biz de teslim olmaya karar vermiştik.”
Bayraktar Bayraklı Melike gelince, “Senin tahtın da böyle mi?” dendi. “Tıpkı o” dedi. “Zaten bize daha önce bilgi verilmişti ve biz teslim olmuştuk.”
Bekir Sadak Melike geldiginde «Senin tahtin boyle miydi?» denildi. O da «Sanki odur, daha once bize bilgi verilmisti ve teslim olmustuk» dedi.
Celal Yıldırım Melike gelince, «tahtın böyle mi idi ?» denildi. O da «onun gibi bir şey; bundan daha önce bize bilgi verilmişti; bizler de teslîm olmuş idik,» dedi.
Cemal Külünkoğlu (Kraliçe) gelince kendisine: “Bu senin tahtın mıdır?” diye soruldu. O da dedi ki; “Sanki odur. Zaten bu mucizeden önce bize bilgi verilmişti ve biz senin çağrına boyun eğmeye hazırlanmıştık.”
Diyanet İşleri (eski) Melike geldiğinde 'Senin tahtın böyle miydi?' denildi. O da 'Sanki odur, daha önce bize bilgi verilmişti ve teslim olmuştuk' dedi.
Diyanet Vakfi Melike gelince: Senin tahtın da böyle mi? dendi. O şöyle cevap verdi: Tıpkı o! (Süleyman şöyle dedi): Bize daha önce (Allah'tan) bilgi verilmiş ve biz müslüman olmuştuk.
Edip Yüksel (Kadın lider) varınca kendisine, “Senin tahtın buna mı benziyor?“ dendi. “Tıpkı o“ dedi, “Bize ondan önce bilgi verilmişti ve biz Müslüman idik.”
Elmalılı Hamdi Yazır Binaenaleyh geldiğinde böyle mi senin tahtın? denildi, sanki o, maamafih bize ondan önce ılim verildi müsliman olduk dedi
Erhan Aktaş Melike geldiğinde ona: “Senin tahtın böyle miydi?” denildi. “Tıpkı o.” dedi. Ve “Bize daha önce bilgi verildi ve biz teslimiyet gösterdik!”
Gültekin Onan Böylece (Belkıs) geldiği zaman ona: "Senin tahtın böyle mi?" denildi. Dedi ki: "Tıpkı kendisi. Bize ondan önce ilim verilmişti ve biz müslüman olmuştuk."
Hakkı Yılmaz Melike geldiği zaman, “Senin tahtın böyle mi?” dendi. Melike: “Sanki bu, odur. Ve bize ondan önce bilgi verilmiş ve biz Müslümanlar olmuş idik.”
Harun Yıldırım Melike gelince: Senin tahtın da böyle mi? dendi. O şöyle cevap verdi: Tıpkı o! (Süleyman şöyle dedi): Bize daha önce bilgi verilmiş ve biz müslüman olmuştuk.
Hasan Basri Çantay Artık (kadın) gelince ona (şöyle) denildi: «Senin tahtın böyle mi idi»? (Kadın) dedi: «Sanki bu, odur. Ondan evvel de bize ilim verilmişdi ve biz müslüman olmuşduk».
Hayrat Neşriyat Nihâyet (melîke) gelince (ona): 'Senin tahtın böyle miydi?' denildi. (O da:)'Sanki bu, odur! Zâten bize ondan (tahtımın hârika bir sûrette getirilişinden) önce (senin nübüvvetine dâir) bilgi verilmişti ve (biz) Müslüman kimseler olmuştuk' dedi.
İbni Kesir Böylece geldiğinde: Senin tahtın böyle miydi? denildi. O da: Sanki bu, odur. Ondan önce de bize bilgi verilmişti ve biz müslüman olmuştuk, dedi
İskender Evrenosoğlu Böylece geldiği zaman ona: "Senin tahtın bunun gibi miydi (böyle miydi)?" denildi. (Sebe Melikesi): "Sanki o." dedi. Ve (Süleyman A.S): "İlim bize ondan önce verildi. Ve biz müslümanlar, (Allah'a teslim olanlar) olduk."
Kadri Çelik Böylece (Belkıs) geldiği zaman ona, “Senin tahtın böyle mi?” denildi. (Belkıs tahtı tanıdı ve) “Tıpkı kendisi. Bize ondan önce de (Süleyman'ın gücü hakkında) ilim verilmişti ve biz Müslüman olmuştuk (bunu göstermeye gerek yok)” dedi.
Mehmet Ali Eroğlu Neticede melike gelince: "Senin tahtın böyle miydi?" dedi. O da: "Sanki bu, o tahtımdır. Eh zaten bize daha önceden bilgi verilmiş ve biz teslim olup müslüman olmuştuk" demiştir.
Mehmet Okuyan (Belkıs oraya) gelince, kendisine “Senin tahtın da böyle mi?” denmiş, o da “Sanki o! Bu olaydan önce bize bilgi verilmiş ve biz müslümanlar olmuştuk.” demişti.
Metin Durali Bunun üzerine (Melike) gelince: “Böyle mi senin tahtin (Oranin yönetim sekli bilinmedigi içinde Melikeye senin de Tahtin yani yönetim seklin buna benziyor mu)?” denildi. (O da): “Sanki o! Zaten bize daha önce bilgi verildi ve biz Müslüman olduk! dedi. Detayli açiklama için: https://kurankissalarininsistematigi.wordpress.com/2013/12/03/8-bolum-hz-suleyman-peygamber-ve-hudhud/
Muhammed Celal Şems (Kraliçe) gelince (kendisine:) “Senin tahtın böyle midir?” denildi. O (da:) “Sanki bu, odur. Keza bize daha önce bundan bilgi verilmişti ve boyun eğenler olmuştuk,” dedi.

