fes'elû (fe es'elû) - o zaman, o taktirde sorun

  
Abdulbaki Gölpınarlı Andolsun ki senden önce de gönderdiğimiz ve kendilerine vahyettiğimiz kimseler, insandı. Sorun bilmiyorsanız bilenlere.
Abdullah Parlıyan Andolsun ki, senden önce de gönderdiğimiz ve kendilerine vahyettiğimiz kimseler erkeklerdendi. Bu konuda yeterli bilgiye sahip değilseniz, sorun önceki vahyi bilenlere.
Adem Uğur Senden önce de, kendilerine vahyettiğimiz kişilerden başkasını peygamber olarak göndermedik. Eğer bilmiyorsanız, bilenlere sorun.
Ahmed Hulusi Senden önce, kendilerine erkeklerden başkasını, vahiy ile irsâl etmedik. . . Eğer bilmiyorsanız, geçmiş hakkında bilgi sahibi kişilere sorun.
Ahmet Tekin Senden önce de, kesinlikle kendilerine vahiy gönderdiğimiz, özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere, liyâkatli, güvenilir erkekleri peygamber olarak görevlendirdik. Eğer bilmiyorsanız, bilenlere, kutsal kitapları bilenlere sorun.
Ahmet Varol Senden önce de kendilerine vahyettiğimiz adamlardan başkalarını göndermedik. Eğer bilmiyorsanız zikir ehline [1] sorun.
Ali Bulaç Biz senden evvel kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başka (peygamberler) göndermedik. Eğer bilmiyorsanız, zikir ehline sorun.
Ali Fikri Yavuz (Ey Rasûlüm!) Senden önce de, kendilerine vahiyde bulunduğumuz erkeklerden başkasını Peygamber olarak göndermedik. Eğer bunu bilmiyorsanız, Tevrat ve İncil âlimlerine sorun.
Ali Ünal (Ey Rasûlüm! O müşriklerin senin peygamberliğine bir insan olduğun için karşı çıkmaları manâsız ve temelsizdir.) Biz, senden önce de kendilerine vahiyde bulunduğumuz peygamberleri ancak birer erkek olarak gönderdik. (Ey müşrikler ve daha başkaları,) eğer bu konuda bilginiz yoksa, (Ehli Kitap âlimleri başta olmak üzere) ilim ehline, (bilhassa vahye dayalı bilgiye sahip olanlara) sorun.
Bayraktar Bayraklı Senden önce de, kendilerine vahyettiğimiz kişilerden başkasını peygamber olarak göndermedik. Eğer bilmiyorsanız, Kur'ân'ı bilenlere sorunuz!
Bekir Sadak (43-44) Dogrusu senden once de kendilerine kitablar ve belgelerle vahyettigimiz bir takim adamlar gonderdik. Bilmiyorsaniz kitablilara sorun. Sana da, insanlara gonderileni aciklayasin diye Kuran'i indirdik. Belki dusunurler.
Celal Yıldırım (43-44) Senden önce de ancak kendilerine vahiy ettiğimiz adamları birçok belge, mu'cize ve kitâblarla gönderdik. Eğer (bu konulan) bilmiyorsanız ilim ehlinden sorun. Sonra da kendilerine parça parça (halinde) indirileni insanlara açıklayasın diye Kur'ân'ı indirdik; ola ki düşünürsünüz.
Cemal Külünkoğlu (Ey Resulüm!) Senden önce de, kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başkasını peygamber olarak göndermedik. Eğer bunu bilmiyorsanız, ilim sahiplerine sorun.
Diyanet İşleri (eski) (43-44) Doğrusu senden önce de kendilerine kitablar ve belgelerle vahyettiğimiz bir takım adamlar gönderdik. Bilmiyorsanız kitablılara sorun. Sana da, insanlara gönderileni açıklayasın diye Kuran'ı indirdik. Belki düşünürler.
Diyanet Vakfi Senden önce de, kendilerine vahyettiğimiz kişilerden başkasını peygamber olarak göndermedik. Eğer bilmiyorsanız, bilenlere sorun.
