ve varise - ve varis oldu, mirasçı oldu

  
Abdulbaki Gölpınarlı Ve Süleyman, Dâvûd'un mîrasçısı oldu ve ey insanlar dedi, bize kuşdili öğretildi ve her şeye âit bilgi verildi bize; şüphe yok ki bu, elbette apaçık bir lütuf ve ihsândır.
Abdullah Parlıyan Ve bu bakımdan Süleyman, Davud'un gerçek varisi idi. Öyle ki O, şöyle derdi: “Ey insanlar! Bize kuşların dili öğretildi, güzel ve iyi şeylerin hepsinden bolca verildi. Bu bize Allah'ın apaçık bir lütfudur.”
Adem Uğur Süleyman Davud'a vâris oldu ve dedi ki: Ey insanlar! Bize kuş dili öğretildi ve bize her şeyden (nasip) verildi. Doğrusu bu apaçık bir lütuftur.
Ahmed Hulusi Süleyman, Davud'a vâris oldu ve dedi ki: "Ey insanlar. . . Bize Mantık-at Tayr (kuşdili - insan dışındaki canlılarla iletişim özelliği) öğretildi; (böylece) bize her şeyden (bilgi alma nasibi) verildi. . . Muhakkak ki bu, apaçık lütuftur!"
Ahmet Tekin Süleyman Dâvûd’a varis olup, onun yerine geçti. Süleyman:'Ey insanlar, bize kuş dili öğretildi. Bize her şeyden nasip verildi. Doğrusu bu apaçık bir lütuftur.' dedi.
Ahmet Varol Süleyman Davud'a mirasçı oldu ve dedi ki: 'Ey insanlar! Bize kuşların dili öğretildi ve bize her şeyden (bolca) verildi. Doğrusu bu apaçık bir lütuftur.'
Ali Bulaç Süleyman, Davud'a mirasçı oldu ve dedi ki: "Ey insanlar, bize kuşların konuşma dili öğretildi ve bize her şeyden (bol bir nimet) verildi. Gerçekten bu, apaçık bir üstünlüktür."
Ali Fikri Yavuz Süleyman, (babası) Davûd’a vâris oldu (onun nübüvvet ve ilmi kendisine geçti) de dedi ki: “- Ey insanlar, bize kuş dili öğretildi; hem de bize her şeyden (bütün nimetlerden) verildi. Şüphesiz ki bu, açık bir üstünlüktür.”
Ali Ünal Süleyman Davud’a vâris oldu. O, (Allah’ın lütuflarını insanlara şöyle) ilan ederdi: “Ey insanlar! Bize kuşların dili öğretildi ve bize (Allah’ın kullarına bahşedeceği) her şeyden bir nasip verildi. Şüphesiz bu, başka değil, apaçık bir lütuftur.”
Bayraktar Bayraklı Süleyman, Dâvûd'a mirasçı oldu ve şöyle dedi: “Ey insanlar! Bize kuşların dili öğretildi ve bize her şeyden biraz verildi. Şüphesiz bu apaçık bir lütuftur.”
Bekir Sadak Suleyman Davud'a varis oldu: «Ey insanlar! Bize kus dili ogretildi ve bize herseyden bolca verildi. Dogrusu bu apacik bir lutuftur» dedi.
Celal Yıldırım Ve Süleyman (babası) Davud'a (hem peygamberlik, hem hükümdarlıkta) vâris oldu da ; «Ey insanlar !» dedi, «bize kuş dili öğretildi ve bize (insanları idare edip yönetme hususunda) her şey verildi. Şüphesiz ki bu apaçık ortada (gözle görülebilen) bir üstünlüktür..»
Cemal Külünkoğlu Süleyman, Davud'un yerine geçince dedi ki: “Ey insanlar! Bize kuşdili öğretildi ve her şey bolca verildi, kuşku yok ki, bu apaçık bir lütuftur.”
Diyanet İşleri (eski) Süleyman Davud'a varis oldu: 'Ey insanlar! Bize kuş dili öğretildi ve bize herşeyden bolca verildi. Doğrusu bu apaçık bir lütuftur' dedi.
Diyanet Vakfi Süleyman Davud'a vâris oldu ve dedi ki: Ey insanlar! Bize kuş dili öğretildi ve bize her şeyden (nasip) verildi. Doğrusu bu apaçık bir lütuftur.
Edip Yüksel Süleyman Davud’a varis oldu. Dedi ki, “Ey halk, bize kuşların dilini anlamak öğretildi ve bize her şeyden verildi. Bu apaçık bir lütuftur.”
