li dulûki - dönmesi

  
Abdulbaki Gölpınarlı Ve namaz kıl güneşin zevâl vaktinde, geceleyin karanlık basınca ve fecir çağında; şüphe yok ki sabah namazı, meleklerin tanık olduğu bir namazdır.
Abdullah Parlıyan Güneşin doruğu aşmasından, gecenin karanlığı basıncaya kadarki süre içerisindeki belirli vakitlerde namazı gereği üzere kıl. Sabah namazını da unutma, çünkü sabah namazı ikindi namazı gibi gece ve gündüz meleklerin tanık olduğu bir namazdır.
Adem Uğur Gündüzün güneş dönüp gecenin karanlığı bastırıncaya kadar (belli vakitlerde) namaz kıl; bir de sabah namazını. Çünkü sabah namazı şahitlidir.
Ahmed Hulusi Güneş'in, batıda gözden kaybolmasından gecenin kararmasına kadar ki süreçte salâtı ikame et. FECİR KURÂN'ını da (sabah salâtını da). . . Muhakkak FECİR KUR'ÂN OKUMAsı şahitlendirilmiştir.
Ahmet Tekin Güneşin batıya dönmesinden, gecenin karanlığı bastırıncaya kadar, âdâbına riayet ederek aksatmadan vakitleri belli olan namazları kıl. Bir de bütün ilâhî kitaplardaki dinî-ilmî esasları içeren Kur’ân’ın çok okunduğu sabah namazını kıl. Sabah namazında okunan Kur’ân, gece ve gündüz melekleri tarafından dinlenir ve şâhitlik edilir.
Ahmet Varol Güneşin batıya yönelmesinden gecenin kararmasına kadar namaz kıl. Sabah namazını da (kıl). Şüphesiz sabah namazı şahid olunandır. [4]
Ali Bulaç Güneşin sarkmasından gecenin kararmasına kadar namazı kıl, fecir vakti (namazda okunan) Kur'an'ı, işte o, şahid olunandır.
Ali Fikri Yavuz Güneşin öğlede zevali dolayısiyle gece karanlığına kadar (öğle, ikindi, akşam ve yatsı vakitlerinde) gereği üzere namazı kıl, bir de sabah namazı kıl. Çünkü, sabah namazında gece ve gündüz melekleri hazır bulunur.
Ali Ünal Gündüzün güneş dönüp gecenin karanlığı bastırıncaya kadar, bütün şartlarına riayet ederek namazı hakkıyla kıl ve özellikle Sabah Namazı’nı. Çünkü Sabah Namazı’ nın bilhassa kıraatinde melekler hazır olur (ve o vakit, dünyanın yeni bir güne uyandığı vakittir).
Bayraktar Bayraklı Güneşin sarkmasından gecenin kararmasına kadar namaz kıl ve sabahın Kur'ân'ını da unutma. Çünkü sabahın Kur'ân'ı görülecek şeydir.
Bekir Sadak Gunesin batiya yonelmesinden gecenin kararmasina kadar namaz kil; sabah vakti de namaz kil, zira sabah namazina melekler sahit olur.
Celal Yıldırım Güneş'in (zeval vaktinde) kaymasından, gecenin kararmasına kadar namaz kıl; bir de Kur'ân'ın (feyiz ve bereketiyie içice olan) sabah namazını kıl; şüphesiz ki sabah namazına (melekler) şâhid olur.
Cemal Külünkoğlu Güneşin (tepe noktasına gelip batıya) kaymasından, gecenin karanlığına kadar (belli vakitlerde) gereği gibi namazı kıl. Bir de sabah namazı kıl. Çünkü sabah namazında gece ve gündüz melekleri hazır bulunur.
Diyanet İşleri (eski) Güneşin batıya yönelmesinden gecenin kararmasına kadar namaz kıl; sabah vakti de namaz kıl, zira sabah namazına melekler şahit olur.
Diyanet Vakfi Gündüzün güneş dönüp gecenin karanlığı bastırıncaya kadar (belli vakitlerde) namaz kıl; bir de sabah namazını. Çünkü sabah namazı şahitlidir.
Edip Yüksel Güneşin kaymasından gecenin kararmasına kadar namazı gözet. Sabah okumasını da (Kuran) da gözet. Sabahleyin okunan (Kuran) tanık olunur.
Elmalılı Hamdi Yazır Güneşin kaymasından gecenin kararmasına kadar namazı güzel kıl, bir de kıraetiyle mümtaz olan sabah namazını, zira sabah Kur'anı hakıkaten meşhuddur (şühuda mazhardır)
Erhan Aktaş Güneş’in batmasından1 gecenin karanlığı bastırıncaya kadar salâtı ikame et.2 Ve fecrin kur’anı;3 kuşkusuz fecrin kur’anı4 tanıklıdır.