Edip Yüksel Senden önce, adamlardan/iki ayak üzerinde yürüyenlerden başkasını elçi olarak göndermedik; onlara vahyettik. Bilmiyorsanız uzmanlara sorun.
Elmalılı Hamdi Yazır Senden evvel de Resul olarak başka değil, ancak kendilerine vahy veriyor idiğimiz erler göndermişizdir, ehli zikre sorun bilmiyorsanız
Erhan Aktaş Senden önce de, vahyimizi iletmede elçi olarak insandan1 başkasını görevlendirmedik. Eğer bilmiyorsanız, zikir ehline2 sorun.

1- “İnsandan” anlamı verdiğimiz “ricalen” sözcüğü, sözcük olarak erkekler, adamlar demektir. Ayetin bağlamı dikkate alındığında, müşriklerin “neden melek değil de insan bir nebi” itirazlarına cevap verildiği görülmektedir. Dolayısı ile ayette yer alan “adamlar,” sözcüğü “insan” anlamındadır. 2- Allah’ın öğütlerinden haberdar olan, Kitap Ehli’nin bilginlerine sorun.
Gültekin Onan Biz senden evvel kendilerine vahyettiğimiz adamlardan başka (peygamberler) göndermedik. Eğer bilmiyorsanız zikir ehline sorun.
Hakkı Yılmaz (43,44) Ve Biz, senden önce de, sadece kendilerine vahyettiğimiz olgun insanları açık kanıtlarla ve yazılı belgelerle elçi olarak gönderdik. Eğer bilmiyorsanız, haydiyin Tevrât ve İncîl'i bilen bilginlere sorun. Biz sana da o öğüdü/Kur’ân'ı, kendilerine indirilmiş olanı ortaya koyman için, onların da iyiden iyiye düşünmeleri için indirdik.
Harun Yıldırım Senden önce de, kendilerine vahyettiğimiz kişilerden başkasını peygamber olarak göndermedik. Eğer bilmiyorsanız, bilenlere sorun.
Hasan Basri Çantay Senden evvel kendilerine vahy eder olduğumuz erkeklerden başkasını biz peygamber göndermedik. Eğer bilmiyorsanız zikir erbabına sorun.
Hayrat Neşriyat (Ey Resûlüm!) Senden önce de, kendilerine vahyeder olduğumuz erkeklerden başkasını (peygamber) göndermedik. (Ve siz ey müşrikler!) Eğer bilmiyorsanız o hâlde ehl-i zikre (iyi bilenlere) sorun!
İbni Kesir Senden önce de ancak kendilerine vahyeder olduğumuz adamlar gönderdik. Öyleyse bilmiyorsanız zikir ehline sorun.
İskender Evrenosoğlu Ve Biz, senden önce, kendilerine vahyettiğimiz ricalden (erkeklerden) başkasını (resûl olarak) göndermedik. Eğer bilmiyorsanız, o taktirde zikir ehline (daimi zikir sahiplerine) sorun!
Kadri Çelik Senden önce de kendilerine vahyettiğimiz kişilerden başkasını (melekleri) göndermedik. Eğer bilmiyorsanız, bilenlere sorun.
Mehmet Ali Eroğlu Lütfedip gönderdiğimiz senden önceki vahyedilenler de erkektir. Nasıl olduğunu bilmiyorsanız zikir ehline (devrin alimlerine) soruver.
Mehmet Okuyan 43-44 Senden önce de kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başkasını (peygamber olarak) göndermedik. Apaçık delilleri ve (ilahî) kitapları bilmiyorsanız, zikr (Vahiy) ehline sorun! Kendilerine indirileni insanlara açıklaman (ilan etmen) için ve düşünsünler diye sana da zikri (Kur’an’ı) indirdik.
Muhammed Celal Şems Biz senden önce (de,) ancak kendilerine vahyettiğimiz erkekleri peygamber olarak gönderdik. (Ey inkârcılar!) Eğer bu (gerçeği) bilmiyorsanız, Allah’ın (gönderdiği) zikre inananlara sorun.