(Kraliçeye “Senin tahtın bu mu?” diye sorulmamıştır. Aksine, “Senin tahtın böyle midir?” diye sorulmuştur. Kraliçe “Bu aynen odur” dememiş, aksine “Sanki odur” diye cevap vermiştir. Bundan da anlaşıldığı gibi kraliçenin tahtının getirilmesi değil de onun benzerinin hazırlanması istenmişti.)
Muhammed Esed Ve böylece, (Süleyman'ın yanına gelince) ona: "Senin tahtın böyle miydi?" diye soruldu. (Sebe Melikesi:) "Sanki bunun gibiydi!" dedi. (Süleyman, bunun üzerine, yanındakilere:) "(İlahi) bilgi ondan önce bize verilmiş olduğu ve bizim de (başından beri) Allah'a yürekten boyun eğen kimseler olduğumuz halde, (Melike'nin, bizim kendisine bu yolda herhangi bir yardımımız olmadan, kendiliğinden hakka ulaştığını)
Mustafa Çevik 42-43 Sebe melikesi olan kadın, Süleyman’ın huzuruna gelince de Süleyman ona, “Senin tahtın da böyle miydi?” diye sordu. O da, “Evet, bu sanki benim tahtım.” dedi. Fakat taht üzerindeki ayrıntıları, değişiklikleri fark etmedi. Süleyman da orada bulunanlara dönüp, “Gerçeğin bilgisi bize önce verildiği için, Allah’a teslim olup Müslüman olmuştuk ama Melike ve kavmi Allah’la birlikte başka ilahlar edindiler ve ilah edindikleri de onları Müslüman olmaktan alıkoymuştur. Çünkü onlar müşrik olarak yaşamaya yatkın bir kavimdi.” dedi.
Mustafa İslamoğlu (Sebe kraliçesi) gelince, ona "Senin tahtın da böyle miydi?" denildi; o da "Sanki bu tıpkı o!" dedi. Ve (Süleyman şöyle dedi): "Hakikatin bilgisi ondan önce bize verilmişti, bu yüzden de biz müslüman olduk;
Ömer Nasuhi Bilmen (42-43) Vaktâ ki (o hükümdar kadın) geldi, denildi ki, «Senin tahtın böyle midir?» Dedi ki: «Bu, sanki o. Maamafih bize ondan evvel bilgi verilmiş idi ve bizler müslümânlar olduk.» Onu Allah'ın gayrı tapar olduğu şey (İslâmiyet'ten) men etmiş idi. Şüphe yok ki o, kâfirler olan bir kavimden idi.
Ömer Öngüt (Belkıs) gelince: “Senin tahtın böyle miydi?” denildi. O da: “Tıpkı o! Zaten bize daha önce bilgi verilmişti ve biz teslimiyet göstermiştik. ” dedi.
Şaban Piriş Kraliçe geldiği zaman: -Senin tahtın böyle miydi? denildi. O da: -Sanki bu o! Daha önce bize bilgi verildi ve müslüman olduk, dedi.
Sadık Türkmen GELDİĞİ zaman (orada biri tarafından): “Senin tahtın da böyle mi?” diye soruldu. “Tıpkı o/sanki bunun gibiydi!” dedi. (Yanındakiler, tahtın asıl yerinden kaybolduğunu haber almışlardı): “Bu bilgi daha önce bize bildirilmişti. Ve biz teslim olarak geldik.”
Seyyid Kutub Kraliçe gelince kendisine: «Bu senin tahtın mıdır? diye soruldu. O da dedi ki; «Sanki odur. Zaten bu mucizeden önce bize bilgi verilmiş ve biz senin çağrına boyun eğmeye hazırlanmıştık.»
Suat Yıldırım Süleyman’ın huzuruna girince ona: "Senin tahtın da böyle midir?" diye soruldu. "Sanki o!" dedi, "zaten bu mucizeden önce bize bilgi verildiği için sana itaat edenlerden olduk."
Süleyman Ateş (Kraliçe) Gelince (ona): "Senin tahtın da böyle mi?" dendi, "Tıpkı o, dedi, zaten bize daha önce bilgi verilmişti. (Allâh'ın kudretini ve senin peygamber olduğunu anlamış) ve biz müslüman olmuştuk."
Süleymaniye Vakfı Belkıs gelince; “Senin arşın da böyle mi?” diye soruldu. “Sanki ta kendisi! Sizdeki bu bilgiyi[*] daha önce duyduk da onun için teslim olarak size geldik" dedi.

[*] Uzaktaki bir nesneyi yanına getirme bilgisi, ilimi

Tefhim-ul Kuran Böylece (Belkıs) geldiği zaman ona: «Senin tahtın böyle mi?» denildi. Dedi ki: «Tıpkı kendisi. Bize ondan önce ilim verilmişti ve biz müslüman olmuştuk.»
Ümit Şimşek Belkıs geldiğinde, ona 'Senin tahtın buna benziyor mu?' dendi. Belkıs 'Sanki kendisi,' dedi. 'Zaten bize daha önce bilgi ulaşmış ve biz hakka teslim olmuştuk.'
Yaşar Nuri Öztürk Melike gelince şöyle denildi: "Senin tahtın da böyle mi?" Dedi: "Bu sanki o. Zaten daha önce bize bilgi verilmişti ve biz müslüman olmuştuk."