Elmalılı Hamdi Yazır Ve Süleyman Davûda varis olup ey nâs, didi: bize mantıkuttayr (kuş dili) ta'lim buyuruldu, hem bize her şeyden verildi, şübhesiz ki bu her halde o fazlı mübîn
Erhan Aktaş Süleyman, Davud’a mirasçı oldu1. Süleyman: “Ey insanlar! Bize kuşdili öğretildi2. Bize her şeyden verildi. Bu apaçık ilahi bir armağandır.” dedi.

1- Davut’tan sonra onun yerine geçti. 2- Ses ve hareketlerinden ne demek istedikleri öğretildi.
Gültekin Onan Süleyman, Davud'a mirasçı oldu ve dedi ki: "Ey insanlar, bize kuşların konuşma dili öğretildi ve bize her şeyden (bol bir nimet) verildi. Gerçekten bu, apaçık bir üstünlüktür."
Hakkı Yılmaz Ve Süleymân Dâvûd'a vâris oldu. Ve Süleymân: “Ey insanlar! Bize kuşların mantığı [seslerinden, davranışlarından anlam çıkarma] öğretildi ve bize her şeyden verildi” dedi. –Doğrusu bu apaçık bir armağandır.–
Harun Yıldırım Süleyman Davud'a vâris oldu ve dedi ki: Ey insanlar! Bize kuş dili öğretildi ve bize her şeyden (nasip) verildi. Doğrusu bu apaçık bir lütuftur.
Hasan Basri Çantay Süleyman Dâvuda mîrascı oldu. Dedi ki: «Ey insanlar, bize kuşların dili öğretildi. Bize her şeyden (behre) verildi. Şübhesiz ki bu, apaçık bir üstünlüğün ta kendisidir».
Hayrat Neşriyat Süleymân da, Dâvûd’a vâris oldu ve dedi ki: 'Ey insanlar! Bize kuşların dili öğretildi ve bize herşeyden verildi. Doğrusu bu, gerçekten apaçık lütuftur.'
İbni Kesir Süleyman da Davud'a varis oldu ve dedi ki: Ey insanlar; bize, kuş dili öğretildi. Ve bize, her şeyden bolca verildi. Doğrusu bu; apaçık bir lutuftur.
İskender Evrenosoğlu Ve Süleyman (a.s), Dâvud (a.s)'a varis oldu. Ve: "Ey insanlar! Kuş dili bize öğretildi. Bize herşeyden verildi. Muhakkak ki bu, apaçık bir fazldır." dedi.
İstanbul Kuran Araştırmaları Grubu Süleyman Davud’a mirasçı oldu ve dedi ki: Ey insanlar bize kuşların dili öğretildi.

(Böylece Kuran, kuşların birbirleriyle iletişim kurduklarına, kuşların çıkardıkları seslerin (veya vücut dillerinin) rastgele olmadığına dikkatlerimizi çekmektedir. … Kuşlar, karıncalar, yunuslar ve daha birçok havyan türü üzerinde yapılan araştırmalar, bu hayvanların kendi türleri arasındaki konuşmalarını, iletişimlerini ortaya koymuştur. Kargalar üzerinde yapılan araştırmalar, kargaların alarm için ayrı, toplantı için ayrı, endişeli haller için ayrı sesler çıkardıklarını ortaya koymuştur. )
Kadri Çelik Süleyman, Davud'a mirasçı oldu ve dedi ki: “Ey insanlar! Bize kuşların konuşma dili öğretildi ve bize her şeyden (bol bir nimet) verildi. Hiç şüphesiz bu, apaçık olan bir üstünlüktür.”
Mehmet Ali Eroğlu "Nasip verildi her şeyden bize, kuşların dili öğretildi, Ey insanlar! Bu apaçık bir lütuftur." Eh Süleyman, Davut'a varis olduktan (sonra ilim ve ihsan hakkında böyle) demiştir.
Mehmet Okuyan Süleyman, Davud’a mirasçı olmuş ve şöyle demişti: “Ey insanlar! Bize kuşların dili öğretildi ve bize (yararlı) her şeyden (pay) verildi.” Doğrusu bu apaçık bir lütuftur.
Metin Durali Ve Süleyman Davud’un yerine geçip dedi ki: “Ey insanlar, bize kus mantigi ögretildi ve bize her seyden verildi. Süphesiz ki bu apaçik bir lütuftur.”