Muhammed Esed (Ey Muhammed,) Biz senden önceki çağlarda da, kendilerine vahyettiğimiz (ölümlü) adamlardan başka kimseyi (elçi olarak) göndermedik; bu konuda yeterli bilgiye sahip değilseniz, vahyedilmiş önceki kitaplara bağlı kimselere sorun,
Mustafa Çevik 43-44 Ey Peygamber! Senden önce kendilerine vahyedip âyetlerimizi ulaştırdıklarımız da melek değil, onlar da senin gibi birer insandı. Sabırla, sebatla, zalimlere boyun eğmeden görevlerini yerine getirerek, insanları doğru olanı yaşamaya davet ettiler. Bunun böyle olduğunu, kendilerine daha önce peygamber gönderip kitap verdiklerimizin neslinden gelenler kitaplarında kalan gerçeklerden bilirler. Biz o peygamberleri de kitaplar ve apaçık delillerle gönderdik. Şimdi sen de indirmekte olduğumuz Kur’an’ı açıklayıp ona uymaya insanları davet et, böylece kendileri için doğru olanı öğrenip kavrasınlar. Ola ki düşünüp doğruya yönelirler.
Mustafa İslamoğlu (Ey Peygamber!) Senden önce gönderdiklerimiz de kendilerine vahyettiğimiz (Ademoğullarına mensup) adamlardan başkası değildi -eğer bilmiyorsanız (önceki) vahiylerin mensuplarına sorabilirsiniz:
Ömer Nasuhi Bilmen Ve senden evvel de resûl olarak göndermedik, ancak kendilerine vahyeder olduğumuz erkekleri gönderdik. İmdi, ehl-i zikrden sorunuz eğer siz bilmiyor iseniz.
Ömer Öngüt Biz senden önce de, kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başkasını peygamber olarak göndermedik. Eğer bilmiyorsanız dini müşkillerinizi ehl-i zikirden sual edersiniz.
Şaban Piriş -Senden önce de kendilerine vahiy ilettiğimiz adamlardan başkasını göndermedik. Eğer bilmiyorsanız kitap ehline sorun.
Sadık Türkmen BİZ senden önceki çağlarda, kendilerine vahyettiğimiz başka adamları da gönderdik. Eğer bilmiyor iseniz, zikir ehline (daha önce kitap verilenlere) sorun:
Seyyid Kutub Senden önceki peygamberlerimiz de kendilerine vahiy indirdiğimiz birer insandı. Eğer bilmiyorsanız, daha önce kendilerine kitap verilenlere sorunuz.
Suat Yıldırım Senden önce de, gönderdiğimiz elçiler, kendilerine vahyettiğimiz bir kısım adamlardan başka bir varlık değildiler. Eğer bu konuları bilmiyorsanız ilim adamlarına sorunuz.
Süleyman Ateş Biz senden önce de, kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başkasını elçi göndermedik. Sorun, Zikir ehline; eğer bilmiyorsanız:
Süleymaniye Vakfı Senden önce elçi gönderdiklerimiz, sadece kendilerine vahyettiğimiz erkeklerdi. Bilmiyorsanız o Zikri bilenlere[*] sorun.

[*] Ayetin metninde geçen Zikir, Allah’ın indirdiği kitap ehl-i zikir de o kitapta uzmanlaşmış kişi demektir.

Tefhim-ul Kuran Biz senden evvel kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başka (peygamberler) göndermedik. Eğer bilmiyorsanız, zikir ehline sorun.
Ümit Şimşek Senden önce gönderdiklerimiz de kendilerine vahyettiğimiz adamlardan başka birşey değildi. Bilmiyorsanız ilim ehline sorun.
Yaşar Nuri Öztürk Biz senden önce de elçi olarak kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başkasını göndermedik. Eğer bilmiyorsanız, zikir/Kur'an ehline sorun.