1- Ayette geçen ve “Güneşin dönmesi(zeval vakti)” olarak anlam verilen “duluk” sözcüğü, “batmak” demektir. “Dulûku’ş-şems” deyimi ise Güneşin batması demektir. Yani, “Güneşin batma anı” anlamına gelmektedir. Dolayısı ile bu ayet, öğlenden akşama kadar geçen bir zaman dilimini değil, akşam namazının vaktini belirlemektedir. Diğer bir ifade ile akşam salatının/namazının başlangıç ve bitimini belirlemektedir. 2- Namaz kıl. 3- “Kur’âne’l-Fecri,” tamlamasındaki kuran sözcüğü fecrin, yani sabah şafağının iyice yoğunlaşıp toplanması anlamındadır. Kur’ân’ın sözcük anlamı toplamak, bir araya getirmek, içinde tutmak vb. dir.” 4- “Fecrin, yani sabah şafağınını iyice yoğunlaştığı zaman sabah namazının kılınacağını söylemektedir. Şafağın yoğunlaşmasının görülen bir şey olduğu ifade edilmektedir.
Gültekin Onan Güneşin sarkmasından gecenin kararmasına kadar namazı kıl ve fecir (vakti) Kuran'ı (sabah namazını) da (unutma); işte o, fecir (vakti) Kuran'ı şahid olunandır. (Çeşitli çeviriler...)
Hakkı Yılmaz Güneşin batmasından/ kaybolmasından gecenin kararmasına kadar salâtı ikame et [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olmayı; toplumu aydınlatmayı kurumlaştır ve ayakta tut] ve sabah öğrenip-öğretilmesini sağla. Çünkü sabah öğrenip-öğretilmesi görülecek şeydir.
Harun Yıldırım Gündüzün güneş dönüp gecenin karanlığı bastırıncaya kadar (belli vakitlerde) namaz kıl; bir de sabah namazını. Çünkü sabah namazı şahitlidir.
Hasan Basri Çantay Güneşin (zeval vakfında) kayması ânından gecenin kararmasına kadar güzelce namaz kıl. Sabah namazını da (öylece edâ et). Çünkü sabah namazı şahidlidir.
Hayrat Neşriyat (Öğle üzeri) güneşin zevâlinden (sonra öğle, daha sonra ikindi namazını), gecenin kararmasına kadar (gün batımında akşam, iyice karardığında yatsı) namazı(nı) kıl; bir de sabah namazını (kıl)! Çünki sabah namazı (gece ve gündüz melekleri tarafından) şâhid olunan (bir namaz)dır.
İbni Kesir Güneşin batıya yönelmesinden gecenin kararmasına kadar namaz kıl. Sabah vakti de. Zira sabah vakti görülmesi gerekli bir ibadettir.
İskender Evrenosoğlu Güneşin dönmesinden, gecenin kararmasına kadar namaz kıl. Fecrin Kur'ân'ını (fecr vakti okunan Kur'ân'ı) ikame et (yerine getir)! Çünkü fecrin Kur'ân'ı şahitlidir.
İstanbul Kuran Araştırmaları Grubu Güneşin sarkmasından gecenin kararmasına kadar namaz kıl. Fecir (sabah) vakti Kuran’ı, fecir (sabah) vakti Kuran’ına tanık olunur.
Kadri Çelik Güneşin sarkmasından (öğle vaktinden) gecenin kararmasına kadar namazı kıl ve fecir Kur'an'ını (sabah namazını) da; şüphesiz fecir Kur'an'ı (sabah namazı, meleklerce) şahit olunandır.
Mehmet Ali Eroğlu (Rıza istikametinde) Namazı kıl, ta ki; güneşin zevalinden gecenin karanlığına kadar. (Ardından) sabah namazını da kıl. Çünkü sabah Kur'an'ı şahitlerce izlenmektedir.