(Hz. Süleyman kuslari egiterek onlarin haberlesme (güvercin) avlanma (sahin) uzak ülkelere savasa giderken su ihtiyacini karsilamak için su yerlerinin tespitinde kullanilmak üzere (hüdhüd- çavus kusu) her kusun farkli özellik ve yeteneklerinden yararlanarak onlari askeri sahada da kullanmistir. Çünkü o yüzyillarda savaslar aylarca ve senelerce sürerdi. Hayatin gerçegine bakalim ülkesinden ayrilip baska ülkeye savasa giden asker ne yiyecek, su ihtiyacini nasil karsilayacak, Bir kaç aylik mesafedeki ülkesi ile nasil haberlesecek? Bir kaç aylik yoldan karavana ile yemek ya da su gelmeyecegine göre yapilacak is gidilen yerde bu islere çözüm bulmaktir. KUR’AN: Süleyman’a kus mantigi ögrettik derken hiç bir zaman kuslarin Süleyman’la konustugunu söylememistir. Kuslar ses çikararak iletisim kurduklari gibi vücut dillerini de kullanarak gösterdigi davranis ve yeteneklere kus mantigi denir. Detayli açiklama için: https://kurankissalarininsistematigi.wordpress.com/2013/12/03/8-bolum-hz-suleyman-peygamber-ve-hudhud/)
Muhammed Celal Şems Süleyman, Davud’a vâris oldu ve dedi ki: “Ey insanlar, bize kuşların dili öğretildi ve (lüzumlu) her şey (ile ilgili bilgi) bahşedildi. Şüphesiz bu, apaçık bir lütuftur.”
Muhammed Esed Ve (bu bakımdan) Süleyman Davud'un (gerçek) varisi idi; öyle ki, o şöyle derdi: "Ey insanlar! Bize kuşların dili öğretildi; (güzel ve iyi) şeylerin hepsinden (cömertçe) bahşedildi; bu (bize Allah'ın) apaçık bir lütfudur!"
Mustafa Çevik Süleyman, babası Davud’dan sonra hükümdarlık makamına geçti ve kavmine şöyle seslendi: “Ey kavmim! Bize kuşların seslerinin ne anlama geldiği, onlarla anlaşabilme yeteneği ve bununla birlikte insanların yaratılış sebeplerinin bilgisi de bahşedildi. Bunlar Allah’ın apaçık lütuflarıdır.”
Mustafa İslamoğlu Ve Süleyman Davud'a varis oldu; ve "Ey insanlar!" diye seslendi, "Bize kuşların mantığı öğretildi; ve bize bu alanda (gerekli olan) her şey bahşedildi; elbet bu, işte budur Allah'ın apaçık lütfu.
Ömer Nasuhi Bilmen Ve Süleyman Dâvud'a vâris oldu ve dedi ki: «Ey Nâs! Bize her kuşun dili öğretildi ve bize her şeyden verildi. Şüphe yok ki bu, elbette bu, apaçık bir inayettir.»
Ömer Öngüt Süleyman Davut'a vâris oldu ve dedi ki: “Ey insanlar! Bize kuş dili öğretildi ve bize her şeyden bolca verildi. Doğrusu bu apaçık bir lütuftur. ”
Şaban Piriş Süleyman, Davud’a mirasçı olmuş ve: -Ey insanlar, bize kuşların dili öğretildi ve bize her şey verildi, demişti. İşte bu apaçık bir lütuftur.
Sadık Türkmen Süleyman Davud’a mirasçı oldu. Dedi ki: “Ey insanlar! Bize kuşların dili öğretildi ve bize herşeyden bol miktarda verildi. Şüphesiz bu apaçık bir bağıştır!”
Seyyid Kutub Süleyman, Davud'un yerine geçince dedi ki: «Ey insanlar, bize kuş dili öğretildi ve her şey bol bol verildi, kuşku yok ki, bu apaçık bir lütuftur.»
Suat Yıldırım Süleyman Davud’a vâris oldu ve "Ey insanlar, bize kuşların dili öğretildi ve daha her şeyden bolca nasip verildi. Gerçekten bunlar âşikâr lütuflardır." dedi.
Süleyman Ateş Süleymân, Dâvûd'a mirâsçı oldu ve dedi ki: "Ey insanlar, bize kuşların dili öğretildi. Ve bize her şeyden (bolca) bir pay verildi. İşte bu, açık bir lutuftur."
Süleymaniye Vakfı Süleyman Davud’un yerine geçti. Dedi ki; “Ey insanlar! Bize kuşların dili öğretildi ve her şeyden verildi. İşte bu,apaçık üstünlüktür.
Tefhim-ul Kuran Süleyman, Davud'a mirasçı oldu ve dedi ki: «Ey insanlar, bize kuşların konuşma dili öğretildi ve bize her şeyden (bol bir nimet) verildi. Hiç şüphesiz bu, apaçık olan bir üstünlüktür.»
Ümit Şimşek Davud'a vâris olduğunda, Süleyman 'Ey insanlar,' dedi. 'Bize kuş dili öğretildi ve herşeyden bir nasip verildi. Bu ise apaçık bir lütuftur.'
Yaşar Nuri Öztürk Süleyman, Davûd'a mirasçı oldu ve şöyle dedi: "Ey insanlar, bize kuşların dili öğretildi ve bize herşeyden biraz verildi. Kuşkusuz bu, apaçık lütfun ta kendisidir."