Mehmet Okuyan Güneşin (batıya) yönelip gecenin karanlığı bastırıncaya kadar ve tan vaktinin (sabah ışıklarının) toplanması (vaktinde) namaz kıl! Şüphesiz ki tan vaktinin (sabah ışıklarının) toplanmasına şahit olunmaktadır.
Muhammed Celal Şems Güneşin zevalinden, gecenin iyice kararmasına kadar (değişik saatlerde) namazı dosdoğru eda et. Sabahleyin Kur’an (okumayı kendine gerekli kıl.) Şüphesiz sabahleyin Kur’an okumak, (Allah Katında) makbule geçen (bir ameldir.)
Muhammed Esed Güneşin doruğu aşmasından gecenin çöküşüne kadar(ki süre içinde) namazı(nı) gereği üzere yerine getir; sabah (namazı) okumasını da (tam bir dikkat ve duyarlık içinde gerçekleştir); çünkü sabah okuması(nda insan) gerçekten de (ulvi olan her şeye) açıktır.
Mustafa Çevik Güneşin zirveyi aşıp da gecenin çöküşüne kadar olan sürede belirlenmiş vakitlerde hakkını vererek bilinçle namazını kıl, sabah namazını da sakın ihmal etme, çünkü sabah namazı insanın algılamasının yüksek, manevi duygularının yoğun olduğu vaktin namazıdır.
Mustafa İslamoğlu Güneşin zirveyi aşıp (batıya) ağmasından gecenin karanlığının iyice çökmesine kadar (geçen zaman dilimlerinde) namazı vererek kıl; ve bir de sabah (namazı) okuyuşunu: unutma ki sabah okuyuşu, oldu olası (insanı her tür manevi) algıya açık hale getirir.
Ömer Nasuhi Bilmen Namazı güneşin zevalinden gecenin karanlığına kadar güzelce kıl, sabah namazını da. Şüphe yok ki, sabah namazı müşahede olunmuş bulunmaktadır.
Ömer Öngüt Gündüz güneşin dönüp batıya yönelmesinden, gecenin karanlığı bastırıncaya kadar, (belli vakitlerde) namaz kıl. Bir de sabah namazı kıl. Çünkü sabah namazı şâhitlidir.
Şaban Piriş Güneşin batıya yönelmesinden, gece karanlığı bastırıncaya kadar namazı ve fecr okumasını da yerine getir. Çünkü fecir Kur’an’ının şahitleri vardır.
Sadık Türkmen NAMAZI gereği gibi kıl (huşû ile/ne dediğini bilerek!) Güneş’in batıya meylettiği saatlerde (öğle ve ikindiyi), havanın kararmasıyla birlikte (akşam ve yatsıyı) ve fecrin ilk ışıklarının toplaştığı saatlerde de (sabah namazını kıl!) Şüphesiz ki, fecir ışıklarının toplaşması; işte o (sabah namazı vaktidir ve insanlar tarafından), çıplak gözle açıkça görülmektedir.
Seyyid Kutub Ey Muhammed, güneşin batmaya yöneldiği andan, gece kararıncaya kadar namaz kıl, sabahleyin Kur'an okumayı da ihmal etme. Çünkü sabahleyin okunan Kur'an'ı izleyen (melek)ler vardır.
Suat Yıldırım Gündüzün güneş dönüp gecenin karanlığı bastırıncaya kadar belli vakitlerde namaz kıl ve özellikle sabah namazını! Zira sabah namazı şahitlidir.
Süleyman Ateş Güneşin sarkmasından (aşağı kaymasından) gecenin kararmasına (yatsı vaktine) kadar namaz kıl ve sabahın Kur'ân'ın(ı, uzunca Kur'ân okunan sabah namazını) da (unutma). Çünkü sabah Kur'ân (okuması) görülecek şeydir.
Süleymaniye Vakfı Namazı, güneşin zevalinden[1*] gecenin ğasakına[2*] kadar, bir de şafak ışıklarının kümeleştiği sırada[3*]sürekli ve tam kıl. Şafak ışıklardaki kümeleşme gözle görülür.

[1*] batı tarafına yönelmesinden

[2* ] Gecenin ğasakı, gecenin karanlığı anlamına geldiği gibi soğuk vakti anlamına da gelir. (Lisan’ul-arab). Bulunduğumuz yerden Güneş ışınlarının tamamen çekilmesi, günün en serin vaktinin başlaması demektir. Beyaz gecelerin yaşanmadığı yerlerde Güneşin ufka uzaklığı en az 18 derece olur ve ufukta herhangi bir aydınlık kalmaz. Beyaz gecelerin yaşandığı yerlerde de, Güneş ortada olmasına rağmen gece serinliği iyice hissedilmeye başlar.

Abdullah b. Ömer’e Şafak sorulunca “beyazlığın gitmesi”; ğasak sorulunca da, “kızıllığın gitmesi”dir, demiş (Ebû Dâvûd,Salât 6). Bu, yerinde bir tespittir. Çünkü batı ufkunda oluşan kızıl ve beyaz ışık kuşaklarından beyaz kuşak kızıla karışınca yatsı vakti girer. Bu ince tabaka, başlangıçta bir kubbe gibi olur sonra tamamen kaybolur. Ufuktan Güneş ışınları çekilip en zayıf yıldızlar ortay çıkınca yatsı vakti çıkmış, gecenin ortası diye de tanımlanan ğasak başlamış olur.

[3*] Kur'ân, karaa قرأ fiilinin mastarı olan kur’ القُرْء veya kar’ القَرْء’dan türetilmiştir; kök anlamı toplamadır[Lisanu’l-Arab, قَرْء mad]. Mastar olarak kullanıldığı gibi makrû’ (مقروء) = bütünlük ve küme anlamında isim olarak da kullanılır. Kuran el fecri (قُرْاٰنَ الْفَجْر) doğuda, seher vakti aydınlığı ile Güneşin doğması arasında kümeleşen şafak ışıklar demektir. Yoğunlaşma görüntüsünü açıklayan âyet şudur: “(Ramazan’da) Fecrin (şafağın) olduğu tarafta, ak çizgi kara çizgiden size göre tam seçilinceye kadar yiyin, için.” (Bakara 2/187)

 

Bu ayete göre namaz vakitlerinin üç değişmez özelliği vardır:

  1. Güneşin zevali yani tepe noktasından batıya kaymasıdır. Bu, dünyanın her yerinde ve her mevsimde kolaylıkla tespit edilebilir. Bu sırada öğlen namazının vakti girer.

  2. Gecenin ğasakı: Güneş ışınları tamamen çekilince hem hava kararır hem de günün en soğuk vakti başlar. Beyaz gecelerin yaşandığı yerlerde karanlık olmaz ama havadaki soğuma kendini iyice hissedilmeye başlar.

  3. Kuran el fecr.

  4. Bu üç değişmez özellik, her mevsimde ve dünyanın her yerinde gözlemlenebildiği için Sıvalbard’da, Güneş ufkun bir hayli üstünde iken bile gözlenebilmiştir.

Âyette Güneşin sadece meridyen geçişinden söz edilmiştir. Eğer Güneşin doğuşu, batışı ve gecenin karanlığı ifadeleri kullanılsaydı kutup bölgesinde namaz ve oruç vakitlerini tespit imkansızlaşırdı.

 

Tefhim-ul Kuran Güneşin sarkmasından gecenin kararmasına kadar namazı kıl, fecir vakti Kur'an'ını (namazını) da; çünkü fecir vakti (namazda okunan) Kur'an'ı, işte o, şahid olunandır.
Ümit Şimşek Güneşin inişe geçmesinden gece karanlığının bastırmasına kadarki namazları dosdoğru kıl. Sabah namazını da öylece kıl; çünkü sabah namazı şahitlidir.
Yaşar Nuri Öztürk Güneşin kaymasından/aşağı sarkmasından, gecenin kararmasına kadar namazı kıl. Sabah Kur'an'ını da gözet. Çünkü sabah Kur'an'ı tanıklarca izlenmektedir.